19 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

SON POSTA İkincikânun Merkezi Avrupada Gittikçe büyüyen nüfuz — Yaozan: Muhittin Birgen omanya — hariciye Çekoslovakya ziyaretine aid olarak Avrupa gazetelerine Pragdan ya- zılmış olan muhabir raporları tedkik e- dilecek olursa görülür ki, Bükreş kabi- nesindeki değişme, en büyük heyecanı bu memlekette yapmıştır. Çekoslovakya, Küçük Antantın birdenbire yıkılması demek olan böyle bir hâdiseye hiç hazır- lanmamış bir vaziyette bulunuyordu. Bu sebebden, Prag, Romanya hariciye na- . zırının ziyaretini büyük bir heyecanla, Ti d İK aa — “merak ve sıkıntı içinde beklemiştir. «Ha- riciye nazırı Micescu ne getirecek?» su- ali bütün Çekleri işgal etmiş ve birçok- ları, başta Çekoslovak faşistleri bulun- duğu halde, bu suale Küçük Antantı kas- dederek «Ölüyü mezara gömme alayını!» tarzında bir cevab vermişlerdir. Romanya nazırı gelmiş, konuşmalar başlamış ve hararetli, mutaddan — uzun süren konuşma saatleri devam ettikçe — Pragın da yüzü gülmeğe başlamış: «Kü- « Â u. İ çük Antant henüz ölmemiştir; Küçük Antantı, esaslarında bir takım rötüşler yaparak yaşatmak kabildir!» Herkesin yüzünü güldüren, Çekoslovakyayı, dört taraftan birdenbire bir faşist ve yarım faşist taşkınına uğramaktan kurtaran bu müşahede sebebsiz değildi. Romanya ha- riciye nazırı, Romanyanın bütün itilâf. larına ve ittifaklarına sadık kalacağını — temin etmişti. * Fakat, acaba bu sadakat ne gibi şart- — lara bağlı idi? Devam edecek miydi? A- .F caba, bütün konuşulan ve ilân edilen şeyler, bir istihale ve intikal devrinde na- gehani bir sarsıntı yapmamak, her şeyi düşünmeğe ve yeni vaziyetler için alı- nacak yeni tedbirleri bulmaya ve tatbik etmeğe vakit bırakmak için mi idi? Bu noktada, Prag henüz bir şey söyli- yemiyor ve Âvruüpa gazetecileri de bu kararsızlığı, şübheli ve mübhem vaziyeti “böylece ifadeden başka bir şey yapamı- yorlar. Hiç şübhe yoök ki Romanyadaki î. değişme, - Yugoslavyada esen hava, Ma- — * meğe imkân yoktur. caristanda göze çarpan kuvvetli taham- — Mür, bütün Küçük Antant üstünde bir —adamları arasındaki konuşmaların, Sto- | Bi takım tesirler yapacak ve bundan Çekos- lovakyanın siyaseti de mütcessir olacak- tır; fakat, nasıl? Ne zaman? Ne derece- ye kadar? Bu suallere, henüz cevab ver- Yalnız, bu —tesirlerin - istikametlerini gösterir alâmetler de yok değildir. Evve- lâ, bütün Avrupa gazetecileri, Raoman- yada cereyan eden hâdiselerin, Berlinde Polonya hariciye nazırı ile Alman devlet yadinoviç'in Berlini ziyaretinin, nihayet Çekoslovakyanın dahili siyaseti üzerin- de mühim tesirler yapacak âmiller ol- duğuna kanidirler. - Faşist devletlerle döstlüuğa doğru akıp giden iki müttefik ve dost arasında Çekoslovakyanın gerek Gahili ve gerek harici siyasette, hiç de- — gişmeksizin “kalmasını imkânsız görmek- — müdafaası kanunu> ünvanı Cte herkes müttefiktir. Değişme alâmetleri olmak üzere,; en başta— «Çekoslovakya — Cumhuriyetinin altinda ha- ozırlanmış olan ve icabında, Çekoslovak- ya ekalliyetlerine, bu arada bilhasşa — Henlein Almanlarma karşı şiddetli te- TU L — dib tedbirleri tatbikımı mümkün kılacak — bulunan lâyihayı hükümet geri almıştır. Hodza hükümetinin dayandığı direkler- — den biri olan çiftçi partisi, hükümeti sa- — ga doğru gitmek için mütemadiyen sı- — kıştırmakta ve hükümet te bu tazyik