Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
T < ea dlv e v - üi e- — e aemee d, ' T Çi l © — aa BÜ —— . L —K MOAİ — - Şehir otobüslerini sene başından belediye Şehirde bugün işliyen Belediye, kânunusani ayından son- ra şehirdeki oötobüs servisini bizzat iş. letmeğe karar vermiştir. Otobüs işlet- mek imtiyazı belediyenindir. Fakat be- lediye bu hakkını şimdiye kadar isti - mal etmiyordu. Bu hususta tetkikat yapmak üzere belediyede fen hey'eti müdürü Hüs - nünün riyasetinde bir hey'et teşekkül etmiştir, Şehir içinde elyevm işleyen otobüslere belediye muvakkaten mü - saade vermişti. Belediyenin kararına göre kânunusaniden sonra bu otobüs - lerin yaptığı seferler tatil edilecek, yer lerine belediyenin işleteceği otobüsler İkame olunacaktır. Belediyede teşekkü! eden komisyon Saylavlar dünde esnafın dertlerini İstanbul saylavlarından general Hak kı Şinasi, Ziya ve Yaşar ikinci defa dün Esnaf cemiyetlerinin Belediye ci - varındaki bürosuna giderek esnafın dert lerini dinlemişlerdir. Hamamcıların dilekleri Evvelâ günün meselesi olan Kırk - çeşme suyunun yasak edilmes. üzerine kapanan hamamiar üzerinde hamam- cılar cemiyeti idare hey'etinden biri şu dilekte bulunmuştur: «— Belediye tifo vak'alarının ço - ğalması üzerine Kırkçeşme suyunu ya- sak etti. Bu su ile işleyen 37 hamam da faaliyetini tatil etmek zaruretinde kal- dı. Halbuki ötednberi Halkalı ve Tak- sim suları da Kırkçeşme suyu gibi her zaman hastalik mikrobu — saçabilecek vaziyettedir. Neden onlar kapatılmıyor da Kirkçeşme suyu kapatılıyor. Hal - kalı suyu ile çalışan hamamlar mükem- mel işlemektedir. Biz terkos suyuna para verirsek o hamamlarla rekabet e- demeyiz. Belediyenin büu nokîayı gö * zetmesini istiyoruz.» Hamallar umumi kâtibinin söyledikleri Hamallar cemiyeti umumi kâtibi İs- tanbulun her semtinden hamallığı kal- dırmak doğru olamıyacağını, araba ile nakliyat yapabilmek için muntazam yollara ihtiyaç olduğunu, — hamalların kazancının arabacılara geçmiş olduğu- nu söylemiştir. Otelcilerin şikâyetleri Otelciler bermutad vergi çokluğün- dan şikâyette bulunmuşlar, bazı esnaf cemiyeti reisleri küçük sanayi zümre- sinden bir kısmının evlerde vergiden kaçınarak çalıştıklarını ileri sürmüş « lerdir. Esnaf Cemiyeti Hukuk Müşavirinin | temennisi En esaslı noktaya esnaf cemiyelleri hukuk müşaviri ve sucular cemiyeti reisi İzzet temas etmiş demiştir ki: «— Esnaf teşkkülleri memlekete nâ- fi birer teşekküldürler. Evvelâ bütün esnafı bu çatı altında toplamalıyız. İs- tanbulda 70 - 80 bin esnaf mevcut ol- duğu halde bundan yalnız 24 bini ce - miyetlerine yazılıdırlat. Bu esnaf ce . miyetleririn asra lâyık hir sekilde te « itibaren SON POSTA —— Soruyoruz — Trenden yavaş giden telgraf olur mu? Rahmi ismini taşıyan bir zat ağus- fosun ö iıncı günü Sıvas postahanesi- ne bir telgraf tevdi ediyor, mürselün- Tanm MA ileyhi Merzifonda elektrik, otomobil