2 Sayfa o SON POSTA BN i Resimli Makale: ak 2 Sözün Kısası Hariciye Vekilimizin Dersim meselesi Seyahatı z N Tarihe karışmıştır! ' Yazan: Muhittin Birgen — nl E, Talu H ariciye Vekilimiz yeni bir seya- p (Baştarafı 1 inci sayfada) hate çıkıyor: Bağdad, Tahran bir yerde görmediğim acaib ünl0”.. Moskova. Bunlar, Türkiyenin harici siya. malı, korkunç yüzlü süvariler at oyi z ek * seti bakımından ayrı ayrı chemmiyetle- tarak yanımızdan geçtiler, sonrü gös 3 ri olan merkezlerdir. rar kışla kapısına teveccüh edi? Bağdad, Türkiyeyi Araplığa boğlyan den EDİ e el merkez, Tahran İran ve Türk kardeşliği racıkta duran bir küçü ni merkezi ve nihayet Moskova, milli Tür- tahkik ettik, Padişah bir vesilg # > tanbula celbederek Selimiyed? mis” kiyenin kuruluş tarihinde meşhur olan d : w dostluğunu, senelerin geçip gidişi arasın- fir ettiği <aşiret alayları» rüesasi”. Oy âmı şaha ö is, o rüet i da an'ane haline sokmuş olan merkez. Jâmı şahane göndermiş.. © eyi Doktor Arasın bütün merkezlerde ya- selâmı getiren hünkâr yaverini pacağı işler vardır ve eminiz ki, her se - ederek, dönmüşler. i m İİ 4 terbiy€” Çocuklarının milli ve vatani tef yahat dönüşünde bize güzel bir hediye oda getiren Hariciye Vekilimiz bu defa da lerini tam olarak vermek bususü”.. güzel hediyeler getirecektir Hergün titiz bir itina gösteren babam © 8 ys ondan sonra bu aşiretlerle bn idaresinde saltanat makamını? * Jİ / ! a * 5 “ > ş eylemekte olduğu zayıf ve yi Doktor Aras, hiç bir yere eli boş git » 2 n esi il v - politikaya dair bana hayli malümö" metini sevmiyen, hediyesiz hiç bir misa- A | l Şe A firlik yapmıyan ve daima vermeyi seven Bu malümatın hülâsası şu idi Ml şiretler devletin başına belâdir: let ların yaşadıkları yerlere normal de, teşkilâtı sokulamaz. Cehalet, tt şekavet, cinayet oralarda kök tat tur. Padişah bunlardan korkar, etler met bunlardan yılmıştır. Ve KU Abe satvetle başa çıkamadığını gör iyi dülhamid, reislerini birer suretle ederek kendisine bağlamak sev€ w dadır. Halbuki, devletin aczini 8ö” mekten başka bir şey ifade etiğe sakim «rıfk ve mülâyemet» polit bilâkis o herifleri şımartmak, K rine paye verdirmekten başka işe yaramamıştır. Dans diye çıldıran Sehsen altı Yaşında bir âlim * ? Zaman, babamın bu sözlerinde İİ beti, her gün yeni bir misal ile ti. Kendimi bildim bileli Dersim'd€ yan hareketleri çıktığını, bunl8r © ırmağa giden nizami kuvvetlerin ğu lerce şehid verdiklerini, Abi dah3 Bahtiyarlı, Hayderanlı, Milli ve bunun gibi âcaib isimli aşiretlerin 08 let otoritesine kafa tuttukları İ. arkasından da, o zamanki gaz0i€ gbi” (tevcihat) sütunlarında bunların €* ve şılarına rütbeler, payeler, pişanlaf İmadalyeler verildiğini okurdurn. vi Meşrutiyet rejimi aynı sakin ie İ Dünyanın en çok para kazanan maestrosu Dünyanın en çok para kazanan ma- estrosu Toskanini'dir. Çok sinirli ve a- bir gönüldür. Hiç şüphe