Yürekler acısı bir hâdisenin muhakemesi » * Maarife meram anlatamadığını söylüyen talebe hakkını sahtekârlık yaparak almıya kalkıştı, şimdi hâkim önünde göz yaşı dökerek dert yanıyor (Baştarafı 1 inei sayfada) Mahkeme salonu, gizli bir davanm rüyetint bitirdikten sonra, açıldığı za- n gençler ve talebelerden teşekkül ettiğ du, Mübaşirin dik sesi Has an oğlu Mu- harremi çağırdı. Yakirane, fakat temiz giyinmiş es - mer bir genci jandarma içeri getir Muharrem, bir talebedir, Ve bir lise talebesi olmasına rağmen suçu da bü - yüktür. Resmi mektep evrakında sah » yapmıştır. in duy katın yapıldığı zaman hâdise ile a kadar olmuş ve adliyeden sızan haber- ler kulağımıza şu şekilde gelmişti: «Muharrem orta mektebin ikinci si- nıfına imtihansız ve üçüncü sınıfına da imtihanla girmek haki kazanmış ve olda teb ye o a evrakı-tahrif etm, ş e ni İş Mi zasından da Ridvan Nafiz olduğu iz maarif m T zasıni taklit emiş ve böylece de İstan- bul erkek lisesinin üçüncü sınıfu kaydojunarak üç sene ay kadar da okumuş. Reis Refik suçlunun hüvi, bit ettikten sonra ma ne düşen bu talebeyı — Bu suçu niçin işledin? diye sor - du. 21 yaşında olduğunu söyliyen genç, ayağa kalktı: — Müsaade ederseniz anlatayım, de- di. Ve sonra gözleri yaşararak sesi tit- Tiyerek ve sami de müteessir ederek şu sözleri söyledi: — Ben Iğdirde doğdum. Harp esna- sında Ruslar memleketimize gelmişler ve beni de yabancı bir insanla esir ede- rek götürmüşlerdi. O zaman döri ya - şındaydım, oAnnemden, babamdan, kardeşlerimden ayrılmıştım. Baküye gelmişim, orada çalıştım, bir taraftan ekmeğimi kazandım, bir taraftan da o- kudum ve kooperatif teknikomun dör- düncü sömesirine kadar geldim. An- nemi, babamı ve kardeşlerimi ölmüş zannediyordum. On beş sene sonra bir gün annemden bir mektup aldim. Ba- küdan memlekete firar edenler benim sağ olduğumu ona söylemişler, beni â- rTalmış, Artık memlekete dönme dim. Konsoleshaneye gittim. Evrakımı — 0 gg mg GONUL İŞLERİ! İki genç kız Arasında Bir genç erkek.. «Evlenmek O mecburiyetindeyim. önümde iki kız var, ikisinden birini tercih edeceğim.» Birincisi güzel, tahsıl gü: büyükçe bir servetin varisi. İkincisine güzel denemez, tahsili daba âz, serveti ise hıç yok, fakat ben bu ikinciye mailim. Annemle meseleyi münakaşa et- tik, o, birincinin taraftarı, diyor ki: — «Sevmiyorsun, fakat muhab ? bet yekdiğerinize alıştı sonra gelir, ileride sevebilirsin. Kızın ai - lesi zengin, münasebetterinin daire- $i geniştir, işinde sana vardımı olur. İstikbalde daha gen! şarsınız, Ben bu fikirdeyim, bun a beraber ikin- ciyi de alabi! 1, En küçük itirazım dahi Siz ne dersiniz?» * — Bana bu mektubu yazan oku « yücumun anne : Tanış - manın ve alışmanın ilerlemesinden üş ve nal İduğunu ve ilk tahiki -| ol Hâdiseler İlân edilen iyilik Akşam evime dönmüştüm; dö: daki çocuğum yanıma geldi: — Bugün neler yaptın ? Diye sordum. Neler yaptığını birer e sonunda: uyordum baba, dedi, emmül ettirdim. Fakat Rusyadan! param vardı. Bir sakat adar geçiyor İ bu tarafa geçmekliğime müsaade etme İ du. Yüz