M a T AAA AAA AĞA PN SAĞ Kâhfaman Ordunun BON POSTA dünkü muvaffakiyetli manevrası (Baştarafı 1 inci sayfada) vetli komutanlarla birlikte, otobüsle gidiyoruz. Sabah saat dokuz... Fakat hava o ka- dar sıcak ki, güneş otobüsün içini kay- natıyor.. Maltepeye doğru iki taraf bağ- hık... Daha ilerisinde tarlalarda orak- Jarla ekin biçen köylüler görünüyor. Güneş, bu sarı ovayı kızgın ışıklarile yalıyor ve çiğ mısır püskülü gibi parla- tıyor., Topçu atış okulunu geçtik. Baş tâbis ye sahasına giriyoruz. Yol, üstünde: (Atış var!) yazılı bir bezle kapatılmış. İki asker nöbet bekliyor. Zeki bakışlı askerler bizim atışa davetli olduğumu- zu hemen kestirdiler, yolu açlılar ve erce selâm verdiler, selâmlaştık. Bu a- lan, gitlikce hakiki bir savaş yerini an- dırıyordu.. Topçu bataryaları fundalık- lar arasında gizli mevzi almışlar ve ü- zerleri de yeşilliklerle örtülmüş, eğer hazırlık için girip çıkan askerler olma- sa kır parçasından kat'iyen ayırd edile- miyecek. O kadar mahirane gizlenmiş- ker. Mermilerin hedefe göre vaziyetleri- ni tesbit eden, sada, ziya, dürbün vası- tasile tayyarelerin mevkilerini anlıyan teknik — vasıtaların bulunduğu - ölçme yerleri de tayyarelerden belli olmıyş- cak şekilde yeşilliklerle örtülmüş. Sü- baylar, askerler, âletler ve haritalar karşısında kömuta (kumanda) bekli- yorlar. Gerideki bataryalar ve her vasıta u- zaklarda ilk hatta yer altında gizli mev- ziler almış bulunan obüs bataryası ko- mutanlıklarına bağlı. Yerlere bazı açık ve bazı gizli telefon hatları uzatılmşı, Baş tâbiyede bütün güzelliği ve haş- metile Türk bayrağı sallanıyor. Yanına tuğ (eski liva) bay! manevra kıyafetli komutar a lar ve askerlerle dolu. Topçu atış okü- lunun kıymetli ve çok nazik kumutanı albay Rasim Topsever ile tarıştık. Komutanın elini sıkarken eski bir yedek sübay (ihtiyat zabiti) oldu- ğüm için içimde a: ik damarımın depreştiğini büyük bir heyecanla duy- dum. Sahayı dolduranlar arasında bu se- fer kırk beş günlük stajını bitiren eski yedek sübaylar vardı. Onlar da eski ha- tıralarını canlandırarak heyecanini tat- mak için gelmişlerdi. Yedek sübay okulu komutanı Behzat Köker'in etrafını bir çok topçu yedek sübaylar çevirmişti, Komutan, bu genç- lerle o kadar candan ve alâkalı konüşü- yordu ki... a Saat ona doğru topçu mülettişi ge- neral Kemal Göçer otoamobil ile geldi. Karşılandı. Biraz sonra atışlar başlıya- caktı. Bundan önce bütün komutanlar, sübaylar, harb sahasının haritasını, doıl ve ılhşmın kuvvetlerinin vaılyıllerl_ııı ihtiva eden krokilerin asılı bulunduğu tahtanın önünde toplandılar. Bu mev- ki, ilk hattı teşkil ettiğinden harb saha- sı da tamamen görünüyordu. Okul kamutanı albay Ras.mATr_ı_pse- ver, general Kemal Göçer'in dı.'ıunde askerce bir selâm verdi ve evvelâ harh durumünun tâbiye başö'grp.im_eııl yar- bay Şükrü Alaçamın anlatacağını söy- ledi. Bunun üzerine yarba gerek harita ve krokiler ve gon!cse .