al- tında sağa doğru yürümektedir. * Avrupa gazetecileri divorlar ki: «ÂAr- tık Küçük Antant için doktor Benes'"'n, Titulescu ile birlikte, haricti siyasette ktatörlük rolü oynadığı zaman — geç- - miştir.» P. 4: Prag'ın gittiği yoldan giderlerdi. Buü söz doğrudur; ârtık Masaryk Cum- Evreisi değil, hariciyede de Doktor Be- nes bulunmuyor. Romanyada büyük bır değişme olmuş, Yugoslavyada da mütt- -—madiyen Berlin - Roma mihverine doğ- halde ede- ru bir kayma hareketi var. Şu Çekoslovakya da siyasetini tadil — çektir. Fsliden Romanya ve Yugoslavya Şimdi ise Prag bunların arkasından yürümeğe — mecbür olacaktır. S Fakat, her ne olursa plsun bu üç mem- nazırının Resimli Makale: BE Kadehi şişe takib eder. Y Dünyanın en garib Posta kutusu Bu bir karnaval maskesi değildir. İngilterede bir şatonun kapısında asılı duran bir mektub kutusudur. Dışarıya sarkan dilin üzerinde de şunlar yazılı - dır: — Sevgili postacı, bana mektup ata- cağın zaman dilimin üstüne koy ve içe- riye at. Yemekten sonra gülmek sıhhate çok yararmış Filadelfia Üüniversitesinde — gülmenin faydalarını anlamak için çok enteresan bir tecrübe yapılmıştır: On üç kişilik iki grupa ayrılan 26 tıb talebesinden birinci grup yemek yer ye - mez hemen meşguliyetlerine başlattırıl - mışlar, diğer grup ise yemekten sonra da bir sirkin tuhaflıkları takib ettirilmiş- tir. İki hafta sonra talebenin sıhhi mua - yeneleri yapildıkita sirkin tuhaflıklarını takib ettirilen ikinci grupdakilerin siıh- hat ve bilhassa hazım noktai nazatından birinci grupdakilere göre çok iyi bir va- ziyette oldukları tesbit edilmiştir. Üniversitede yapılan bu tecrübelerir l verdiği netice İnsşanların yemekteri sönrüâ mümkün olduğu kadar fazla gülmesini icab ettirmektedir. ediyorlar ve öyle telâkkide devam ede- ceklerdir. Bu noktada üç devletin mü- dürleri fikren müttehid görünüyorlar ve 'Romanya hariciye nazırinın Prag ziya- reti de Çeklerin yüzünü bundan dolayı güldürmüştür. — Çekoslovakya, — <Sağa çark'» manevrasını yalnız başına bir tür- lü beceremezdi; yanında iki dostu ve müttefiki ile beraber olursa, adımlarını daha düzgün ve sağlam atacaktır. Kendi üzerlerine faşizmin Yfazla bir nüfuz kazanarak gelmesine mâni olmak- ta menfaatleri müşterek olan bu üç dev- Bazı kımseler bir sigara, kahve içmeden çalışamazlar, bir şişe içkinin başına geçmeden düşünemezler, kendilerine büu hareket tarzırın sebebi sorulduğu zaman bir münebbihe ih- tıyaçlın oldugunu söylerler, lhır, sonra bir zevk 4 HERGÜN BIH FIKSA ——i — Manakyanla Kel Hasan Bir genç, uzun zaman İstanbuldan ayrılmış olan arkadaşına vapurda, Şehir Tiyatrolarını anlatıyordu. — Tepebaşında, dedi çağır eserler, dramlar oynanır, Fransız tiyatrosun- da da aksine seyircileri bol bal güldü- rürler. Karşılarında oturan yaşlıca bir zat söze karıştı: — Evlâdım, şuna kısaca bir tarafta Manakyan, öbür tarafta da Kel Ha - sdtin oynuyor desene! * —& İnsanların 250 sene Yaşamaları kabilmiş Serveti ve yüz yaşını ikmai edenler klübünün reisi bulunmak itibarile İngil- terede pek maruf olan doktor Mavrik Errens kadınların da, erkeklerin de iki yüz elli yaşına kadar yaşamaları müm- kün olduğunu iddia etmektedir. Doktor Errens otuz senedenberi bu mesele ile uğraşmaktadır. Bu müddet zar fında elde ettiği ilmi ve fenni neticelere göre 250 sene yaşamak için takibi lâzım gelen usullere