Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Ph - 3 g '.î! Sayfa W b S Hergün w Baldibik'in — | İstifası Yazan: Muhittin Birgen arp sonu İngilteresinin en mü - him bir siması, ununu elemiş ve eleğini duvara asmış bir adam olarak, evvelki gün istifasını verdi ve siyasi ha- yattan çekilip gitti. Baldwin ihtiyar de - necek bir yaşta değildir; henüz altmış bir yaşlarında bulunan bu zat, yaşlı olmama- sına rağmen, harp sonu İngilteresinin bü- tün yükünü omuzunda taşımış ve İn- gilterenin, şimdiye kadar bir mislini ta- nımadığı bir buhran devrinin bütün ağır- lığı altında ezilmiş bir insandır. Bunun için, yorgunluk onu, siyasi hayattan çekil- miye icbar etti ve memleketini sakin bir siyaset şartlarına doğru götüren bir hay- li mesaiden sonra, istifasını verip çık - tı. Baldwin muhafazakârların başına 1922 de geçti, yani o tarihte başvekil oldu. Fa- kat, harb sonu İngilteresinin içinde bü - yük bir kuvvet sahibi bulunan amele fır- kası, 924 intihabatında ekseriyeti kazan- dığı için senenin — başında hükümeti Mac Donald'a teslim etmişti. Amele| fırkası hükümette dokuz aydan fazla tu- tunamadığı için yeni bir intihabla Bald- win tekrar hükümet mevkiine geçti. Üç sene sonra yeni bir intihap amele fırka- sına yeniden daha büyük bir ekseriyet temin edince muhafazakârlar tekrar hü- kümeti kaybettiler, fakat, bir müddet sonra İngiltereyi sarmıya başlıyan buh - ran, Baldwini tekrar hükümete getirdi, ona tekrar büyük bir ekseriyet temin et- ti. O tarihtenberi, Baldwin hükümeti e - linden bırakmamıştır. * İngilizlerin an'ane severlik ruhunun en son ve en sadık mümessillerinden biri o- lan Baldwin, muhafazakârların reisliği- ni ele aldığı tarihten beri pek münim me- seleler halletmiş, pek çok çalışmış bir insandır. Bir taraftan an'aneci bir İngi- liz, fakat, öte taraftan da bir Alman sosi- yal demokratı kadar sosyalist ve demok- rat ruhta bir insan olan Baldwin, İngil- terenin iktısadi temellerini sarsan son 929 buhranını böyle bir ruh ile karşıladı ve İngiliz sosyal demokrasisinin mümes- sili olan Mac Donald ile milli selâmet ga- yesi uğrunda birleşerek İngiltereyi bü - tün bu buhrandan kurtardı ve onu yeni- den geniş bir refah devrine soktu. İngi - lizlerde göze çarpan tipik tezad, Bald - win'in şahsında çok güzel birleşmiştir. Yüksek muhafazakâr ekseriyete dayan - dığı halde, Mac Donald gibi bir sosyalist- le çok güzel anlaşmış ve bir taraftan si- yasi hayatta an'aneyi, diğer taraltan da iktısadi hayatta devlet müdahalesini ve demokrasiyi hâkim kılmak rolünü hayret edilecek bir yumuşaklık, akıcılık ve in- tibak kuvvetile oynamıştır. * Fakat, Baldwin asıl mühim rolünü si- yasi hayatının son safhasında oynadı. Mac Donald'la birleşip, muhafazakâr ruh içinde, bir nevi İngiliz sosyal demokrasisi yapmış olan bu devlet adamı, gene bü- tün İngilizleri etrafında toplayıp İngiliz tac ve tahtının an'anelerini müdafaa et - mek vazifesini de aynı-muvaffakiyetle i- fa etmiştir. Sekizinci Edvardın yüksek meziyetli bir hükümdar olduğuna kani bulunmakla beraber kalb mecerasının İngiliz an'anelerine uymadığını görünce, onu İngildiz tahtından uzaklaştırmak si- yasetini tuttu ve bir İngiliz diplomatına yakışan nezaket, yumuşaklık ve becerik- lilik ile, İngilterede hit bir