12 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M:H ,.ğî (Hususi) — Bafra Ne Byau dağ- %mmde getirdiği düz bir arazide % UŞ çok şirin bir kaza merkezidir. udü, kârEII' ve muntazam binalarla süs- Dünyanm her tarafında rağbet Böten Bafra tütünlerile meşhurdur. Bu % tütün rekoltesi 3 milyon kilodur. %ef itibarile bu havalinin en iyi tü - | *ri burada yetişir. Her tarafın tütün 1 Ümda bir durgönluk — görüldüğü bura tütünlerinin kendine mah - ' %hwyetî ve güzel kokusu satışla - ! ç bir kıymet verdirmektedir. İstihsal 1 | | | | Mhan mahsul kasabada mevcud. tütün tmalâthanelerîm'le de işlenir. Bu yüzden Yyli amele de çalışır. Almanya ve A- Ya ihracat yapılır. Bu sene kül - tli mikdarda ihracat yapılmıştır. Bü- halk tütün zer 'iyatile meşguldür. Bu & ::Men halk fakir değildir. Ormanların- | her türlü kereste imaline yarıyan a - Se,, Vardır. Kasabada bir de kereste | 'fün Manisada imar işleri m:h;“& (Hususi) — Yeni şehir plânı- dutn Te yıktırılarak yerleri yola kalbe - h'ilam lâzım gelen evlerin istimlâkine Nmıştır, İstimlâk edilen evler der - " dr, yıı'“tll”llmaktıı ve yola çevrilmekte e""'“l'“n'iy!!t bayramında açılış mera Fâpılan muazzam memleket hasta *de iftiharla gösterilecek umran e nden biridir. 4Ç dikme mevsiminde dikilecek a- t'dlr yerleri şimdiden hazırlanmak- a %Bu yıl da, binlerce ağaç dikileceği Maktadır. M“& caddesinin asfaltlanması işi z etmektedir. Bu yıl yaptırılacak 0- t M&flmrk heykelile Atatürk caddesine hîîr öde ehemmiyet verilmektedir. A - Mta taddesinde yüzlerce amele çalış- “I'Oak dir, Heykel önümüzdeki yaz bitmiş tir, Ataturk büstü, bu yıl yeniden ım.kh çocuk bahçesinde hazırlan - ç olan kaidenin üstüne konacaktır. h.':?lia Yaptırılmakta olan kitabsaray bi- Büat Muazzam bir bina olacaktır. İn - Heuî“"den güne ilerlemektedir. İnşaat ” tü Yük Vali Lütfi Kırdar bizzat meşgüul : Hükü indan alâkadar olmaktadır. khakın“met konağının belediye parkına kısmmdaki yol güzel bir park ha- İine 'â—ge tirilmiştir. Bafrada bu yıl 3 milyon - kilo tütün yetıştırıldı Bajrada bir cadde fabrikası vardır. Kızılırmak nehrinden kereste nakliyatında iyi istifadeler te - min edilmektedir. Belediyenin faaliyeti o derece yükselmiştir ki faal belediye rei- si Zihni Lokman kasabayı bir çok şehir- lerden daha mamur bir hale koymuştur. Anadoluda bu derece mamur hiç bir ka- za merkezi yoktur. Halkevinin bütün kolları faaldir. Bil- | hassa musiki kolu haftanın muayyenr gün- lerinde milli havalar çalmak suretile hal- kın bedil zevklerini okşamaktadır. Baf - raspor Karadeniz bölgesi — maçlarında şampiyon olmuştur. Bu gençler muhitin en cesur çalışkan gençleridir. Halkevi binası bugünkü ihtiyaca kâfi gelmediğin- ' den yeni bir bina tedarik edilmiştir. ÇA "*?IOH !'Oİ?EA İıı İ:: K E '1r' 1â=“?"'îk““î=====îiâig:;ğr”İıİİ—' İzmirliler bir dil Lisesi istiyorlar İzmir 11 (Hususi)— İzmirde bir dil li- sesi kurulması için İzmirin tanınmış ba- zı lisan muallimleri Kültür Bakanlığına müracaatta bulunmuşlardır. Yeni lisede birinci lisan İngilizce olacak, günde bi- rer ders fransızca ve almanca, türkçe gös- terilmesi mecburi olan dersler de türk- çe okutulacaktır. Dil lisesi spora büyük bir ehemmiyet vererek, İzmirde evvelce Amerikan ko- lejinin spor sahasında gördüğü vazifeyi daha şümullü olarak görmeğe çalışacak- tır. Talebenin sınıf geçmesi ve muvaffak olmuş sayılması için spor şubelerinden birinde behemehal derece alması şart o - lacaktır. Bu işin başında, İzmirin tanınmış li - san muallimlerinden