parayı da ona verdim. diklerini görünce, hududa geldim, ve) — İyi ettin oğlum! Aras nehrini yüzerek aştım. Üzerim -| Dedim. O sözünü kesmemişti: vrakı su götürdü. Fakat ben del — Saka! adama yüz parayı verdiği anacığıma ka en, mi anneme de söyledim, teyzeme de Muharrem ağlıyordu... Suçubu de -| söyledim, komşu bayla komşu bayan ğil, hayatını anlatmasına rağmen, mü-| bize g erdi: Onlara da söyledim dafaa hakkını bütün vüs'at ve gü ile| | Hepsi de senin dediğin gibi muhterem telâkki eden mahkeme | — İyi ettin konuşturuyor, o da maceralı hayatını| Dediler, Bu sefer ben sözü değiştir- bütün tafsilâtile izah ediyordu: dim: — Anama bakmak, okumak, Fena etmişsin! dedim. Anki Dedim. iye baba parayı * adam Kül Ben sele-| dedim, — Hayır, parayı vermen iyi, fakat r -! bunu herkes men fena! İnsan ir. Bu çok gittim. vermiyeydim okuyorum, t rin onuncu sınıfına mu. ir Onlar da Bakü könsolosluğund. dular, Kültür Bakanlığı teknikomun ne olduğunu bili Bunu Bakü konsolosluğundan s evap o Ko a — Bir daha Aferin oğlum, Oğlum yanımdan uzaklaştı, elime bir Idım. Gazetede şu satırlar gü“ nem baba! | sömsterine kadar okuduğumu Bir düzeltme Geçen gün Çocuk Bayramı münase -! betile Çocuk Esirgeme Kurumuna yar- ştur. Ku nda şun- İMSET anlığı nedense tekra t aras a bir tezke: bin lar da vardır... v.8. V.S. Bergama kermesi hazırlıkları ! Bergama (Hususi) — Burada 22 mayısta yapılacak olan ker kları devam etmektedir: Gelece retcilerin istirah e ölün İmei ia leri bir zannetmiş olacaklar ki, böyle : cs ha r karar verdiler r- “ iz k zi“ | 21 di. Orta me i i 2 Es eri için yerler ha- zırlanınıştır bi seyahlara mahsus n bitirilmesi için rilmektedir. Bergama İkermesi şimdiye kadar memleketimiz- Bir eğlenceler arasında - gayret gös cüzdanımda 332 doğumlu gayr g zıldığı halde konsoloslukta benim teknikom ik bildiren tezkerede 1911 F ola teriliyordum. Bu sebep im — olduğ ilenemiş bir kıymeti haizdir. haftalık emsalsiz -|beynelmilel şöhret kazanan eski lınmamam için kâfi ge leri de görmek kabil olacaktır, Bir de Şü vaziyele nazaran ishsil edebil -) kermes broşü mekten, bu tabii hakkımdan maarifin | önü 5 verdiği bu yanlış kararla müebbeden' muvaffakiyet ahrum ediliyordum. beam eli ralarla anlaş Orta mektep ta Hakkımı hileye müracaat etn mekten | olaydım bu smuvafaiyet başka türlü istihsal etmenin imkânını| dim, Sonra Sovyet konsolo: bulamadım. Mektepler açılıyor, vakit de sorunuz, '0 23 geçiyordu. Kültür Bakanlığında önüme | seknik gelene yalvardım, kimse beni dinleme- di. Ben de hakkımı bu yolda almaktan başka çare göremedim. mek için davayı talik elti ve meram an- Sözlerimin doğru olduğunu şöyle is-|latamadığı için hakkını sahtekârlık ile bat edebilirim. Dört ay kadar onuncu ' almağa ka sınıfta okudum, numarslarım mektep| bedbaht genci de tâ idaresinde vardır. Bütün arkadaşla -|” m > yili ra eser” neşrolünmuştur. lebesi nden man görecel z ki dördüncü somesleri bizim onundu s1 Mahkeme tahkik et- sonra, aşkın gelmesi mümkündür. Fakat umumi kaide olarak gelen aşk değil, dostluktur. Servet bahsine