şey yerinden oynamaksızın, hiç kimsenin hatırma toz konmaksızın, yavaş yavaş, gâh nalına, gâh mıhına vurarak halledip işin — için- den çıktı. İngilterede büyük - bir rejim buhranı yapmıya çak müsaid olan bu da- vayı, en son tekâmül safhasına kadar ge- tirmeden istifa etmedi. Yeni kralı tahtı- na oturtmakla iktifa etmedi, başına tacı- nı koöyuncaya kadar da sabretti, calıstı, ve neticede her şeyi yerli yerine koyduk- tan ve tac giyme merasiminde halk tara- fından hararet ve heyecanla uzun uzun alkışlandıktan sonra, işte şimdi istifa e- diyor. Baldwin, İngiltereyi iki defa, iki bü - yük buhrandan kurtardı: İktısadi buhran ve rejim buhranı. Öteki buhranları, dün- ya buhranını, İtalya ve Akdeniz buhra « nını saymıyoruz. Başlı başına bunlar da büyük birer buhrandı. Hepsinin içinden | aynı muvaffakiyetle çıkan bu muhafaza- kâr reis, İnsilterenin siyasf tarihinde bü- . yük bir isim bırakmış insanlar serisinden “SON POSTA Resimli Makale: hiç bir kâğıt parçası yoktu. ” Bir gece yarısı Londra şehrinin tenha bir sokağında iki kişi kavgaya tutuştular, ayni zamanda ateş ederek yekdi - ğerini öldürdüler, üzerlerinde kim olduklarını anlatacak Kavgayı uzaktan görmüş olan bir şahit polis müdüriye- tine şu ifadeyi verdi: Aramızda çok mesafe vardı. Ne ko- nuştuklarını işidemedim, fakat hareketlerinden bağırarak konuştukları seziliyordu. Buna bakarak İngiliz olmadıkla - rıma hükmediyorum. Telefonla Orkestra idare Eden şef : Zürihli orkestra şefi doktor Fişer, bir gün Berlindeki İsviçre sefaretine gitmiş. Sefaret binasından kilometre - lerce uzak müsiki yüksek mektebin - den telefonla yapılan bir ricayı kabul ederek, telefonun başına geçmiş, ve il- könce bazı şifahi tavsiyelerde bulun - duktan sonra, bir piyanonun refakati- le*musiki yüksek mektebinin örkestra- sını idare etmiştir. İddialara göre kon- ser cidden muvaffakiyetli olmuştur. 187 senesüren dava Bir asırdanberi süren bir iki dava hakkında bu sütunlarda okuyucuları - mıza Malümat vermiştik. Dün gelen Fransız gazetelerinin birinde ekuduğu- muza nNazaran bir asır değil iki asra yîıklaşan bir dava elyevm Lehistanda rüyet edilmekte imiş. Bu dava tam 181 senedir sürüyormuş. Dava evrakını hususi bir oda istiâb edemediği için, da- ha büyük bir Odaya nakletmek lüzü - mu hâsil olmuştür. Dava bit 'neseb davasıdır, suçun İş- lendiği tarihten 45 sene sonra mahke « meye intika) etmiştir. Bu neseb dava- sile 4 tane miras, iki tane sahtekârlık, iki de rüşvet davası tevhid edilmiştir. Lehistanda rüyet edilmekte olduğu ve bir kaç hükümet değiştirdiği için, hak- kı kaza devletlerden devletlere ve ka- nunlardan kanunlara intikal etmiştir. Bu davada dinlenen şahitlerin mecmu- u 1400 dür. Mahkeme zabıtnamesi on üç bin beş yüz büyük eseri cedid kâğı- dından ibarettir. Davayı şimdiye ka - çlîr_(_ı_g avükat takib etmiştfir, ıııııııııııııııııııı eeet ea bîri.olarak şimdi inzivaya çekiliyor. Ona İngiliz milleti, bir çok sebeblerden dola- İfaza etmiş olanların en başında gelen şah- siyet onun şahsiyetidir. Muhittin Birgen aa İ HER GÜN BİR. FIKRA Kadı sol tarafta İmam camide namaz kıldırmış. Na- maz bitmiş.. Selâm verecekmiş, evve- lâ başını sola çevirmiş. — Esşselâmüâleyküm ve rahmetul- lah! Demiş. Sonra sağa çevirmiş; gene. — Esselâmüaleyküm 've rahmetullah demiş. İmamı camiden çıkarken yakalamış- lar. — Yahu, demişler, sen yanlış na - maz kılıyorsun. Namazda selâm veri- lirken, baş evvelâ sağa çevrilir. Şoan- ra sola. İmam gülmüş: fakat bu akşam kadı, camide sol ta - rafımda namaz kılıyordu. 