yok ki, Bağda - 4 da, Tahrana ve Moskovaya giderken de ELİN t EN İl beraberine hayli şey almış bftunacaktır: Bazıları aile hayatının üstünü örten mahremiyet örtüsü. Aile, içinden ses ve sır sızmıyı "Türk kalbinin kardeş ve dost milletlere| nü gevşek bırakırlar, evden çikarken yapılacak basit bir Oo kenarında küçük bi: gedik açıldı mı tedricen büyür, dışa- karşı taşıdığı en güzel hisleri ve Türk) tenbibi unutarak sokakta hay lardan, içki sofrasında (o rıdan içeriye gelen, içeriden dışarıya çıkan dedikoduların milletinin en güzel selâmlarını... Siyaset | Karısile yaptığı kavgaları anlatanlara varıncıya kadar buka - (seli ile nihayet bütün kale yıkılıverir. Ailenin sevinci de, âleminde, bir Hariciye Vekilinin götü-| yıtsızlığın muhtelif derece ve nümünelerini her gün gö - (kederi de en besit bir düşüncesi gibi kendi içinde kalma - rebileceği ve en makbule geçecek hedi -| Türüz. hıdır, yeler de bunlardır. Irak, Türk, Arap dostluğunun yeni & saslara göre, yeni bir temel üzerine sa - Ss O Zek A R A Ss I N DD A pasağlam kurulmasında en mühim rolü oynamiş ve oynıyacak olan merkezdir. 0-| Vöğcenflarile dinamo - rada bulunduğu müddetçe, kendisini a yüksek ve sıcak hislerle karşılıyacakla - Ve radyo vazifesi HERGÜN BİA FIKRA | rından emin olduğumuz Iraklı kardeşle | Gören iki delikanlı ie re ve dostlara, Türkiyenin Araplığa kar- : Nasıl bilebilirim $i ne kadar büyük ve ne kadar derin duy» Bir gün Mahmut Yesari tanıdığı gularla mütehassis olduğunu anlatacak- hasislerden birini anlatıyor. Para sar- tır. Dikkatle dinleneceği ve büyük bir iti- fetmekten ne kadar, çekindiğine dair mat ve emniyetle karşılanacağı muhak- misaller söylüyordu. kak olan bu söğlerile doktor Aras, bu !ki Kendisini dinliyenlerden biri söze âlem arasında yeni bir köprü kuracaktır. karıştı; Arap âleminde Türkleri en iyi ve tarih ka —Mehmut, dedi, hasişliği malüm, dar eski bir zamandanberi tanıyan İrk- fakat zekâsna bir diyeceğin yok ye! hlarla aramızda bir kat daha kuvvetle - Mahmut Yeseri cevap verdi; ecek olan bu dostluk sâyesinde Şark — Zekâsı nasl bilebilirim. Var : a mı, yok mu anlamak güç. Çünkü milletlerin birbirlerile daha sıkı bir su- onu da parası gibi o kadar az sarfedi- rette anlaşmaları için yeni bir devir a - yor ki... iğ Setin ti çılacağına kuvvetle inananlardanız. —— ae j1 kayı takib etti, Devletin * Şu: gördüğünüz iki delikanlı, canlıİ Beyn'nin dörtte biri yalamaya , zi kl iğ radyo olduklarını iddia etmektedirler. dinan'lı Abdülkadir adında bir eşi 22 e va . Vücüdları âhize ve batarya işini gör - Eksilince insan reisine yer verdiler! mak a Ta mekte, beyinleri mevcih uzunluklarını Derhal fazla mi Memlekette, islâhat yolunda atı milleti olan İranjilara yeni bir kan Ve | kontrol etmektedir. kani Yine Köle tr yiz yeni BEREN veren büyük hükümdara | Delikanlılardan biri 35 yaşında bir Akıllanır « maneat hamlesile