SON POSTA TELGRAF HABERLERİ Almanyanın istedikleri İî/q Harîciye Vekîlimîz G_oering. îyı'ıelmîlel LE İspanyanın felâketine topraklarındaki demir madenleri mi sebep oluyor Kontrol meselesi gittikçe sarpa sarıyor, Almanya ve İtalya “Kontrolün İngiltereile Fransaya bırakılmasına aslâ razı olamayız ,, diyorlar (Baştarafı Tinci sayfada) deni satın almak niyetinde olduğu için bu beyanat, Londrada nahoş bir tesir uyandırmıştır. . Bilbao, cumhuriyetçilerin elinde bu- lunduğu müddetçe Bask demiri satın a- Jan İngiliz ithalâtçıları bu şehrin asiler tarafından zaptedilmiş olmasına rağmen demir satın almağa devam etmektedir- ler. Bic müddet evvel Salamanca hükü- “ eti satışın serbestçe devam edeceği hak- kuında İngiltereye her türlü teminatı ver- mişti. Fakat şimdi İngiltere hükümeti, Hitlerin beyanatından sonra Franko hü- kümetinin llk tarzı hareketini değiştirip değiştirmiyeceğini veya hiç olmazsa Bask mintakasındaki satış müsaadeleri- ni mühim miktarda sazaltmak niyetinde olup 'olmadığını düşünmektedir. İngilizlerin Napoliye Gitmesi yasak Londra 28 (Röyter) — Roma hü- kümetinin kararı ile İngiliz gazete- leri muharrirlerinin Napoliye git - meleri yasak edilmiştir. İspanya harbinde yaralanan İ - talyan askerlerinin çıkarıldıkları bu limana İngiliz gazetecilerini sok - mamaktan maksat, yaralıların tam adedini onlardan saklamak olduğ gibi, İspanyaya yapılan askeri sev- kiyat hakkında da bir şey sezdir - memeklir. İogiltere hükümeti şimdi Bilbao kon- saloshanesini yeniden tesis etmekte isti- cal ktedir. Fakat Salamanca hükümeti, İngilterenin nasyonalist ma- Kontrol meselesi Londra 28 (A.A.) — Fransa ve İngil- tere hükümetleri tarafından hazırlanan kontrol plânı, Von Ribbentrop'un Alman plânmı Londtaya getirebilmesini tem!- nen, tâli ademi müdahale komitesinin salı günkü içtimamnda takdim edilecek- tir. Kordra 28 (A.A.) — Alman büyük cl- çisi van Ribbentrop çarşamba günü yeri- ne bu akşam Londraya dönmüştür. Ade- mi müdahale tâli komitesinin yarınki toplantısına iştirak edecektir. Kontrol komitesi bir karar veremezse “Berlin 28 (ALA.) — İspanyol sularının kontrolu akibetinin ne olacağı Meselesi Berlinin siyasi mehafilini şiddetle meş- Bül etmektedir. Bu mehatf'lin, kanaatine göre, İspanyol suları kontrolunun müphasıran İngiltere ve Fransa tarafından deruhde - edilmesi ,hususunda bu iki devletin teklifi hakkın- da bir karar vermek evvel boevvel ade- mi müdahale komitesine aiddir. Şurası- nt kaydetmek icab eder ki, Fransız - İn- #liz teklifi ademi müdahale komitesin- de herhalde —müşkülâta uğrayacaktır. Çünkü Almanya ve İtalya Leipzig hâdi- Besinden sönra bu iİki devletle olan tec- Tübelerini gözönünde tutacaklardır. Asıl mesele komitede bir karar vermek müm- kün olmazsa vaziyetin nasıl bir şekil ala- cağıdır. Öyle tahmin ediliyor ki: Bu tak- dirde 1936 kânunuevvelindeki karara rü- cu edilecektir. Yani her devlet İspanya #şlerine karışmamak taanhhüdüne bağlı bırakılmakla iktifa olunacaktır. Binaen- aleyh kontrol sistemi tavazzuh etmemiş olacak ve müessir bir usul bulmak için müzakereler yeni baştan ele almacaktır. İtalyan gazetelerinin neşriyatı Roma 28 (A.A.) — Avrupa devletleri- nin İspanya siyasetlerini