Çe e MEKTUBLAR line kalemi aldı. Önündeki *| lacaklı mektubuna baktı; — Sanki vermesem me yapacaksın. Çata, patla vermiyeceğim İşte! Dedi, Fakat nedense kalemi onu dinle- medi, başza türlü yazdı: «Borcumu geciktirdiğim için affinz dilerim, bu aybaşında muhakkak ödiye- ceğime emin olabilirsiniz... İkinei mektub bir dosttan Sadece hürmet, muhabbet, ibaretti, | — İkide bir mektub yazıp beni de oku- | Senin geliyordu. | dostluktan | mak zahmetine sokarsı: ğurdan da sahki ne fayda olur? Baş be- lâsu Dedi. Fakat gene kalemi onu dinleme- di; başka tütlü yazdı; | «Büyük dosuluğunuzun dalma minnet- | tarıyını, İkide bir uldiğim mektublarını 3i ne büyük bir zevkle okuduğumu ta- Savvur edemezsiniz... Vesaire vesaire...» Üçüncü mektub akıl danışan bir akra-| ba çocuğundandı: Sanki ben senin aki hocanım ha: | Aklım fazla olsa kendi işimi yoluna wİ yarım. Dünyada ne alık ınsanlar var. Dedi, fakat kalemi onu dirlememekte inad ediyordu. Başka türlü yazdı e ER ba ii bu işde hata ediyorsun, be. dostlu. | du nim sana söyliyeceğim tarzda hareket e- dersen muvaffakiyet yüzde yüzdür... Vesaire... Vesaire...» Dördüncü mektub başka bir şehre git- miş olan karısının meklubuydu. Mektub tam dört sayfa tutmuştu: — Ne geveze şeydir, burada iken hiç durmaz söylerdi. Gitti şimdi de dört say- falık mektublar yazıyor. Dedi, * kalemi onu dinleme- di; başka türlü yazdı: «Kaneığım. dört sayfalık mektubunu elki ört defa birbiri arkazına okudum. | H>» okuyuşumda syn bir zevk duyuyor- m. Seni ne kadar göreceğim geldi bil- gen seni yanımda görmek, sesini dinle- mek için can orum... Vesa- ire...» Vesaire... i mektub bir iş havale eden, es- arkadaştandı: İşim yok ta senin bilmem ne işin için kapı kapı dolaşacağım ha. Bir kere bana bir iyiliğin dokundu diye kırk yıl e yapacak değilim va! Dedi. Fakat kalemi başka türlü yazdı: «Azizim, işini kendi işin gibi takib e- de:eğime emin olabilirsin. Senin bana yapmış olduğun iyiliği hiçbir zaman u-| | mutmam. Bu tarzda işlerin olduğu zaman daima bana yazman benim için bir şeref- İtir... Vesaire... Vesaire... Ky e Hulüsi — | Bunları biliyor mu idiniz? G:çın s9ne dünyada on milyarder varmış m EZ (1957) senesi he-| 5 nüz sona ermeğiği | 5 i ikler bir se ne evyele (1906) ya sid lardır. Bu lis göre Gür yani lan. lere eçen ta (10) mil cudedu, sene er me Zaharuf, a &rahı Amerikalı Mel- kralı Ford, para kralı Mor- gan, petrol kralı Kokfeller, Bolivyalı Pa- tino, Haydarâbâd Nizami, Baroda mih - racesi, Ağahan ve Japonyalı Ken.Kişi| Kağamidir. | Haydarâbâd Niza' n zenginliğine bir misal olmak üzere mücevheratına aid | Hstelerin üç İngiliz mütehassısı tarafın- hı dan iki senede tanzim edilebilmiş oldu - ğunu ve emrinde (400) lüks otomobil bu- | landuğunu kaydetmek kâfidir. Kadın ihanete v Ehseriya ihanetle Mukabele eder Yerebatanda Bay «As bana, dikkat bir macera aülalıyor; Tanıdığı