işletecek — otobüslerden bir kaçı ayni zamanda hâlenm — çalışmakta olan otobüs hatları üzerinde tetkikat yap « makta, bunların taşıdığı yolcu miktar- larını, kazanç ve zararlarını tesbit et - mektedir. Diğer taraftan otobüs işletil- mesine zaruret hasıl olup ta bazı se - beplerden dolayı işletilmiyen Kurtu « luş - Beyazıt ve Topkap, « Sirkeci yol- ları da ayni komisyon tarafından göz - den geçirilmektedir. : Belediye, satın alacağı otobüsler 1i - çin üç firma ile anlaşmış bulunmakta- dır. Hangi firmanın şeraiti en muvafık görülürse otobüsler ondan, alınacak - tır. Bu tarihe kadar belediye yeni oto- büs hattı ihdasına taraftar görünme - |Bu efraddan biri hükümet müessesatın- şekkül edebilmesi ve nâfi bir vaziyet mektedir. dinlediler arzedebilmesi için bu efradın tamamen tesbit edilmesi lâzımdır. Bunun için de belediyenin müzaheretini İstiyoruz. Hü kümet devairinin yardımını dileyoruz. da herhangi bir müracaatta bulunursa işinin görülebilmesi için kendisinden hüviyet varakası gorulmalıdır. Esnaf, cemiyetlerine kaydedilirse bu esnaf teşekkülleri pek büyük hizmet'ler ya - pabilirler,» Dumlupınar Merasimi programı Hazırlandı Büyük zaferimizin 15 inci yıldönü - müne müsadif olan 30 Ağustos zafer bayramı günü Dumlupınarda — büyük merasim yapılacaktır. Bu merasime ait program hazırlanmıştır. Programa na - zaran merasime Milli Müdafaa Vekâ « letinin tayin edeceği miktarda askeri kıt'a ve bir hava filosu iştirak edecek, âbideye bakanlıklar ve Parti adına bi- rer çelenk, Afyon, Kütahya, Manisa, Balıkesir Vilâyetlerinden teşkil edile - cek atlı halk kıt'aları ile Afyon, Mani- sa, İzmir izcilerinden mürekkep birer kıt'a, Ankara ve İstanbuldaki Üniver- site ve yüksek mektepleri temsilen mahdut talebe hey'eti merasimde ha - zır bulunacaktır. Ayrıca Afyon, Kütahya, Manisa, Ba- hkesir, İzmir, Aydın, İsparta, Burdur, Denizli, Konya, Seyhan, Eskişehir, Bi- lecik, Kocaeli Ankara,, Bursa, İstanbul vilâyetlerinden biri umum! meclisi, bi- ri vilâyet merkez belediyesini biri de parti ve halkevini temsil etmek üzere seçecekleri üçer kişilik birer hey'et te merasime iştirak edecek, bu hey'etler de âbideye birer çelenk koyacaklardır. 30/Ağustos akşamı Ankara ve İstan- bul radyolarında konferans, 30 ve 31 A ğustos günleri de bu büyük hâdise ve yapılan merasim hakkında neşriya! ya pılacaktır. O gece halkevlerinde konferans ve - rilecektir. .J| mıştır, ve makine levyazımı acentası Bay (Fuat Önal) dır. Telgrafın yerine var- dığı tarih te 13 ağustostur. Göndere- nin elinden çıkması ile mürselüniley- hine varması arasında geçen zaman tamam 7 gündür. Bu gayri tabit gecikmeyi her han- gi bir fırtına neticesinde tellerin bo- zulmasına atfetmiyelim. Yaz ayların- da yaşıyoruz, hattın muhtelif merkez- lerden dolaşması ihtimali üzerinde durmayalım. Sıvas ile Merzifon ara- sında doğru bir hat vardır. Bunun içindir ki trenlerimizin 