26 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: _—bu' makale neşretmişti. — iş ve gitgide o kadar nüfuz peyda et- 'miş ki, âdeta siyasi meselelerde bile, '7 Msünkâra akıl hocalığı edermiş... Yalan. h " D Evvelâ şunu söyliyeyim ki, (Bertran) — denilen bu aktör, alelâde bir komikten A“' İbaşka bir şey değildi. Hünkârın saraya - &ldığı san'atkârlar içinde ondan çok üs- )üîn olanlar mevcuddu. 'Abdülhamid bu adamı, (Müzikai hü- ğ e yun) a kaydettirmişti. Aklımda kal- m gma göre rütbesi de, (yüzbaşı) idi. [,Memleketmde olsa, “Men aç kalacak olan bu adam, Abdülha- — “mid saltanat makamından sukut edin- *beye kadar hayatını geniş bir refah i- ; Ede geçirmişti. Fakat Abdülhamid su- T eder etmez, derhal vaziyetini de- - İğiştirmişti. (Ağam eğleniyor) ismindeki revü- nün mevzuunu, -0 revünün muharriri- te- bu nankör adam ilham 31:mıştı. Abdülhamid devrinin zulüm ve istib- - Badından dilgir ve müteessir olan tab- ği — asının her şeyi söylemek, ve hattâ o za- limane idareye isyan etmek, en tabif bir — hakkı idi. Fakat, zavallı Türk milleti —açlıktan ve sefaletten inim inim inler- * ken, kuş südü ile beslenenlerin böyle- * « ÖDE V "?ı'!' ge küfranı nimet etmeleri en hür dü- şünenlerin bile vicdanlarına dokunmuş, kendisine bazı ihtarlarda bulunulmak mecburiyeti hissedilmişti. O tarihte Şehremaneti tarafından — vaz'ıyed edilerek halka açılmış olan — Mfuldız sarayında, muvakkaten yapılan bir salaş bina içinde aktörlük eden bu adam, artık İstanbulda tutunamıyaca- | * Eını anlayınca memleketine gitmiş; - kendisine (Sultan'ın tiyatro müdürü, #e baş artisti) unvanını vermişti. Ve — Bvvelâ Avrupanın muhtelif memleket- — lerinde, sonra Kahire ve İskenderiye- — hin avama mahsus tiyatrolarında (A- . _ğam eğleniyor) revüsünü sahneye ko- - yyarak kendisi de koca bir takma burun- : h Abdülhamid rolünü temsil etmişti. — fe) adını takınmış, (Abdülhamidin göz- — Gesi) olduğunu ilân etmekten çekinme- : *bilmiyorum Ancak burada, bu kadının İ Lıi'iy'leı:hgi yalanlann hakikatini söyle- miye lüzum görüyorum. . ' Bu kadının rivayetine nazaran, Yıl- Eız sarayında iki bin kadın varmış.. ya- - han. Yıldız sarayında, gerek hünkâr da- |— #resinde ve gerek sultan v& şehzadelerin — Bairelerinde mevcud olan kadınların a- tın kayıd defteri mucibince, üç yüz yet- miş ile dört yüz adedi arasında idi. Ba- -— zan bir hayli eksilirdi. Fakat hiçbir za- ınan dört yüzü geçmemişti. -Sonra güya bu kadın bir gece harem- ”He muvaffakiyetli bir temsil vermiş, — bunun üzerine Abdülhamid kendisini |— Baraydaki kadınlara dans dersi vermi- ı ge memur etmiş.. yalan - Sarayda alafranga dans, eskidenberi »âıalüm olan şeylerdendi. Ve saraylıla- ıim birçokları da vals, polka, mazurka, kadril gibi eski dansları çok iyi bilir- F Donizetti paşanın en kıymetli tale- lerinden olan (Dürrenkâr) kalfa ile - Peyami Nigâr; Tevnifer, Şöhret kalfa- S .