ŞA, ra ML, “Karadeniz,, İspanyadan mülteci yerine bir sandık pasaportla döndü! Madridde sefarethanemize sığınan ve İspanyadan “Ka- radeniz ,, vapurile kurtarılan Frankocular, memlekete getirilirlerken İtalyan sahil'erinde hep birlikte denize SİNEMA | n haberleri Haftanı atlayıp yüze yüze kaçtılar fada) * kadar da, nice (Paştarafı 1 inci sey) O yeri, ve oraya A sade adlarını duyduğumuz daha yerleri göreceğiz. İnsanı bundan fazla bir fırsat otur mu? Bedava, ve mükeramel bir seyahat! Fakat, İspan girmez bu tatlı bülyalardan Tile uyandık Ve gene rüyü kara birer kâbusa döndü!.., Meğer biz seyahate değil, elimizi kolu allıya sallıya harbe gitmiş sevirdirebilecek ularına girer top gümbürtüle »ın etrafında © ak gibi bi? şeydi! Pğer v denizleri, her çeyrek milinde on defa botırılmak tehlikesi savuştura- öylersem, mü a rak aşabildiğ sanacsksını?!... k ürim ki. bizim oralardan sağ sa- kadar bi nemiz, şim& umuz, inanamadığımız mu- ve alelâde bıraka! ide bir keyfiyetlir. Eğer İspanyol âsileri bir parça nişan- cı olsalardı, burunlarının dibinde dola- şan bu koskoca hedefi yüz defa berhava edebilirlerdi! Bütün bu tehlikeler, daimi kontrolün başladığı yerde, yani Valansiyada bitti. Madridden Valansiyayâ üç partide ge- ürtilen mültecileri gemiye aldıktan son- ra, orada birkaç hafta kalmıya mecbur olduk. Çünkü, gelirken geçtiğimiz yerlerdeki tehlikelerin tamamen ortadan kalkması- nı değilse bile, azalmasını bekledik. Maamafih, bu intizarımıza, ve yollarda tehlike kalmadığının bildirilişinden sonra hareket etmemize rağmen, gene birkaç defa topa tutulduk. Kömür almak üzere Maltaya uğrıyu” cağımız Sırada, hükümetimiz sorduğu- Muz bir sualin telgrafla cevabını bildirdi: Vapurda bülinanlar, İtalyan toprakla rma indirilmek istiyorlardı. Çünkü hepsi de Franko taraftarı idiler, Bu arzularını kendilerinden gemi süvarisi, hükümetimize telgraf çek: miş: — Ne yapayım? diye sormuştu. Hükümet, bu suale verdiği tevapta: — Çocukları, kadınları, ve askerlik çağında bulunmıyan o erkekleri İtalyan topraklarına indirebilirsiniz! diyordu Bu cevabın, rdaki mültecilere bil- dirişi, ortalığı birbirine kattı Bu telgrafla göre, vaziyetleri İtalyan topraklarına indirilmelerine uygun ol mıyanlar: — Biz de ineceğiz' diye tutturdular. Süvari de, bu patırdıyı yatışlıracak ka- dar zaman kazanabilmek için, Maltaya uğramadı, ve kömürü Sicilya adatından almak Üzere vapurun istikametini ode- Biştirdi. öğrenen Ve asıl kıyamet te Sicilya adasının Se- | ragöze limanında koptu. Ada sahilleri ufukta görünür görün mez, bütün mültecilerde bir hazırlık fa- liyeti, bir hareket belirdi. Fakat daha limanın ağzına vardığımız zaman, pasaportları kaptanda bulunan mülteci “delikağlılardan üç tanesi bir- den, esvaplarile denize atladılar. Onları birçok mülteciler takip ettiler, ve sahile doğru yüzmeye başladılar. Ondan sonra, bir panik, zabıtasile, firari yüzgeçler arasında bir kovalamacadır başladı Hele vapur rıhtıma yanaşınca, anladık ki, Frarko taraftarları, anadan doğma asidirler. Çünkü orada, yüzme bilmiven- ler de ayaklandılar... Süvariye de, ken- dilerin! önliyen polislere de isyan ettiler, Nihayet 730 mülteciden süvarinin elin- de, bu sekiz kişile bir sândık pasaport kaldı! * Şimdi de size evvelâ, İstanbula getiri. lebilen sekiz mülteciyi takdim edeyim: — Avram Mişon... Zevcesi Sultana... larımız birdenbire kap-| r kıyamet, ve matörlü liman! | Kızları Ester, Eliza, ve Sultananın hem- şiresi Sava İstanbulda yumurta ksulı unyanile maruf Ro un oğlu Leon... Nahom; Simon... Ve Mar efirimiz Tevfik Kâmilin hizmetçisi Sadiye ile kucağındaki yavru- cağı! Onu da sayatsak, millterilerin yekö- yu 8 değil, 8 buçuk sayi Yâzım! * Mülteciler neler anlatıyorlar? Ve ne yapacaklar? Mültecile vram