11 saatte ka- tettikleri bir mesafeyi telgrafın ta- mam 7 günde almasına bakıyor ve trenden yavaş giden telgraf olur mu, diye Soruyoruz ! Bir bahçıvan Bostan kuyusunda Boğuldu Dün akşam geç vakit, Yedikule Rum hastanesi civarında bir bostan kuyu - sundan bir €eset çıkarılmıştır. Tahki - katımıza göre hâdise şudur: Taşköprülü 329 doğumlu Abdullah oğlu Hasan, iki ay kadar bir zamandan- beri, Belgrad kapısı dışarısında, Fetta- hın, Yoğurtçu bostanı namile maruf 16 numaralı bostanında çalışmaktadır. Ha san, evvelki gün bostandan bir miktar domates toplamış, saat on beşte, Koca- mustafapaşaya götürmüştür. İki saat kadar sonra tekrar bostana dönmüş, Fettaha: — Ben kuyunun başında biraz bey - girleri haydayayım! demiş.. dolabın ba- şına gitmiştir, * Fettah, bir müddet sonra, Hasanı a- ramış, bahçede bulamamış, seslenmiş, cevap alamamış, nihayet kuyunun ba - şına gelmiştir. Orada, dolabı çeken bey girlerin durmuş olduğunu, — Hasanın meydanda olmadığını, bostan kuyusu - nun yanındaki korkuluk tahtalarından birinin de kopmuş olduğunu görmüş - tür. Bunun üzerine, Hasanın kuyuya düşmesinden şüphe etmiş, Silivrikapı polis merkezine giderek hâdiseyi anlat- Dün akşam, müddeilumumi muavin- lerinden İhsan, tabibi adil Salih Haşim ve Fatih jandarma bölük kumandanı hâdise mahalline giderek tahkikata gi- rişmişler, Fatih itfaiye grupuna tekrar Balıklı hastanesinden telefon edilerek cesedin görüldüğü bildirilmiş, itfaiye çağırılmıştır. Biraz sonra itfaiye gel - miş, itfaiye neferlerinden Ferit kuyu- ya indirilmiş, cesedi iple bağlamış, ce .- set çekilerek 18 metre derinliğindeki kuyudan çıkarılmıştır. Cesedin başında, düşerken taşlara çarpmaktan mütevellit sathi bir kaç ya ra olduğu, sol gözünden de yaralandığı görülmüştür. Muayene eden tabibi adil Salih Haşim, bu yaraların sukuttan mü tevellit olduğunu ve cesedin suda bo - ğularak öldüğünü tesbit etmiş, defnine ruhsat vermiştir. Müessif bir ölüm Resim muallimi merhum Ziya Beyin oğlu İş Bankası hesabı cart şefi Ulvi Ye- nal'ın kardeşi Galatasaray lisesi 935 me- zunlarından ve Yüksek Mühendiş mek- tebi talebelerinden Suav?f uzun müddet- tenberi müptelâ olduğu hastalıktan küur- tulamıyarak, evvelki gece tedavi altında bulunduğu Alman hastanesinde vefat et- miştir. Cenazesi dün ikindi vakti Maç - kadaki Teşvikiye camliinden kaldırılarak Feriköyündeki aile makberesine defnedi- lecektir. Ailesine beyanı taziyet eyleriz. merasim yerile Afyon ve İzmir arasın- da gidiş ve geliş trenleri tertip edile - cektir,. Dumlupınar İstasyonundan mera - sim yeri arasında nakil vasıtaları ve merasim yerindeki hazırlıklar Millt ve- saat 2 de tekrar tevkif edild k *« * Evvelce hırsızlıktan mahküm olmuştu. Cezasını dün bitirdi, hapishaneden çıktı, fakat çıkarken gene hırsızlık yapıp iki saat sonra yakalandı, çıkltığı yere gönderildi el tanahmet | inci sulh ceza hâkimi Re - şidin karşısına