ı- razi üzerinde dost ve düşman Vaziyetie- Tini ve en son keşiflerin neticelerini an- lattı. Bazı noktalarda müfettiş general Kemal sual sordu. Şükrü Alaçam iza- hat verdi. krü Alaçam | Taras sut... Vaziyet şöyle hülâsa edilebilir: Dost tarafını kırmızılar, düşman tarafını maviler teşkil ediyordu. Kırmıztlar ta- arruza uğramışlar, geriye çekilmek mecburiyetinde kalmışlardır. 29 hazi- randa durum şöyledir: Kırmızılar, Bü- yükdere - Küçükçekmece şimal hattı arasında durmağa muvaffak olmuştur. Aynı zamanda kırmızılar, mavi kuvvet- lerin takviye alarak siperlerinde hare- kâta başladığını ajanlar vasıtasile haber almışlardır. Bunun Üzerine, bu teşebbüslerin kı- rılması için tümen (fırka) komutanı, mavilerin batlarına taarruz ederek bu harekâtı durdurmağa karar vermiştir. Bu karar tuğa (liva) tebliğ edilmiştir. Mavilerin başlıca 165 rakımlı tepe, Re- ceptepe, Papasgeçe, Kirazgeçe, Kara- matl mukavemet merkezleri vardır. Dost taraf, ona göre bütün tertibatı al- mıştır. Harekât dört safhaya ayrılmış- tır. Şimdi harekâta geçilecekt Bu geniş ve bilgili izahattan sonra ko- mutanlar, sübaylar yerlerine gittiler. zetleme yerlerinde, batarya dürbün- lerinin, tarassud âletlerinin, telefonla- rının, harita ve hesab kâğıtlarının baş- larında çalışmağa başladılar. Atışları takib edecek zevat da ilk hat gerisinde yer aldılar. Tanrının koca ki- rı, güneşin ateşi altında kavruluyordu. Hiç bir ses yok! Yalnız gözetleme yerle. rinde bulunan obüs bataryası komutan- 1 telefonlarla çok gerilerdeki batar- yalara komuta (kumanda) veriyorlar... Bir gözetleme yerinin yanında b!ııun- duğum obüs bataryası komutanı yüzba- şı Kudret kamuta verdi: — Üçüncü barut hakkı, dane müsa- demeli! Birinci yalnız! Esasş istikamet 2.40 artır. Bir kere komuta ile soldan ateş! Atım! İş çok ciddileşmişti. Komuta alan ba- taryalardan büyük bir gürültü ile çı- kan mermiler, havada vızıldıyarak tes- bit edilen düşman mukavemet merkez- lerini dövmeğe başladılar. Bu tepeler- de mermiler patlıyor, alev sütunları, siyah barut! dumanı, toprak havaya yük seliyor ve cehennemi bir manzara arze- diyordu. Büyük bir teknik ve bilgi ile yapılanrı atışlar tamamile mavilerin mukavemet merkezlerine isabet ediyor, taş Üzerin- de taş bırakmıyordu. Bu hakiki harb sahnesi çok azametli idi. Mermilerin çıkardıkları uğultular, kırları sarsıyor- du. On beşlik mermiler, mavilerin saf- larında tahribat yaparken komutan ve sübayların ne kadar candan, baştan ça- lıştıkları görülüyordu. Bu esnada mavilerin tayyareleri Manevraya iştirak eden. subaylardan bir grup yükseklerde dolaşıyordu. Mavileri şa- şırlan birinci hazırlık ateşi saat 11 de başlamış, 5 dakika sürmüştür. İkinci safha 11.10 dan 11.20, Üçüncü safha 11,25 den 11.45 e kadar devam etmiş- tir. Üçüncü harekât safhasında Recep- tepe sukut etmiş, maviler yüzgeri et- meğe başlamıştır. Bunun üzerine kır- mıizıların piyadeleri ilerlemiş ve kaçan- ları ateş ile takib için batarya da ilerli- yerek Receptepe mıntakasında yeni mevzi almışıtır. Mavileri kovalıyan çelik yüzlü as- kerlerimizin sevinci ölçülemiyecek ka- dar büyüktü. Kısa bir fasıladan sonra en kahir harekâta başlandı. Aynı za- manda