dair bir kitab da neşrede- cektir. Gazetecilere verdiği mülâkatla nası - hatlerini genç yaşlarındanberi tutanların hayatlarının ikinci asrında da çok sıh - hatli ve pek sağlam olacaklarını iddia etmektedir, Bu zengin ve ihtiyar doktora göre, insan ancak 60 yaşında ilk gençliği- ni geçirmekte ve 180 yaşında da ikinci gençliğine girmekte imiş! Nişanlısının küfasını uçuran genç kız, Geçenlerde Romanyanın Pituska kö - yünde bir nişanlanma merasimi yâpıla- cakmış. Merasim için her şey, hattâ sof- ra bile hazırlanmıştı. Davetliler birer bi- rer gelmeğ başlamış ve en sonunda da damadın geldiği haber verilince gelin kapıya kadar çıkarak müstakbel koca - sını karşılamak isterken damad gelinin yanağına bir buse — kondurüvermiştir. Gelin bu hali kendisi için büyük bir tah- kir sayarak kimse görmeden Zziyafet sof- rasının üstünde kızartılmış kuzuyu kes- mek için hazırlanmış olan bıçağı kaptiği gibi nişanlısının boynuna indirip kafa - sını uçurmuştur. Hemen yakalanan gelin zabıtaya ver- Sigara, kahve, içki evvelâ bir münebbih olarak kulları- vasıtası haline geçer ve nihayet insanın hayatında keyif verici bir zehir halini alhır. Tek kadehten bır şey çıkmaz demıyehm, arkasından şişe gelır Kuvvetin hakka galib Geldiğinin isbatı Czeli kavga, hak: Müsavi kuvvet.. - <İşte bu beyaz kedicik, Kugu kuş - iarının karşısında kabarmış, yemeğini müdafaaya çalışmıştır. Fakat mu - Jyaffak olamamış, ve meydamı ken - dinden daha kuvvetlilere bırakmaya mecbur kalmıştır. Varşovada dilenciler bir balo tertib ettiler Varşova dilencileri bir balo vermeğe karar vermişler, fakat şehirde kendileri için münasib bir salon bulamadıkları için Varşovaya kırk kilometre mesâfede Ot- beke gidip eğlencelerini orada tertib et- mişlerdir. Baloya alacalı, benekli basmalardan yapılmış tarifi bile kabil olmiyacak de- recede garib kıyafetler ile iki yüzden faz la dilenci gelmişti. On beş dilenciden mürekkeb bir orkestra da dans yapan çiftler için muhtelif havalar çalıyordu. Örkestrayı teşkil eden bu on beş çalgı- cınm kıyafetleri de herkesi güldürüyor- du. Şimdiye kadar emsaline tesadüf etme - dikleri böyle bir balayu seyretmek için büyük bir kalabalık birikmişti. Bunlar- dan muayyen birer duhuliye alınarak hay li para toplıyan dilenciler bu hâsılatı he- men yiyecek ve içeceklerine sarfetmiş - lerdir. Kırk hindi yavrusu, bir mikdar kaz ile bir de domuz yavrusu pişirmişler, bol bol içki içerek sabaha kadar eğlen - | mişlerdir. Amerikada modern bir enstitü tesis ediliyor Amerika gazeteleri «General Motors» kumpanyasının reisi Alfred Sloan'ın, ye- ni bir enstitü tesis için 10,000,000 dolar tahsis etmeğe karar verdiğini yazıyor - lar. Bu enstitünün tesisinden maksad, A- merika sanayiinin şayanı hayret terak- kiyatı esasının dayandığı iktısadi temel- leri neşir ve tamim etmek imiş. Sloan'ın -- ai ee — 'bir deftere kaydetmeğe Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu ld" Bugün Konamadı —— Altın ticaretine 4 yeni kararname JW (Baş tarafı linci sayfada) Madde 3 — Hurda halinde veya P olan altının alım ve satımı 6 serbesttir. Madde 4 — Birinci ve ikinci PY hükümlerine göre altın ticareti Wâ“ tından mamul eşya alışverişi yapâ” üçüncü maddede yazılı muame” san'atı mutade halinde icra eden İt veya hükmi şahıslar aldıkları vey& ” tıkları altınların nev'i ve mikdarile * ve satış