Ancak bir tane Taparlak naftalirr lerden almıştı. Er- tesi günü gene ec- taneye girdi: Dün aldığım naftalinlerden — yüz tane daha — veri- niz? — Ne yapacaksı- hız, dün de yüz tane almıştınız. Sivrisinekleri öldüreceğim, dün yüz tanesini de siv- — Ne hissiz adam.. BSON POSTA ——— Görmüyor musun Tramvayda bir genç oturuyordu. — İhtiyar kadın yer bulamamış, ayakta kalmıştı. Biri oturan - genci — dürt- tü; — Ayakta kadını görmüyor mu- duran sun? Genç başını kaldır- madan cevab ver. — Doktör sıhhatimden şüphe ediyö- — gi; Tisineklere — atimi y L d? tum. AAAT Ş ama dancak bir ta- — Benimle tanışalı üç gün oldu, Hâs — — Neniz Dar? ee e g hesini * vurup öldü- 14 karısını boşamaya karar — ver- — Şimdiye kadar hiç hestalanmadım ye gözl kapa'ı Tebildim. medi, da, otüruyorum. Alışmış e. || * Müessese sahibi, memur namzcdine $ İ-Ş baktı: — Sizi müesseseme almak istedim — Buraya mektub yazmak için mi geldin? — Mektub yazıp burada olduğumu- zu tanıdıklara bildirmiyecek olduk- tan sonra neye geldik? Tıbbiyede — Bir hasta var, başı ağrıyor, Midesinden rahatsız, fiyevrisi 'de noksan, ne yaparsınız? Düşünür. z — Ne yaparsınız, haydi söy- leyin! — Sizi çağırırım. n Şaka — Bayan ne kadar çirkinsi- hiz. — Ne diyorsunuz? — Şaka söylüyorum. Hani si- Ze ne kadar güzelsiniz; dersem — muş.. de gene bu tarzda bir şaka ol- İkimci kuyruklu yıldız — Permnantımı, Venüsün - berbe » yinde yaptırdım. Maz mı? — Ben müesseseme yalnız evli adam- Tarı alırım. Mutlak itaat isterim de... S eee seersesseannn e reerenALcALARAAEACEDERE SA DEnE .. Acımak — Kocam denize düştü. — Vah vah.. — Ben de çok acıdım, dönüş biletleri && onda idi. HARRE Yirmi sene evvel Kadına sordular: — Kaç yaşındasınız? — Yirmi! Tekrar sordular: — Yirmi sene evvel kaç yaşında idi- 9 B &ma bekâr olmanız buna mâni, — Niçin? — Ben müessesemde — mutlak alışmış insanları isterim de., aa Bilmem Karı koca bir şapkacı vitrininin önün- de durdular; kadın kocasına bir şapka gösterdi: — Bu şapka nas'l, bana yakışacak de- ğil mi? — Bilmem., — Neye? — Üzerine etiket Roymamışıar da. itaate am Kimle 21 Annesi oğlunu dövmüştü, Biraz sonra baba geldi. Oğlunu gördü: — Bu ne hal, ne öldün? — Hiç, senin karınla kavga ettim, aa Birinci kuyruklu yıldız — Saçlarınız ne kadar güzel ol Ne oldu ? — Evlendiğimiz zaman kocam çok a- şağı bir işde idi, sonra birdenbire yük- seldi? — Eskiden ne idi, — Eskiden pedikür yapardı, şimdi saç kıvırıyor. xonra ne oldu? saAR Fena olmuş — Kocacığım, hani dün bir mağazanın vitrininde bir şapka görmüştük ya! — Görmüştük, ne olacak? — ÖOnu aradan almışlar. — İyi olmuş. — Ama alan benim! Domino meraklısı, domino meraklısı dostlarına ziyafet veriyor. — Beni ha” Her dir. — Zannetme YiİrMİ senedir. görmediniz halde çok — değişmişim- yirmi sene evvel de gene çirkina Dah:. pabhalısı Kı'usi_v(»cw?gırdi: — Bir dolma kalem verir mi- sin? Kırtasiyeci daolma kalemi ver- di: — Kaça? — Dört ira! — Daha pahalısı vyok mu, ben yüz bin liralık çekler imzalarım da. vanaş Kima için ? İht'yar kadın bî mağazaya girdi: — Bir bebek elbisesi rum. Satıcı kız sordu: — Kendiniz için mi? istiyo- M — Karıyn sgpora merak sardı saralı işte ben de bu haldeyim! Avukat yalnızdı. Zayıf, çelimsiz bir #dam, çekine çekine kapiyı açtı.. Avuka- tın yazıhanesine girdi: — Bay avukat, bir kasa soymuş hırsg> zı müdafaa eder misiniz? — Bunu bir gün evvel de sormuştunuz, evet; demiştim. — Sözünüzde durup durmadığınızı an- lamak — istiyorum — da... ka- sayı sizden söz aldıktan gonra soy- Ben .dum! » “Ben kimim?,, Wiliy Fritsch hayatını anlatıyor: Oniki delikanlı arasında zarif gülmek müsabakasını kazanınca angaje