tetkik eden Giornale d'İtalia diyor ki: Almanya ve İtalyanın müzahereti olmaksızın hiçbir şey yapılamaz. Kontrol işinin münhası- zan Fransız ve İngiliz gemilerine yaptı- zılması mevzuu bahsoldu. Bu belki de #lâkadar hükümetlerin noktai nazarına Uymayan yanlış bir faraziyeden ibaret- tir. Alman ve İtalyan #siyaseti bütün Mes'uliyetlerini müdriktir. Roma - Ber- lin mihveri bu iki memleketin hattı ha- Teketinin nâzımıdır ve müşterek hare- kotlerin ana hatlarını tesbit için Roma 've Berlin srasında muntazam noktai na- Zar teatileri yapılmaktadır. İtalya ve Al- Mmanya Valensiya tarafından yapılan te- Cevük gene Valensiyanın işine yara- S EAARAR Wirontak üt alümadian PAnlR ae tada mademki bir sanksiyon yoktur. Kon- trolun münhasıran İngiltere ve Fransa tarafından yapılması ancak Valensiyanın nef'ine olab'lir ve onu yeni yeni tecavüz- Jerde bulunmaya teşvik eder. Bundan başka Fransız - İngiliz kontro- lu, İspanyada komünistliğin tam can çe- Köşmeye başladığı bir sırada bu memle- kette komünist inhisarını yeniden kurar. İtalya ve Almanya böyle bir hal tarzını asla kabul edemez. İtalya ve Almanya İs- panyaya karşı olan hattı hareketlerini kendi milletlerinin şerefine uygun ola- tak çoktanberi tesbit etmiş bulunuyor- lar, Alman ierl dönüyor. Londra 28 (A.A.) — İngiliz deniz ma- kamatına gelen malümata göre Alman Lelpzig ve Kölnü kruvazözlerile dört muhrip ve bir denizaltı gemisi Pas de Calin boğazından şimali şarkiye doğru giderken görülmüşlerdir. Binaenaleyh, geçenlerde Cebelüttarığın garbinde gö- rülen yedi Alman harp gemisinin Alman- yaya dönmekte oldukları teeyyüt etmek- tedir. Bir Fransız tayyaresi tecavüze uğradı. Oran 28 (A.A.) — Havas muhabiri bil- diriyor: Airfrance şirketinin Toulouze- Kazablanca hattında işliyen bir tayyüre- si Alicanteden uçtuğu sırada saat 10.25 de bir vapurun yanmakta olduğunu gör- müştür. Tayyare tam bu vapurun üze- rinden uçarken hükümetçi bir tayyare yükselmiş ve mitralyöz ateşi açmıştır. Fransız tayyaresi derhal geri dönerek Losalcazblesde yere inmiştir. İspanyol makamatı tarziye vermişler ve tayyare Oran istikametinde - yoluna devam eylemiştir. K Tayyaredeki yolcular kurşunların sesi- ni duyduklarını ve İspanyol tayyaresinin (de Rus markası olduğunu söylemişlerdir. Bursa Osmanlı bankasını soyanlar mahküm oldular Bursa 28 (Hususi muhabirimizden te- lefonla) — Birkaç sene evvel zabit elbi- sesi giyerek Bursa Osmanlı Bankası şu- besini soyan, dokuz aydanberi de Ağır- ceza mahkemesinde muhakemeleri yapıl- makta olan İnegöllü Süleymanla Bekir oğlu Ahmedin duruşmalarına bugün de- vam edilmiş ve muhakemo bitmiştir. Bu hâdisenin muhakemesini Bursali- Jar büyük bir alâka ile takib etmekte idi- Jer. Salon hıncahınç doluydu. Koridorda bile geçecek, duracak yer yoktu. He/kes sabırsızlıkla mahkeme kararını —bekli- yordu. Saat 16,30 da mahkeme kararını tef- him etti: Yapılan duruşma neticesinde suç sabit olmuştu. Mahkeme suçluları Türk Ceza Kanununun 498, 497, 31, 330 ve 525 inci maddeleri mucibince yedişer sene ağır hapse mahküm etti. Kararda hâdise en ance teferrüatına kadar hülâsa ediliyor Na Üruğc a: D D ek b e S Tahranda Tahran 28 (A.A.) — Tevfik Rüştü Aras ve maiyeti bu