! " ; K ; — SON POSTA Yeşilayın Müsameresi Yazan: İMSET — Kız, erkek her Fransı iyatro - B ne ise; Sekizinci o - İEKONOMEK Gümrüklerde bekliyen eşya hepsi ithal edilecek Yalnız İstanbul gümrüklerîr;de duran ithal edilecek malların kıymeti bir milyon liradan fazla tutuyor #unun kapısındayım, Kapıda duran; ya - kası, kolu yeşil aylı bir genç yolumu bakayım. Hah, dedim.. Genç düşündü: — Şüpheli! — O dane de- mek? — Yani sizin bu akşam alkollu bir içki içmiş olduğu - nuz tamamile belli değilse de şüpheli. İkinci bir kontrola daha tâbi tutulacak- sınız, — Ya bu kontrol- da içki içmiş olduğum belli olursa? — Burada hep içki içmiyenler top - — O zaman tiyatroya giremiyecek -|landık öyle değil mi? siniz. — Evet öyle. — İşte bu mühim. Fakat bu kontro-| Sesleri.. z lu kim yapacak? Muharrir Naci Sadullah — Evet öy- le amma yemin düşerse.. Ben yokum ha! — Pirimiz; rakılar, şaraplar, kon - yaklar, biralar düşmanı; deliler dok - toru Mazhar Osman, Mazhar Osman derken hürmeten ye- re kadar eğilmişti. Beni görebilmesine imkân yoktu. Ben de bu fırsattan isti- fade ettim. Ve onun erisesinden atla- yıp ikinci kontroldan kaçamak yap - mak suretile tiyatroya girdim. * . din Kerimi göstererek: am bu mu?. .. Sekizinci olduğunu nası| anladın. — Ne bileyim, çok küçük te, sekizinci çocuğ birii olduğu için büyüye - | düşündüm. | memiştir di Saat dokuz olmüştu. Züler çalındı.| Fahreddin Kerimin konferansı bit - Gonklar vuruldu, perde açıldı. Sah -| mişli. heye siyah elbiseli, siyah bıyıklı ufacık boylu biri çıktı. T yu dolduran bağırmıya başladılar: — Şimdi Şadi ve arkadaşlarının Se- kizincisini seyredeceksiniz. — Yahu birinci görülmeden sekizin- ci de görülür mü imiş? Pende açıldı.. Yaşlı kadın dürbünle etrafı seyrediyordu: — Ne yapıyor bu be? — Görmüyor musun nişan alıyor. — ©O tarafta kimse yok amma.. — Adama nişan alınmaz ya.. Havaya nişan alıyor. Dürbi kadın dürbünü bıraktı. Bir kahve istedi. Garson kahveyi ge - tirdi. — Bü nasıl kahve bu. İçilecek şey değil! Fahreddin Kerim — (Kulisten) sus, | Süs; ayıp ediyorsun, herkes sonra ne der?. Koskoca Yeşilay; müsameresinde bir kahve pişirtememiş, diye dillere deş - tan oluruz. Yaşlı bir adam sahneye girdi; yaşlı kadın ayağa kalktı. — Anlaşıldı, talihimiz bu akşam mo- ruklarla açıldı. Tiyatro dediğin böyle Sahnedeki alkışlara reveranslar ya- parak teşekkür ettikten sonra: — Affedersiniz, dedi, bBir yanlışlık olacak, bendenizin adı; Şadi değil, Fahreddin Kerimdir, Gene bir gürültü koptu: d; Biz buraya Şadiyi görmiye gel - — Bizi aldattılar,. Şadi nerede? — Paraları da paraları, paraları da paraları isteriz. Adının Fahreddin Kerim olduğunu söyliyen kimse ellerini oğuşturdu: — Arzedeyim.. Bendeniz buraya| Yeşilay hakkında bir kaç söz söylemi- ye çıktım. Şadiyi göreceksiniz. — Şadiyi isteriz. Şehir tiyatrosundan Şevkiye, en ar- kadan seslendi: — Şadiye benim.. Lüküs Hayattaki Şadiye; beni