| Balkan Antant - dün Genevre Cenevre 29 (A.A.) Balkan Antantı leri arasında yapılan müza - el müteakıp neşredilen bir tebliğ- 'or ki: Antantı mümessilleri olan itis, Antonesko, Rüştü Aras ve 4 “üç her vakit olduğu gibi: bu sefer iyeti Akvam konseyinin ve a« krererer c Hatayın — tasdik P re ÜİTELGRAF HABERLERİ 1 mümessilleri de toplandılar samblesinin içtima: münasebetile, Bal- kan Antantı programına dahil muhtelif meseleleri tetkik etmişler, hükümetle- rinin bu hususlarda tam mutabakat nazarlarını ve sıkı itimatlarının teş - riki mesailerinin mes'ut — neticelerini istiklâli edildi (Baştarafı 1 tnci sayfada) or Tevfik Rüştü Aras bugün kon- Mhphnunm müteakip saat 14,30 da W * haricıye nazırı Delbosla beraber ı*ı'*m tayyareye binerek Parise ha- etmiştir. itiye siyasl müsteşarı B. Menemetn- Böce yarısından sonra Lozana ge- Ve oradan semplon eksprese bine- Bülgrada hareket edecektir. Perşem- Sabahı İstanbulda bulunması muhte- Ş ;! 29 (Hususi) — Milletler Ce- önseyinde Hatay meselesinin e Sandler'in raporunun mü- £ İ ki 7 5 — Halk idare ile olan münasebatın- da lâalettayin iki dilden herhangi birini kullanabilecektir. Ve kendisine de ayni dilde cevab verilecektir. Sandler raporunda Hatayda inlihaba- tın nihayet 15 nisan 1938 tarihinden ya- Polması icab ettiğini bildirmiştir. İmzalanan beş metin Cenevre 29 — Sancağın mülkf ta - mamiyetinin garantisi ve Suriye hudu dunun garantisi hakkında Fransız ve Türkiye hükümetleri arasında ' yapı - lan müzakereler bugün imzalanan beş metnin tanzimine müncer olmuştur. İlk ikisi, 27 kânunusani kararının | tinde kalmış ve reis Kemal de, ka: T başlamıştır. Sandler raporun- 'N POSTA Adliye tarihinde Görülmiyen vak'a (Baş tarafı 1 inci sayfada) Hâdisenin olduğu yer, asliye ıkin- ci ceza salonudur. Bu mahkemede bakı- lan eİğneli fıçı» isimli bir broşürden dolayı müddetumumilikçe açılmış bir davada, dünkü celse, sonuna yaklaş - mış, müddeiumumilikçe bazı istekler i leri sürülmüştür, Hey'et de, karar; mü Zakere etmiş ve reis Kemal, yavaş ya- vaş verilen kararı yazdırmağa başla - Mıştır. Bu sırada davayı takip eden gazete- ci arkadaşlarımızdan birinin, not aldı- ği gözüne ilişen Reis Kemal, birdenbi- Te durmuş, karar tefhimini” kesmiş ve :nuhırrirı dönerek, hiddetle sormduş - ur: ç Siz, zabıt kâtibi misiniz, aesiniz? bşd!n öyle aynen yazıyorsunuz, kara-. b Bunun üzerine muharrir, kendisi - nin aynen yazmayıp kısaca esas nok - taları not ettiğini, bununla — beraber, lüzum gördükçe tafsilen not almanın da bir kabahat olmadığı kanaatinde bu lunduğunu gayet nazikâne bir surette izah etmiştir. Reis Kemal, bu izaha rağmen, şiddetli ihtarda bulunmuştur: — Mütaleayı aynen jyazarsınız, ka rı aynen yazarsınız! Nedir o öyle? Si lenirken dinleyin yetişir! Eğer bir da- ha böyle aynen yazdığınızı görüresm, hakkınızda derhal takiba! yaparım' Arkadaşımız, bu vaziye! karşısında not almağa devam edememek vaziye- yarı şu Suriye Başvekili Şehrimizden geçti Parise gitti (Baştarafı 1 inci sayfada) Suriye Başvekili Cemil Merdam ile Tefikası, beraberlerinde hariciye vezi - ri Sadullah Cabiri, İskenderun mali - ye müdürü Hasan Cebbare ve müşa - vir olarak Dr. Necip Ermenazi ile avu- kat Rızkullah Selim olduğu halda, dün Şamdan Toros ekespresle — şehrimize' gelmiş ve akşam saat 10 da Parise ha- Teket etmişlerdir. Suriye hey'etini vilâyet — namına Haydarpaşa istasyonunda karşılamış o - lan Emniyet Müdürü Salih Kılıç, mi - safirleri Perapalas — otelinde yemeğe davet etmiş ve bilâhare Sirkeci istas- yonuna kadar kendilerine refakat ede- rek uğurlamıştır. Hatay davasının kat'i surette hal - linden ve yapılan — anlaşmanın, dün, Milletler Cemiyeti konseyinin kapanış eelsesinde tasvibinden sonra Parise git mekte olan Süriye hey'eti, anlaşma hakkında Fransız hükümetinden izahat aldıktan sonra, Türkiye - Fransa - Su riye arasında aktı mukarrer olan üç ta raflı muahedenin müzakerelerile meş- |gul olmak üzere Cenevreye gidecek - tir. Suriye Başvekili Cemil Merdam, dün, Sirkeci istasyonunda, — kendisile BÖ n ve Hatay meselesinin halledil- dij söyleyen gazetecilere şu beya - natta bulunmuştur; — Bu müjdeden çok memnun oldum. Bu suretle T e ile Suriye arasın- da mühim bir mesele hallı iş olu - yar. Esasen, iki memleket arasında dos- | tane ve samimi bir münasebat vardı. | |Bundan sonra, bu münasebat daha faz- Sayfa $ e ÂLEMİNDE — EZERÜRRZSA Z a KAT TAR ARERECE « Felemenkte intihabatı faşistler kaybettiler Yazan: Selim Ragıp Emeç ikkat edilecek olursa görülür ki parlmanter memleketlerde sık sık vukua gelen kabine buhranları şaya- ni dikkat bir usulün tatbikirle vesile ver- miş oluyor: Parlâmento haricı kabine kurmak. Son buhranda Belçika bu usule müra caat ettiği gibi Felemenkte de ayni te şebbüse girişilmekten çekinilmemiştir. Belçikanın böyle kaide harici olmakla beraber gayri kanuni sayılamıyacak olan bir manevraya baş vurmasının sebebi, iş başına gelebilecek bir hükümet içii kâfi derecede kuvvetli bir parlâmento ekseri - yeti bulunamamış olmasıdır. Ayni hal Felemenkte göze çarpıyor. 1933 de yapılan Felemenk intihabatı mü- | tecanis bir ekseriyet temin edememişti. ©O günden bugüne kadar Felemenkte ic- rayı hükümet eden Koljin kabinesi, işte böyle parlâmento harici bir teşekküldü. Nihayet, muhtelif memleketlerin para - larını düşürmeleri karşısında hayati bir karar vermek mecburiyetinde kalan Fe- lemenk, bu teşebbüsü muvaffakiyete er dirmiş ve bu sene, umumi bir seçim yap- mak mecburiyetinde bulunmuştur. Bu seçimi Koljin hükümeti kazanmıştır. Fa- kâat çok çetin bir mücadeleye - girişmek mecburiyetinde kalarak. Çünkü orada da meydana çıkan milli sosyalizm, vaziyet- te mevcut zorluklardan — isfade ede- rek mevcut partilere karşı merhametsiz müzakerelerini — anlattıktan nahiye hakkında ve dil mese- “:'kkmdı şöyle demiştir: ı.w:lhiye meselesine gelince, şurasını d ü imak isterim ki, eksperlerden dör- k_înlhiyenin tamamen veya kısmen #razisine ilhalinden tevellüt e- f | Bayri tabil ve bozuk hududu mu- Tecek kâfi bir sebep görmedik- ö de ayrı- Fe AŞ kamy, Beyan etmişlerdir. &üham bu mütaleaya Y beyan olunan muha- ye €Sas Olan meşru endişeleri na- Sikkate almak çaresini bulmaya uğ- Filhakika üç nahiye mıntakasın- NHVŞ kültür