(Baştarajı 1 inci sayfada) Olduğunu son günlerde aldığım ve hâ-| M da almakt n anlıyorum. M niersiteyi yakından tamyan barı dok- deki mü, Memleket meseleleri By, bu arada bam muallimler, milli bir Ü-İtün. Avrupada olduğu gibi bizim üniver - ersitenin ve demek olduğunu bilip de biz-/sitemizde de talebe bir teşkilât sahibidir. Bu estesenin ve böyle bir Üniversitenin) teşkilâtın yalnız faydalı neticeler vermesi ve çindeyken yüksek ilim ve ahlâk adamları - elile hürriyet ve demokrasi terbiyesine tırılmakta olduklarını bana salâhiyetle a olduğum bazı mektup -İ söyüyecek insanlar çıksın ve bunlar bana diyebilsinler ki: — Hayır, bunda da hataya ve gaflete düş- ila tartlarma sahib olduğunu bilenler,| talebenin az bilgi ve moksan hazırlık hase- bir : dün dolayı Tazı olun! dediler, Pal m bizzat Üniversite içinde Ode alâka ile Mag, <clldiği halde, oradan hiç bir ses Çi” damn, Hi Üniversite, büyük bina, ze ğ z F f Süstul * ve şu memleketin hürriyet ve ; / benim üniversite hakkında yazdıklarım Yanlış olsun. Ben yanlış görmüş olayım tera anlâmış bulunayım, İsterdim ki, ben pieselede hep aldanmış olayım. ka terim ki, üniversitenin ealâhiyettar ma Vız, meydana aidıp bana desinler: —Ha 1 Yanlış biliyorsun. Üniversitede her fa - 40, dekanı değil, hattâ her hoça, hattâ her Miş Üniversite hakkında sorulan bir su- Serbestçe cevab verebilir. Bundan kork- De aa hiç bir sebeboyoktur. Ne devletin, Miran, pe de,nizam ve örfün menet - bü salâhiyet, bütün dünyanın hür Ü- “ #elerinde olduğu gibi, bizim üniver - de © de vardır. Bizim üniversitemizde hoca, üniversite hakkında bir fikir va ekiz ve hattâ üniversitenin teşkilâtı- SiğE tah, Akandaki fikirlerini serbestçe an Diveritte, Bizim hocalarımızın kafalarını ü- Gü tenin bürukrasi çemberi içinde kan a İF $€y yoktur. Hayır, Bay Birgen sen Miyorsun! İn çe İsterdi ki üniversite profesötlerin- Ba, “© olmazsa birkaçı çıksın ve bana şü *ri söylesin; Mia aliyorsun, Birgen, bizim ühiversite- Dan, alelide pratisienler gibi ücret alarak yerehane sahibi olan doktorlar, hoca - Yoktur, Bizde de profesö aşka yer- El yl gibi, yalnız konsültasşonla me i *. Profesörlükle avukatlığı hâlâ bir We, Lime nizam hilâfına ve muvazaa yo- Drutesir. Aİ yazıhanesine sahib olan hiç bir tenmı,, DÜZ yoktur. Bunu da yanlış öğ - Misin. Veyahut, içimizde, kazara böyle a ik! kişi bulunsa bile bundan üniver- Yak, uhitinin hiçbir haberi yoklur, Eğer ol- Gü, DİZ derhal bunun önüne geçerdik. Böx ,,; Pİ. burada birbirimizin kusurlara Bitmize ia m birbirimizin hatırı için bir- e: çikarmıyan hocalar değiliz, bi - Va Tüiyeye Him yaymak için bilâ isti - Mekte, imİZ, nefsimizi üniversiteye hasret - Mtfak etmiş insanlarız! 