İıı' sarayın en mühim musiki üstadla- üiqebılımn ki, saraylılara alafranga etmışlerdı Aktör Bertran'ın karısı, ken- Eisme pek fuzuli bir paye vermiştir. belki de işsizlik-| İşte, bu ruhda ve bu karakterde olan Üü adamın karısı da ecnebi memleket- 4| /| İerde nazarı dikkati celbederek kendi- Ü — Bine ehemmiyet verdirmek için (Şeri- mişti. Karısının takındığı bu parlak sı-| — *fatı, aktör Bertran'ın nasıl hazmettiğini | M, (hazine defteri )denilen saraylıla-| -— gından olmakla beraber hemen hemen| öğretmekte de, bunlar temayüz (gozde) leı-le dansederken Abduı- ! dir ve tebrik ederek çıkıp gidiyor. Fa- kat oradaki gözdelerden bir (Rumelili) ile bir Çerkes, birbirlerini kıskanıyor- lar. Evvelâ kavgaya başlıyorlar. Bunun la hırslarını yenemiyorlar... saçsaça, başbaşa geliyorlar. Bu da kâfi gelmiyor. Çerkes gözde derhal ufak bıçağını çıka- rıyor.. rakibesinin göğsüne saplıyor. Bu, hepsinden daha fazla yalan... Ne Yıldız sarayında, ve ne de sultan sa- ga, ne değildir. L |(dular da eksik değildi. Fakat gerek bu decek şekillere giremezdi Bertranın karısı, gözden düşen (göz- de) lerin -içine ağır kurşun parçaları doldurulan- çuvallara konularak deni-! Abdülhamidin sertabibi Mavroyani pa- şaya yapılan bir işkenceyi gördüğünü söylüyor. Bu işkenceyi de, şöyle tarif ediyor: yani paşayı çağırıyor. Âktör Bertranın karısı da, yanında. Abdülhamid: — Paşa!,, Ben, (melânkoli) ye tutul- dum. Beni, ancak sen tedavi edebilir- sin. Bunu yapabilir misin? Diyor. Mavroyani paşa, cevab veriyor: — Şevketlim!.. Bundan şübhe mi edi- yorsunuz?.. Ve, Abdülhamidi tedaviye girişiyor. Fakat bu tedavi, iyi bir netice vermi- yor. Hünkâr gazaba geliyor. Doktora ceza olmak üzere, kendisi dikte ettire- hamid odaya giriyor. Oynıyanları tak-! raylarında, böyle kanlı bıçaklı bir kav- görülmüş, ve ne de işitilmiş şey Vakıâ sarayların çatılarının altı, her şeyden fazla kıskançlık hislerinin kay- nadığı bir yerdi. Hattâ bu yüzden, bir takım ufak tefek hâdiseler ve dediko- hâdiseler, ve gerek bu dedikodular, sa- rayın sıkı inzibat ve intizamını ihlâl e-! Ze atıldıklarından bahsettikten sonra, | gözlerile Güya bir gün Abdülhamid, Mavro- Yazan: Ziya Şıkiı — Memleketinde işsizlikten sürünmeğe mahküm olan Bertran, sarayda yüzbaşı rütbesi ile müreffeh bir hayat geçiriyordu | Hazir aklıma gelmişken şu bahsi de ü ilâve edeyim. Zannederim iki sene ka- İdar evvel, akşam gazetelerinden biri, Bu makaleye Nazaran aktör Bertran'ın zevcesi, güya — harem dairesine dans hocalığı ile gir- rek öna bir komedi yazdırıyor. Bu ko- doktorun karısının kendisini aldatmasından mürekkeb bir Ve, bu komediyi bizzat Mavroyani paşaya oy- natıyor. Böylece, Mavröyani paşaya, dünya yüzünde görülmemiş, manevi bir medinin mevzuu, takım rezaletlerle doludur... işkence yapıyor. Aktör Bertranın karısı mize temas ettiği için ben size bunun hakikatini bütün tafgilâtile inaklede- yim, ABDÜLHAMİD VE MAVROYANİ PAŞA Hakikaten, Abdülhamid ile Mavro- yani paşa arasında, çok mühim bir hâ- dise geçmiştir. Fakat bu, büsbütün baş- (ka bir şekildedir. Evvelâ şunu arzedeyim ki; Mavroy a- ni paşa, yalnız saray hayatında değil, | bizim tıb âlemimizde de oldukca mühim |bir şahsiyettir. Sonra, hususi hayatı, çok dikkate şayan bir roman gibidir. Abdülhamidin hususi