edildim Meşhur Alman san'atkârı Willy Fritseh en ziyade sevilen san'atkârlardan biri- dir. Sinema hayatına ne suretle atıldığı hak- kında her gün kendisine sorulan suallere toptan cevab olmak üzere bir Alman mec muasında «Ben Kimim?» adında bir ma- kale neşretmiştir. Bu enteresan yazıyı aynen nakleyliyo- ruz: «Almanyada Kattovitz şehrinde doğ- dum. Tahsilimi ikmal eyledikten sonra babâm beni Berlin'deki meşhur Sie- mens fabrikalarına mâkinist olarak yaz- dırdı. Maksadı; tiyatro san'atkârı olmak hakkında ötedenberi beslemekte oldu- gum fikri ortadan kaldırmaktı. Makinistliğe devama başladım. İyi ça- lıştım. San'atimde cidden muvaffak olu- yordum, Fakat her şeye rağmen aktör ol |maktan da bir türlü vazgeçemiyordum. Aklım hep liyatroda idi. Boş zamanla- rımda tiyatro piyesleri okurdum. Beğen- | diğim bir şahsı kendimde yaşatmağa yel. | tenirdim. Nihayet günün birinde iş olacağına | vardı. | bir piyes seyretmeğe gitmiş. n üzerimde o kadar derin bir te- | sir yaptı ki hemen tiyatro müdürünü gör | düm, Beni kumpanyasına almasını rica | m. Tam bir san'atkâr olan müdür be- ni bir süzdü. Sa ricamı kabul eyledi. Evvelâ fig lk yapacaktım, Bu a AdH Siemons fabrikalarını terkeyledim. etti yaparken diğer taraftan da rolleri ezberliyordum. Bir gece kumpanyamız Hamlet'i temsil ediyordu. Küçük rollerden birini yapan aktörün biri hastalanmıştı. Müdür rolü bana teklif etti. Memnuniyetle kabul et- tim. Rolü o kadar binimsiyerek oynamı- şım ki bir müddet sonra Berlinde «Alman Tiyatrosu» ndan çağırdılar. Gittim, bana iyi bir mukavele teklif ediyorlardı. Tabil kabul ettim. Aradan birkaç ay geçmişti. Bremen- den daha müsaid hir teklif aldım. Onu tercihen kabul ettim. Bu kumpanyada hayli kaldım. İstikbalimden emindim. Günün birinde bir haber aldım: Zamanın tanınmış rejisörlerinden olan Danimarkalı Benjamin Christens yakın- da çevirecek olduğu «Meçhul Kadın» fil- mi için bilhassa zarif bir surette gülen |genç bir san'atkâr arıyordu. Hemen, müracaat ettim. Benimle hir- likte on iki delikanlı daha müracaat et- mişti. Bir müsabaka yapılması kararlaş- tırıldı. Ben kazandım. Sevincimden ne yapacağımı bilmiyordum. Willy Pritsech O vakittenberidir ki şansım daima ba- ne yardım etti. Her taraftan çağırılıyo- ru.n, Ben de her gün daha iyi oynamak, © yunımu fazla beğendirmek için gayrel ediyorum.» Willy Fritsch'in yazısı burada bitmiş- tir, Bu genç ve yakışıklı Alman san'atkâ- rı, mensub bulunduğu kumpanyayı can- dan m leketl lan tek erbut bulunduğundan başka mem- den, hattâ Hollywood'dan vaki o- lere aldırmamaktadır. En çok sevdiği ve her vakit birlikte film çevirmek istediği san'atkâr Lilian Harvey'dir. Geçenlerde Lilian Harvey ile çevirmiş olduğu «Yedi Tokat» filmi, birlikte çe virdikleri ön birinci filmdir. Willy Fritsch son günlerde « den Knaben Jo>» adındaki filmi biti tir. Bu filmde fevkalâde müvaffak oldu- ğu söylenmektedir. Willy şimdi büyük bir film çevirmek üzere hazırlanmaktadır. Bu filmin ismi: «Gewitterflüğg zu Claudia» dır. Filmde bir tayyare kumandanı roli yapacak- tır. Bu rol Willy Fritseh'in ağır başlı ve ciddi rollerinden biridir. Tino Rossi de Hollywooda gidiyor Meşhur İtalyan tenörü Tino Rossi Hollywood'a hareket etmek üzeredir. Rossi beş sene için 'bir konturat imza- lamıştır. Orada her sene iki film çevi- recek ve her akşam radyada şarkı söy liyecektir. arnARaARAAAAmAAAARAAARAA Yüzme dersi alan sinema artistleri Hollywood'daki artistlerin yüzme bil güzel artistler bunun için eskiden olimpi artistliğe döken Larry Crabbe'den ders meleri de şarttır. Yukarıda gördüğünüz yad yüzme şampiyonu olup şimdi işi almaktadırlar. "