bir kadını iyi bir muhite ka - vuşturmuş Onunla altı sene, gürültüsüz ve mes'ud bir hayat geçirmişler. Fakat bundan bir müddet evvel, bir akrabalay- rının evine taşınmışlar. Akrabalarının on yedi yaşında bir kızı varmış. Bay «As bu genç kizin tahrikkâr sokuluşlarına likayd kalamammş. Ve onunla münasebete giriş miş. Bu münssebetin başlayışından bir müddet sonra da, beraber yaşadığı kadı- nın, bir erkekle düşüp kalktığına şahld olmuş. Bu yüzden metres'le arası açil - mış. Düşüp kalktığı kızın validesi, onun- ia aralarını bulmak istemiş. Fakat deli kanlı, kendisine ihanet etmiş bir kadınla barışamıyacağını söylemiş. Bunun netice- #inde, sekiz yıllık metresi, eşyalarını top - layıp çeklimiş gitmiş. Delikanlı, metresi- nin çekilip gitmesinden sonra, öleki kızla rahat rahat düşüp kulkabileceğini ümld etmiş. Fakat kızın da kendisinden yüs ce- virmesi, ve başka erkeklerle düşüp kalk- las, bu ümidini de kırmış, Bana: — Şimdi, diyor, akrabalarım da'beni evlendirmek istiyorlar. Fakat ben, bu kız meselesinin nihayet bulmasını istiyorum Ne yapayım teyzeciğim? Bay «As bu münasebete nihayet vere miyormuş. Çünkü kızın, kendisi tarafın » dan iğfal olunduğunu idülaya kalkışma * sından korkuyormuş Bence evvelâ bu korkusu yersizdir. Ma- Aamafih bana öyle geliyor ki Bay «A» bana şayanı ri edindiğim kanaate mak istediğin! yazdığı bü genç kız der - mekte, fakat mukabele görmemektedir. dakat beklemesi de haksızlıktır. gören kadın, beraber yaşadığı erkeği sev- se bile, bilmukabele ihaneti ekseriya gö- #e ahır. Matbaa harflerini n beştimdenber 13 mi yon kitab basılmış Nasıl hesab e - is MİLYON dildiğini, hang is- | tatistiğe istinad © Jonduğunu bilmi- | ç Yoruz; fakat «Vel M mot» almanağına İf göre matbaa hu - findenberi dün - E basılan ki - mecmuu 13 milyonu bulmuştur. Ezinede belediye işleri Ezineden yazılıyor: Ezinede belediye işleri pek sönük bir haldedir. Elektrik motörile sinema da bankaya ipotekli Jolduğu için halk'ne elektrikten ne de sinemadan istifade edememektedir. Be- lediyeyi bugünkü halinden kurtarmak için işlerin mansub bir belediye reisine tevdiinin faydalı olacağı düşüncesi hâ- kim bulunmaktadır. aziyetinin içyüzünü anlatırken, kâfi de- yecede samim! davranmamaktadır. Eğer Bay «A» herhangi bir iddiadan korksaydı, bu iddlayı ortaya atabilecek olan kızla bir çatı altında yaşamaması 1 cab ederdi. Bu hayatı devam ettirmek o genç kızı, öyle bir davada haklı çıkara - büccek delillerin mlkdarını tr: Ve Bay «As bünü kavrayabilecek id- arttırmak « ake faziasile sahiddir. Binaenaleyh, benim, bu mektubdan göre, Bay sAs, kurtul- Bence bunun sebeblerinden birisi de, genç kızın, kendisin! ihanetkâr bir erkek olarak tanımasıdır Bay «A, sekiz sena birlikde yaşadığı ka dına, bu genç kızla ihanet etmiştir. Bu |- fiberladır ki, bu Ihanet, genç kızın gözü. nü korkutmuş, Bay «A» ya güvenmesini hayli güçleştirmiştir. İnanması, Bay «As nın, aldattığı bir kadından sa- İhanet Binaenaleyh, bu tecrübeler Bay «As ya iki mühim hakikati öğrelecektir. 