hayatına dair yazılan bazı yazılarda, Mavroyani paşa için: «Abdülhamid doğduğu zaman, yanın- da bulunmuş.. onu ilk kucağına alan, Mavroyani olmuştur.» Şeklinde bir takım yazılar yazılmış- tır. Bunlar da doğru değildir... Saray- da bulunduğu müddet zarfında kendisi ile sıkı bir dostluk tesis ettiğim bu zat, birçok defalar bana hayatını şöylece nakletmiştir: Mavroyani'nin asıl adı (Spiridon) - dur. (Mavroyani), aile ismidir. (1841) senesinde vefat eden, (Osmanlı hükü- metinin Viyana maslahatgüzarı; Yanko Mavroyani bey) in yeğenidir. (Arkası var) Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetci olan eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Sarım). Alemdarda: (Birti Asım). Beyazıdda: (Cemil). Samatyada: (Erofilos). Eminönünde: (Beşir Kemal), Eyübde: (Arif Beşir). Fenerde: (EBmilya- di)., Şehremininde: (Nâzim). Şehzadeha- şında: (İ. Hakkı). Karagümrükte: (Su- ad). Küçükpazarda: (Hikmet Cemlil), Ba- kırköyünde (Hilâl). : Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), Dairede: (Güneş). Karaköyde: (Hüseyin Hüsnü). Taksimde: (Nizameddin). Tarlabaşında: (Nihad). Şişlide: (Halk). Beşiktaşta: (Nall Halid). | Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: | Üsküdarda: (İmrahor). Sariyerde: man). Kadıköyünde: Hulüsi). Büyükadada: (Os- (Saadet, Osman (Şinasi Rıza). RADYO Bugünkü —program 26 Birincikânun 1937 Pazar İSTANBUL Öğle meşriyatı: dis, 13,05 Beyoğlu Halkevi gösterld kolu ta- rafından bir temsil, Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans musikisi, 19: Safiye: Piyano ve keman refakatile, 19,30: Konfe - |rans: Selim Sırrı Tarcan (Ömrümün defterl), 20: Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30: Hava raporu, 20,33 Ömer Rıza tarafından arabca daşları tarafindan Türk musikisi ve halk şarkıları, (Saat âyarı), 21,15: Örkestra: 1 - Amber: Fenella uvertür, 2 - Leopold: Polo - nla fantezi, 3 - Hölmes: Serenade İtalienne, 4 - Plnguette: Les Clothes de Corne Ville, - Grieg: ÂAu Printemps, 22,15: Ajans ha - berleri, 22,30: Plâkla sololar, opera, ve operet Heybelide: (Tanaş). parçaları, 22,50: Son haberler ve ertesi gü - nün programı, İstanbulda Havagazı ve Elektrik müşterilerine arzeyler. ANONİM ŞİRKETİ» yazılıdır. e İSTANBUL HAVAGAZI VE ELEKTRİK VE TEŞEBBÜSATI SINAİYE TÜRK ANONİM ŞİRKETİ Mühim ilân ve Teşebbüsatı Sınaiye Türk Anonim Şirketi, memurlarının 1937 senesine ait «kiremit» renkli hüviyet kart- larının 1 ikincikânun 1938 den itibaren iptal edilerek 1938 senesi için muteber olmak üzere «kırmızı» renkte kırtlırlı degı,tırı]ecegmı sayın Bu kartların baş tarafında şirketin unvanı olan «İSTANBULDA HAVAGAZI VE ELEKTRİK VE TEŞEBBÜSATI SİNAİYE TÜRK Yukarda gösterilen evsafa uygun olmıyan kartlar ııhbe udde:hlme- li ve hâmilleri polise haber verilmeliir, Şirket müşterilerinin bu ilâna riayet ehnemelermden çıkabilecek 1 Daha sonra, Bertranın karışı bir ge- neticelerin Ameı’ulıyetını kıbul ehnıyeceııni ıiıııdıdeıı beyan eyler, | tarafından uydurulan bu yalanlar, az çok tarihi- 12.30: Plâkla Türk musikisi, 12.50: Hava- | söylev, 20,45: Bay