31 Temmuz Galatasarayın yüzücülüğümüze hizmetleri Yazanı Yüzmeyi memleketimlede spor olarak ilamim etmek gerefi de şüphesiz Ki tek- Mil kara sporları- tn temelini atan Galatasaraya ait tir. Bu spor meb- Geinden bir iki se- he eyvveline kadar Galatasarayın in- hisarında — kaldı. Ancak son — sene- lerde diğer bir iki klübün şükre ça- Yan himmet ve hizmetleri — saye- tinde Galatasa - Boks şubesi kaptanı Taylılar — kargıla- — Sühyel Ranin Tında rakip bulabildile. Bu temiz Sporun — matlüp şekilde devamı ve i ilerlemesi — için — atılacak ilk hatve mamlekette gençliğin alâkam- Ni uyandırmak ve teşekkül eden diğer klüpleri teşvik etmekti. Klübümüz bu husustaki vazifasini bihakkin ifa etmiş Ve etmektedir. Bugün görülen yüzme, #llama ve sutopu doğrudan doğruya sarı kırmızının önayak olmasile alâka uyan- Gdirmış, esaslı bir temel atmış ve bugün- kü ümit verici vaziyetini kazanmıştır. Klübümüzün yüzücülükteki mazisi de hali hazırı gibi cidden parlaktır. Son al- tı, yedi sene evveline gelinciye kadar Memlekette tam manasile yüzme orga - hizasyonuna tesadüf edilemedi. Eskiden Yapılan müsabakalar şimdiki gibi ha » Vuz dahilinde ve beynelmilel nizamnama —htmd.'ı icra edilmiyordu. Yalnız iki türlü yüzme müsabakası daha doğrusu Yarışı yapılırdı. Yarışı diyorum, zira bu Atcak denizin ortasında iki yüzücünün tâbiri âmiyanesile birbirile kapışmasın - dan ibaretti. Bunlar da senede ancak bir, azami iki defa yapılabilen donanma ya« Tışları programına sırf numara doldur « Mak gayesile konulurdu. 100, 200, 400 lih Bibi mesafeleri ölçmek, kronometre ile derece almak hatır ve hayale dahi gel - Mezdi, )Bu kısa mesafe yarışlarından maada bir de uzun, mukavemet yarışları tertip “&dilirdi ki Galalasaraylıları aml alâkadar tden bunlar olmuştu. Bu mukavemet Yüzmeleri Boğazı geçme, Yenimahalle, Kınalıada, Sarayburnu, Adalar Bibi çok büyük Mesafeler- Ge, en sert akıntı ve anaforlara kar. B yapılırdı. Gerek raylı yü- organize edilen bu mfisabakalar bilâ- letisna — tamamile Galatasaray yüzü. etilüğünün inhisa- TI altında geçmiş ve Türk yüzücü- tarihinde Atletizm şubesi kaptanı Cezmi Şahingiray lüğü tidden iftihar edilecek kuvvetli muka « Vemet yüzücüleri yetişmiştir. Galatasaraylılar, seneden seneye tere tip edilen kayık yarışlarına «garnitür. kabilinden konulan bu sözde yüzme mi Sabakalarile hiç bir gayeye erişilemiye- Ceğini takdir ettiler. Nihayet 1929 sene- Sinde İstanbul mıntakası denizcilik heyo- tı Pı;hıu bulunan Galatasaraylı Va. Muık, yüzme sporunun yükselmesi için "—_lnlı başla çalışan Galatasaray gençle- Tinin himmet ve gayretine teşvik mak - Radile büyük bir işe girişti. Kelamış iske- Tesinin yanında 100 metrelik bir yer tah- dit edildi. Mesafeler beynelmilel yüzme BDizamnamesine uygun olarak tesbit edil- di ve memlekette ilk defa rekor tutuldu; Ve bu sayede yüzme yarışı ne imiş, mak. Sadı nedir, meydana çıktı. Bu meşkür te- #tbbüs Türk spor tarihinde bir dönüm Boktası toşkil etti. Derhal Fenerbahçe, ylerbeyi ve Beykoz gibi deniz sporla- :le meşgul olan klüpler yüzmeğe de e- Urfmiyeı vermeğe başladılar, ir sene sonra gene Galatasaraylıla - Tın teşebbüsü ve Şirketihayriyenin Gala. (Devams 4 üncü savfada) Galatasarayın Bebekteki şubesi I Kenarları sarı şeritli, göğüsleri sarı aslan kafalı kırmızı ceketleri gicir. gicir