1 * Madam Simpson Düğün için 56 Elbise yaptırdı Haziran ayıi- ; çinde uğrunda taç ve tahtını terke - den İngiltere kra- l1 8 inci Edvard, şimdikı — Vindsor Dükü ile evlene - cek olan Madam Simpson, yeni a - dile Madam Wor- fild, düğün — için 48 rop, üç plâj el- bisesi, beş gece mantosu, elli çift ayakkabı yaptır « mıştır. Gelinlik lâ civerd. maruken diye anılan hari « kulâde nefis bir kumaştan hazır - lanmıştır. Kıyme: ti 3000 İngiliz li rasıdır, 5 Kürklü elbise — &i lerden hoşlarımı - , — fıfg-ir,g_..: yan Madam Simp son ancak bir mantosunun yakasına kürk koydurmuştur. : Madam Simpson'un beli ve kalça - ları gayet muntazam ve narin oldu - 'ğundan, o endam ve çapta model bulu- 'namamış ve bütün elbiseleri kendisi - yı minnettar olduğu kadar, Avrupa da Hin hususi dökülen kalıbı minnettardır. Avrupanın sulhunu muha- Prova edilmiştir, üzerinde Madam Simpson'un nikâh merasimi esnasında giyeceği elbisenin Mmodeli resimde gösterilmektedir. —i — Onu ben de biliyorum, demtşi | — — Blrbirlerinğ en az Benzeyen İkiz kardeşler dir. Bir anadan, babadan doğmuş olmak la beraber birisi ne kadar öz memle - ketinin âdetlerini tatbik etmeği sever- se, diğeri aksine o kadar Avrupalılaş- maya taraftardır. Yerli taraftarlığı e- den genç kız, milli raksları sever, Av- rupa kafalısı ise cazbanda bayılır. Bi- risi Çinli gibi, öbürü Avrupalı gibi gi- yinir, Nişanlılarını bile böyle mütena- kız vasıflarda seçen bu ikizler her git- tikleri yerde büyük bir alâka ile kar- | ılanmaktadırlar. Tabiatları bu kadar aykırı olmasına “||rağmen, birbirlerile iyi geçinmektedir- Jer. Şimdiye kadar bir kere olsun bir - birlerini kırmış değillerdir. Yedi koca sahibi kadın Cenubi Afrikada altın —madenlerinin kesif olduğu Transuval mıntakasında ye- di tane kocaya ayni zamanda sahip olan 'bir kadının mevcut olduğu anlaşılmış - tır. Altın madenlerinde çalışan amele haf- tada ancak bir gün evine gelirmiş. Ma - denlerde fasılasız çalışıldığı için, amele grup grup ve her grup ta haftanın baş- ka bir gününde tatil yaparmış. Besiyı muhtelif gruplara mensup yedi delikanlı ile ayrı ayrı evlenmiş, bu suretle her ge- cesini başka bir kocasının yanında ge - çiriyormuş. Nihayet hâdis€ hükümete ak- setmiş, ortalık birbirine girmiş ve müt - dın 18 ay hapse mahküm olmuştur. hiş bir alâka gören dava neticesinde ka- —— r'_ Bir arkadaş diyor ki: H «İstanbulda giyecikten yiyeceğe kadar mahivet:nden şüp- he edilmiyen bır sey yoktur. Saymakla bitirilemiyecek de- recede çok olan bu şikâyet mevzularını kömür ve odundan başlayıp iç, dış cibiseden, yağ, süt, peynir ve saireye kadar ISTER İNAN İSTER İNANMA! götürebiliriz. Belediye memurları mahlüt gıda büldu:m- mi yakalayıp ceza veriyorlar, hükümet sahte bir mal buldu mu, yapanı derhal rağmen bütün bunların bir türlü önüne geçilememektedir.» İSTER İNAN 1STER İNANMA! mahkemeye teslim ediyor. Fakat buna Bu gördüğünüz Çinli bayanlar ikiz- Tp GERFERERRE — A9 Macar par;ııs—mdaki I Kadın resmi — Hulüsi | |Jean