çıkarılmıştır. İşin gari- bi, suçlunun dün saat 12 de başka bir suçtan dolayı mahkümiyetini bitire « rek tahliye edilmiş olması; fakat, gider ayak hapishanede bile bir arkadaşının kunduralarını çaldığından, iki saatlik bir serbestiden sonra, tekrar yakayı e- le vermesidir. Suçlunun adi Vasildir. Vasil bun - dan bir müddet evvel Yenikapı civa - rında bir bostana girerek, bir hayli seb- ze çalmış, sonra bekçiler tarafından ya kalanmıştı. Ve daha geçenlerde ayni mahkemede duruşması yapılarak, su - çu sabit olduğundan mahküm edilmiş- tir. Vasil o vakit kendisine — deli süsü vermişse de, tıbbı adl! —suçlunun akli (Baştarafı 1 inci sayfada) mal ve mülkünü dört oğlu arasında tak- sim etmiştir. Zeki, kendisine aid olan para ve malları, az zamanda yiyip bitir- miş, Radi, paralarını bankaya yatırarak bir taraftan da eline geçen paraları bu yekün üzerine ilâve etmeğe başlamıştır. Zeki, paralarını bitirdikten sonra, tekrar babasına musallat olmaya, sık sık para istemeğe başlamıştır. Bir taraftan da, kardeşlerini ve babasını, kendisine para vermeleri için tehdid etmeği iş edinmiş- tir. Nihayet, babası Hacı Şevket, iki ay kadar evvel, Zekinin iz'açlarından nisbe- ten kurtulmak için, yanındaki 155 nu- maralı köşkün en Üst katına taşınmış, orada yalnız yatıp kalkmağa başlamıştır. Zeki bir müddet evvel, Beşiktaş sulh hukuk mahkemesine müracaat etmiş, ba- basının bunadığını, vasiye muhtaç oldu- ğunu iddia etmiş, kendisinin vasi tayin edilmesini istemiştir. Babası bunu haber alınca: — Ben bunayıp vasiye bile muhtaç ol- sam, seni isştemem, kardeşin Radinin ve- sayetini isterim! demiş, bu söz, Zekiyi fe- na halde kızdırmış, zaten kızdığı karde- şi Radiye kini büsbütün artmıştır. Nihayet dün sabah, Zeki, saat yedi bu- çukta uykudan kalkmış, sandığındaki ta- banıcasını eline almış, aşağıya, mutfağa kalkmış, işine gitmek Üzere hazırlanma- ğa koyulmuş ve o da mutfajla inip ban- yoya girmiştir. Zeki birdenbite mutfak- tan banyo dalresine geçmiş, tabancayı kardeşine çevirmiş, bir el ateş etmiştir. Kurşun, Radinin beynine isabet etmiş ve zavallı delikanlı -derhal yere düşerek öl- müştür, ğ Bundan sonra, Zeki, çılgın ve kudur- muş bir halde evden fırlamış, yanındaki 155 numaralı eve geçmiş, üst kata çık- mış, babasının yattığı odaya koşmuştur. Elindeki dumanı tüten silâhını, bu sefer de, her şeyden bihaber uyumakta olan babasına çevirmiş, üç el ateş etmiştir. Kurşunların üçü de, Hacı Şevketin başı- na isabet ederek söz söylemesine vakit bırakmadan öldürmüştür. Bundan son- râa, Zeki, tabancayı arka taraftaki koruya atmış, gene 153 numaralı eve geçerek annesinin yanına gitmiş: — Radiyi de, bunağı da öldürdüm! de- Merasimi birinci kolordu komutan - — di kâletince temin edilecek ve mahmlli i.| lığı idare edeçektir. 30/Ağustos günü dare âmirleri yardım edeceklerdir. - .