Muzaffer İlkar ve arka -| Ankara muhteliti B_ş | muhtelitile berabere kaldı [ Ankara 25 (Hususi) — Bugün Şehir sta- ilk karşılaşmalarını yaptılar ve 2 - 2 berabe- re kaldılar. Ankara muühteliti: Fuad, Yaşar, Sabri, Musa, Hasan, Abdül, Mustafa, Abdurrahman, Rıza, Celâl ve Niyaziden müteşekkildi. Ha - kem Kemal Halimdi. Oyuna 2,30 da başlandı. İlk dakikalar deneme ile geçti. Ankara ta- kımı bir türlü anlaşamıyor, misafir takım bundan istifadeye çalışıyordu. 10 uncu da - kikada sol açığın güzel bir ortasını sağ İç güzel bir kafa ile gole çÇevirdi. Kaleci Fua - dın güzel kurtarışları göze çarpıiyordu. İT in- ci dakikada bizimkiler beraberliği temin et- tiler. 3 dakika sonra da 2 - 1 galib vaziyete geçtik. 44 üncü dakikada misafirler beraberliği temin ettiler. Devre 2 - 2 bitti. İkinci dev - rede hiç gol olmadı. İkinci devrede Ankara muhteliti tamamen hâkim oynadı. Maçtan sonrâ misafirlerin kafile reisleri bana dedi ki: — Takım oyununu çıkaramadı. Yarın her halde daha güzel oynayacak ve galib gele - cektir. Takımınızda sağ açık, kaleci, sol bek ve santrhafınız klâs oyuncularınızdır.» Selim Tezcan Ankara Güneş klübü Ankara 25 (Hususi) — Bugün saat 17 de Yenişehir Halk partisi binasında Güneş klü- bü üyeleri ilk kongrelerini yaparak Ankara Güneş klübünü kurmuşlardır. Kongreyi Ce - vad Abbas açmış, henüz dört yaşında olan Güneş klübünün şimdiye kadar kazandığı müuvaffakiyetleri hülâsa etmiştir. Bilâhare idare hey'eti ve haysiyet divanı seçilmiştir. Klüb içtimal bir klübdür. Reis Cevad Abbasdır. Şimdilik faaliyeti atıcılık, binicilik, dağcılık şubelerine inhisar edecek - tir. Galatasaray klübü Ankarada Şube açıyor Ankara, 25 (Hususi) — Galatasaray klübü hükümet merkezinde bir şube açmak kararını vermiştir. : Askeri mektebler güreş müsabakaları Dün Kuleli askeri lisesinde askeri mekteh- lerin güreş takımları arasında bir müsabaka yapılmıştır. 56 kiloda Deniz lisesinden Sungur birinci, türü aynen neşrediyoruz: dında Ankara muhteliti ile Bükreş muhteliti * - |Ankara muhteliti dün hâkim bir oyun oynadı. Bükreş muhteliti bugün ikinci maçını yapacak Bükreş muhteliti maçtan bir gün evvel ekzersiz yaparken Maltepeden Ali ikinci, Kuleliden Mehmed ü- çüncü, 61 kiloda Küleliden Kemal birinci, Maltepeden Muzaffer ikinci, Harbiyeden Ke- mal üçüncü, 66 kiloda Deniz lisesinden Şük- rü birinci, Kuleliden Cihad ikinci, Maltepe- den Bülend üçüncü, 72 kiloda Maltepeden Sami birineci, De « niz lisesinden Ercümend iİkinci, Kuleliden Osman üçüncü, 79 kiloda Kuleliden Hasan birinci, Deniz harb okulundan Ahmed ikin- ci, Maltepeden Necdet üçüncü, 87 kiloda Ku- leliden Suad birinci, Harbiyeden Kemal ikin- ci, Maltepeden Cemal üçüncü gelmişlerdir. Hakemlifi Yaşar ve Saim yapmışlardır. Mü- sabakalarda bütün askeri mekteb müdür, mu allim, subay ve talebeleri hazır bulunmuş ve müsabaka heyecanla takib edilmiştir. Kuleli lisesi müdürü Küurmay Albay Tev - fik Topçu talebelere bir söylev vermiş, spo - run ve vücud terbiyesinin ehemmiyetini an- latmıştır. Müsabakalar sonunda puvanlar tasnif e- dilmiş. 