sabah Tahrana gel- diler. ve şehrin dışında hariciye vezir! ve hariciye erkânı İle diğer zevat tara- fmdan karşılandılar. Tevfik Rüştü Arasş ve maiyeti Şim- İranda Sahibülkerami sarayına misafir edildiler. Saray kapısında bir askeri kıt'a selâm resmini ifa etti. Irakta siyasi faaliyet Bağdad 28 (A.A.) — Türkiye ile I- rak arasında yapılan müzakerelerden sonra Irak hükümeti, büyük bir diplo- masi faaliyetine girişmiştir. Irak ile İ- ran arasındaki münasebetlerin hey'eti mecmuftsını larif ve tayin edecek bir itilâflar ve mukaveleler projesi akdot- mek üzere Tahrana gidecek bir hey'et tayin olunmuştur. Bu hey'etin İranda- ki ikametinden bilistifade Şark misa- kının akdinden evvel İran ile Irtak ara- sında bir itilâfname imzalaması muh - | temeldir. Diğer taraftan Irak hükümeti, Irak- ta büyük iska işleri yaptırmak için Mı- sırlı mütehassıslara müracaat etmiş - tir ve Irak ile Mısır arasındaki dostluk münasebetlerinin Nahas paşanın önü- müzdeki ilkteşrin ayında yapacağı ziyaret ile takviye edilmesi ihtimal da- hilindedir, de Fransız kabinesi Yeni kabine bugün mecliste beyannamesini okuyacak Pariş 28 (ALA.) — Yeni kabine ya- rın parlâmentoya gidecektir, Hüküme- tin beyannamesini meb'usanda başve - kil Chautemps okurken âyanda başve- kil muavini Blum okuyacaktır. k bir ihtimalle hükümetin be- yannamesini umumi siyase' istizahları takip edecektir. Fakat bu müzakerele- rin uzun sürmiyeceği tahmin olun maktadır. Umumi kanaate göre hük: mete verilecek itimat revi bundan ev- !vclkileı“e nisbetle daha ük bir ek- Jsori_veı. toplayacaktır. , — Hükümetin umumi siyaset istizah - l]ınnn ait müzakerelerin şimdilik tehi- ri ile pek yakında meclise tevdi oluna- cak maliye projesi münasebetile İsti « zahların yapılmasını da teklif etmesi ımnhlemeldır. Bu takdirde gene hükü- met ayni ekseriyeti toplayabilecektir. Mareşal B_lo—mberg Budapeştede Budapeşte 28 (A.A.) — Mareşal Von Blomberg kızı ile birlikte tayyare ile Berlinden buraya gelmiş ve tayyare meydanında harbiye nazırı General Roedor, İtalyan ve Alman sefirleri ve diğer bazı zevat tarafından karşılan- mıştır. Öğle zamanı Mareşal, General Ro- edor tarafından şerefine verilen ziya- fette hazır bulunmuştur. Mareşa! ak - şam De Kanya tarafından verilecek ak- şam yemeğinde hazır bulunacaktır. Ya rin Daranyi Alman harbiye mazırının şerefine bir öğle yemeği — verecek ve çarşamba günü Mareşa!, Nalb Horty ta- rafından kabul edilecektir. Mareşal Von Blomberg'in Budapeş- tede ikameti üç gün sürecektir. Malül ve şehitlerin Tütün ikramiyeleri Ankara 28 (Hususi) — İnhisarlar bey'iyesinden ayrılan üçte birlerden 1988 yılı için askeri malüllere, şehid alleleri- he tevzi edilecek ikramiye mikdarları tesbit edilmiştir. İkramiyeler Ziraat Ban- kası vasıtasile ödeneceklir. Birinci dere- cede malül zabitlere 206, malül askerle- re 103, şehid ailelerine 37 lira verilmek- tedir, Ankarada benzin sıkıntısı kalmadı Ankara 28 (Hususi) — Ankara beledi- yesinin tesbit ettiği fiatla benzin satma- ya başlıyan müesseseleri belediye teis- liği bugün halka ilân etmiştir. Bu suretle icaret Odası kongresinde nutuk söyledi Berlin 28 — Beynelmilel ticaret 0- dasının dokuzuncu kongresi bu sabah