himayesin'n ihlâl edil- Üç iCap eden bir Türk unsuru var- Beni a Ht ığ"'—ı statünün dördüncü maddesine, liki hudutlarını olduğu gibi te- bir hükmün ilâvesine karar ve- T Kötsey, 27 kânunusani 1927 tarihli ka- Türkçenin resmi bir dil olduğu- t eylemişti. Şimdi konseye ayni hükümlerine ve eksperler komi- i olunan vazifede göz önünde diğer bir dilin kullanılması © ve şartlarını tesbit etmek ka- rler komitesinin telkinlerine könseyin Arabçanın da Sanca- bir dili olacağına karar verme- ederim. Bunun kullanış şart- şekilde tanzim olunacak- ELFİFE Na ğ DT Â ZS f 5q;dhımı mekteplerde, bir mektebin K ğu köy veya mahallede hâkim dÜ hangisi ise ilk tedrisar o dilde îıq,_ , Diğer resmi dilin tedrisi ya ki Yahut ta mecburi olacak. Şu ka- Bey , bu bakımdan her iki dil de tama- ? ı:hd Pi cağın bütün mahkemelerinde mühkeme de dahil — olduğu Unsurları kendi ana dillerinde a lerdir. ,'q.u:ıımbıede her iki resmi Jisan da Hiky döbilecektir. Asmable mazbatala- yazılacak ve bütün kanunlar Di KA eşrolunâcaktır. "mb::'llq-e Müteallik nizamnameler doğrudan doğruya istihdaf ettiği mua- hızlı hızlı söyliyerek, acele ceele zapta hede ve anlaşmadır. geçirtmiştir. . Sancağın —mülki — tamamiyeti bir Bu hâdisede, adliye tarihinde şim- Fransız - Türk muahedesine mevzuu|diye kadar vaki olmayış, bilhassa ihtar bahis olmaktadır. Bu muahede, melhuz | mevzuu itibariledir. Bir gazetecinin bir müşterek bir hareketin tarzlarını ta -|duruşma safhalarını istediği gibi not yin için erkânı harbiyeler arasında te-|etmesi, İlk defa olarak, davaya bakan maslar yapılmasını derpiş etmektedir. mahkeme reisince ihtar mevzuu telâkki | Taporu zeylinde gösterilen San- | şekilde muamele görecektir. | L%:'r iki dil kullamlablircek ve a-| 3 Hbilecekl îıhn hangi şartlar altında İstiş: bulunacağını tesbit eylemektedir. Türkiyı garantisini ihtiva eylemektedir. Bundan maada Si akit ta d ğer Mmüteveccih her türlü faal meyi taahhüt eylemekledir. Nihayet hususi bir madde, hakkındaki Fransız taahhüdürün man- danın inkizasından sonra da idame edi> leceğini tasrih etmektedir, Fransanın imzasi bu anlaşma — hususunda hem Fransayı hem de Suriyeyi taahhüt al- tına koymaktadır, Bu iki metne bir müşterek deklara- siyon, bir protokol ve taati olunan mek tuplar ilâve edilmistir. Deklarasiyon, Lausanne muüahede - since tesbit edilen arazi statükosunun muhafazası zımnında Fransız ve Türk siyasetlerinin birliğini, sulhun takvi « yesini, bu hususta Milletler Cemiye - tinde teşriki mesalyi ve şarki Akde - nizde emniyetin tarsinini? —müşahede eylemektedir. Cenevre, 29 (Hüsusi) — Hatay me- İselesinin halli üzerire konseyde beş ha İriciye nazırı tarafından nutuklar söy- lenmiştir. j Fransız hariciye nazırı anlaşmadan |memnuniyetlerin! izhar ettikten sonra bu nazik meselenin iyi bir neticeye bağlanması için Türk'ye ve Fransa ta- 'rafından sarfedilen — çelin mesainin muhtelif safhalarını anlattıktan sonra dedi ki : Mısırı kabul ederken Rüştü azas memleketii Akdeniz — statükosuna : Muahede keza, Sancağın statlüisü ih- olunmuş ve gazetecinin lâl edildiği takdirde yüksek iki akit ta/tahrir