saha üzerinde dolaşan mavile- rin tayyarelerine karşı, dört topu bir- den atan defi” bataryaları ateş açtılar. Bu bataryalardan çıkan dört mermi ay- nı saniyede patlıyarak tayyareler etra- fında müsellesler teşkil ediyorlardı. Mavilere karşı karadan ve havadan yapılan bu bombardımanlar çok heye- canlı olmuş ve müstakbel harblerin dehşetini göstermiştir. Şimdi mavilerin mukavemet mer- kezleri tamamile imha olunmuş, tayya- reler uzaklara kaçmağa mecbur edil- miştir. Gözetleme yerlerinden şu ko- mutalar, bataryalara verildi: — Dur! Ateş fasılası! Bataryalar sustular... Saat l1 de başlıyan ve dört safha ge- Ççiren harekât 12.25 de yılmaz Türk as- kerlerinin galebe çalmasile ve büyük bir muvaffakiyetle bitti. Dünkü manevralar, teknik ve mo- dern vasıtalarla mücehhez Atatürk Türkiyesi ordusunun ne yenilmez bir kuvvet olduğunu bir daha isbat etmiş- tir. Manevra sahasını göğsümüz ifti- harla kabarmış olduğu halde terket- tik. Tevfik Necati Kozol Tifo salgını için Sıhhat Vekilinin Riyasetinde bir Toplantı yapılıyor * (Baştarafı 1 inci sayfada) fo salgını ve alınan tedbirler hakkında vekile izahat verilecektir. Vekâlet tifo- yu İstanbülda kat'i olarak imha etme- ğe karar vermiş bulunmaktadır. Bu- günkü toplantıda bu mesele etraflı su- rette görüşülecek ve iktiza eden karar- lar alınacaktır. Toplantıyı Mmüteakib Sıhhat Vekilinin alınan kararları gaze- telere bildirmesi beklenmektedir. 'Tifo salgım devam etmektedir. Son 24 saat içinde yeniden 10 tifo vak'ası kaydedilmiştir. Aşı yerlerinde Bir gezinti (Baştarafı Binci sayfada) Ben uzaklaşırken, bayanların en çene- si düşüğü yanındakine habire derd yanı- yordu: — Buradak! yorgunluklara mı —yana- yım? Evi bir haftadır yüzüstü bıraktım. Onü mı yanayım? Bütün bu zahmetlerin hâlâ boşuna gidişine mi yanayım? Bizim- ki bu gece de: — Gene ıni lokantadan yiyeceğiz? diye kıyameti koparacak, evi başıma yıkacak. Ona mı yanayım? Ben gide gele şu tifodan kurtulacağım lamma, gelgelelim, bu derdler beni verem pdecek! Naci Sodullah Türk - İran işbirliğ günden güne sıklaşıyo (Baş tarafı 1 inci sahifede) Sizin ziyaretiniz, fevkalâde mühim bir hâdisşedir. Bu xiyaret, iki memleket ara- sında mevcud olen ve sahası hergün biraz daha genişlemekten hâli kalmayan samimi ve itimada müstenid mesai birli- ğinin bir delilidir. Bu ziyaret, kardeş o- lan milletlerimizin aralarında mevcud olan dostluğu kuvvetlendirmeği ne dere- cede arzu etmekte olduklarını gösterir. Nihayet bu ziyaret, bu dostluğun tarsi- nine memleketlerimizin ne derece ehent- miyet atfetmekte olduklarının bir delili- dir. Bundan başka İran ile Türkiye arasın- da gitgide sıkılaşmakta olan işbirliği, ya- kın şarkla sulhun esaslı bir âmilidir ve battâ barışın tecezzi kabul etmez olduğu prensipi hesaba katılacak olursa bu teş- riki messi, cihan sulhunun da ehemmi- yeti hiç te az olmtyan, âmillerindan biri- dir. Bu teşriki mesai bize bundan böyle dalimi surette temas halinde bulunmak, sık sık birbirimizi görmek, bu suretle da- irna ve dostane münasebetlerimizin esası- nt teşkil