yıkayıp iplere sermişler, kızgın güneş altında bütün gün dekolte dolaşmaktan; sırtı ve omuzları, istakoz gibi kızarmşı yaşlı Etmeni bayan önde, ben arkada, bu ıslak ceketlerin altından geçiyoruz. O: — Baryam için temizlik yaptık ta! di- yor! Yazının serlevhasından, Galatasaray klübünün Bebekteki denizcilik şubesine girdiğimizi anlamışsınızdır. Bana yol gösteren hamarat Ermeni hatunu, sade sporcuların resmi geçitte giyecekleri ce- ketleri, beyaz spor donları, mayoları, ço- rapları değil, klüp binasının camlarını, gerçevelerihi, hattâ duvarlarını ve döşe- melerini bile sudan saıbundan geçirmiş. Ben bu titizce temizliği takdir ederken o: — Elimden gelse, deryadaki balıkları bile ikişer sabun yıkıyacağım! diyorl.. Bulli ki, kadıncağız, senelerce hizmet- lerini gördüğü bu ocağı kendi öz evi ka- dar benimsemiş. Geniş salonda mayoyla dolaşan sporcuların bilâistima — hepsini isimlerile tanıyor, kimisini evlât, kimisi- ni kardeş gibi sevdiği belli. Kıdeminden, gayretinden ötürü nazının geçtiğin! bil. diği için onlara çatık yüzle ve dik sesle sataşırken terslenmekten korkmuyor: — Ka Orhan... Islak ıslak oturulur bu koltuklara? — Necat .. Ön sene Becmizee. daha Soan Posta - Galatasaray - En iyi (On bir) lerimizden biri Galatasaray birinci Futbol takımi Galatasarayın denizcilik şubesinde neler gördüm? Naci Sadullah Yazan: En iyi mukavemet yüzücüsü ve en Iyi kürekçi Galatasaraylı merhum Şeref kahve içmesini öğrenememişsin! Yarısını buraa dökmüşsün gene! — Sen de on senedir benim adımı doğ- ru söylemesini öğrenemedin ya? — Necat değil mi senin adın? — Hayır... Necat değil, Nejat! Ermeni bayan «j> ile «c> arasındaki farka akıl erdiremiyor. Ve onun «j> ha fini bir türlü telâffuz edemey!şi, sporc Tarı neşeden katıltmıya kâfi geliyor. Kahkaha şelâlesi halinde taşmak için bu kadar hasit bir vesile bekliven snor- cu neşesi mes'ut bir hastalık gibi en bed- bin klere bile sirayet ediyor. üyorlar... Şakalaşıyorlar... İtişi - yorlar... Ve arada bir, klüp binasının Ö- nüne kurulmuş olan yüksek iskelenin ü- zerinden ,denize atlıyorlar. Bütün yorgunluklarını, dalgaların yu- müuşak koynuna bırakıp çıkıyorlar!.. Belli ki denizin, güneşin, havanın, ya- ni tabiatin insanlara fisebilillâh çek - mekte olduğu zengit neşe, sıhhat ve kuv- vet ziyafetinden en fazla İstifade eden- ler onlar... Yani hakiki sporculardır!.. * Fakat bu bugün böyledir... Onlara ba - karken hafızam beni, eski yillara sü - rüklüyor. Gördüklerimi, dinlediklerimi, ve okuduklarımı hatırlıyorum: Eskiden, çok değil, 20-230 sene evvel, Floryadaki çinarlar altında kuzü çevir - miye gidenler, ağaçlar arasından gözü - ken engin denize korkuyla bakarlarmış! Eskiden, çok değil, 20-80 sene evvel, deniz suyuna gömülmek, sade — kazaya uğrıyan bedbaht vatandaşlara kısmet ©- lan bir felâket sayılırmış. Ve eskiden, çok değil, 20-30 sene ev - vel, denize girmek, timarhaneye girmek- ten farklı bir hareket sayılmazmış! Ve İstanbulluları, bu bedava nimete, bu içinde bulunduğum ocağın temelini a- tanlar kavuşturmuşlar! Denizcilik şubesini de, Galatasıray klübünün müessisi Ali Sami kurmuş. A- li Saminin Kâmil Etemin (şimdi yataklı vamanlar müdürüb MNarmıdır, NMermir İs> l ciddi bir spor Sıy!ı 3 Galatasaray — yurdda ilk defa neler yaptı? L — Jimnastik Atlelikle ve Jiranastiği ile ilk defa iştigal, (1879 senesinden itibaren). 