Nova tarafından keşfedilmiş* ” Mayıs 29 , özün Kısası Evvelki günkü Son Postanın birindi * hifesine bakıyorum. Şöyle bir serle var: i «Macar paralarına resmi basılacak gene Serlevhanın altındaki fotoğrafa gözüf dalıyor. Ne kadar dalıyor... İşte onü b miyorum. Her halde beş dakikadan: h dakikadan çok fazla.. Nihayet bütün irademle hislerimi FW laklarından yakalıyor, ve bu sayede B” lerimi resimden ayırabiliyorum. r — Bir daha bu resme bakmıya tövbele? tövbesi! j Dedikten sonra resmin altını oküuy0 rum. «Yazısı onuncu sahifede» Onuncu sahifeyi açıyorum. Yazıyı bü * luyorum, Meğer bu kadının adı Kathletf miş. Macaristanın en güzel kadınıymi$” Bu güzel kadının resmini hükümet Y — ni çıkaracağı paraların üzerine koyacık' | mış.. — Acaba niçin? p | İşte bu «acaba niçin?» sualine çev:ı! vermek güç.. Ğ Yakup Kadri, «Erenlerin bağında» da J Hayatımızın para ve kadın adlı iki da: çenber arasında geçtiğini söylemişti. M& — | carlar acaba onun erenlerinin bağında” | üzüm lezzetli fikirlere kandılar da hay# —| tımızın iki dar çenberini bir araya mi ge İ tirmek istediler. | Bu mümkündür. Amma gayri mümkü?! | de olabilir. Macar kardeşlerimiz belki © — renlerin bir bağı olduğundan bihaber * dirler, Onlar sadece paranın kadın için sarfe” dildiğini düşünmüşlerdir. Ve paranın zerine en güzel kadının resmini koymâ la: — Parayı kadın için sarfedin amm? böylesi için! Demek istemişlerdir. Yahut ta başka türlü düşünmüşler * dir: — Güzel kadının resmini koyduk Böyleleri, bunu sizin elinizden kaparlâ” Sıkı tutun, bu parayı böylelerine kaptıf” mayın!.. Her ne ise.. Ben güzeller güzelinin T©? mine bakarken bunları düşündüm. B?ş' kaları da belki daha başka türlü düşli” müş olabilirler. İsmet —3 AÂmerika 100 kilodan ağıf î insanları kabul etmiyor — Yabancı bir insanın Amerikada ikâ met edebilmesi için bazı şartları hag L olması lâzım gelmekte idi, Mesel&' | Mahkümiyeti bulunmamak, sıhhati -""; ' rinde olmak ve parası bulunmak. B İ şartları haiz olmıyanların memleketi” | | | yerleşmesine — müsaade edilmiyo'" Şimdi bu üç şarta bir tanesi daha İ? zimam etmiştir. Bu da sikletinin kiloyu tecavüz etmemesi şartıdır. | Son günlerde Breslavdan Ametif?yt ' gelen birisi bu memleketi çok beğtf , P miş ve orada ikamet etmeğe karar V, | miş, hükümete müracaat ederek D:J? A 0 melesini yaptırmağa teşebbüs ettiği , ti man kendisinin 120 kilo sikletinde "4 | lunması dolayısile diğer şartları haif , — | masına rağmen ÂAmerikada yerleşm” ne imkân bulunmadığı tebliğ edilmi? —| Bilivor musunuz ? 1 — Şiyociya şehri nerededir? 2 — «Viranei cihanda ne şahız, N€ deyiz, MH «Rindi aba beduş fakirü revıand*fi;._J mısraları ile başlıyan şiir kimindl:wj | 3 — Bugün Almanyanın ilhakşe;öı;;g_ | emelini taşıdığı Dantzig serbest Ş€ yıld' nüfusu ne kadardır? Burası hang! * — serbest şehir haline konmuştur? — ) (Cevapları Y“"“) * Dünkü Suallerin Cevapları: 1 — Akbabanın uzunluğu ? mt j D B ei | Asya ve Avrupada yaşar. ”a | 2 — Ascension adası Atlântik 301 g€ j nusunda bir İngiliz adasıdır. 197 Ae dada 250 kişi yaşar. y 3 — Şimdiki İngiliz kral hanedt bim — Londradaki ikametgâhı olan Bueki”F gaK — | S sarayını İngiliz krallarından | mcl gu#' ve birinci Jana müsahiplik yaps? — kingham kontu George Villierstif — T G