w . a T aA lw—.k—..w_ Talât paşa oturduğu koltuğun tutulacak yerlerine İ İstanbulda gömülü milyarlar etr. yapıştı: “ Muallim efendi, diye sordu, malüliyetin dimağından mı idi senin ,, ve ilâve etti: “Peki götürünüz!,, — Yok canım! dedi. Sen korkarım ba - şımıza bir galle çıkaracaksın. — Hayır, paşa hazretleri, bir gaile var- sa esasen başımıza çıkmış bulunmaktadır. Hâlâ ellerindeki oyun küğıdlarını bı - rakmamış ve hayretle bizi dinlemekte ©- lan diğer zatlardan biri bu aralık eğile. rek Talât Paşanın kulağına bir şeyler söyledi. Talât Paşa buna başını sallıya - rak güldü. Sonra tekrar bana döndü. Yü- züme gözlerinin ucile yan yan bakarak: — Sen yaman şeyler biliyorsun, anla - gildı, muallim bey!.. dedi. Bu malüma - tınızdan hükümet elbette istifade ede - cektir. Ancak, vereceğin izahatı dinle - meden evvel sana bazı suâller sormak is- lerim, — Buyurun paşa hazretleri! — Bizans defineleri buyurdun, mi? — Evet... — Neredeymiş bu defineler? — İstanbulda... — Nerede? — Henüz bendeniz de Fakat... | — Müsaade buyur, Bu defineleri eh'leı etmek için ecnebilerle Osmanlılar elbir- liğile büyük bir teşkilât halinde çalışı - | yor buyuruyorsun.. Bu ecnebiler hımılI devlete mensub? — Bendenizin bildiklerim Avusturya Macaristana!. 'Talât Paşa birdenbire: — Eyvah! dedi, müttefikimiz. Sen işe bak, sakın harbi de bunlar çıkarmış ol » Tnmasın? — Tahmininizde yanılmıyorsunuz paşa hazretleri.. Tamam! Bu (tamam) m dehşetli manidar bir surette telâffuzu beni o vakte kadar he - yocanımın sevkile düşmüş olduğum gat- letten birdenbire uyandırmıştı: Talât Pa- şa bonim sözlerimi ci etle telâkki et memiye azmetmiş gibi görünüyordu. © vakit son derece hiddetlendim. Ga- 'Talât Paşa aleni bir istihza ile gülerek: * değil bilmiyorum. yet büyük bir hararetle, heyecanla nasıl bir telâkki karşısında kalırsam kalayım, benim hâdiseyi ihbar etmemin sadece bir vazilfe olduğunu, meselenin hiç de zan- nedildiği gibi olmadığını, gizli çalışan bu teşkilâtim gayet mahirane hareket ettiği- ni, trenleri soyduklarını, cinayetler yap- tıklarını, son kesik baş cinayetinin dahi bunlar taarfından yapıldığında asla sübs hem olmadığını, bu adamların elebaşıla- fını da tesadüfle tanıdığımı, bunları ha- ber vermekle belki de hayatım tehlikeye girdiği halde memlekete bür hiz- | mette bulunduğumu zannmettiğimi ıv'î-:ı'le—_ dim. Orsadaki zevat hiç kımıldamadan, hiç- bir sev sövlemeden söylediklerimi dinli- yorlardı. Talât paşa da aymı ' sükünetle| beni dinledikten sonra karşısındaki zeva- | ta döndü — Bu kadar sey oluvor da koca devleti osmaniyenin haberi bile olmuyor. Siz işe bakın.. dedi. Sonra, kaşlarını çatarak ba. na döndü — Sen tarih muallimi olduğunu söyle. din, evlâd, dedi. Nerede muallimsin? — İdim efendim.. — Nerede? — Kosvada! — Kasvada mı? Şimdi muallim değil misin? — Hayır! — Neden? — Tekaüde çıkarıldım. — Tuhaf şey.. hiç de tekaüd olacak yaş- ta değilsin, bilâkis gençsin? Sebeb ney- di? O vakit Talât paşa iki elile koltuğun el konacak yerlerini tuttu, gözlerimin içine bakarak şu sözleri söyledi: Bu malüliyetin dimağdan mı? Birdenbire bütün odadakiler kahkaha- larla güldüler. Kıpkırmızı kesilmiştim. 