B, B. Said, Mehmed Ali, Ali Kemal Karadayı, Mustafa Ke - mal, Şeref ve Nevzad Cemal gibi zevat vardır. Vilâyet bu teşebbüsü müsaid kar- şılamıştır. Orhangazide bir fidanlık tesis edildi Orhangazi (Hususi)' — 937 senesi geri bütçesinden ayrılan tahsisatla Orhanga- zi - Gemlik yolu üzerinde Gedelek kö - yünde bir fidanlık tesis edilmiştir. Bu fidanlığa bir ziraat memuru nezaret et- mektedir. Fidanlık, yavaş yavaş, kazamız | | köylülerinin her cinsten meyva fidan - larına olan ihtiyaçlarını tamamen kar Şi- | lıyacak bir hale getirilecektir. Balıkesirde yeni teyinler Balıkesir (Hususi) — Açık bulunan Man- |yas kazası malmüdürlüğüneç Samsun varidat müdürü Rüşdü tayin edilmiştir. Balıkesir tahsil kontroöl memuru Nihad An- karaya, İstanbul ilkmekteb muüuallimlerinden İF!rdevs de Balıkesire tayin olunmuşlardır. Trakyada hayvancılığa ehemmiyet veriliyor Edirne (Hususi) — Köy — kalkınmasının en mühim konuların- dan birisi olan ve Türk köylüsünün muhtaç olduğu iş va- Bıtalarının — başında gelen at ve diğer hay- vanlar Trakyada her yıl atılan yeni ve! kuvvetli — adımlarla ıslah edilmekte — ve çoğalmaktadır. İklim ve toprağı hayvancılığa pek el- verişli bulunan Trak yamızda at, eşek ve boğa nevilerinin 1s-Tay büyütme istasyonlarında yedi aylık yavrular lahı için Umumi Müfettişlikçe ciddi ted- birler alınmaktadır. Ziraat Vekâletinin alâka ve yardımları ile geçen sene Çorlu kazasının Köprüce çiftliğinde yetiştiri - cilerden alınan taylar iyi bakım ve be- siye tâbi tutulmuştur. Bu çiftliğin yanı- başında 200 hayvan alabilecek büyüklük- te kiralanan Şerefli çiftliğinde tay ve boğaların daha geniş ölçüde yetiştiril - mesi temin edilmitir. z Köylülerin kısraklarını ekseriyetle u- zaklara götüremedikleri ve götürenlerin de gün kayıp ve fuzuli masraflara gir - dikleri görülmüş, komşu köylere nazaran merkezi bir durumda olan hayvan yetiş- tirme örnek köylerinde açılmış olan aşım durağı mikdarı bu sene 31 e çıkarılacak - tır ve böylece kısırlık veya kötü döllere takılmak ortadan kalkacaktır. Tabii aşılara verilen ehemmiyet gibi sun'i tohumlamaya da ehemmiyet veril - miştir. Sun'i tohumlama merkezi de 8 e çıkarılacaktır. Trakyadal08 at ve eşek aygırının önü- müzdeki nisan içinde yeni yapılmış olan aşım duraklarında faaliyete geçmesi için şimdiden tedbirler alınmıştır. Bu sene içinde Karacabey ve Kıbrıstan yeniden 19 aygır alınacaktır. Bu takdir- de bütün aygırlar sayısı 128 olacaktır. Beş yıllık program ile başlanmış olan şarbon aşısı Üçüncü senesine başlanmak üzeredir. Yılda üç yüz bin koyuna aşı ya- pılıyor ve parası Ziraat Vekâletinden ve- riliyor. Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: B.; Hasan Bey bakıyorum y insanlar... B Sabahtan' ;kşama kadar birkaç kuruş kazanacağız di- ye çalışıp çabalıyorlar. AĞ -,;ıısı— -_"—"A—_Eİ" « Bazıları ise çalışmak is- temiyerek kahve köşelerinde yarı aç pinekliyorlar. Acaba bunların hıngiıı mes'ud? Hasan Bey — Mes'ud olan- lar herhalde bu iki sınıfın ha- ricinde bulunanlardır. Bu sür'atin arkasından nasıl koşacağız, Yarabbi ? “Normandie,, ve (Büaştarafı 1 inci sayfada) beri garbda göze çarpan ilerleme sür'atile karşılaştırılırsa, aramızda hâlâ ne uzun mesafe bulunduğu bütün açıklığile gö- rülür. Aşağıda yazacağım satırlar, Türk okuyucularına tatlı bir medeniyet hülya- sı yaşatmak için değil, Türk halkının iler- lemek aşkını körüklemek ve memleketin milli ve içtimal enerjisini artırmak için- dir. Son günlerde, Londrada büyük deniz nakliyat işlerile meşgul — müesseselerin