istiyezeksiniz, gelezeğim sahnede, mi ölür? İbrahim Zati locasından sarktı: ” Arka sıralardan biri ayağa kalkıp ağırdı: — Bu da kim ufacıcık bir şey.. Gö- Temiyorum da.. — Ufazizık ama bir çıkarsam sah - »nede Posteleni kozamâin görünürüm, Mazhar Osman locasından bağırdı; — Şadi dediğiniz bu mudur? İbrahim Zati — Hayır canım.. Be - Alm bildiğim Şadi yaşlı başlı bir erkek, Şevkiye — © Şadi baska, ben Sadiye, Fahreddin Kerim sahneden: — Ellerim; ah ellerim. — Ne oldu? — Oğuşturmaktan o kadar kızardı ki birdenbire tutuşuverecek sandım. Paradiden bir sarhoş bana bak ağa- bey, ben de tutuşacak gibiyim ha., Öy- le fitilim ki hani bir kibrit çaksan par- larım! Fahreddin Kerim — Affedersiniz si- gara içmediğim için yanımda kibrit taşımam. — Yok estağfurullah amma bay bi - rader sen de hiç bir şey de mi içmez - sin.. Mazhar Osman — Susun da Bay Fahreddin Kerim konferansını versin. hl’ıhrcddin Kerim konferansımna baş- di: — Bana bakın Yeşilaycılar, bize de mi Jolo lolo. Haydi içkiye tövbe ede - lim amma. Böyle tiyatroya da bizden paso., Biz o kadar görgüsüz insanlar de- ğiliz. Tiyatroyu biz burada çok seyret- tik.. Güzel güzel kızlar çıkar.. Zıp zıp, zıp zıp sıçrarlardı. Bu nasıl tiyatro bu? Yanındaki dürttü: — İhtiyarlar konuşmiya başladılar dinliyelim. — Kızları da varmış be, — Hem de yirmi beş yaşında imiş. — Hem ce koca bulamamış. Sahheye döndü: — Hey babalık. Yani; müstakbel ka- yınbabam demek istiyorum, hani şu kı- zını bir gi im de Allah kısmet et - mişse hani alırım. Şadi başında fes, arkasında beyaz bir elbise sahnede göründü: Seyirciler alkışladılar. Yaşlı bir kadın, yanındaki genç kıza: — Bunu niye alkışlıyorlar kızım? — Bilmem valide, galiba Sekizinci dedikleri bu olacak, — Bu değil, bundan evvelki idi. — Bundan evyelki bir kızdı, — Ayol bayan kızım.. Sekizinci de -|Bir adama benzi vakte tehir edildi Bu dokuzuncu ola - rak çıktı. Ğ — Yaşa Şadi. — Şadi bu imiş. — İnanmam. “ — Niye? — Demindenberi | kim ortaya çıktıysa | Şadi, dediler. Belki | bu da Şadi dığ.ld.r.ı Şadinin oğlu Ga-| zanfer balkondan: — Baba, bay ba - ba! Ben buradayım? | Beni de görüyor musun? Şadi — LÂ vallâ- hi. Bir kadın — Ha - ular gelmiş diye duymüştum, bu onlardan biri olacak. Şadi — Ben Habip Neccar. Yaşlı kadın — Demedimi mi? Bu da Şadi değil, Habip Neccar. Şadi — Bu sizin karime, Seyirciler arasında konuşmalar: — Adam oyun oynamıya çıkmamış. Bir yaşlı kadın yanındakine Fahred- | Kızlara musallat olmıya çıkmış. — Ayol hemşire, hali vakti yolunda . Keşki bizim kızı D * — Kız bu ihtiyara varır mı da? — Niye varmıyacakmış.. Parası da da buraya Betirsey ; var, pulu da.. Daha ne ister. Fakat bütün bunlar konüşulurken ar, Nebileyi babasından is- mişti. * Perde kapandı, açildı, tekrar kapz: dı, tekrar açıldı. Ngbile ile Yusuf ya yana oturmuşlardı. Yusuf mütemadi - yen rakı içiyordu. — Bu nasıl Yeşilay müsameresi, — Halka verir telkini, kendi