8 gönül isterdi ki talebe ile üniver - Miş gi, Sadaki münasebetler hakkında yaz uklarım da yanlış olsun. Yarın ba Pak old, en İçinde hüküm ve rey sahibi ola - aşma tarzını tenkid ederek noksanların! kat, ne kadar dikkate lâyıktır ki yamı-İl birer unsür olarak yetiştirmeğe çalışırlar. derdi teşekkürlerinden ve nane e Tözüm görmi birkaç talebe ınek-| yerek Mibundan, başka, tniverettedan hiç #esinaşarak değil, tpkt bizdeki gibi susturarak| Jar; arasında olomobillerine binerek doğ- büyük (mey) ve ceza verilerek temin edilir! derin (bir) ( Nihayet isterdim ki ben yirminci asrın ve İçinde, sanki çatısının altında düşü -İbu asır cemiyellerinin disiplin prensipleri - bir canlı insan yokmuş gibi, lâkayd ni yanlış anlamış olayım. Gafil ve cahil 0 - bir ölüm süküneti içinde görülü,| layım. Bunun için bana şöyle bir ders ve - | bana yazdılar ve bu üniversiteye (dair! bile taşkınlık yapmalarına müâni olmek için takım ac hakikatleri tam (bir bürriyetide, tıpkı Avrupada olduğu gibi, hocalarımız et İçinde ortaya atmış oldağum-| ve doçenilerimiz bu teşkilât içinde talebe i- 3 beni tebrik etiler. Hattâ, bu a-İle beraber, tıpkı birer talebe gibi mevki sa- ada Üniversite ile yakından ve resmi âlâ -İhibidirler ve onlarla elele, kafa kafaya ça - lan bulunanlar bile bana «Allah sendenİlişarak, kendilerini yarınki Türkiyenin ge - niş demokrasisi içinde, tam mâhasile hayır- «Yahut bana denilsin ki: — Hata ediyorsun, hata! Avrupa üniver- beni pek yakından tanıyan iki dos-|sitelerinde talebe teşkilâtı diye bir şey yok-| inzibat, söylenerek ve bekli- dn e talebe her gün birbirile kay- rüsin: < — Yirminci asrın terbiye prensibi ile bun. dan evvelki asırların terbiye prensibi ara - da hiç bir fark yoktur,sen hiç birşey z sn âşık bütün gönülleri hep isterdi bilmiyorsun, Birgen, aradaki terbiye farkı değnek ve falakanın kalkması ve mektep İ- 'imlerinin değişmesidir. «Darülfünun» İs - mini «Ünivezsites ye çevirmek kâfidir. Bu iş de yapılmıştır. Başka ne İstiyorsun? Bir arzum da şu Jdi: — Avrupadan getirilmiş olan profesörlere ve bu arağdt bilhassa hekim profesörlere Karşı aleyhte bir propaganda yapıldığı yan lıştar. Eğer biz buhların o hariçie hekl yaptıklarını istemiyorsak, bunu, vatandaş - ların yüksek ihtisastan mahrum edilmeleri pahasına da olsa, bizim profesörlerimizin kazanelarını müdafaa etmek için değil, bir profesörün mutlaka kendisini | ünlversiteve hasretmesi lizım geldiği prensibini müdafaa için yapıyoruz! Nihayet, üniversiteden şunu da duymak isterdim: -- Hocalarimiz her gün derslerine devam ederler. Devam etmek şöyle dursun, umu - miyetle münevverleri alâkadar eden türlü türlü meseleler üzerine her gün üniversitede konferanslar verirler, Dünyanın ve Türkiye- nin hangi meselesi vardır ki üniyetsitemi - zir könferans şalonlafında tetkik ve müna- kaşa edilmekte bulunmasın? Eğer bunlara devum etmiyorsan hata ve kabahat sende - dir. Profesör X in Çin - Japon davası hak - kındaki konferanslar serisine niçin gelme - din? Amerikadaki Now Deâl harekeline ald olarak profesör Y in konferanslarının nas) alâka uyandırmış olduğunu hiçin görmedin? Mitlerizmin yeni hükük nazariyelerini, Fa - #irmin korporasyon hareketini uzun konfo- ranslarla tetkik eden büyük âlimlerimizi din lemeğe gelmedinse kabahat bizde midir, sen de midir? * Bütün bunlar gibi daha pek çok şey din. lemek isterdim. İsterdim ki yazdığım yazı « ler, Üniversitenin içine dokunsun ve müte - essir olarak bana böyle cevablar ©U yeriisin. Halbuki, İstanbul şehrinin en yüksek ve en tarihi bir mevkiine Kurulmuş olan bu (ni - versiie binası, sanki mermerden O bir Abide gibi, cansız