hususi bir cemiyetleri bir toplantı yap- mıştı.. Bu toplantıda Fransanın meşhur Compagnie Gönerale Transatlantigue şir- ketinin umumi müdürü - nazari bir kon- ferans değil - günün mühim bir meselesi üzerinde mühim bir hasbıha! yaptı. Bu hasbıhali hülâsa edeyim: * Fransız gemiciliğinin bu en salâhiyet- tar adamına göre, dünva gemiciliğinin ve bilhassa Avrupa ile Amerikâa arasında gemi işleten büyük gemi şirketlerinin karşılarında gayet mühim bir mesele vardır. Yakın zamanda tayyareler, dün- ya yollarını kısaltacaklar ve Avrupa ile Âmerika arasında inuntazam seferlere başlıyacaklar. Tayyareler bu seferlere başladılar mı, bütün gemi şirketlerinin halleri harabdır. Bu rekabeti karşılamak için, gemi şirketleri derhal harekete geç- meğe ve tayyarelerin sür'atlerine muka- bil, gemi şirketleri de birkaç silâhla mu- kabele etmeğe mecburdurlar. Bu silâh- lar şunlardır: Evvelâ, sür'ate mukabil sür'at, Fakat, sür'atte gemiler tayyarelere rekabet edemezler. Ö zaman, gemi seya- hatini dünyanın en tatlı, en rahat, en gü- zel bir seyahati haline getirmek icab eder. Bu prensipi böylece koyduktan sonra, Fransız transatlantiklerine kumanda e- den umumi direktör bize haber veriyor ki, maalesef, Normandie ve Onucen Mary gibi gemilerin modası geçmiştir! Denize daha dün inmiş, © mehabetli şekillerile İnsanlığın gözleri önünde Jules Verne'nin hülyalarını bile çok geride bırakmış olan bu güzel gemileri iki senede eskiten bu moda, medeniyet tekniğinin bü başdön- dürücü gidişi benim gibi, elbet okuyucu- larımı da hayrete düşürür ve belki de inanmak istemezler. Fakat, hakikat bu merkezdedir, bu gemilerin modern gemi olmak itibarile, modaları geçmiştir. * Fransız gemiciliği şimdi yeni bir gemi tipi düşünüyor ve bunu yaratmıya karar vermiştir. Bu geminin en az otuz yedi mil sür'ati olacak ve ona bu sür'ati verebil- mek için de gemiye büsbütün aerodina- mik olan bir inşa şekli verilecektir. Hem ona bu şekli vermeğe yardım için, hem Korkunç “Kraliçe Mary,, gemilerinin modası geçmiş! de yolcuların gemi içinde, sis ve fena ha- valar zamanında, rahatça dolaşıp — gez- . melerini, türlü türlü oyunlar oynamala- , rını temin için geminin bütün güverte kısımları camdan - evet, camdan! - inşa edilecek! Bu geminin 400,000 beygir kuva vetinde turbin makineleri olacak ve bu makineler günde 2700 ton - evet, 2700! « mazut sarfedecek. Tasavvur edilen hu ye- ni moda geminin artık bacası da olmıya- caktır; bacalar pislik neşreden delikler- | dir. Onlar pislik neşrederken yolcular bundan müteessir oluyorlar. Bunun için bacaları da, tıpkı ötomobillerin ekzos bo- ruları gibi, ufki istikamette geminin ar- kasından çıkaracaklar. O zaman, yolcu- lar, bu billür güverteli ve bacasız vapu- rüun temiz havası içinde gülüp — oynıya- rak, dünyanın en nefis yemeklerini yiye- rek, sinema ve tiyatro seyrederek, dünya ile muhaberelerini yaparak ve en taze havadislerle dolu gazetelerini okuyarak üç buçuk günde Avrupadan kalkıp Ame- rikaya varacaklar! Mütehassıs, bü vapurun hacminden bahsetmemiş. Ancak diğer — mütehassıs- lara göre, bu vapur 100,000 tonluk olacak ve tam yarım kilometrelik bir uzunluğa sahib bulunacak! Böyle bir vapurla seyahat etmek isti- ,yenler, otomobillerile doğrudan doğruya gelip vapurun ayni zamanda, Atlantiği 3,5 günde geçip te Nevyorkta gümrük muayenesi için üç çeyrek vakit geçirmek günahtır. Şu hal- de gümrük işleri de vapurda görülecek içine — girivermelidirler; — Br ve gemi limana yanaşır yanaşmaz yolcu- — lar bavullarını