'Talât paşa ise birdenbire şiddetli bir asa- biyetle: — Bre koca muallim! diye bağırdı, memlekette bu kadar işler oluyor da, hü- kümetin bunca teşkilâtı, adamları, polisi varken hiçbirinin haberi olmıyor da bü- tün bunları sen mi biliyorsun? Bu olacak iş mi? Eğer aklın başında biri isen orta- hığın, bahsettiğin devletlerin, hattâ bizim hükümetin dahi senin Bizans definlerini Sallanarak odadan çıktım. Arkam dan sivil memurlar geliyorlardı. « Son Posta ,, nın sergüzeşt romanı - A —- gözü görecek vakti olmadığını idrâk eder. din.. herkes harble meşgul bre ev- lâd! Şu sırada kimsenin böyle şeyleri dinliyecek vakti yok. Hadi oğlum baka- hm, başındarı büyük işlere kalkışma, git işinle gücünle meşgul ol! Yahud şöyle bolca istirahat et.. bol bol dinlen.. ne ya. parsan yap.. bizi rahat bırak.. Beyi götü- rTünüz! Sallanarak odadan çıktım. Arkamdan sivil memurlar geliyorlardı. Merdiven- lerden asabi adımlarla inerek kendimi sokağa attım. Sokakta, ne kadar çetin bir mücadeleye girişmiş olduğumu acı ve derin bir yeisle lıiya bastığım yeri görm allana sall, de belki eessirdim. Önüme ilk ye daldım ve bu teesssürle kör k 'a kadar içi kit, ka- maceraların altında üdeta ezil- miş, ümidsiz, bitkin bir halde döndüm, Fakat sonradan işi kendi kendime dü- şündüğüm zaman hakikaten ne kadar a- kıl almıyacak bir davaya karıştığımı an- hyarak Talât paşaya hak vermedini değil. Talât paşa beni, akli Mmüvazenesi bo- ki etmekte belki de tamı- di Bâhusus elimde profesör Ulştayn'ın elen bir me (İstanbulda define hırsızları) NEVROZİN naz'e, grip, romatizma ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcatında günda üç kaşa alınadilir. GAZENEEEN İçme suyu isalesi münakasası. Baş, diş, Kalecik Belediy 1 — Kalecik kasabasına isale edilecek içme suyunun kaptaj, çelik isale boru- $u, ferşi ve depo inşası vesair teferrüalt kadar bir ay müddetle kapalı zarf usulile eksiltmeye konmuştur. 2 — Keşif bedeli 18219,99 liradır. 3 — Proje, keşifname ve şartnamesi 225 kuruş mukabilinde Kalecik Belediye- sinden alınabilir. "tli 'dan dast bulmıya karar verd olduğu kaydı bulunan basit bir meoktu. bundan başkaca ne delil vardı? Mektub- daki bu kayıd da esas itibarile büyük bir şey ifade edemezdi. Esasen İstanbulda her zaman define ve âsürı atika hırsızla- mı olması gayet tabil idi. Binaenaleyhb, benüz ihbar edeceğim şeylerin bir hükümeti harekete geçire- bilecek mahiyetten pek uzak bulunduk- | larını birdenbire tamamile anlıyarak son derece me'yus oldum. 'Talât paşa ile muhayeremizi ve anun beni defineler hülyasile aklını kaçırmış biri yerine koyarak âdeta kovduğunu Magdadan gizli tuttum, Çünkü Magda bunu öğrenirse haydudlar karşısında ta- mamile yalnız kalmamızdan fena halde telâşa düşebilirdi. Fakat, uzun uzadıya , yalnız E mıza haydudlara karşı mutlaka mağlü Jolacağımızı iyice aklım kestiği için ke rdimcı bir. kuvvet lüzum hissettim, böyle bir can. Eski ahbablarımdan hi 1 ve itilâfa | | mensubiyetinden dolayı vazifesinden çı- | | karılmış ikinci taharri komiserı Ahmed Suavi efendi vardı ki son derece zeki, â-| kil, itidal ve basiret sahibi kıymetli bir zattı. Kendisi meşhur zührevi hastalıklar Mütehassısı doktor Şükrü Mehmedin en yakın dostu idi. Doktorun Arabistana git- | meşsine fevkalâde yardım etmış, arkasım- dan kendisi de onun yanına harcket etti- | Bi esnada yolda Adana civarında meçhu! | adamlar tarafından katlolunmuştur. (Arkan var) | e Reisliğinden : | 15/12/937 tarihinden 14/1/938 tarihine 4 — Münakasaya iştirak etmek isteyenlerin Dahiliye Vekâleti imar heyetin- den musaddak ehliyetnamte ibraz eylemeleri şarttır. 5 — İsteklilerin 2490 Nolu kanunun maları elzemdir. 2 ve 3 cü maddelerindeki şeralti haiz ol- 6 — Muvakkat tenimat mikdarı 1367 Hradır. 