1 Kadın, ihanete, ekseriya ihanetle cevab verir. 2 — Kadın, ihanetkâr erkeğe itimad et- mez, Eğer tahminim doğruysa, ve Bay «A dahsettiği genç kızı seviyorsa, evvelâ met- yesine ihanetinin hakh olduğuna inandır» maya çalışsın Ondan sonra, kendisine ayni muamele” Yİ yapmıyacağını telkin etsin. Ancak o takdirdedir ki, göreceği mu - amele değigecektir. Yeni nişanlanan | bir çift kimlere Böcekçilik kolay ve nasıl görünür ? Dostlarına göre Köpeklerine göre Kızın terrisine Erkeğin annesine Pustarıya göre Kendilerine göre Atlas Okyanosu 84 Saatte geçilecek mi? Transız mühendisleri son zamanlarda yeni bir transatlantik projesi üzerinde| çalışmaktadırlar. o Yukarıdu (maketini! gördüğünüz bu #ansatlantik 400,000 bey- gir kuvvetinde makinelerle omücehhez| bulunacak ve saatte 57 mil sür'atle seyre- debilecektir. Transatlantik bu şekilde Atlas Okyanosunu 84 saatte katedebile- cektir. İtüreceğini unutmamalıdır. Ayni zaman iima tozu ıslak bir bezle almalıdır. Te-| İmizlik yapıyoruz diye bütün tozu ha - İşinci günü başlarını yukarı kaldırarak İşetfaflaşmaya başlar ki askıya çıkacak- kazançlı bir iştir * Böcekçilik her köylünün yapabileceği kadar basittir. Birçok yerleri» mizde bu işle bilhassa kadınlar meşgul olur ve evin büdcesine bir iki ay içinde hiç yoktan bir varidat temin etmiş bulunurlar. Geçenki yazımda, köylerde kolaylık- la yapılabilecek şekildeki fenni bir ipek böcekçiliğinin baş tarafını anlatmış, ge ri kalanmı da bu yazıma bırakmıştım. İpek böceği tohumlarını fişkırtmış ve artık onları bakıp büyütmek sırasına gelmiştik değil mi? O halde devam e - delim: i 3 — Böceklerin bakılması: Fışkıran böcekler kerevetlere (yerleştirilir. Bu kerevetlerde kendilerine verilecek yer, büyüdükçe genişlemelidir. İlk günlerde böceklere yabani aşısız dut yaprağı ve- tir. Tabii kıyılarak, Büyüdükçe kıy - malar büyültülerek en sonra bütün bü- tün, ve aşılı ağaçların yaprakları veril- meye başlanır. İlk günlerin yirmi dört saatinde yedi defa, daha sonra altı defa, beş defa, en son dört defa yem verme- lidir, Bundan aşağı yemlemek olmaz. Her yemin arasi müâyyen aralıklı ol - İmalıdır. Yapraklar hiç bir zaman islak olmamalıdır. Pek mecbur kalınırsa mut laka kurutmalı, hattâ bir bir silmelidir. Kı , Kirli tozlu yaprakların hasta - lık getirip bütün emekleri havaya gö- da altlarındaki yalak (-- küne) birik- tikce bunları da toplayıp dışarı atmalı - dır. Bazılarının yaptığı gibi bu yalağı hiç değiştirmemek pek fenadır. Tekrar yim ki odaların eskimiş, fena ha vasını sık sık değiştirmelidir. sünlük yem sayısı azaldıkça, gün - lük havalandırma sayısını çoğaltmalı - dır. Meselâ yedi defa yem verilirken | üç defn havalandırılırsa dört yem ve - rilmeye başlandığı zaman sekiz “defa| ndırılmalıdır. Böcek evlerini hiç süpürmemeli, da-! kaldırmak çok fenadır, 6 — Böceklerin uykuları: Böcek bak aktaki bir incelik te, onların uykula - rındadır: Tohumdan çıkan böcekler be-| uyurlar. Bu müddet zarfında kat'iyyen yem vermeyiniz. Uyanıp yem aradık -| ları zaman verirsiniz. Aradan beş gün geçince bir uykuya daha yatarlar. On- dan sonra sırasile ve belli aralıklarla üç uyku daha yaparlar ki dördüncü uyku- dan uyandıkları zaman iyice büyümüş olurlar. Bundan sonra böceklerin teni ları zaman artık yaklaşmış demektir. İ Böcekler büyüdükçe yerlerini geniş - İlet tmek lâzım geldiğini unutmamalı, fa- kat son çağda artık ne yatak değiştir - meli ne de yaprak vermelidir. Bu dev- reyi mutlak bir sükünet içinde geçir - e rler, — Böceklerin askısı: Nihayet bü - a böceklere koza yapabilmeleri İ- çin askılar verilir. Bunlar hardal, katır Jtarnağı, Çavdar sapı, ve fundadan ya - İpılma demetlerdir. Meşeden yapılan 2s kıların mahzuru anlaşıldığından muz - tar kalınmayınca kullanılmamalıdır. Böceklere yem verilmesi düzgün geç - mişse, yaşları ve uykuları hep birden gelip geçeceğinden askıya çıkmaları da birden olur. İçek kozaları üzerinde dikkatle meşgul olan bir kedim Askı demetlerini kerevetlerin çevre* sine sıra ile dizmelidir. Böceklerin ç0- ğu askıya çıktıktan sonra henüz kere “ anlar görülürse bunları topla* yıp ayrı bir kerevette beslemelidir. Kıf kıncı günün Sonunda kozalar tamamen İ sarılmış olur. Ve bittabi demetler yer * lerinden çıkarılarak kozalar elle bir bir toplanıp pazara çıkarılır. 8 — Böcekeilik hesabları: Bir kutu böcek tohumu 25 gramdır. Bundan 30 bin böcek çıkar. Bu böceklere birinci yaşlarında 2 metre murabbai kerevef da # metre mu rabbal, üçüncü yaşlarında 12 metre mu rabbat, dördüncü yaşlarında 30 metre murabbal ve daha sonra ise 60 metro murabbaı yer lâzımdır, Buna göre ye * rinizin ne kadar böcek besliyebileceğini hesab etmeniz mümkündür. Gene bir kutu böcek için ilk yaşta 2 kilo, ikinci yaşta 48 kilo, üçüncü yaşta 150 kilo, dördüncü yaşta 200 Kilo, ve ondan son- ra askıya çıkıncaya kadar da 700 kilo yaprak lâzımdır. Bu kadar yaprak için yüksek boylu 40 ağaç ister. Ağaçları * nızı da bu hesaba göre tâkatlandırabi * rsiniz. Bir kutu tohumdan ortalama hesab- la 65 - 70 kilo kuru koza alır. Bir kile kuru koza dört kilo yaş kozadan elde edilir, Bu hesabla ve ancak bir fi muştur. Yoksa a lâzımdır. İkinci yılma iniz. Ayni su - retle böcekler için söylenen rakamları da 6 gözle görmelidir. 9 — Hülâsa: Sıhhi bir yer, temiz ve iyi bakım, hesablı davranış ile kırk gün ük bir emek insana hiç yoktan hatırı sayılır bir kazanç getirir. Böcekcilik her köylünün yapabileceği kadar kolay ve sevimli bir işdir. Böcekciliğimizi €- ki seviyesine ulaştıracak günleri göz - Tüyoruz. TARIMMAN İki ahbab çavuşlar: Teskin edilemiyen hırs