etmiş bulunan ve daima da öy- le kalacak olan samim! ve mütekabil an- layış hissini arttırmak fırsatını bahşede- cektir. Şu balde bu feyizli ve semerebahş teş- riki mesainin devamı, Türkiyenin baba- şem yemeği ve sonra bir suvare v tir. Nazırların ekserisi, birçok me ve kördiplomatik bu guvarede haz lunmuşlardır. ” Bu akşam büyük Britanya elçiliğ Rüştü Aras şerefine bir akşam y verecektir. Ftansız Meclisinde Hâdiseler oldu (Baştaraf: 1 inci sayfada) çok şiddetl! olmuş, Meclis salonund; hâdiseler vukubulmuş ve reis Heroi seyi üç defa tatil etmek mecburiye galmıştır Öğleden sonra toplanan Âyan m de, çelin bir müzakereden sonra, | karşı 167 rey ile ayni kanunu tasvil lemiştir. Bu suretle Şoutan kabinesi, 1937 | tos nihayetine kadar, devletin mali ni düzeltmek için münasip gördüğü birleri, parlâmentodan geçirmeksizli tihaz ve tatbik edebilecektir. Paris Borsası açılıyor, Londra 30 (Hususi) — Paris bo yarın sabah açılacaktır. Fransanın ü reflı para anlaşmasından ayrılacağı hakkak sayılmaktadır. Bu anlaşmanın bozulmasına rağ İngillere, Amerika ve Fransa arai sı olan namdar Atatürk'ün saadeti, İ- ranın dostu Türkiye milletinin refahı na- muna ve şahsi sıhhatinize kadehimi kal- dırmama müsaadenizi rica ederim. Hariciye Vekilimizin cevabı Türkiye Hariciye Vekili Dr. Rüştü A- ras, aşağıdak! nutuk ile mukabelede bu- lunmuştur: Ekselâns Hakkımda kullanmış olduğunuz çok dostane sözlerden dolayı size bütün kal- bimle teşekkür ederim. Yeniden dast İ- ranın güzel payıtahtında bulunmaktan dolayı hissetmekte olduğum derin sevi. €i arzetmeme müsaade buyurunuz: Sizin aranızda bulunmaktan mütevellid sevin- cm, Tahramı ilk defa olarak görmenin | bana müyesser olmuş olduğu 1932 sene- sindenberi dost İranın, büyük şefi S. M Şehinşah FPehlevinin idaresi altında her sahada hiç şüphesiz kardeş İran milleti- nin mukadderatında mes'ud ve feyyaz yeni bir devrenin mebdeini gösteren ge- niş terakkiler ve derin ıslahat vücuda getirmiş olmasından dolayı daha büyük- tür. Bu sevinç, çok geniş bir şümulü olan mes'ud bir takım hüdiselerin iki memle- ket arasında mevcud olan dostluk müna- sebetlerini tarsin etmiş ve bu münase- betleri tam bir vuzuh ve derin bir sami- miyet derecesine çıkarmış olmasından ve bu vuzuh ve samimiyetin bugün bu mü- nasebetlerin mümeyyiz evsafını teşkil et- mesinden dolayı da artmaktadır. Bü dos- tane münasebetlerin en iyi ifadesi, şah- san yekdiğerine çözülmek bilmez kar- deşlik rabıtaları ile bağlı olan iki nam- dar devlet reisinin basiretkârane düşün- gelerinin semeresi olarak Türkiye ile İ- ran arasında teessüs etmiş olan dostane anlaşmadır. Türk-İran işbirliği İki memleket arasında kergün daha ziyade sıkılaşmakta olduğu müşahede e- dilen teşriki mesai, yalnız bu iki memle- & ni yekdiğerine bağlayan ün takviyesine atfetmek- te oldukları ehemmiyetin bir nişanesi olmakla kalmaz, belki ayni zamanda kormşuları ile olan dostluklarını kıskanç- çasına gözönünde bulundurmakla bera-| ber yakın şarkta sulhu tarsin etmek ve| bu suretle umumi sulhu siyanet