Hitlerin ve bütün Alman nazırlarile sefirler hey'etinin huzurunda açılmış- tır. Göring, Nasyonal - Sosyalizmin mu- vaffakiyetlerinden bahsederek Alman milletinin sulh arzusunu tebarüz ettir- miş ve demiştir ki: — «Almanya, silâhsızlandığı zaman dünya kendisini taklit etmemiş olduğu için bugün müthiş surette silâhlan - maktadır. Alman milletinin iktısadi — sahada yaşaması ve refaha ermesi için, mem- leketin mübrem ihtiyaçları tatmin e - dilmedikçe, Relch hükümeti müstemle- ke meselesine nazarı dikkati celbet - mekten vazgeçmiyecektir. » Kavalalılar Bulgarlardan kurtuluşlarını tes'it ediyorlar Atina 28 (Hususi) — Kavalanın Bul- garlardan kurtuluşunun yıldönümü me- rasimine dün parlak bir surette başlan- mıştır. Şehir baştanbaşa donanmış ve müteaddit taklar yapılmıştır” Merasime Jimana giren «Doksa> zırhlısından atılan AUA DEEKİY LA AAT A ARZARO YULRUK Z) — © Bir papas, durup dururken iki milletin azdaha arasını açıyordu Yazan: Selim Ragıp Emeç ehistanla Romanya arasında hiç beklenmiyen müessif bir hâdise doğmak üzeredir ve bu, sadece müutdassıp bir papazın kendi keyfi istes ğine dayanarak meydana getirdiği lü- — zumsuz, manasız bir vaziyetten ileri gele — mektedir. Mesele şudur: Romanya kralı Karol bir müddet evvel Lehistana gitmiş- — tir. Bu arada fırsattan istifade ed Leh krallarının cesedlerini muhtevi b lunan Krakövi şehrindeki makberelerin de ziyaret etmek istemiştir. Çünkü, bu — makberede, Lehistanın milli kahramanı — Mareşal Pilsudski de yatmaktadır. Kral Karolun bu ziyaretini haber alan ve o- nan hususi hayatını kendince beğenmi- yen bu papaz efendi, bir gece içinde ma- reşalın cesedini, mareşal için hazırlan- makta olan yeni makberesine naklettir- miştir. Filvaki bu yeni makbere, eskisi- — ne nisbetle çok ihtişamlıdır; fakat henüz inşaatı bitmemiş olduğu için, şimdilik, — bir yapı tezgâhı manzarası arzetmekte — dir. Ertesi sabah hâdise malüm olunca efkârı umumlye derin bir teessür ve hay- — rete düşmüş, başvekil bu keyfi ha toplarla başlanmış, bundan sonra Kava- Ta kolordusunun bütün kıt'alarının işti- rakile bir geçid Tesmi yapılmışlır, Eski muharibler ile talebe de geçid resmine iştirak etmişlerdir. Mısır. Kralı Akdenizde geziyor Atina 28 (Hususi) — Mısır kralı Fa- ruk ile valdesinin râkip olduğu yat dün Patras limanına gelmiştir. Yat bugün Korfo adasına hareket edecektir. Kral bu yatla Akdenizde bir gezinti yapmaktadır. karşısında istifa etmiş, fakat istifası ka- bul oli h Ötedenberi inatcılığı ile maruf olan bi papaz bu işi niçin yapmıştır? Yukarıda serdedilen sebebden başka, bu hususta 'zah olunabilir makul bir şekil yoktur Fakat bunur: neticesi şu olmuştur ki, bu- — gün, kral Karolu, hali inşada bulunan — ve her tarafı toz toprak ve kireç parça- larile örtülü bulunan mareşalın merka- dini gezdirmek mümkün olamıyor ve bu — hal, aralarında mevcud ittifak bağını da- ha sağlamlaştırmak istiyen bu iki milleti, bilâkis birbtrinden uzaklaştırmak istida- dını gösteriyor ve bu, sadece bir papazın keyf ve arzusundan ileri geliyor, umumt — hayatta kilise müdahalesine haklı oları tahammül edemiyenler için, K bundan daha fazla kuvvetlendirebilecek Jiğer bir misal arayıp bulmak müşkül ol duğu gibi kilisenin bu cüretine hayret — etmemek de mümkün değildir. Herifle- — rin zihniyeti hâlâ orta çağ zihniyeti ves- selâm. — Selim Ragıp Emeç n Titüleskonun Faşist devletlere hücumu Paris 28 (Hususi) — Eski Roman- ya hariciye nazırı Titülesko, Bordeau- da söylediği bir nutukta kat'i olarak — Faşist devletleri #leyhinde cephe al - mış ve Fransayı bu memleketlere kar- — gı faaliyet sarfetmemekle muahaze et- miştir. Tifonun asıl — Mes'ulleri bizleriz ! (Baş tarajı 2 inci sayfada) dıklarını düşündükçe, bir zamanlar dün- yanın merkez şehri rolünü oynamış bulu- nan bu şehrin çocuğu olmaktan utanı- Dm! Bu sözler acıdır. Utanmanın ne demek olduğunu bilenler için çok acı! Fakat, ben bunları hiç kimseye tevcih etmiyorum: Mes'ul biziz, bız, İstanbullularız. İçin- de bu kadar asırdır yaşadığımız bir şe- hirde hâlâ, her numarası bir insanın e- linde bulunan ve isabet ihtimaü, tayyare piyangosundan çok yüksek olan bir ölüm piyangösünün ezeli ve ebedi aboneleri halinde yaşzmakten rahatsızlık ve hicab duymayan bizler! Asıl mes'ul bizleriz! Muhittin Birgen Sabahtan Sabaha : Emir —— Geçen gün Taksimden Harbiyeye doğru giden otomobiller Sipahi ocağı önüne geldikleri zaman yarım düzine polis ve komiserden mürekkep bir zabıla kolu tarafından tevkif odiliyor ve ezinde kronomcetre tutan bir memur lara- fından şoförlere şu sual tevcih ediliyordu: — Şehir dahilinde kaç kilometre ile gideceksin? — 380 — Güzel elimdeki saate göre siz bu sür'atten fazla gidiyordunuz. Polis müdürünün emri vardır. Ceza yazacağız. Ve otomobilin içindeki sahiplerine veyahut müşterilerine hiç sormadan eli — defterli bir memur otomobilin kapısını açıyor. Şoförün yanına oturuyor, uzun bir zabıt varakası yapıyor, yarım saat süren bu muameleden otomobi! serbest bırakılıyordu, » Bizzat şahit olduğum bu vak'anın seyrüsefer nizamlarile olan münasebeti- — ni bir emir almış olduklarını söyliyen memurlarla münakaşa etmek doğru — değildi. Çünkü onlar vazifelerini yapıyorlardı. Esasen şehir zabıtasının mü- rakabe ve teftiş haklarından biri olan bu kontrol pek tabil idi. Yalnız seyrüsefer nizarnnamesi m nddelerinin böyle üç, dört yılda bir kere, amirlerin emir ve ikazı ile ve şehrin gidip gelme batları ayrı, uzun ve geniş bir caddesi üzerinde bir defaya ve bir güne mahsus olarak yapılmış olması ne dereceye kadar doğrudur? Bu kontrol her gün için meselâ Taksimle Galatasaray arası gibi insan ve araba kesafeti olan yerde yapılmalıdır ki emirden ve seyrüsefer talimatna mesi meddesinden beklenen gaye temin edilsin. Günün birinde bir emirle — harekete gelen zabıtanın yapacağı kontrolun ancak tesaüfün kurbanı olan — bir kaç gafile ceza kesmekten başka ne tesiri olabilir? Ayni gün Galatadan Beyoğluna kadar önümde giden tramvaylara yedi se- kiz kişinin atladığını gördüm. Halbuki bu da yasaktı. Ayni gün Harbiyeden — Şişliye kadar tesadüf ettiğim bir çok otomobillerin en aşağı altmış, yetmiş — kilometre sür'atle gittiklerini de gördüm. Demek ki ne piyadeler ne de otomobiller için konan nizamlara hürmet edi- lemiyor. O halide bu kontrol işini (Hiç bir istisna kabu! etmeden) müstemiren tatbik etmek lâzım. Bilmiyorum buna da şehrir. zabıta kadrosu kâfi gelecek —