yutar salkımı.. dedikleri işte bu. Paradiden — Nerede o demin bize ağzınıza içki koymayın diyen, Fahreddin Kerim kulisten başını çı- kardı. — Bayanlar bayanlar bilhassa şu noktay: izah etmek İsterim ki. Yusu - fun sahnede rakı niyetine içtiği hâlis terkos suyudur. İnanmazsanız buraya gelir, bakarsınız: — Sen kime yutluruyorsun? Herif içe içe bulut olmuş. Bir de terkos suyu diyorsun, Terkos suyunda bu hâssa olsa bizim meyhaneci Agop sıra sıra a- pamml"15' yaptıramazdı. Mazhar Osman — Mademki müna - kaşa uzuyor; bir teklifim var. Bir he- yet seçilsin, rakı veya su olduğunu ta- yin etsinler. — Kabul! — Kabul! İbrahim Zati — Ben heyete giremem. — Değil rakı.. Su olduğunu bildi - ğim halde içemem, — Sebep? — Rakı Kadehine bir kere girdi mi, ne olsa müskirattan addederim. Fahreddin Kerim — Ben de öyle. Şadi — (Sahneye çıkar) bu perdeyi burada bitmiş sayar; dördüncü pende- ye geçer. Yusuf — Daha bir kadeh içecektim. Paradideki — Bir kere tadını aldı bak, bırakabiliyor mu? Ben bilirim, bunu cam kırığı gibi olsa da insan bir türlü bırakamaz. * Dördüncü perde oynanamadı. Çünkü dördüncü perdenin oynanabilmesi için sahneden rakı takımının - kaldırılması lâzım geliyordu. Hiç bir Yeşilaycı rakı takımına el dokundurmak cesaretini göstermediklerinden dördüncü perde - nin oynanması, rakı takımının ayakla- nıp kendi kendine sahneden çekileceği temiş cev tadına farak onu gördüm.| — Merhangi eenebi memleketinden — olur: olsun 15 şubata kadar memlekelimize gele- rek antrepolarda sıra bekliyen bütün eşya- nm 31 mayıs akşamına kadar ve gümrükte bir köntenjan kaydına tabi olmadan serbesiçe ihali hakkındaki karar bugünler- de gümrüklere tebliğ olunacaktır. Şimdiye kadar idhali memnu ve prensip İtibarile 1d- hal edilmemesi kararlaştırılan eşyâ da bu kararla serbestçe memlekete — sakulacaktır. Bu malların bedelleri nihayet üç ay içinde Cumhuriyet Merkez Bankasına yatırılacak- Beynelmilel ticari mübadelede yeni xis- temlerin tatbikından beri şimdiye kadar böy le vâsi ithalâla imkân veritlmemişti. Hükü- metimizin bu pek yerinde olan kararı, tica- Ti takişafımızın ve İktısadi müvazenemizin arttaığını ispat etmekle beraber ticaret saha- sında da büyük inşirah temin eylemektedir. Yalnız ba suretle İstanbul gümrüklerin- den idhal edilecek malın miktarı bir milyon Uradan fazladır. Ankara 19 (AAJ) — Cumhuriyet Merkez Bankasının 12/4/937 tarihin - den itibaren, Almanyadan gelecek kre- dili müvaridatta: . | — İslihlâk maddeleri için üç ay vade, 2 — Bunlar haricinde kalan mad - deler için mukavelelerinde müha vadeleri kabul etmekte olduğu bild mektedir. İktısat odaları Mıntaka Ticaret Odalarının kaldırıliımazı ve yerine İktısat odalarının ikamesi hak- | kındaki kanun Jâyihasimın bir müddet cmı gecikeceği anlaşılmaktadır. Bu lâyiha kanuniyet kesbeltiği zaman | 1 Dolar mıntaka iktsat odalarına iktısadi, amal sa- || 20 Prans Pr. HOAT D hada geniş