karşılaştı. ve bu hükümdarın etrafında toplanarak |makine mühendisi, diğeri de 21 yaşla-| Amerikada borsa simsorlarından biri Türklük camlasının içerisinde... pü bir zamendanberi dev Gişe ilerliyen İrmda bir şofördür. Ve her İkisi de Çe-|uzun müddet beyin ağrısından şikâyet Dünyanın meşhur fen adamlarından sim ve havalisi, başına belâ kesil ee iğ irsi beyi ie koslovakyalıdırlar. z : » İedermiş. Kendisini muayene eden Şi-|Sir Oliver Lodge 86 yaşına basm iştar. derebeylerile, bir çürük gibi, bi uk ve kardeşlik hislerini değil, yapılan | Bu itimlarını Dask isbat ediyorlar?..İkago üniversitesi doktorlarından biri| Daha hâlâ canlılığını, çevikliğini mu - gibi duruyordu. a” büyük işlerden dolayı da hayranlığım bil.| Her ikisi odalarında bir sedire otu-İ beyninde bir ur olduğuna kanaat ge -İhafaza eden tanınmış âlim, müthiş bir Bu vaziyetin böylece devamın8ı “ver direcektir. İrandan Türkiyeye bir hayli |rüyorlar. Önlerindeki masada da bir #rmiş. Ameliyat yapmış ve adamın| dans meraklısıdır. Her hangi bir mec-|l! ve kuvvetli, ilerleme prof gir” zamandanberi gelmekte olan haberler, o- | hOparlör vardır... beyninin dörtte birini kesmiş, 3/4 be-)li5te fırsatını kaçırmaz ve o meclisin |n€ bahasına olursa olsun && il © yada büyük bir şark hükümdarının, biz-) , Her biri, haparlörün tellerinden bi -| «le kalan adam yasamış, uzun bir ne- | SÜZSİ kızını seçer, cazbandın âhen-| Kâr bir hükümet elbette zat mütemadi nezaret altında tuttuğu |rini eline almaktadır. Ondan sonra, se-|, .,. gey BE LEE Ene ayak uydurarak onunla danseder. | demezdi. insanlar” ilerleme hareketmin ne kadar mükemmel | Yircilere istedikleri istasyonları seç -|- bimed rm yım ez Genç kızlar da dansta değme erkeklere | © İptida sabtetii. O şımarık bir inkişaf halinde bulunduğunu göste- melerini söyliyen iki kafadar o dakika- Sa iği bir işe atılmış. MK İtaş çıkaran bu kendi ihtiyar, gönlü ta-|devrin değişmiş olduğunu idr8K Fako Siyer, Bis bevesere haylaz va işte dali- da o istasyonda neler verildiğini bildi | haftada bu işde Gİ muvaffak ol -İze âlimi beğenmekle, onunla bir foks-İla gelmek için zaman bıraktı, a dor Aras ta ba bayranlığımızı te önunla| SSS ilân etmekte, ve aradan da-| Müş, O kadar faaliyet göstermiş ki, ay|trot veya tango oynamak için.can at -|bugün Türkiyenin mukadderâ reji? birlikde İsli) iharcpuliyet» vE Yühez ha bir iki dakika geçmeden hoparlör -| sonunda müessesesine tam 50 bin İngi-| maktadırlar, kimi olan rejimin bambaşka le mek hislerimizi İran milletine bildirecektir. den hakikaten o istasyonun programı, |liz lirası kazandırmış. Bol bol komisyo- olduğunu bir türlü anlamak, küstab”” P “ TUğa synı kuvvet, vüzuh ve berraklıkla gel-| nunu almış, Müessese gitgide işini ge- temiyen bu insanların hâl şte b Moskovaya gelince, Türk milleti, ba -İmektedir. li Rİ ii direndiklerini görünce ciddi sur? yata yeniden doğma