faaliyeti, ihtarla tak: 4 » Suriye hududu hakkında- takdirine kalmış bir husus olduğu gibı; ki anlaşma, bu hududun kat'i mahiye-|bu hususun, Tiyasetin, tini tanımakta ve ihlâl edilmezliğinin 'mükellef bulunduğu mahkemenin me- af ile de hiç bir alâkası yoktur! aleyhinde yasak olmıyan bir davanın yazılması- eti menet »| n sahip olduğu riyaset makamının bü- hudut 'narak tahdide kalkışmasına bır türlü istihbar ve silen alınması, —alâkadar muharri muhafazasile habeti ve salonun inzibat ve intizamı Reis Kemalin neşredilmesi kantinen tün mehabetini lüzumsuz yere kulla- ekıl erdiremedik. İstihbarat vazifesini yaparken here gün maruz kaldığımız müşküllere ilâ- veten böyle aleni muhakemelerin no - tunu alırken de, samijin önünde acı acı tevbihlerle takibata uğrayacağımız ih- tarına maruz kalırsak kanunların mü- saade ve sarahatine Tağmen Bazeteci- lik yapmağa imkân kalmaz. Bu garip hâdiseyi Ve vekâleti - nin nazarı dikkatine vaz'ediyoruz. veveesemaeAsknenn kreeeseereserenALanAAA veeneesenessensenan birleştirmekte ve bu süretle Fransanın Suriye ve Lübnanla imzaladığı anlaş- malarla giriştiği eseri lamamlamakta - dar. Rüştü Arasın nutku y Bundan sonra söz alan Türkiye ha- riciye vekili Rüştü Aras büyük bir a - lâka ile dinlenen nutkünda teşekkür et tikten sonra sözlerine şöyle devam et- miştir. Bu meselenin haili, iki memleketi birleştiren dostluk bağlarının takviye- sidir Bir toprak parçüösı Üzerinde bu mıntakada statükoyu ve sulhu müda - faa için Fransa ile itlifak otmiş oldu - ğunu, tebarüz ettizmekle bahtiyarım. Fransa ile Suriye samimi dastluk hislerile bağlı bulunan Türkiye, elde n bağlılığını hatırlatmıştır. Sancak me -(edilen neticeden gerçek memnun ola- selesinin halli Fransa ile Türkiyeyi ya-|caktır. kın şarkta sulhun idamesi hususunda SA iki dilde neşrolunacaktır. Bacaksızın mact Teşekkürlerim! bizimle en kıymetli Madamaneann aeti raları: , Görenek ı yit edılmiş-lr b ede tir. Halbuki, notun hülâsaten veya taf- |? a 'la terakki ve inkişaf edecektir. Bu mes'ut neticeden sonra, dönü şümüzde inşaallah Ankaraya uğraya - cağız.» — Türkiye, Fransa ve Suriye ara sında aktedilecek olan üç taraflı mu ahede nerede imzalanacaktır? — Bu henüz belli değ nevre ve dönüşümüzde de Ankarada r. Paris, Ce- bir cidal açmıştır. Felemenk inilli s06- yalistleri ya Moskova, ya milli sosya- Hizm parolüâsını ileri sürüyorlardı. Fakat Felemenk şimdiye kadar Sovyet Rusyayı tanımamış olan bir memlekettir. Halkı- nın azim ekseriyeti dindardır. Bu sebep- le, milli sosyelistler teşebbüslerinde mu- vaffak olamamışlardır. Fakat mühim bir varlık olduklarını da isbat etmişlerdir. nmız temaslardar. sonra bu nak- edecektir. teaddit yolculuklarımız esnasın- da memleketinizde gördüğümüz hüs - nü kabülden pek mütehassis olduğu - muzu da, bu vesile ile söylemek iste - rım,» İskenderun maliye müdürü Hasan Cebbare de, Hatayda tesmi — Jisanin Türkçe olarak kabul edildiğine dair düşünceleri sorulduğu sırada, şöyle ce- vap vermiştir: — #Esasen, Sancakta herkes «ham- dolsun» Türkçe konuşuyor.» Suriye Başvekilini uğurltyanlar ara- sında bulunan Fransız sefaret) erkâ- nından