salâhiyet —ve salın verilecektir. || 90 Liret ıza, 125. ) Mintaka iktısat odaları Ankarada' teşkli e- | 20 Belçika Pr. 80. B dilecek Merkez iktisat odasına bağlanacak- |J 20 Drahmi 22. â h lardır, Bazı yerlerde de mahalil ücaret oda- || 20 İsviçre Pr. S;â ” K ları kurulacaktır. Banlar da mintaka - iktı- || ** Leva 2 B sat odalarına merbut olacaklardır. ,: Fnorin ş; ğ - İlga edilmiş olan mıntaka ticaret müdür- || ) çek *“""“İ__ LA | lüklerinin vazifeleri şimdi Türkotis tarafın- || 1 aae e ç öbi F dan yapılmaktadır. Bu vazife de Türkofis- || 1 zımı , na B ten alınacak, mintaka iktısat odalarına ve- 1 Pengü 2L EYE .î': TT 20 Lev 1200 — M00 | Beynelmilel Ticaret Odası Reisini || ** pınar BEL isti 1 İsveç kuronu 30 82. B istikbal programı 1 Türk altmı 1045 — 1046 | Nisanım 27 inde şehrimler tayyaresile ge- || 1 Banknot Os. B. | 252, 258. Jecek alan beynelmile! Ticaret Odası Relsi Holandalı Fon Wan Viser ile diğer zevatın istikballeri için Ticaret Odası bir. program hbazırlamaktadır. 28 Nisanda bu zevatın işlirakile büyük bir içtima yapılacaktır. Bu tçilmadan mak- || veneye oön oçsıs | aat beynelmilal ticaret işlerinin görüşülme- Paris Y1.717S 17.69 b 4 ve haziranda Pariste toplanacak olan bey- || yntno 150466 1s,0z2s5 İ 46991 — 4.6917 İSTANBUL ARAL 83.0032 — S7.8617 ğ t 47 SAĞiI2 | Ticaret ve Zahire Borsası || cenevre ü | nehmilel Ücaret odası kongresine — Türkiyes | nin de iştirakidir. c Sterlin yükseliyor, çimento eshamı düşüyor Dün Merkez Bankası tarafından sterlini 619 kuruş açış fiatı tesbit edilmiş, 622 de ka — panmıştır. Sterlin geçenhafla 618 - 621 di * Hafta sonuna doğru 619 - 622 ye çıkmışlar Sterlinin yükselmesi dünya altın flatlarınış — umumiyetle yükselmesinden — ileri gelmiştir. — Bu meyanda Türk altını da — kıymetleni Bi tir. Bu Pek az yükselişin anormal bir a görülmemettedir. Frank 11001 - 110,00 tür. Mühim bir teer beddül yoktur. Diğer taraftan Anadolu müw messilleri kaymetlenmiştir. 4435 © çıkmaşti - Talip vardır. Fakat satıcı yoktur. O Çimentomnun serbest ithaline müsande e< — dilmesi dolayısile Aslan çimento eshamı 1440 düşmüştür. Geçen hafta 1940 Idi. İzmir Fuarının bütün pavyonları tutuldu İzmirden Ticaret Odasına gelen malün ta göre 20 ağustosta açılacak olan İzmlt , beynelmile! sergisindeki mevsut paviyonlas — tamamilo tutulmuştur. Rağbet çok olduğunu — dan yeni paviyonlar yaptırılmaktadır. Bene — Biye iştirakleri için tüccarlara beyannameı ler verlimiştir. Tüccarlarımız, iştirake hamı olduklarını bildirmişlerdir. ğ Diğer taraftan İstanbul Yerli Mallar sen gisinin hazırlıkları da iİlerlemiştir. v İstanbul Borsası kapanış fiatları 19 -4 - 1937 21,0) ae 5 14465 27402 4.2270 13.2045 Tn :'î:vı YVarşova e| Budapeşte 3.9855 Bükreş 107.89 Belgrad 3462 2.76 3.1235 TAHVİLÂT aK Açılış — Kapasışz — P Anadolu I pe, 0000 — 00.00 K » I vadeli 00.0) — 0000 j » Hpe 6000 09M) » Hva 00.00 g Anadolu mü, peşin 0100