* — | Dün, adliyeye hırsızlığı itiyad ha -| vaziyetinde hiç bir gayrıtabiilik oit line getiren bir suçlu getirilmiş ve Sul-|dığına dair rapor vermişti. ge Dün yapılan duruşmada, hâkim şid suçluya sordu: — Sen gene bir suç işlemişsin.. pishanede arkadaşın Hüseyinin gu duralarını çalmışsın. Ne dersin?.. d Suçlu Vasil, cürmünü inkâr ede şöyle cevap verdi: | — Hayır, efendim. Bu işde bir ;1 Ü lışlık olacak.. Ben, evvelki mahküf' | yetimi daha yeni ikmal ettim.. Bğğ bir şey yapar mıyım hiç?.. İnanın na.. bu sefer, suçlu değilim.. e,ulli Fakat Vasil hakkında eldeki d el süçü işlediğini gösteriyordu. Neti hâkim suçlunun yeniden teykifine ” rar verdi. Bu suretle dün saat ı tahliye edilen Vasil, saat 2 de elin? Ş lepçe vurularak, tekrar - tevki Dün sabahki facianın tafsilâtı inmiştir. O sırada kardeşi Radi, uykudan | sevkedildi. * miştir. Oğlunun ve kocasının ölümü şısında feryadü figan ederek saçıl! Ç şını yolan zavallı anne, acı bir sâ kararak kendinden geçmiştir. 50” Bu sırada, bir çocuk, caddede du’f bekliyen polis İbrahime koşarak tin ika edildiği evi göstermiş ve tabif sesleri duyduğunu söylemiştir. Nokta memuüru İbrahim, bir taâf âmiri komiser Lütfiye haber vermiş: ğer taraftan da kendi hâdisenin ol yere koşmuş, tabanca seslerinin M tini sorarken cinayet olduğunu ÖĞ? ce hemen eve girip hâdiseye müdah etmiştir. : Gayet soğuk kanlılıkla annesinin nında otüuran Zekinin kaçmasına M€ verilmemiş ve memurlar gelince Li lanmıştır. Zeki cürmünü itiraf diğer kardeşi Sıddıkın kaçtığını, PÜ j düremediğinden müteessir olduğun” söylemiştir. djll”" Zeki dün akşam adliyeye sevk€€ y ve ilk tahkikatla müddeilumumi M gel lerinden İhsan meşgul olmuştur. » w Zeki ifadesinde: Birkaç ay evvel b? ç nın emlâkini çocuklarına taksim ken mağdur olduğunu, kendisine Şi'f olmak talebi karşısında da babaS! Ug'pb ketin öbür oğlu Radiyi tercih ettis u| bu yüzden her ikisine karşı da duyduğunu söylemiştir. Suçlu bundan sonra, 4 üncü sorî'wr kimliğine sevkedilmiş, sorgusu Y gf tan sonra tevkif olunmuştur. Suçlî'e € gu esnasında her şeyi itiraf etmiş miştir ki: İ — Babam ve kardeşlerim deudır'd beni timarhaneye gönderecekîğfdi' nlifı fenalık yapmak istedikleri İçM. vurdum. e da Katilin dün adliye koridorlariP çevir labalık bir halk kütlesi etrafl“;mık W | mişti. Halkın tecessüsünden _k’ şaklı ğ tiyen katil mendilile yüzünü pgıl'ı' duvar diplerine, kapı aralarma yordu. ! da Katilin babası Şevket 80 yaslâFin | ayll 10 bin lira kadar nakit parası V? D f zmi emlâki vardır. Kuruçeşmed? deposundan da, ayrıca ây maktadiır. ta Dün cesedleri muayene “d'nme çül” adil Enver; her ikisinin de defn e İstanbul Belediyesinden: 18-8-937 T.li tenbihi Belediyeye ektir: - Akşamları saat 18ile saat 20 arasınd köprüsünden dolu ve boş yük arabaları ile “len vanların geçmemesi hakkındaki yasak, g? gile lüzuma binaen yarım saat geri alınarak saat 1 saat 19,30 arasına hasredilmiştir. İlân olu sat vermişstir. ryül pur “B.,