3 — İlk Türk idman klübünün tees - süsü Birinci Teşrin 1905, 3 — Sporda yabancılara karşı ilk te- Tevyvuk (1907) 4 — İlk Türk şampiyon takımı (1908), $ — İlk İdman kupası kazanan Türk takımı (1909) 6 — İlk defa olarak Avrupadan ecnebi takım getirilmesi (1911) ? — İlk defa idman müsameresi ter « tibi (İSIN) 8 »- İdmancılara ilk defa resmen zi. yafet tertibi (1911) 9 — Avrupaya ilk idman seyaha - ti (I911) 10 — İlk izci seyahati tertibi (1913) W we İlk muntazam fıta ve halat ta - kımlarının yetiştirilmesi (1913) W «« Türk Spor federasyonunun teşki- Hi için ilk teşebbüs. A9 »« Matbuatta idmanla ilk defa iş - tigal. 18 — Avrupada Türk sporunu ilk defa tanıttıran klüp. 16 — İlk defa namına izafeten kupa ih- das eden klüp (1920) 16 — Anadoluya ilk seyahat tertip eden klüp (1922) maflin ve şlarının gayretleri, bu ocağı, bugünkü mükemmeliyetine eriş » tirmiş! Eğer bugün, deniz, İstanbul sahil rinde kaderinin bilinmemesinden, gılmamasından mütevellit bir azap de çırpınmıyorsa, hiç şüphe yok ki bu bu saydığım neşe ve sıhhat bayraktarla- yaına borçludur. Onlar, Galatasaray de - nizcilik şubesile birlikte, bütün İstan - bullulara, denizin, yani küvvetin, sıhha- tin kapılarını açmışlar... Bü şubenin açılışından sonradır ki, de- niz, bir felâket gayyası olmaktlan kar - ftuldu, bir spor meydanı balini aldı.. Bugün, bu engin muydanda kotralar, fıtalar, kikler, padilbotlar, Şampiyonlar, Tekorlar kaynaşıyor!.. Ve bugün, balıkların sasdetine ortak kesilen insanların sayısı, balıkların sayı- sına yakındır! * Oturduğum salonun duvarları, denizi fethedenlerin, d Galatasaraylıların bayraklarile süslü... Eski bir deniz — Siz, diyor, bilmezsi Bül 80 değil, on küsur sene evvelin İstanbullülar, deniz spörunun manasını anlıyamamışlardı. Deniz yarışları ,mektep müsamerele « rinde yapılan çuval yarışları gibi idi. Ya- ni bu yarışlar sadece, seyircileri güldi mek maeaksâdile yapılan maskaralık nu - maralarını andırırdı. Yüzücüler bi Alman kadar, gibi kahkahalarla seyredilirdi. Ne yüz- me üsulü vardı, ne mesafe mefhumu, ne müsabaka âsayişi, ne de rekör. Pakat Galatasaraylılar, 1929 da, bu işe mahiyeti — kazandiırdilar. Almanyadan getirtilen antrenör, G: saray denizcilerine, bugi gerefli mevkiin Galatasaraylılar, uzun yıllar, del lerde rakipsiz kaldılar. Fakat son yıllar- da, diğer klüplerin de kendi yollarını tutmaları, deniz sporlarında da hayırlı bir rekabet çığırı açtı. Uyanmasına vesile olmakla — iftihar duyduğumuz bu rekabet, Türk denizcili« gini günden güne ilerletmektedir. Bu gidişle, yüzücülerimizin, Manş re» korlarını kıracakları, ve beynelmilel wmu- vaflakiyetlere kavuşacakları günler çok yakındır. Çürkü daha gimdiden, Balkanlarda ra- kip bulamıyacak bir kemale çok yaklaş- mış bulunuyoruz! Galatasaray — denizcileri, kendilerine vedamdan evvel, bana filolarını da gös- terdiler... eşehit Hasnun>», «şehit Celâb, eşehit Noşets, «şehit Cevat» ve «Namık İsmaib isimlerini taşıyan Tıtalara ba - karken, Galatasaraylıla kahraman ö lülerine karşı besledi 1 derin hürme- ti yüreğimin avuçları sızlayımcıya ka - dar alkışladım! Ş Ve Galatasaray denizetlerinin — güneş kadar sıcak mühitlerinden, deniz kadar engin bir takdir duyguslle ayrıldım! İNaci Sadullah aüi a e ee e L e K S l ni d —e sr