alarak çıkıp gidecekler, Tabift bugünkü limanlar, bu vapurların rahatça işlemelerine mânidir. Bunun için Fransada, İngilterede, Amerikada muay- yen yerlerde bu vapurlar için hususi li- manalr yapılacak ve bu limanlar da en se- ri hatlarla merkezlere bağlanacaktır. Li- — ' e manların yerleri bile tayin edilmiş ol> — duğunu ilâve edebilirim. * İşte, yeni tip vapur büdur. Bugünkü — medeniyet bu vapurun modası için kaç sene tayin etmiştir, bilmiyorum. Fakat, bundan beş sene evvel Europa veya İle — de France ile Amerikaya giderken bu gemilerdeki fevkalâdeliklere hayran olur, kalırdım. Şimdi © mükemmel vapurlar, beş sene sonra, eski tekneler haline gel- sından nasıl koşacağız? Muhittin Birgen Hamiş: Dün öğrendim ki bizim Bats ' dırma postasını yapan Saadet vapuru, — "— di. Biz bu başdöndürücü sür'atin arka- geçen gün, Bandırma limanında teknesi — su almış olduğu için kalkamamış ve yol- — cular Bandırmada oturup kalmışlardır. M. B. rakamlar (Baş tarafı 1 inci sayfada) Bu, günlük sarfiyatı saate, dakikaya ve saniyeye taksim edecek olursak dünya- nın silâhlanmak için saatte 2,500,000, da- kikada 42,000 ve saniyede 700 lira sarfet- tiği meydana çıkar. 4 Bu mikdar, muhtelif milletlere göre şu şekilde taksim edilmektedir: İngiltere her 7 günde, Amerika her 12 günde, Fransa her 17 günde bir milyar frank sarfetmektedirler. Almanya, silâhlanmak için yaptığı masrafı gizli tutmaktadır. Fakat bu mik- darın yılda 78 milyar frank «bizim para ile 4 milyar, 680 milyon lira» sarfettiği tahmin edilmektedir. Bu para günlere taksim edilirse her dört güne mukabil bir milyar frank isabet eder ki aşağı yukarı İngilterenin yaptığı muazzam sarfiyatın iki misline muadildir. İtalyanın da gücünün yettiği nisbette silâhlandığı muhakkaktır. İtalyanlar Ak- denizin kendilerine dar geldiğini ihsas etmektedirler. Yeniden 35 şer bin tonluk iki dritnot inşa etmeğe başlamışlardır. Silâhlanmasının en büyük kısmını de- nize hasreden İngiltere buna icab eden cevabı vermiştir: O da iki muazzam dritnotu kızağa koydu. İngilterenin deniz kuvvetlerini takvi- yedeki gayesi şudur: Büyük Britanya filosunun, Japon, İtal- yan ve Alman deniz küvvetlerinin mec- muuna muadil olması.. bımun da 1942 '|renecekler, miştir. Bu suretle İngilterenin ezeli de- — hayatı — nizlere hâkim olmak siyasetini için gene yegâne siyaset addettiği anla- : şılmaktadır. Gene gelelim İtalyaya.. İtalya yaptığı hesablara göre, 1940-1941 senesinde deniz " kuvvetleri 550000 tona bualiğ olacaktır. — dritnot, — Bunlar da 35000 tonluk — dört 24000 tonluk dört, 10000 tonluk yedi, 8000 — ve 5000 tonluk on iki kruvazör, 78 torpido ve 100 denizaltı gemisinden ibaret ola- — caktır. Balıkesirde tayyare model - kursu Balikesir (Husüsi) — İlk mekteb muallimleri için burada bir tayyare model kursu açılmıştır. Kurs 5 kânu - 4 nusanide faaliyete geçmiştir. Derslere, pazartesi, salı ve çarşamba günleri ol- mak üzere bir ay devam edilecektir. — Bu müddet zarfında muallimler uça - bilen tayyare modelleri yapmasını Öğ- sonra, bunları talebeye de öğreteceklerdir. Salâhiyeti olmadan dini kisve giyiyormuş Bursa (Hususi) — Hakkı olmadığı halde — dini kisve giymek ve vaazda bulunmaktan yapmasını — ' sabıkası olan Yıldırım mahallesinden Bal- — tacı namile maruf Mehmedin-son günlerde — gene dini kisve giymek ve vaaz etmek :lhi irticakâr hareketlerde bulunduğu gorulmüq. adliyeye verilmiş ve tevkif ediimiştir. Meh- — medin muhakemesine yakında başlanacak- — Iıll', " t

Bu sayıdan diğer sayfalar: