ve Sayfa (Kümeler Karşımda | | NE BEKLENİR Kİ haftadır tıraş olmamış. — Bir haftadır tıraş olmıyan adam - dan ne beklenir ki Bir genç kadın ayakta duruyor, şik ve tuvaletli.. mantosu da iyi bir terzi « | inden çıkmış. öyle ama mantlosunun göğsünde ne münasebetle ise takılmış ş bir kancalı iğne var; — Göğsündeki kancalı iğneyi farkede- miyen kadından ne beklenir ki. 1938 senesi ikincikânununun on yedinci günü 58 numaralı «Topkapı - Sirkecb tramvayına biniyorum. Vatmanın bulunduğu sahanlığa açı - lan kapının üzerindeki yuzılı mukavva gözlerime ilişiyor: «Yurddaş, Kızılayın 60 ici yildönümü 25-12.037 cumartesi günüdür.» — Vakti geçeli bir ay olmuş, diyorum, kaldırılmalı idi. | Kararımı veriyorum. Ben kalkacağım Düşünüyorum: | ve bu vakti geçmiş yazılı mukavvayı ol- kim kaldıracak? duğu yerden indireceğim. .. öre bakıyorum. paltosunun iki| Ayağa Kalkıyorum, bir adım atıyorum; düğmesi eksik.. | «arım birbirine karışıyor. Meğer ev- — Paltosunun düğmesini dikmeyi ih - | den çıkarken ayakkabımı bağlamayı u- mal eden adamdan ne beklenir ki. nutmuşum, şimdi yürüyünce bağlara bas. banlı an görü. | mişim, Pl görü İstediğim elimden gelmiyor. Kartonu asılı olduğu yerden çıkaramıyorum. Ayakkabısını bağlamayı unutan a- İ earrdan ne beklenir ki? * 1938 senesinin on yedinci günü 58 nu- Peki ama yolcular var. Onların gözle-| maral tramvay arabasında gördüğüm rine batmıyor mu, meselâ şü yanımdaki. | levha bugün de gene ayni arabada ası » başımı, biraz döndürüyorum. Yarımda - 'X ir, kini bu sefer daha iyi görüyorum. Bir | —ş—— e e. | Bunları biliyor mu idiniz? | ve kaldırmalı idi, — Tramvay kapısını Köpamayı ihmal &den adamdan ne beklenir ki., İsmet Hulüsi Kırmızı bayrak ne vakit ihti âl bayrağı addeci di? Sosyalist ve ko- müniştlerin ken - dilerine âlem itti. » ettikleri kır « mızı ihtilâl bay - rağınn Mm bilmiyorsa nız size anlatalım; Fransız milli 4 meclisi 1789 yı -İ Dünyada türlü türlü gayeler için ku- nm sonunda bazı|rulmuş on binlerce cemiyet mevcud - ahvalin ilânına bir işaret olarak çekil -|dur. Bunların içinde türlü türlü, garib, mek ve kolayca görülebilmek için göz a-| gülünç maksadlar uğrunda uğraşanlar | Dünyanın en garib cemiyeti ne işle meşgul olur ? NAAT 74 A ee 5 ıcı bir renkde bir bayrak seçmek istedi. Düz, kırmızı rengi tercih etti Bu bay -| Amerikada bu cemiyetlerin en garibi yetis olduğu söy- tin 2000 den fazla rağın rengi ve çekilmesini icab edecek zaruretler Fransız iderei örfiye kanu - nuna yazıldı. Bu bayrak, bir ihtilâl harc- keti veya bir kiyam olduğu zaman idarei örliyenin ilânile beraber belediye «ko- mün> binasına, bir işaret olarak çekilir- di, Bu bayrak, ilk defa 1790 yılının (19) “Nasihat değil, Çare istiyorum, Al, T. adında bir okuyucumun mek - tubu, beni uzun uzun düğündürdü. #Ali, Tie 26 yaşında bir gönçmiş, Bir inşaat şirketinde ustabaşı İmiş, Bir ar - kadaşı onu, bundan bir müddet evvel, bir genç bayanla tanıştırmış. Okuyucumun tanıştığı bayanm üç çö- cuğu varmış. Ve zevel, ne kendisine, ne de çocuklarına bakmıyormuş. Bu itibar- la, yakında #evelnden boşanmak, ve dul kalmak niyetindeymiş, Okuyucumla, bu bayan © arasındaki münasebet, yavaş yavaş kuvvetli bir sev- gi halini almış Bayan, Bay Aliye mütemadiyen: — Yakında. tamamen senin olacağım! diyor ve bu müjdesini, okuyucumu &e - vinçten çıldırtan yeminlerle temin ediyor muş. Fakat bir aralık bayan, kendisine bü- yük ömidler verdiği sevgilisini ihmale başlamış. Bayanı günlerce beklemekten usanan okuyucum, endişe, ve werâk içinde bu - halmaya, kıvranmaya başlamış, Nihayet oüzün fena ihtimalleri göze alarak, onu evinde