13 puvan ve üç birincilikle Kuleli ta- kımı birinci, Deniz Lişe ve Harb okulu 13 pu- van ve İiki birincilikle ikineci, Maltepe takı - mı da l10 puvanla üçüncülüğü almışlardır. Fenerbahçeden bir istifa Fenerbahçe birinci futbol takımı merkez mühacimlerinden Namık İzmire gideceği 1 - çin klübünden istifa etmiştir. Namık İzmir mıntakasında oynayacağı için İstanbul min- takasına müracaat etmiş, icab eden muame- lenin yapılmasInı istemiştir. İkinci kır koşusu Beyoğlu Halkevi Spor Komitesinden: Evimiz tarafından tertib edilen seri ha « lndeki kır koşularının ikinecisi 2 Kânunusani 1938 pazar günü yapılacaktır. Mesafe Fener stadı iİle Kalamış yolu arasıdır. Takımlar ü- çer atletten teşkil edilecek, her klüb istediği kadar atlet ile müsabakaya girecektir. Klüb- ler atletlerin listelerini 29/12/937 akşamına kadar Beyoğlu Halkevi Spor komitesine ve « receklerdir. Hakemler: Yüzbaşı Hüsameddin İhsan Bolor, C. Şahingiray, Nalli, Firuran, M. Nuri Sarıca, Mufahham, Receb, Müsaba- ka sabah saat 9,30 da yapılacaktır. Bakırköy Barutgücü alanında bugünkü maçlar. 1 — Nişantaşı Spor A, ve B, takmnlarile Barutgücü A: ve B. takımları. 2 — Çırçır Spor B. takımı ile Barutgücü genç takımı arasında futbol maçları yapı - lacaktır. PAARAARARAASRAAARARARSARARAARRARADA Birinci ve ikinci Lig B takımlarına aid fikstür Futbol ajanlığı tarafından tanzim edilen birinci ve ikinci lig B. takımlarına «id fiks- 22-1-1938 Vefa - İstanbulspor 29-1-1938 Güneş - Süleymaniye 6-2-1938 Topkapı - Vefa Beylerbeyi - Galata Gençler 13-2-1938 İstanbulspor - Süleymaniye Feneryılmaz - Anıdomhisu' 20-2-1938 Eyüb - Galatasaray Güneş - Fenerbahçe 27-2-1938 Beykoz - Topkapi Kasımpaşa - Feneryılmaz 6-3-1938 Fenerbahçe - Karagümrük - Beylerbeyi 13-3-1938 Güneş - Galatasaray : Galata Gençler - Karagümrün 20-3-1938 Eyüb - Topkapi Anadoluhisar - Karagümrük 27-3-1938 Galatasaray - İst r Feneryilmaz - Galata Gençler 3-4-1938 Vefa - Fenerbahçe Anadoluhisar - Kasımpaşa 10-4-1938 Güneş - Eyüb Süleymaniye - Gıııt“aray 17-4-1938 Vefa - Eyüb 'NT Fenerbahçe - Galatasaray 24-4-1938 Güneş - Beykoz Vefa - Galatasaray 1-5-1938 Güneş - Eyüb - nmmonı.oıc Taksim Stadı Beşiktaş Stadı 18-12-1937 Vefa - Güneş, Galatasaray - Beşiktaş 25-12-1937 İstanbulspor - Eyüb, Fenerbahçe - Topkapı 1-1-1938 Süleymaniye - Beykoz Vefa - Beşiktaş 8-1-1938 Topkapı - Galatasaray İstanbulspor - Güneş 15-1-1938 Fenerbahçe - Beykoz Eyüb - Süleymaniye Topkapı - Beşiktaş Beykoz - Galatasaray Eyüb - Fenerbahçe Karagümrük - Davudpaşa Beykoz - Beşiktaş Kasımpaşa - Davudpaşa Beylerbeyi - Anadoluhisar Karagümrük - Feneryılmaz Vefa - Süleymaniye Anadoöluhisar - Galata Gençler Beşiktaş - Eyüb Davudpaşa - Feneryıilmaz - Beykoz - Vefa Beylerbeyi - Kasırmpaşa Fenerbahçe - Süleymaniye Galata Gençler - Kasımpaşa Beşiktaş - Güneş Davudpaşa - Beylerbeyi Beykoz - Eyüb Davudpaşa - Galata Gençler Karağümrük - Kasımpaşa Feneryılmaz - Beylerbeyi İstanbulspor - Beşiktaş Anadolühisar - Davudpaşa Süleymaniye - Beşiktaş Topkapı - İstanbulspor -Fenerbahçe - Beşiktaş - Beykoz « İstanbulspor

Bu sayıdan diğer sayfalar: