8 Sayfa Yarım Kalan Bir Öğle Uykusunun Hikâyesi Yazan: Osman Cemal Kaygılı Geceler, bir hay- gündüz kadar gün - tik gel xexlm gel! Hele y unlar, hele yı bir teviye çnl_—;n aktan vücutları ha mura, kafaları kazana — dönenler için| şu dünya evinde bu öğle uykusundan daha şifalı ne vardır ki? -| Her boşalttı, biraz sonra tekrar | yukarıya çıkıp deminki yerime uzan - dam. Bu sefer nazeninim uyku, ilk se - ferki gibi hemencecik gelmedi, bir hay- Bunu bir kaç yildır, işim, gücüm ol-şli nazlandıktan sonra, gözlerim biraz madığı günler kaç defa denemişimdir: Bana hiç bir ilâcın, hiç bir doktorun, hiç bir tavsiyenin vermediği rahatlığı, neşeyi, şevki, iylahı yalnız gü bir iki, saatlik öğle uykulın vermiştir. Yeter ki, bu mevsimdi bar, yaz boyunca içinde uykuya yatı - lacak oda sokak üstünde olmıya! Bizim ev, İstanbulun en tenha, en sessiz bir yerinde olduğu halde dün, ben bizim suk.v üstündeki gürı'şh - dada bi yaman bir Aman All uykusu, ne tatlı, yağlı, ballı bir Çişi vardı k Henüz dalr dalmamıştım; yarı rü- yaya banziyen bir şeyler duyar gi luyordum: Bol kavun, karpuz mevsi - minin deriz kenarlarından gelen kum- Bal kokulu meltemdleri, yattığım yer de yüzümü, gözümlü okşuyordu. Sözde ben, şimdi, bir ağustos ikin - disinde, denizlere yakın bir yerde ve başımın Üzerinde denizlerden gelen kumsal kokulu meltemlerin yavaş ya- vaş hişırdattığı ağaçların altında u - yukluyordum. Zevkine, keyfine, hülyasına doyum elmıyan dünkü 'bu yarı rüya hali, d: - lerim bu mevsimde öğle uykusuna ya- tan bütün dostların başına! Yahu, daha demin, daha beş on da - kika önce mevsim kış sonları idi, daha #kbaharın ilk günü bile girmemi Şimdi yaz ne çabuk geldi; kavun, puz ne çabuk çıktı, ağustos ikindile de deniz kenarlarından gelen kum: kokulu meltemler ne çabuk — es başladı. Gezme, tozma yerlerinde cular, şerbetçiler ne de çabuk "arına, çıngırtılarına başladılar, — Çıngır, çıngır, çıngır, çıngı O ne ya? Etrafta s y etçiye benzer bir şeyler yok... Galiba, uyu - makta olduğum ağaçlıkların altında boynu çıngıraklı yaramaz bir keçi yav- rusu dolaşıyor!... Şeylan hayvan yanıma çok yaklaş - mış olmalı ki çı ngırak sesleri daha ya- kli fa dönerken gö ca bir marsıvan kulaklarını dikmiş, üzerime doğru yor. Gözlerim kej © da köşm Silkinerek uyanıyorum ve bakıyo - rum ki bu dehşetli anırtı bizim kapısında... Ben, pencereye kcqr en eşeğin arırı n kmılıp kimse olmadığı için söylene söylene inip kapıyı açtım. zorlukla kapandı. Biraz zoraki gelen bu ikinci uykuya varırken kendimden Beçiş te öyle birincisi gibi pek süzgün, pek telli pullu, karakulak suyu gibi öyle pek hafif olmadı. Ne olacak, kapı- «| nn durmiyan çığırtısı, eşeğin dehşetli anırtısı, bir kere sinirlerimi altüst et - mişti. İkinci dalışımda gördüğüm rüya şu jdi: Benim sa: m) küçük 1 kız, (Sarman adlı dişi âstik topunu alm 1:. 8 topün çı « apiyon- Uyku içinde: Bu sefer de bu kedi uyandıracak hay Allah müstahakını versin! di- y enirken bir de ne bakayım, çok qdc"t.ı. bir (paaaat!) sesi ile yattığım yerden sıçramıyayım mı? Meğerse, karşımızdaki futbot alanı- çük çocuklara mahsus bir kıyı - cığında top oynıyan çocuklardan biri - nön çekliği sıkı bir şütle üç numara bir top, gelip benim yattlığım oda pence - rTesinin pervazına inmemiş mi? zim, nazenin öğle v çabuk çabuk sönüp y almıştı. Dakil , dakil k.