7T — Taliplerin teklif mektublarını 14/1/938 cuma günü saat 14 de kadar Ka- lecik Belediye Dairesinde müteşekkil ihale komisyonuna göndermiş olmaları lâ- zımdir. 8 — İhale 14/1/938 tarihine rastlıyan Encümeninde yapılacaktır. Grip, Baş ve NEOKALMINA Nevralji, Artritizm, Romatizma Cuma günü saat 15 de Kalecik Belediye «8608> Diş Ağrıları, irc ON TU . . RiK ŞiRKETİ Mühim ilân Elektrik şirketi, memurlarının 1937 senesine ait «pembe» renkli hü- viyet kartlarının 1 İkincikânun 1938 den aren iptal edilerek, 1938 senesi için muteber olmak üzere «yeşil» renkte kartlarla değiştirilece- ğini sayın müşterilerine arzeyler. Bu kartların baş tarafında Şirketin unvanı olan «TÜRK ANONİM ELEKTRİK ŞİRKETİ» yazılıdr. Yukarda gösterilen evsafa uygun olmıyan kartlar sahte addedilme- li ve hâmilleri polise haber verilmelidir. Şirket müşterilerinin bu ilâna riayet etmemelerinden çıkabilecek neticelerin mes'uliyetini kabul etmiyeceğini şimdiden beyan eyler. DİREKTÖRLÜK I İstanbul Belediyesi İlânları I Vilâyet dahilinde mevcud yan“arma telefon şebekesinin takviyesi için lüzumu olan 1990 tane ağaç direk kacae zarfla eksillmeye konulmuştur. Bunların hep- sine 11940 lira bedel tahmin edilmiştir. Eksiltme 27.12937 pazartesi günü saat 15 de Daimt Encümende yapılacaktır. İstekliler 2490 N.h kanunda yazılı vesika ve 896 lira 50 kuruşluk #İk teminat makbuz veya mektubile beraber teklif mek- tublarını havi kapalı zarflarını yukarda “yazılı günde saat 14 e kadar Daimi En- cümene vermelidirler, Bu saattan sonra verilecek zarflar kabul olunmaz. (L) (8302) 1273 man Keşif bedeli 2701 lira 65 kuruş olan Davutpaşa iltisak yolunun tamiri açık el siltmeye konulmuştur. Keşif evrakile şartnamesi Levazım Müdürlüğünde görüle- bilir. İstekliler 2490 numaralı kanunda yazılı vesikadan başka Nafia Müdürlü. ğünden alacakları Fen ehliyet vesikasile 202 lira 62 kuruşluk ilk teminat mak: buz veya mektubile beraber 27/12/9837 pazartesi günü saat 14 de Dalmi Encü. mende bulunmalıdırlar. (.) (8300) Keşif bedeli 1174 lira 84 kuruş n!:ı“v mel temizlik ahırının tamiri açık ek- siltmeye konulmuştur. Keşif evrakile şartnamesi levazım müdürlüğünde görüle- bilir. İstekliler 2490 N.lı kanunda yazılı vesikadan başka fen işleri müdürlüğün- den alacakları fen ehliyet vesikasile 88 lira 11 kuruşluk ilk teminat makbuz ve- yya mektubile beraber 27/12/937 pazartesi günü saat 14 de Dalmi Encümende bu- (B.) (8301) lunmalıdırlar, Siz de bu kremden şaşmayınız! K SAMİN KREMİ Bütün cihanda elli senedir dai- ma üstün ve eşsiz kalmışlır. KREM BALSAMİN Büyük bir bilgi ve uzun bir tec- Tübe mahsulü olarak vücude ge- tirilmiş yegâne sıhhi kremlerdir. KREM BALSAMİN Şöhretini söz ve şarlatanlık değil, sıhhi evsafının Paris, Berlin, Nev-York Güzelli Enstitülerinden yüzlerce krem arasında birincilik mükâfatımı kaztanmış olmakla isbat etmiştir Gündüz için yağsız, gece için yağlı ve halis acıbadem kremleri olarak dört DİKKAT: KREM BALSAMİN Öter c v beri tanınmış hususi vazola - KREM BAL'SAA/!IN rında satıldığı gibi son defa sureti da imal ettirdiğimiz Hgayet şık ve beraber taşımağı elverişli hususi tüpler derunünde dahi satılmaktadır. Fiatca daha ehven oldu - ğu kadar pek kullanışlı ve zarif olan KREM BALSAMİN 'ip'ei itriyat bütün nevilerile tanınmış, ecza ve tuhafiye mağazalarında bulunur. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ BEYOĞLU - İSTANBUL İker, tur. İhker.ve Bur.