Nişon, karısı, , | kazları, ve baldırlarile, vapurdan iner in- mez, doğru Ortaköyde uluyan kayımpe- derinin evine gitmiş. Onu evinde bul dum. Sorduğum susllere, şu şayanı cevabları verdi — Ben İspanyaya, 1928 de gittim. Ni- yetim, o sene Barselonda açılar beynel- yrilel sergiyi ziyaretti. Ailersi de beraber götürmüştüm. O zamanki İspanya pi Sasını, ticarete gayet elverişli buld Bu işi ziyaretlikten çıkarıp, ticarete di tüm, Orada, tuhafiye ve manifatura ır komisyonculuğa Muvaffak oldum, hayli de para dım. Fakat gel gör ki, günün birinde, İspan- yada, başımıza para yerine bomba yağ- mıya başladı Şıkır şıkır tath. Fakat gümbür gürü- bür başlayınca, Mişona bakma: Ben bit tabi derhal pirrr... Hemen çoluğu çocu- ğu toparladık. Sefaretkanemize © müra- çaat ettim. Selaretkanemiz, himayesine sığınanlara koskoca bir bina tahsis et- mişti!.. İçinde tam 730 kişi olduk. Buna rağmen, sefaretimiz, her ihtiyacımızı te mir ediyordu. Madritten Valansiyaya giderken hükü- welçilerin taarruz etmeleri ihtimalinden korküyorduk. Fakat içlerinde bize yan gözle bakan bile olmadı! Vapurdaki mülteciler arasında bir sü- rü baron, kont, kortes vardı. Fakat ne yalan söyliyeyim, | bat esnasında © kadar itibara, yiyeceğe, gerkedildik ki, hepimiz bi- rer kont, baron, lord gibi yaşadık! Ben, Franko taraftarlarının bu nimeti lwperek nasıl vapurdan hâlâ şaşıyorum! | Gelenlerin en şavanı dikkati, biğare Sadiye... Sevimli ve güzel bir Habiş e- lan zavallı kadım İspa seğirimiz. | Bay Tevfik Kâmil götürmüş, İspanyada korkudan ölmekten korktuğu için, İstan- bula dönmüş: > Ben, diyor, orada, Fran dan Mustafa adında birisile © evlenmiiş- tim. Bir gün'kocam evden çıktı ve geve eve dönmedi, Ertesi sabah hastanede ol- duğunu öğrenip koştum. Hükümet taraf- tarı olduğu için, Frankonun adamları Üs- tüne bıçaklarla saldırmışlar, ve zavajlıyı 29 yerinden yaralamışlar, Beni görünce: — Sadiye,,. Benim hiç günahım yoktu! Dedi. Ve ağlıya ağlıya yavrusunu gör- mek istedi. Koşa koşa çocuğu kaptım. Fakat hastaneye döndüğüm zaman rendim ki kocam yavrusunu bir defacik öpemeden can vermiş! Betlbaht Sadiyenin, kucağında! yav- rucuğundan başka kimseciği yok. Dün geceyi beşinci şubede geçirdi. Bugün ya bir hastaneye yerleştirilecek, yahut ta | Darülücezeye gönderilecek! dikkat izm giriştim. kazan- rine $€ tebaasın» Ve Darülâcezenin demir kapısı, bu dramın son perdesi olacak! Naci Sadullah Şeker sanayiimiz hakkında tetkikler bitti Bir aydanberi Alpullu, Turhal, Eskişehir ve Uşak havalisinde . şeker sanayiimizi zirnat bakımından tetkik eden Halle üniversitesi dekanı profesir Roemer'le Danzig üniyersi- tevi Iktisadi ziraat profesörü Blokm tetkik. lerini ( bitirerek (Ankaraya (gelmiş ove iktısat o maliye ve ziraat vekillerine tetkik- leri hakkında izaba$ vermislerdir. Profesörler İstanbula gelmişlerdir. bu seya- | ayrıldıklarına | Gary Gooperi 144 defa öpecek kız Bir film Holivutta alay mevzuu oldu Büyük İtalyan denizcisi Marco Pola- nn sergüzeştleri filme çekilecektir. Fi İtmde baş rol yeni İsveç yıldızı Sigrid Gürle tarafından yapılacaktır, Erkek sanatkâr: Gary Cooper pla- caktır. Film icabatı olarak Sigrid; sanatkâr Gary Cooper'i tam 144 defa öpecektir! Gary Cooper'i 144 defa öpmek mesele- # Holivuttaki yıldızlar arasında alaylı dedikodulara sebep olmaktadır. | Almanyada sıhhat filmlerine verilen ehemmiyet Almanyada kültür ve dokümanter fi- linlerinden maada sıhhul filimlerine de büyük bir ehemmiyet verilmektedir, Sıhhatin irk bakımından eberimiyetini tebarüz ettirmek Için şubat ve mart ay- ları içinde üç mühim film hazırlamı- miştr. Filimlerin isimleri şunlardır 1 — Erbkrank (İrsi kasta'ıklar). 3 Tünden der Vöter (Babalarının | günahları). 