ıı.:ı bi T zı ler bi k. panıp bir açılan adama, bir - iç durmadan sik sık ça - i bir gece manzarası gibi| Bm hallerde, koskoca - odanın | ıg 'ıd( ufacık bir karasinek uçsa, uyku ile uyanıklık arasında bocalıyan adam ondan bile ürker, rahatsız ol gene enginlere dalmı. ne enginlere! Bundan otuz, otuz beş yıl evvel ön- Bir ins. gibi limonata Jarıma gö - el*m uzatir - bana uzatmış 1 elime alip bı- küt daha kw,ı u. Aıkathq b_ı tler çoğaklı: ( Devamı 12 inci sayfada ) SON POSTA ' Bu eşek geli- yor mu, gidiyor mu ? 4 yapılmıştır. ——— ae Bu yüzen kilise Arjantinde Parana nehri için ——— L P. P. Riguet 1604 - 1680 Fransanın meşhur Midi kanalının yapısıcıdır. 158 mil uzunluğunda olan bu kanal 340 milyon Fransız frangına mal olmuştur ve bütü cihanın en büyük eserlerinden biridir. * İ—>— murabbamn Orsunuz. (İNANILMIYACAK ŞEYLER Fransada Midi adını Akdenizi Okyanusa bağlar. taşıyan kanal Eski Roma konsülü ATiLiU Bizzat kendisi hakkında idam hükmü vermiş ve 3 hükmün tatbik edilm için Romadan Kart>cayâ kadar yaya olarak gitmiştir. Kanalın fenni ve mali bütün yükünü üzerinde taşımış olan Riguet kanalın küşat resminden 4 hafta evvel ölmüştür. atla- rı muntazamdır, #latırüyete uğ- Herkes evlenir, başanir, hepimiz bu- nu tabii görür ve: — X'c y:ıpmulı, yıldızları barışma « 2 geçeriz. Fakat evlenmelerile mup açacak kadar r ar eden çifi şim- kadar görülmemiştir. Hüdise Amerikada' cereyan etmiştir. m bize garib gelen herşey Ame- rikada cereyan eder. Anlatalım: Holivudda yeni — bir sinema yıl » dızı. belirmiş. Adı Elen Reyis, A. |merikanın bir de şöhretli piyanis- Herbert Raderferd. Bu de- yıldıza abayı yakmış. Yıl- kanlıya bigâne kalmamiş, nmeğe karar vermişler ve 'ı memurunun karşısında ikisini de i evliler bu mes'ud hâdiseyi eş, ada, güle eğlene lu.. mişler, uzak, Eski, yeni nekadar bildikleri, xauırık- ları sevdikleri varsa ç,agu ıu—h Dünya bo boşanma rekoru Lu Brayan beklemeğe başlamışlar. Fakat dansöz &ğzını açar açmaz ortalığı birbirine katmış: — Bu piyanist, demiş, derferd alçağın biridir. retle birbirinin yi “|bakarken o aö gaış: Lu Brayan. Ziyafetin en neş jhemen bemen en mı bu dansöz yerinden kalkmı pnu yeni bir numara yapacak, mes'ud çiftin neşelerini bir kat daha artıracak, davetlilere unutulmıyacak - eğlenceti dakikalar yaşatacak sanarak merakla — Evet, dedi, Bu adam benimle evlenecekti. Bunun için bana çok yalvardı. Fakat ben onu hercai meşreb bir adam olduğunu çabuk an- Tadığım için sözlerine iltifat etmedim ,ve kendIsini koğdum. Şimdi bana nis- || pbet olsun diye Holivudun bu en genc ve en tecrübesiz yıldızile evleniyor. Karı, koca yalnız iki saat on dakika evli kaldılar Kimabilir ne diller döktü, 'bilir nasıl kandırdı? Ne b gak, tecrübesi yok. Kanm evlenmeğe razı olmuş. B bulunma:nzı gelince bu evler şum da gcne bmlc bır plân neticesidi Ben bur a nisbet olsun diye davet © Aiçin buraya davet etmiş bulunuyor.« salonun altını üstü »e getirmiş. Da! Lu Brayan'ın sö zünü biti e yeni gelinin kalkması bir olmuş: Bu sözler tabif — Ne oldun, nereye demej ,dan soluğu nüfus dain Herbert Ra -| kâ 'lend ği doğru olu memur fakattan s0! lüzüm görmeden nik me dünya yaratıldı evlilik hayat edilmiş bulunuyor.