aramaktan başka çure bulama - müş, Fakat narı İleriye vardıran bayan, 6- kuyucumun aralarındaki mutad paro - larla yaptığı davetlere de icabet etme - miş. Ve nihayet, okuyucumun bilmem ka- çımc: ziyaretinde, karşına çıkmış, O - nâ şıyanı hayret bir yabancılıkla; — Rica ederim... demiş. Artık beni ra- bat bırakın. Ve buralarda dolaşmayın Çünrü zeveimle barışmak, anlaşmak mec Bu maesrayı bana yana yakıla anla - tan okuyucum: — Teyzeciğim! diyor.. Ben bu kadını delicesine seviyorum. Bu iibarla, bana 1- kıl, nasihat verme, Onu bir daha ele ge- çirebilmemin çârelerini gösteri, dü mevcuddur. «Heceleri kısaltma ce: lenmektedir. Bu cemiy İyi vardır. temmuzunda Pariste, Şan dö Mars mey- danında kullanılmıştır. “Bilâhare bu ka- pun iptal edilmiş ve kırmızı bayrak ih- tilâl alâmeti ve sembolü olarak baki kal- mıştır. A çocuğum!.. Ben, bir gönüller si - hirbazı gibi: — Yıkılmış aşkları, kopmuş bağ - lari tamir ederim! Herkese, her dileğini yerine getirmenin çarelerini gösterebili- rim! kabilinden gülünç iddialarda bu - funmuş bir Insan değilim ki? Ben sade- ce saçlarını ağartmış tecrübelerine, v9 mütevazi bilgisine güvenerek, hemcinş » lerine faydalı olmaya çalışan bir kadı - nım. Senin anlattığına göre, sevdiğin ba- yarın yüreğinde, sara mid veren ate - 4in bir kıvılcımı bile kalmamış, Eğer bu, hercai yürekli bir kadının bıkkınlık ifade eden sebebsiz istiğnası 4 42, senin için tutulacak yegâne yol, yü - reğini, bü münasebetin acı verici izlerin- den kurtarmanın çarelerine başvurmak- tar, Çünkü, muhatabım, adına sev - da dediğin bu münasebete gelip geçici bir gönül eğlencesinden fazla “kiymet vermemiş demektir Binaenaleyh, bu bayandan, © sevgine liyakat ve mukabele beklemek, seni acı- nacak vaziyete düşürebilecek bir gaflet - ten başka bir şey değildir. Çünkü bu ka- dar geçek yürekli bir kadından ebedi mukabele ve vefa ummak, akasya yap - rağından bal çıkarmaya (o çabalamsktan farksızdır! Fakat eğer, bu bayanın senden “yüz çevirmesinin sebebleri varsa, diyeceğim yok. O takdirde, tahmin ettiğin sebeb - leri bana da bildirmelisin ki, seni dile - Hine kavuşturabilecek çareler düşünebi — Jeyim., İntimal, senin takdir, tahmin edemö- diğin bir sebeb, hattâ bir tek söz vardir ki, onu gücendirmistir. Çünkü kadınla - rın yürekleri, kelebek kamadları gibi, w- fack temaslarla İnelnebilirler. Binaena - leyh, hâfızanı daha dikkatle yokla, ihti- mal, sevgilini giicendirebilecek bir hare - ketini Katırlavabilirsin O takdirde, onu tmir etmenin çare- #ini bulmak imkântaz değildir. TEX: SON POSTA KADINI Bu senenin kazak modelleri | ! Sivri kesikli kazak. Robası ve kollar: , dantelden. Solda: Krep saten kazak. Arkası önü roba - nın altına büzülerek dikilmiştir. Bacakların yuvarlaklığı için yapılacak hareketler 1. Kollar yana açık, Bir diz üstünde öbür avak vana uzatılmış. 3. Daha yukarı, daha yukarı, Vücud ve kollar kımıldamasın. Bu hareketi her bacakla sabahları (5) er kere tekrarlayı- niz. z a kilimin; ” ba | Bacaksızın maskaralıkla Futbol maçında | A Otomobil ile istanbuldan Âvrupaji Viyanada seyrettiğimil dayaklı bir futbol maç! İtalya “şampiyonu ile Avusturya şampiyonu Oy”. bırakıp yekdiğerine sille tokat girişince gayri ibif bizde de arasıra vukua gelen dayaklı macları hatırl8* : Yazan: Vasfi Rıza Zobu Viyanadan bir görünüş / Bu orta Avrupada, hudutlar birbirleri- | Yoksa mühim bir zafer kazanmı | ne o kadar yakm ki, bir devletin kapı -| bir kahramanı mı karşılıyaca) v sından girmekle öteki devletin kapısın » |kaklar mahşev mahalekallah!, Be dan çıkmak bir oluyor. Öğleden çok 80n- | stadyom önüne kader geldik. & 2 ra