tarihlerini ve fiatlarını Ve ” terilerin isim ve hüviyetlerini mahâ kambiyo murakabe merciince musâ? meeburd Bunlar bu kararnamenin neşri t€ deki mevcudlarını da bu deftere rirler. l Kambiyo murakabe mercileri altın caretine ve altın alım ve satımına muamelâta müteallik hususatın € için bankalarım ve alelümum eşha$ müessesatın evrak ve defterlerini * ke salâhiyettardırlar, Bankalar, şahi$ ” müessese kambiyo murakabe merc ee istenilen yalnız altına müteaJlİk türlü malümatı bunlarca tayin müddet içinde itaya, evrak ve VE teslime mecburdurlar. ç Madde 5 — İşbu kararname neşti ” hinden muteberdir. ; Madde 6 — İşbu kararnamenin i€? na Maliye Vekili memurdur. Borsa muamelesi yapanlar n gidiyorlar İstanbul borsasının kapatılarak rada yenisinin açılması kararı İl ve, mali mahfellerde olduğu kadar rudan doğruya borsa işlerile meşe lanlar tarafından da çok iyi karşıla tır. Borsa acentaları kararın çok y© old#ğunu söylemektedirler. Acentalar birliği, dün de top borsa acentalarının Ankaraya naki ni görüşmüştür. Neticede birlik reisi Fuad ve umumi kâtib Nedim Ak_f Ankaraya gitmeleri kararlaştırılmış bu zatlar dün akşam Ankaraya haf etmişlerdir. Birliğin murahhasları Maliye VE ziyaret edecekler ve Başvekil Celâ yarın Ankaraya avdetine kadar dâ * da kalâcaktır. ! Borsa acentalarından başka cobef kulisyeler de Ankaraya gitmeğe vermişlerdir. Borsada muamele yîll:"’S cober, 10 kulisye, 41 banker vardır: y Borsa muameleleri j Dün borsada birinci Ünitürk 13:35 radan, ikinci Ünitürk :18,82,5 tan © mele gormuştur İnhisarlarda yeni bir yırdll“.* ' sandığı kuruldu ,İnhisarlar idaresinde İnhisarlaf lüm yardım sandığı adlı yeni birf dık kurulmuştur. Sandığın ku için vilâyetten icab eden kanuni saade alınmıştır. Sandığa âza olali hisar memurları ilk sermayenin t için evvelâ ikişer — lira veı-ecek1 Santık âzasından bir memur zaman her âzadan 25 kuruş toplaf ve bu para ölen memurun ailesil? rilecektir. Sandık Reisliğine İnhis Muhasebe Umum Müdürü Hurref çilmiştir. V | leket, hangi ıstıkamete gideceklerse be- ; z im ai ll a zzi dit di zi let, ne de olsa, kuvvetlerini birleştirip | diği ifadede: «Nişanlım, nikâhları kıyıl-|bu yeni müessese vasıtasile Rooseveltin İKİNCİKÂNUN faşizmin manevi de olsa lüzumundan madan evvel kendisini öpmiyeteğine ye-|iktısadi siyasetine muhalefet edeceği de| E fazla bir istilâ kuvveti göstermesine sed | min ettiği halde bu yeminini nakzettiği-|söylenmektedir. Şloan riyasetinde bu - Kümi seas 19 Arabi # çekeceklerdir. ni görür görmez kendimi zaptedemeyip | lunduğu kumpanyadan senede 16 milyon ığ E 1_3.5.6 Muhittin Birgen |kafasını uçurdum> demiştir. dolar kazanmaktadır. 2 ci î-m Rş;;*'a*;' ııı;-;# ; ; , : ÇARŞAMBA İSTER İNAN, İSTER İNANMA! a İstanbulun sular idaresi bir taraftan su sarfiyatını artır- | ibaretti, buna karar verip te ilân ettiği zaman birdenbire S. ;)4 i * mak, bir taraftan da halkiı memnun etmek için içinde terkos | binlerce müracaatçi karşısında kalacağını sanıyordu, yeti- ğ 20 17 5 tesisatı olmıyan evlerin terkos alabilmeleri için birçok ko- | şememekten korkuyordu, halbuki müracaat edenlerin adedi Kİ a ü —Ti laylıklar gösterdi, istediği para ayda sadece 67,5 kuruştan | sadece 350 kişiden ibaret kaldı. z “D S’" ı') kwt.) H * » Z | 5. y İSTER İNAN, İSTER İNANMA! İ S n 9l4m_ ı <n ei S Ta NN ) D liız | 26 |t | öalız | 10 18