ve soğuk, sustu. Hiç bir tesir ve ya teessür hareketi göstermedi. Demek, çelebi, bizde de üniversite böyle oynayacak talebenin üniversite £ - oluyor? Korkunç ve şeni bir hırsızlık (Baştarafı 1 inci sayfada) “Ağrım emniyet müdürü Kâmü Baki yök we Taber oturmaktadır. Ali Galibin Buy, nl Algöğün de aileleri yoktur. Wap. Pejay kadar evvel Kâmil, hast ege tedavi için İstanbula gö: ida kardeşi Galibi sapasağlam Bur- irakmıştır. Fakat Galibe İstanbul- izdıği bir mektubun; (ölmüştür, Ömür...) derkenarile iade edildi - ©e aklı dan gitmiş, hemen Om Ki an gitmiş, Hya da maalesef hakikatle karşı kar- Dülg, mişse de kardeşinin nezdinde kiyg âsi lizım gelen para - 25 lira - (le nde ke ceviz sigara tabakatının ye- Miş *er estiği de gözünden kaçma - Yar, kğ €derek: kardeşinin bir cinayete Metmiyge Bitmiş olması ihtimalinden bah- İşte Yaziyeş il Eörabet ve akılları durduran ermiş bundan sonra kendisini gös - karar © Galibin mezarının açılmasına kiş Vine miş, fakat mezar açıldığı va” Miyan bi an ayrılmış ve Galibe aid ol- d *r kafa ile karşılanılmıştır. tanın, * Üstünde bulunan bu yabancı ka- dir diş > e ve ne de üst çenesinde tek Bet, Börülmemesi, bilhassa dikkati cel- Yade © Du Vaziyet çöpheleri daba 2i - İsa tah etlendirmiştir. Derhal yapı - BE diye 1* neticesinde merhum Galibin ika Ne İsmamen altın olduğu ha - "zi, na çıkarılmış ve şeni bir hir- Bu mıştır. Z Bünun üzerine Yoksulevi vasıtasi:e Çekirgede annesi ve kardeşi Ali Gaj Galibin techiz ve tekfini kendisine ha * vale edilen ve cesedi mezarına yerleş - trmiş bulunan 70 yaşlarında imam me - zarcı Abdürrahmanın evinde şüphe üze- rine araştırma yapılmıştır. Araştırma ne- ticesinde &li ve üst Iki kemik dişle bir da- mak meydana çıkarılmıştır. Galibin altın dişlerinin de mezarcı Abdürrahman ta - rafından sökülüp çalındığı ve Galibin her hangi bir şekilde yok edilen kafası ye - ripe bir başka ölü kafası koyması şüp - hesi üzerine tahkikata girişilmiştir. Ne - ticede ölü dişi hırsızlığından dolayı imam tahkikat evrakile birlikte mahkemeye ve- rilmiştir. Suçlu sorgu esnasında her şeyi inkâr etmektedir. Mahkeme başka bir Derhal müddeiumumiliğe mü »jgüne bırakılmışlır. Hariçten alınacak Vapurların yaşları Ankara 19 (Hususi) — Türk bayrağı altı- pa girecek vapurlar hakkındaki nizamna - menin dördüncü maddesinin ikinci f:krası şu şekilde değiştirilmiştir: Bundan sonra gerek yaptırılacak, gerek sâ- tın almacak şilepler yalnız bu nizamname- nin 1 inci maddesinin hükmüne tâbidir. Bun- ların kullanılmış olarak alınmaları halinde yaşları on beş seneyi geçmiyeceklir. Şu ka- 2aş Xi bu nizamname mer'iyet mevkiine çıktıktan itibaren iki sene zarfında alma - caklar için 22 yaşı göçmemek esasi kabul 8- #ilmiştir. Ancak 1916-1920 senelerinde İnşa edilmiş olan gemiler alınmaz, bir da adas cak gemiler için İngiliz ve Alman tasnif mü- esseselerince verilmiş tasnif şühadetnamesi ATATÜRK (1) —2Zoka5s1r Büyük Önder dün akşam Mersinden Konyaya hareket ettiler (Baştarafı 1 inci sayfada) kileri olduğu halde vigonlarından ine - rek kendilerine istikbale gelen mülki ve askeri erkânnın ellerini sıkmışlardır. Bu esnada İstasyonda toplanan binlerce