idi, Pragdan bareket ettik. Akşam on İlardan, kapılardan geçerek, tribölği dokuzda Avusturya hududuna, nihayet İ dikleri merdiven basamaklarına yirmi buçukta da, Viyanada otelin kapı-| tik, Yarabbi, bu nekadar insen'» sina dayandık!. Halbuki bizim memle - | neşin, cehennem ateşi gibi cayi” kette Adanaya gitmek için trene binen | yaktığı bu seyirciler, gömlek'erin&i— bir yolcu ancak iki gün sonra inebilir. İsoyunmuşlar. Her «el bir yel Düşünün, bir de Karsa gitmek İstiyeni! muş, her egöğüss bir körük gibi Böyle geniş bir diyarda doğan «ced: im, | te.. Seyirci adedine «elli bin» i tevekkeli değil, Üsküdara geçer gibi, tâ | Ama bunun sayısını Allahtan gi Viyanaya kadar yürüyüvermemiş!, kimsenin bileceğini pek zanneti mi İşte biz de, onların «cenke le girmekİÖrüm, arkam, yanım; insan yığın Wi istedikleri kapıdan «çenks Je, güle oynıya | Mevecanla bekleşiyorlar. Nihayet girdik... sâati geldi. Oyuncular takım takın * mağa başladılar; Alkışlar, yaşt Her kulum bir kusuru vardır a.. benim (ayyuka çıkıyor. Günün kah ki de: Futbol dedikleri top oyunundan | hoplıya, zıplıya, şakslaşa, gülüşe zevk alamayışımdır. Stadyon. denilen oİdana doğru ilerlediler. Yekdiğiiği meydana ömrümde iki defa girmiştim.| resmi «müsafaha» larını yaplıktd” öğ Birincisi; Bulgar zabitlerile yapılan atİra «dost ça birbirlerine bir Gi müsabakalarını görmeğe; ikincisi de, it-| Sağdan, soldan takdirlerle, faiye törenini seyretmeğe gitmem mü -| teşviklerle heyecanlanan (kahrsf nasebetileydi. pire gibi oradan oraya seğirtmeğe * Maamafih bu, futbol denilen top oyu-| yorlardı. >. i nunu da merak etmiyor değildim, Herks-İ Aradan ne kadar geçti bilmiyo" sin, işini gücünü bırakıp, yağmurda, ça-İ|tada dolaşan adam bir yanlışlık Ef murda; soğukta, sıcakta, biyük bir kah-) olacak ki: Haliç vapurları gibi bi£ “if ramanlık eseri göstererek oraya koşması, | sesi çıkardı. Oyuncular durdular ji her halde boş yere değildi. Bu merak sal-| biçip topu bir yere koydular. Mef” e£ kasile, İstanbulda bir gün bir dostun de-İnara çekilip bir kişinin gerileyip lâletile Fenerbahçe stadına gitmiştim. U- | hamle etmesini seyrederlerken, * zun uzun seyrettim. Anlıyamadıklarımı | ne oldu, nasıl oldu, biri ötekine bir? sordum. İzahat aldım, olmadı! Şekspirin İruk mu attı?.. Yoksa beriki, ke ber hangi bir piyesini anlamıktan daha|tünde gözün mü var dedi; ama” zor geldi bana. içim sıkıldı, kalktım. On-| Oyun meydanı bir an içinde mW ati dan sonra da bir daha gilmek, tabiatile İ meydanına döndü. Yere y na İl aklıma bile gelmemişti. Bızlarından, burunlarından — katli yi * kanlar, bayılıp da sedye ile taşi Viyanadayız.. Abidin Daver haber ge - | Tabur halinde gelen sırmalı polisle l tirdi: Yarın büyük bir maç var diye, İtal-limdada yetişmeseydi, hepsi paska'. yanların şampiyor takımile, Avusturya- | murtası gibi bir taraflaındar nın şampiyonu olan Admira takımı kar-| rengârenk gömlerlerile ortada K& şılaşacaklarmış. Daver ailesinde bir se-|lardı, Ya, o elli bin Kişinin hep bi vinçtir başladi! «Aman, kim bilir ne he-İdan «yuha. diye bağrışı!, Eminim "54 yecanlı olur.. mutlaka t bulalım!» İpon istilâsma uğrıyan Çin eb agi Hemen fasliyete geçildi. İltimasla, tav -İbu kadar kuvvetli foryadlar duy! siyelerle biletler bulundu. Yolcuların, | mıştır. ğ birbirlerinden ayrılmaları esiz olamıya -| “Ooohhhh.. Gördün mü zevki © cağından, ben de peşlerine takılıp otel- | Eğlence, heyecan dediğin de böyl€ den çıktık. Neydi deminki danışıklı dövüs? © Aman Ajlahım!.. Memlekette ihtilâl |sağda duracaksın, sen solda; $09 Seferberlik mi ilân edilmiş? (Devamı 11 inci sayfada) mi var?