3 — Abscits vom Wege (Yol haricin- de), Bu filmlerin her birinden 500 erden fazla kopyalar ; yaptırılmıştır. Bunlar memleketin bütün sinemalarında, mek- İ teplerde, klüplerde, gösterilecektir. Halen stüdyolarda bu mevz Halkı sıkmamak için bu fik olarak yapılmıştır. Sinema ve edebiyat den Paul ocuk” nan yaz“ Tanırmış Frensiz edip! Rebourg Atltention aux enfan Jnra dikkat!) adında yeni bir rot miştir, Romandaki şahısları fikirlerinde can- landırmak istiyen okuyucular için şahis- mleri aşağıda yazın sinema Sa- rna benzetilmesini (Kitabının gıcında tavsiye eylersektedir. Danielle Darrieux, Tisette Lanvin, Suzanne Despres — Belidres. Fernand Gravey — Larguey — Haryy Baur — Grasieur, Muharrir bu suretle kitabının daha fazla satılacağını ümit ediyormuş. Paramount yıldızlarından Grace Bradley Ramon Novarro Tekrar “film çevirmeğe başlıyacakl.. zerinde | Ramon Novarro Ramon Novarro yeniden filim çevirmek üzere hazırlıklarda bulunmaktadır. , Bir vakitleri pek büyük bir şöhret ka- izanmış olan bu sanatkârin yıldızı sesli |filimler ortaya çıktığındanberi sönmeğe İ başlamıştı. Hele son üç sene İçinde kendisinden hiç bahsedilmemeğe başlanmıştı. Son çe- | virmiş olduğu Mata Hari filminden son- İ ra birdenbire rağbetten düşmüştü. Bu defa «Republic Pictures» nammda yeni bir filim kumpanyası ile bir muka- vele akdeylemii » Akdolunan bu muka- velenameye razaran Ramor Novarro üç film çevirecektir. İlk filmin ismi: «She didu' want a Sheiks dir. Gelecek bafta başlanacaktır. Bir Hint mihracesi rejisörlük yapacak! Meşhur sinema sanatkârlarından Errol Fiynn «Beyaz Rahibe? adında büyük bir (fim çevirecektir. Filmin mevzuu Hin- distan hayatıma tâallük eylediğinden, ©- Tanım örf ve âdetlerinin aynı aynma tem- sil edilmesi için Hint racalarından Sara- vakın zevcesi senaryonun tatbikinde ha- Zir bulunacaktır. Üç senedenberi hiç filim çevirmemiş ve hattâ stüdyolata ayak bazmâmiş olan Janette Macdonaldın yeni bir resmi Tino Rossinin başına gelenler Sahnede yumurta v€ patates yağmuruna tutuld” , Henüz iki sene evveline gelinciye w | dar adı sanı bilinmiyen Fransız çaki Tino Rossi sinemaya intisabında”” Fransada günün sdamı olmuştur. Çevirmiş olduğu filmler içinde rinella) ile (Kitarların nağmeleri) rağbet görmüştür. Yakışıklı bir delikanlı olmus kal dg üzerindeki tesirinin artmasına, sEDİP ye muştur. Her gittiği yerde alkişl”. karşılanmağa alışmış olan Tino Ros 9 çen hafta Fransada Bordo şehrinde 5 bir macera geçirmiştir. sai Sanatkâr Bordo'nun büyük WY9 rından birinde konser vermek çin vi edilmiştir. Bittabi davete icabet © tir. Gece saat onda sahneye çık şarkı söylemeğe başlıyacağı vebit 7 op lar başlamış, yumurta, patates, el ig muruna tutulmuştur. İzahat vet ai # temiş, iş büsbütün alevlenmiş, bu at (1) e kadar devam etmiştir. pe Tino Rossiye karşı bu hücumü iyi edenlerin Bordo şehri talebeler azası olduğu anlaşılmıştır. id | cemiyet gf “ Ü Le dari Bundün bir sene evvel bu no Rossiye müracaat ve talebele” faatine bir koriser vermesini miştir. Nino “bu talebi çok soğuk bir si karşılamış ve derhal cevabı ret VE Bü defa şehirlerinde konser “ dol ni haber alan talebeler tiystroyu eb? muşlar ve bu vak'anın çıkmasına olmuşlardır. Talebelerin nümayişi saat ru bertaraf edilmiştir. yo Fakat bunlar Tino Toss aleyhi”. yali ya: ri detli bir propagandaya girişmiş? Fransanın diğer şehirlerinde | İalebe cemiyetlerine meseleyi Pİ indi ler ve sanatkârın gerek konserle” ef rek filmlerine boykot edilmesi” eylemişlerdir. İş daha fazla den sanatkârın (Bordu) talebe ile uyuşecağı ümit edilmektedir” “ Vedat ,, filmi | 5 Mısır stüdyolarından birt #VEv sında büyük bir film çevlrnifi göl lardanberi çevrilmekte olan v. liraya malolan bu filim geçe” v2 edilmiştir. Pek yakında gö” başlanacaktır. Bu film AvruPi © #iyonları ile kolayca rekabe€ derecede imiş. İ