gelince: Kız bu - gün zengin değil, ancak annesinin, babasının ölümünden sonra servet sahibi olacak, servet zamanımızda istikrarsız bir varlıktır, yıllarca son- raya kadar devam edip etmiyeceği belli değil, bundan başka zengin ol - mak için battâ iki kişinin ölümüne göz dikmiş vaziyette bu - İ lunmak hiç te hoş şey sayılmaz. En nihayet gençlik yılları geçtikten sonra gelecek servetin ehemmiyeti sıfırdır. Gönlüm çarpmadıkian sonra mobili, kürkü ve elması pekâlâ çalışıyorsun, kazanıyorsun. G nü tatmin etmiye bak, sevdiği kadı- Dın yanında, & rasında, sevdi, vdiği çocuklarının â- muhitte yaşamı miiyoner aksi halde bulunan fakire gıpta eder, emin ol (1) Siyah yünlü kumaştan tayyoı Biçimi çok sade. Geniş «rever» lerin zerine çam dalı şeklinde beyaz sedefler konulmuştur. Başındaki (tok) siyah TEYZE fölr'dendir. teremez-! tlektrik şirketi aleyhinde açılan kaçakçılık davasına dün bakıldı Dün ancak iki suçlunun sorgusu sorgusu yapılabildi, her ikisi! kaçakçılık fiilinden haberdar olmadıklarını söyledile Mubakemeden Elektrik şirketi tarafından oAnadolu yakasında o kallamılmak üzere, mukavele mucibince gümrük resminden muaf tutu - (larak getirilen malzemenin kismen Beyoğ-! İn ve İstanbul taraflarında kullanıldığı id - düasile, şirket müdür ve memurlarından bazıları aleyhine açılan davanın duruşma- jerme, dün sabah gümrük binasındaki 9 un- cu ihiisas mahkemesinde başlandı. dare komitesi âzasından Jan Lâjyan, başmühendiz Jâl Gilleri, kontrol şefi Emil Fişser, Silâhdarağa fabrikası müdürü Aşil T işletme mühen - disi Senpiyeri, elektrik başmühendisi İb - sahim levazım mü Sadinin hazır bulundukları bu duruşmada, hüviyet şebek esi asim, rü İler tesbit edildkiten sonra, evrak okund mumi müdür Alber Hansesin Viyanada onun hakkında İkaldırıldığı yazılı idi. Diğerlerinin de, du- ruşmalarının — yapılmasına karar verildiği J anlatılıyordu. İlk olarak idari müdürlerden Jak Lâj - yan sorguya çekildi. Kendisi, şu cevabları Bu iş, daha ziyade fen dairesinin va- İzifesidir. Oradaki mühendislerin işidir. Ta- bii eslzemeyi kim alırsa, © alâkadardır! Reis Atıf, sordu: — Bu davada bahsi geçen malzeme kar yakaya tahsis edilmiş olduğu balde, bu yakada kullanıldığını size baber verme - İ diler mi? — Hayır. Zaten ben şirkete | eylâl 1931 de intisab ettim. 1936 da da seyahatte dim! — Yani, hiç bir şey bilmiyorsunuz şir çıkan yeni kanuna dair şir - ket şeflerine gönderilen bir tamim etrafın: İda izahat ist edi ve bazı cevablar aldı. Suçlu: — Bu hususta! şirket mensublarma yeni kanundan bahisle bir tâmüm göndermek - le kendilerinin nazarı dikkatini celbettim, t, alâkam yok ara bir aralık: — Siz, dedi, meselâ muhasebe kasasn- dan 5,000 lira 'çalsalar, bununla alâkadar olmazmınnız? — A, o başka. fendim! Jan Lüjyan, şirkete Anadolu yakasında kullanılmak üzere, «750,000 lira haddine kadar kıymet tutacak» gümrük resminden! muaf eşya getirmek hak ve salâhiyeti ve- tildiğini, ancak bunların hangi tarihte ge tirildiğini bilmediğini #öyliyerek, riyasetin evrakı müsbiten o hakkındaki sorgusuna