hal- km alkışları ve: «Yaşa Atatürk» sesleri sükseliyordu. İstasyonda Büyük Şef asker, jandarma, polis, belediye zabıtası müfrezelerile, iz- ciler, mektebliler tarafından hürmetle se- lâmlanmıştır. Bu sırada 21 top atılmış ve bütün fabrikalar düdük çalmak suretile Atatörkü sejâmlamışlardır. Büyük Önder halkın, «Yaşa, varol» 505- karşı hava (Baştarafı 1 inci sayfada) geçen müddet zarfında Vatani bloku u - zun uzun İçtimalar akdetti. Müzakereler yaptı. Bu müzakereler hakkında mat - buata resmi olarak iki satır kuru bir teb - liğ verildi. Ve resmi olarak hiç bir şey söylenilmedi. Kulisde söylenen şeylere nazaran henüz blok içinde ihtilâf ve mü- nakâşa devam ediyor. Ekseriyet, bu işin Fransaca istenilen şekilde hal tarafını ikizam etmekte olduğu gibi, Fransanın iŞam hükümetinden istediği şeyler üze- rinde ısrar etmekte olduğu muhakkaktır. Berutun Yüksek Komiserlik mehafili ile sıkı temasta bulunan matbuatı, bu işin zaruri olduğu ve Suriyenin nihayet Cenevre kararını kabul ve tasdika mec- bur bulunduğunu yazıp durmaktadır. Suriye - Fransa muahedesinin kabul ve tesdikinin buna ve bunun gibi bir iki me- seleye bağlı olduğunu söylemekte ısrar eden bu nevi gazeteler, bu şart ifa edil. medikçe Suriye muahedesinin tasdik & i dilmiyeceğini tasrih ediyorlar ve Şam Kazetelerince iktibas edilen bu neşriyat ta hiç bir taraftan tekzib edilmiyor. Ayni zamânda bir yandan Suriyenin ruca Atatürk parkına gelmişlerdir. Ka - pının önünde iki Hataylı kiz kendilerine güzel bir buket takdim etmişler ve hü - tün Hatayhların minnet ve şükranlarını sunmuşlardır. Atatürk parkı gezmişler ve anıtı ted- kik ettikten sonra asfalt caddedeki Kız San'at okulu ve İsmet İnönü Enstitüsünü şereflendirmişlerdir. Atatürk bir saale yakın muallim ve talebelerle hasbıhal - İerde bulunmuşlar, memnuniyetlerini İZ-| Türkiye ile münasebetleri bahsinde ve har buyurmuşlardır. bir yandan da Sancak işlerine karşı Su- Büyük Önder şehirde bir gezinti yap -İriyenin aldığı tavır ve harekette de bariz tıktan sonrü maiyetlerindeki zevatla bir-| hir değişiklik göze çarpmaktadır. Berü- likte istasyona gelerek vagonlarına bin-İç, gelip'te birdenbirö hâstalanân ve hu - er) . sasi bir trenle, Kont de Martel'in busu- Atatürk halkın coşkun tezahüratı Ve| si doktorunun refakatile Ankarâya av - yaşı sesleri arasında saat 19,20 de Mer-| det eden Menemercioğlu ile Suriye ha sine hareket buyurmuşlardır. v4 ? R Miki riciye nazırı arasında gayet samimi tel - Mersin, 19 Gmk) Atatürk Lİ ai pa PE Suriye hariciye ö ; r Menemencioğluna â - gün saat on beşde halkın candan ve $8-). Olm i mimi tezahüratı arasında şehrimizi şe-| yet e RA AE İreflendirmişlerdir. mız da hastalığı dolâyısile Şami ziyaret edememiş olmasından dolayı teessüfle - Hususi vagonlarından inen Büyük SE | Önder beraberlerinde bulunan Baş bildirmiştir. Suriye MEXEAMİRlE Çamı vekil, Dahiliye, Nafia vekillerile ilk ka- ziyaret edecek olan Türkiye hariciye dın askeri tayyarecimiz Atatürk kızı |müsteşarının neden dolayı bu ziyareti Sabiha Gökçen, Or ve Korgenâraller| yapamıyarek Ankaraya döndüğünü mat- olduğu halde istasyon ve caddeleri dol| buatta neştettirdiği bir