B. Pons da, Hatay meselesinin hallolunduğunu gazetecilerden işitince, Türkçe olarak: — Hamdolsun, Diyerek memnuni: miştir. Başvekil Parti grupunda İzahat verecek (Baştarafı 1 inci sayfada) parti grupunun — önümüzdeki salı toplantısında parti âzalarına geniş izahat verecektir. ni izhar et « * Ankara 29 (AA.) — Başvekil İsmet İnönü'nün umumi — siyaset hakkında bir nutuk irad edeceğini istihbar ediyoruz. Bu — nutkun bir hafta sonunda söylenmesi ihtimai dahilindedir. mesailerde bulunan Milletler Cemiye - ti Genel Sekreter! rkadaşlarına da arzetmezsem iptidai bir vazilede kusur etmiş olurum.» Edenin sözleri kü, Felemenk hükümeti, son senelor e çiftçiyi himaye yolunda bir hayli teşebbüsler yapmış ve bu hal, orta sınıf halkı mütcessir etmişti. Milli sosyalistler, halkın işte bu gayri memnun kısmını kendilerine çekmiye muvaffak olmuş - lardır. Bü arada ordunun bir kısmı da bu otoriter harekete müzaheret göstermiş böylece milli sosyalizm, Felemoetikte bü- yük bir ehemmiyet almıştır. Maamafih bütün bu müsait ahval ve vaziyete rağ- men başvekil Koljinin kuvvetli şahsiye- ti, karşılaşılan zorlukları yenmekte gecik- memiştir. Koljinin, protestor olar ve ih- tilâlci olmamakla iftihar eden bir parli lideri olması, muhafazakârlığa bağlı bu- lunan Felemenkte ona bu — muvaffaki- yeti temin Gtmiştir. Galatasaray Ankara Gücünü 3 - 4 yendi Ankara 29 (Hususi) — Bugün milli küme maçlarından Galatasaray, Ankara Gücü karşılaşması oldu. Oyun başlangıçta karşılıklı akınlarla geçti. On beşinci da- kikadan sonra Galatasaray — hâkimiyeti aldı. Galatasaraylılar soldan — yaptıkları bir akında Ankaragücü — kalecisinin za- mansız çıkışından Süleyman vasıtasile ilk göllerini yaptılar. Bir dakika sonra Ankaragüçlüler bir. hücum esnasında topa vakitsiz çıkış ya- pan Avni kalesini boş bıraktı. Güçlü Ya- şar beraberlik sayısın yaptı. f Her iki takim da canla başla çalışıvar, fakat bu Galatasaray daha hâkim. — Eş- fak gene kalecinin vakitsiz bix çıkışın- dan istifade ederek ikinci defa topu ağ- lara taktı. 24 üncü dakikada Yaşar sikı bir şütle Ankaragücünün — beraberlik — sayısını yaptı. Oyun artık mütevazin bir surette cere- Müteakıben Eden söylediği nutkun- | yan etmiye başladı. Galatasaraylılar bir- da: «Çok şükür bugün mevcut müşkü- | den, sağ laraftan hücuma geçtiler. Güç lât iktiham olunnuş'ur.e dedi. müdafaası kornerle kurtardı. Kornere Litvinof da Rusyanın dost bulun -| kaleci güzel bir çıkış yaptı. Fakat elinden duğu iki devlet arasında — vukubulan| kaçırd. Eşfak yetişip göole tahvil etli. bu anlaşmadan mü'evellit memnuni -| Biraz sonra devre 3/2 Galatasaray lehine yetlerini izhar etm'ştir. En son söz alân Sandler hakkında gösterilen teveccühlere mukabele et « miş ve Türkiye ile Fransanın göster - dikleri uzlaşma zihniyetinden takdirle bahsetmiştir. Konsey Reisi de :ki tarafı ve komile fzasını tebrik e:miştir. bitti. İkinci devre başladığı vakit Ankara- gücü takımında tadilât yapmış, oyun mü- tevazin. 24 üncü dakika, Danyal sıkı bir şütle topu dördüncü defa Güç afğlarına taktı. Maç ta 4/3 Galatasarayım galibiyetile neticelendi.