karşı ihraç bonalarının, ancak 1933 den -| beri olanlarınm elde mevend olduğunu di- öerlerinin de imha edilmiş bulunduğunu! söyledi ve sözüne şöyle devam etti: — Defterlere gelince, onları tam 15 ser ne muhafaza ederiz. En son yakılma mua- melesi, 1933 tarihinde vukua gelmiştir. Ben fazla teferrüatla meşgul değ «Evrakı müsbitew bahsind suale karşı da, «1933 e kadar toplananlar, yandı, kül oldu. Ondan öte, 1934 denbe- risi mevcuddur. Daha evvelkileri bulmağa | Kararnamede, davaya dahil olanlardan u-| «Anton Royes» sanatoryomunda öldüğü ve | âmme davasının ortadan şeklinde verilen | para meselesi başka, e-! bir intiba imkân yoktur!» dedi. İmzaya Birioci derecede selâhiyeii İkişi arasında kendisinin de bulunduğu söyliyerek, daha bazı izahatla bulu! İ Sabah celsesi, ondan yarıma kadar süs İrek, kaptıldı. Sant on dört buçukta açılan ikinci © Jsede, başmühendis Jül Gilleri başlandı ve bu sorgu da saat yirn İ devam eti. ilk ceki sor ya ka l İ sorgusu yapılanın ifadesini kısmen ti Başmübendis, sorgusunda, yollu cevablar vererek, «benim esas VW Muaf © yanım müsaade edilmiyen yerlerde k muhtelif tarihlerde tarif an maiyelime tebliğ etil gi dettin, tercümanın tercümesine itirez ati Başka tercüman arandı. Posta ve telifi Mazhar Deriner, çağırıldı. ğer tercüman gibi «hukuki ve f€i fem, inşanta nezaret etmektir, nılmaması iç müdafaa avukatlarından başmü: da, ıstılahların tercümesi güçlüğünden» derek, çekildi, Şirket memurlarından #€ e im İke dairesinden Refiğin tercümanlığil öevaba devam olunarka, müddeiumun Hin ve avukatların sorduğu suallere cev” lar alındı. Neticede, bözmübendisin ve öteki sorgularına devam edilmek üzere, du” devamı, 7 mayıs saat ona kaldi. Paçavracıyı öldürenlerin mubakemesi Geçen sene martının üçünde, manı Ahırksp”* inayet ol! paçayrc tü. Deni da yatıp kalkan ve orada bekcilik eden” İbir paçavra deposunda bir lim hoca öldü. amın, paçavra çalmak maksadile Se” ve Abdullah adlarında iki kişi tarafınd İ tasarlanarak öldürdükleri neticesine Vİ ülen Saime isi” dahil olarak, süit © rülen rılmış, fer'an ilgi İbir kadın da dava, gi zada duruşma başlamıştı. Dün g zum üzerine ağır ceza hakyeri tahkikat! İpan müddeiumumi muavini Cevdet ile li up Enveri dinlemiş ve d şahidlerin celbi için 31 mayma bırakıl” ir iHazinenin şeker şirketi aleyhi açtığı dava ğ Hazine tarafından Alpullu şeker fab” kası aleyhine, avans ve inhisar resmin” j800,000 küsur lira duruşmanna, ikinci ticarette dün de“ isteğile açılan dav” İ edilmiştir. Bu davada, şi maninda alaca! ket avukatları, tasfiye ların müracaat girmesi nu, o zaman bazi" dolayısile de hs” nenin şimdi ancak tasfiye heyetini dav debiloceğini, bu heyetin, defterlere DAP İtazineye olan borca intikal etmesi 5” geldiğini ortaya atarak, şirkete hu” tevcihinin menbsunı istiyorlardı rumu ilân olund müracaat etmediğini, İkinci ticaret heyeti, dün bu kararını Bu karara pılan tetkikatla hazinenin bileceği neticesine ra, heyete verilmek hükimi sfarile | laştırılmıştır, varılmıştır. Bunda” iel hkikat tamik edilerek, tekrar âzada