tebliğ ile Suriye durna binlerce halkın alkış «yaşa, va - rols sesleri srasında hükümet konağı- ni teşrif ettiler. Bu sırada limandaki vapurlar ve şehirdeki fabrikalar dü - düklerini çalarak Büyük Şefi selâmla- mışlardır, Şehir donanmıştır. Atatürk hükümet konağında yarım saat kadar meşgul olmuşlar, validen i- zahat almışlardır. Müteakiben O bele - diyeyi, yeni yapılan evleri, memleket hastanesini, yapılmakta olan içme su- yu bendlerini tetkik buyurmuşlar, a - lâkadarlardan izahat almışlardır. Atalürk yeni yapılacak halkevi ve anıd ile alâkadar olmuşlar ve vali ta - rafından verilen İzahatı tasvib buyur- muşlardır. Mersinden ayrılırken valiye Mersi- ni ziyaretlerinden ve umumi faaliyet - ten mütevellid memnuniyetlerini iz - har buyurmuşlardır. Büyük ler akşam saat on yedide halkın sürekli alkışları arasında Kon - yaya hareket etmişlerdir. Kanun Ve hayal (Baştarafı 1 inci sayfada) rılmıştır. Haydar Yılmaz mahkemede su- çunu inkâr etmiş ve: — Bu peynir tenekesini sökekta bul - muştum. Hırsızlar çalmışlardır diye al - dır, sahibine iade edecektim, Ben sade- ce bir sevap işlemek İstedim, demiştir. Fakat, duruşma sonunda suçu sabit ol- duğundan Haydarın 5 ay 25 gün hapsine karar verilerek, tevkif edilmiştir. Mahkemenin neticelenmesini müteakib, £amiin arasındâ bulunan bir kadın ileri atılmış ve kucağında taşıdığı iki yaşında k bir çocuğu, davacının kollarına atarak: | ni söylemiştir. — Sen, benim kocamı hapse mahküm ettirdi. Al pu çocuğu e hopi iken ba) Bu hafta yapılacak maçlar ba sın.. diye rma, : e > TAKSİM STADINDA: Topkapı - Ahmed Âdem tır, a ll Nobel sulh mükâfatı Lord , Eyüp - Güneş Nuri Boşut ŞEREF STADINDA: Robert Cecile verildi Süleymaniye - Vefa Pariste resmi Daireler muhafaza Altına alındı (Baştarafı 1 inci sayfada) kat derinleştirilmektedir. Şimdiye kadar gerek Paris, varında 450 şüpheli binada araştırma ya- pılmış ve 700 kişi isticvab edilmiştir. lanlar, evvelâ bir isticvaba tâbi tutul - elerine müsâade edilmektedir. Tüğn Yeni deliller Paris 19 (Hususi) — teşkilâtın faaliyetine aid yeni deliller el- de edilmektedir, Bugün Lille şehrinde, domuz eti ta - şımağa mahsus bir kamyon şüphe Üze - su silâh ve cephane bulunmuştur. araştırmalar neticesinde de büyük mik « târda silâh ve mitralyöz meydana çıka - rı - z - Gizli bir telefon şebekesi Bundan başka, gizli bir telefon şebs- gizli teller vasıtasile bağlı bulunduğu meydana çıkarılmıştır. Meb'usan meclisinin bugünkü toplan - tısında «Cagoular» teşkilâtının faaliye tini mevzuu bahseden başvekil Chau - Nevyork 19 (A.A) — Lord Robert oCecil Kolombiya darilfünunutidan fahri doktor - luk diplomasını aldığı esmağa Nobel sulh, üküfatının da kendisine verildiğini duy - Nihad Bekdik isme Ceceli bundan ll oç rm KADIKÖY STADINDA; çök memnun ölmüş ve um: E an iye- Fi — si a me Bu rmmeiriredi Feridun Kılıç di smimasebetlerde bir kanuna tebaan ida Galatasaray - Beşiktaş m re edilmelidir. Dünya bu İstikamette iler - iyor.» —— Şamda Türkiyeye, Hatay: çok değişti Menemencioğlu Suriye başvekili ile bir arada jefkârına bildirmeğe ehemmiyet vermiş » tir. | Suriye başvekili Cemil Mürdem W İteşrinisani akşamı, hariciye