eyle- | mek hususunda kat'i azimlerini gösterir. Bu iş birliğiinin daha mes'ud neticeler vereceğinden ve iki memleketin kendile- rini alâkadar eden bütün — meselelerde dostane asebetlerine hâkim olan uz- | laşma ve mütekabil anlayış Tikrinden mülhem olmalarına medar - olacağından asla şüphe etmemekteyim. İşte bu kanaatle kadehimi S. M. Şehin- şah Pehlevi'nin ve S. A. L veliahdım sıh- hatlerine, necib kardeş İran milletinin refahına kaldırıyorum. Ekselânsınızın ve lâtif hatırası zihinlerde menkuş kalacak olan bu toplantıyı huzur ve zarafetile şe- reflendiren refikalarının sıhhatine de iç- meme müsaadenizi dilerim, İngiliz sefirinin ziyafeti Tahran 20 (AA.) — Türkiye büyük elçiliği, dün Türk heyeti şerefine bir ak> mali teşciki mesaiye devam edilece) Frangin kıymetten düşürülmesi kı Jaştırılmış ulmakla beraber kat'i mi henüz tesbit edilmemiştir. Bir İngili rasının 125-135 frank arasında stal edileceği tehmin olunmaktadır. İngiliz kabinesi bugünkü toplant da frangın vaziyetile de meşgül ol ve Fransaya her türlü manevi müz rette bulunmayı kararlaştırmışlır. Vaşingtor. 30 (A-A.) — İstihbarata zaran B. Morgenthau'ın Fransız İri nın vaziyeti hakkında beklenilmekt Tan beyanatı, yeni mali kanun İlâyi Fransız Mebusan ve Âyan müclisler rafından kabul edildikten sonra ya caktır. Maliye Nazırı, hazinede yalnız | milyon kaldı diyor. Paris, 80 (Hususi) — Âyan meclis maliye nazırı Bönnet, nutkundâ, hi metin alacağı tedbirin yirmi seneden ittihazına lüzum görülmüş olan bi tedbirlerden daha ağır olduğunu ve ziyetin ancak memleket çalıştığı ve * rafın da elzem hususlara hasredili iüzumu teslim edildiği takdirde düt bileceğini söylemiş ve dün hazinede mız 20 milyon kalmış olduğunu hati! mıştır. Nazır, hazinenin Fransa - bankasın avans istemiye mecbur olacağını ve f gn kıiymetini muhafaza imkânı olü ğinı bildirmiştir. B. Bonne, hükümetin müracaat € istimnal usulü müdafaa ederek dem ki: * — Vaziyeti düzeltmek Hizımdır, - fena bir mali vaziyet demokratik hü yetlerin muhafazasile telif edilemez, | le bir vaziyet barışı tehlikeye lquı ğ demiştir. İllâs mı? 4 Londra, 30 — Gazeteler Fransanın li vaziyeti etrafında büyük harflerle: slât vermektedirler. Daily Express zetesi de Fransız maliye nazırının ole ça açık bir tarzda memleketin — iflli Fransız milletine bildirmiş oldı yük başlıklarla yazmaktadır. Financial Times, Fransanım bir si denberi mütemadiyen borçla 1 ve artık bugün borçlarını ödeyemez hale geldiğini ehemmiyetle kaydetir tedir. ? r Paris 30 — Epogue gazetesi, bi bodbinlik gösteriyor ve Cbautemps nesinin uzun müddet iktidarda kalg yacağı mütaleasımda bulunuyor. Frangın yeni kıymeli ğ Paris 30 (A.A.) — Bu akşamki ni könseyi frangın altın kıymetini $e den şimdiki kanunu hükümetin hakkında bir kararname kabul Konsey frangın yeni kıymetini tesbit edecektir. Avam Kamarasında Londra 30 (A.A,) — Avam Kan da öğleden sanra Fransız para hekkında sorulan suale cevap veni John Simon Fronsız hükümeti tari dan derpiş odilen tedbirlerin uygun olacağı mütaleasında b mu söylemiştir.