tarihi içinde Ms - Delikanlılardan hiç birisi elektrikle > PE TŞ ea Kap rekete geçti ve çürüğü temizled. der kovanın gösterdiği yardımları ve hâlis meşgul olmuş değillerdir ve nasıl olup nu müdürlüğe çıkarmış. Bugün, müzmin Dersim mes iyö dostluğu hiç bir zaman unutmaz. Türklda, ahize işini gördüklerini bilememek-| PUün bu 3/4; eyinli adam dünya) ay; yi, ini Osmanlı. saltanatının G€tE ., gülü N il hk | 3 V 5 t olan iv” bü milleti dostluk bahsinde sadakat ve ve-İtedirler, milyonerlerinden biridir. Yalnız bun -İiğare a ie ENE cumhuriyetine bırakmış inin ye” dığını düysa hiddetinden, dalma elinde a İ Mabemilar ŞA tuttuğu gözlüğünü kırar ve her konser- li 5 den sonra da bir yenisin! alır. Onün i- “Türklük rae medeniy€' ve 4 çin, konserlerinden kırılmamış göz - bea Yk ve bâki octi lükle çıktığı zaman perestişkârlarının eğ X0DN ri keyifleri bir kat daha artar ve orkes -| 7 irada çalanlar da şeflerini üzmedikle- rine sevinirler. i fakârlığı ile meşhurdur. Kaldı ki, bun -İ Müşahede altına alman delikanlıların |lar! söyliyen doktor, hastasının ismini dan on yedi, on sekiz sene evvelki dün-|vücudlarında takriben 300 voltluk e -| saklamaktadır. ya şartları ne ise, Türkiye ve Rusya ba-İlektrik cereyanı olduğu anlaşılmıştır. |-——————— kımından, bugün de ayni şeydir. Bunun) Bir ampülü çıplak ellerine âlarak|çok Çekoslovak âlimlerinin huzurun - için, Türkiye ile Rusya © münasebetleri | yakmıya ve bir çelik parçasını da mık-|da'da aynı tecrübeleri tekrarlatmış ve yalnız bu dostluğa sadakat ve vefakârlık | nas gibi çekmeğe muvaffak olmuşlar-|aynı neticeleri almıştır. hislerinin değil, bir de değişmiyen dünya | dır. Bütün Çekoslovakya hayret içinde - şartlarının doğurduğu müşterek ve mü Müşahedeyi yapan radyo klübü, bir'dir. İSTER İNAN İSTER İNANMA! tında bulunuyor. Bunun için, doktor A-İ( ras, Meoskovada Türk ve Sovyet dost - Juğunun bugün de dünkü gibi gayet Kayi vetli, hattâ müstahkem bir dostluk ha - Sındırgının Şapçı köyünde köy ihtiyarları bir gün köy | vanın ağzında kocaman bir et parçası vardır. Köylüler de dinde bulunduğunu #öylediği zaman el -İj civarında dolaşırlarken iple boğulmuş, 14 yaşlarında bir ço- | köpeği tutmak isterler, arkasına düşerler. Fakat köpeğin bet tam ve kâmil bir hakikate tercüman || cuk cesedi bulurlar. Ceset parça parça edilmiştir, tanınmı - | bacakları daha seridir, uzaklaştıkça uzaklaşır, yalnız bu ko- yacak haldedir, esasen başı da yoktur. valanma esnasında ağzında tuttuğu et parçasını düşürür. Köy ihtiyarları bir ize tesadüf edebilmek ümidi ile civarı | Köylüler yetişip alırlar, Bakarlar ki bu, et parçası değil, uzaktan bir köpeğin geçtiğini görürler Hay - | çocuk cesedinin başıdır. olmuş bulunacak ve gelirken de bütün İSTER İNAN İSTER İNANMA! Suriyedeki Emlâk bu memleketlerden bize dostluk, muhab- bet, sadakat ve vefa hediyeleri getire - cektir. Muhittin Birgen