nazırı Sa : dullah Câbiri de 15 teşrinisani akşamı © rada bulunan diğer heyet âzalarını iftarı davet etmişlerdir. İftarda Kont de Mar telin vekili Östroroğ da hazır bulunmuş tur. Bir ozamandanberi OŞamda bulunan Saricak meb'uslarını, geçende Sanciğı gitmiş olan Milletler Cemiyeti heyeti he yeti beraberine alm. tır. Bu mesek Razetelerde bahis mevzuu olduğu sırada meb'uslar, gszetecilere heyetin kendi - lerini beraber götürmeğe lüzum görme- diklerini ve bundan dolayı da kendilerin- ce denilecek bir şey olmadığını söylemi; lerdir. Eskiden böyle bir hâdise kıyamet kopmasını mucib olabilir ki bu defa me seleye Şamda gayet tabii olarak bakıl - masi da göslerir &i hava cok değişmiş bulunuyor. Belçika Krali Brühsele Döndü (Baştarafı 1 inci sayfada) 3 — Beynelmilel bir cihan iktisat kon » gerek ci -|feransının toplantıya çağırılması, fakat a — kim kalmaması için daha evrel karşılıklı müzakereler ile zeminin hazırlatılması. Temin edildiğine göre Belçika Krslı dün- Jour gazetesine nazaran, bütün resmi | yade huzurun Jâdesini bu tiç meselenin hal- dalre ve müesseseler sıkı bir muhafazş İline bağlı görmekte ve bu üç meselenin de albna alınmışlardır. Nezaretlerde işi o- | 8981 zamanda balledilmesini istemektedir. Asıl maksad ne imiş Paris 20 (İkinciteşrin) — Petit Journaj makta ve üstleri arandıktan sonra içeri- ei Kralınm Londraya gitmesi çi- ben İktısad kenferansından (o Ziyade Al - «Cagoullar» gizli İmanyaya karşı Belçika korgosunun mü » dafaası içindir, demektedir. AN Londra 20 (İkineileşrin) — Belçika Kra- lının şerefine Harlelye nezaretinde bir xi - yafet verilmiştir. Ziyafete Hariciye Nazırı E- den riyaset ediyordu ve Belçika Kralı ile İn- rine durdurulmuş, içinde sandıklar dolü-| giliz Kralının arasına oturmuştu. Londra 19 (A.A) — İyi malümet olan Parisin muhtelif semtlerinde . yapılar | Belçika mehafilinde beyan olunduğuna gö - re, dün akşam Brükselden buraya gelen Janson'a Kral kabinenin teşkili vazifesini ve rirse Janson bunu kabul #decektir. Janson, siyasi vaziyet hakkında Krala izahat ver - mek üzere Londraya davet olunmuştur. Londra 19 (A.A) — Belçika Krah, saat kesinin mevcud olduğu da anlaşılmış vel10 da Brüksele hareket etmiştir. Beraberin- bu şebekenin bazı askeri müesseselerle |de 'B. Spaak De B. Janson bulunuyor it. İngiltere Eralı George, Viktorya Istaayo. nunda Kral Leopold'ün hareketl esnasında hazır bulunmuştur. Kral Brükselde Brüksel 19 (A.A.) — Kral Leopold, re- temps, bu işte bazı maceraperest ecne -(fakatinde B. Janson, Spaak olduğu hal bilerin de parmağr olduğu ve Suçluların | de, saat 1640 da Brüksele gelmiş ve mü- n.uhakkak surette meydana çıkarılacağı- | nekalât nazırı Jaspar, Brüksel belediye rtisi Max ve İngiltere büyük elçiliği er- kânı ile görüştükten sonra, Lâcken şa » tosuna gitmiştir. Yeni kabine Brüksel 19 (A.A) — Kral, Janisonu yes ni kabineyi kurmaya memur etmiştir. Hindli yarın son güreşini yapacak Hind pehlivanlarından o Muhammed Fazzal, yarın dürdüncü ve son maçını İ Taksim stadında Türkiye başpehlivanı Tekirdağlı Hüseyin ile yapacaktır. Gü - İreşin hakemliğini Cemal yapacaktır. Müsabakaya saat üç buçukta başlana - Jcaiktir.