29 Mart Teşkilâtı Esasiye Kanunu Millet Meclisinde kanunun bazı maddelerinin tadili etrafında yapılan müzakereleri aynen neşrediyoruz — aP Dünya için en iyi yapılan kanunlar bugzün kütüphane camekânlarında hozlarla örtülü- dür. Ne mükemmel sistemler vardır ki hiç bir tatbik sahası ve İmkânı bulamamıştır. En iyi kanunlar maddeleri en iyi olan kanun- lar değildir. Millete en Iyi uygun olan kanun- dur, (Alkışlar) ve Millet Meclislerli en bü- yük vazifesi milletlere en muvafık gelen ka- nünları yapmaktır ve bizim Meelisimiz de böyle yapmıştır. Millet Meelisleri bir takım fiozofların ve bukukçuların mahalli içtima: | değildir. Müllet Meclisleri günün ihtiyaçla- larından hayatın zarüretlerinden — aldıkları Hham üzerine mülletin inkişafı için en Iyi kananu yapmakla mükelleftir ve bizim Bü yük Millet Meclisimiz de doğduğu günden bugüne kadar böyle kanunlar yapmıştır. Ve Türkiyeyi Döyle kurtarmıştır. (Alkışlar bra- | vo sesleri). Toprak Kanunu, - çifiçiye toprak vermek Kanunu, çok isterdim ki benim dalrel inti- nabiye arkadaşım Milüslı Halil Mentes esasta bizimle bera! Ç Köylüsünün çektiği, nün çektiği iztirabı, bilhasıa kendi dairci g- intihabiyemizde benim kadar o da görmü kszlığın — dellli olers rada kenidisi söylemiştir. Eğer, köylüye bu - Jerle veyahut bedelsiz olürük vermişlerse, buradan kendilerine alenen te- gekkür ederim. Demek ki topraksıslık Ihti - yacını kendisi de görmüş ve biz bü kanur yapmadan daha evvel bize tekaddüm ede - rek Jeabini yapmıştır. Arkadaşlar, Muğl Kazası tamamile çifllik dir. Hükümet konağı merkozi çiftlik ağasının tarlası İçindedir. karış toprağı yoktur, orada çalışır tâyetimizin diğer kazalarında da hal bö: gir. Datrel intihabiyemizin yarı çi raksizdır. Çal Hşır. Antalya da büy miz de tamamile böyledir. Bu memleketin ağrerlerini: yülöve milti-bir tetirabdir. Miyecekçek, memleketii çiyi Cumhuriyetin ve ink: yerinden mahram birakmış - olacağı millet kemti topraklarında ekmeğ olmazsa ve bunu temin edemi şeylerin münası kalmaz. topraksız bırakıp şa veya bu muh: âller peşinde koşmak, kendini aldı büyük seciyenin a. gü midir? Kendi ırkdaşlarımızı büyük seciyenin asaletiri göklere çikar miz Türkü bu Halden kurtarmak Jâzimdir. (Bravo sesleri, alkışlar) 'Toprak, çiftçiye toprak; esbabı mucibe - ginde söylendiği gibi bu bir defalık iş de Çildir. Topraksızlık hissedildikçe verilecek- tir. Kanun geldiği vakit esasları müzakere e- gilecektir, Bir taraftan bu İyilik yapilirken, giğer taraftan hiç kimsenin hukuku tasar - rufiyesine tecavüz etmek niyetinde değiliz. Hukuku tasarrufiyenin en mahfuz olduğu - nu, bilhassa tekrar etmek isterim, hukuku tasarrufiyenin en çok mahfuz kaldığı yer riiyedir. Ve bunu büyle tutmak meeburi- yetinde olduğumuzdan toprak kanunu tat- bik edilirken, getirilecek kananla da mu - hafaza edilecektir. Belki kendilerinin dediği şekilde veya başka şekilde Büyük Meclis o - mun geklini tayin edecektir. Bener Toprak yetinin Köyceliz tarının elinde - kazada bir Köylünün - tetirabi bü - banu hallet- praksız çI Kanunundan dolayı gönüllere bir endişe ge- | ,1 o milliyetçi, halkçı, devletçi, Mük ve 1n- tirmek ve düşünmenin hiç bir mânası yok -| Çkpcıdır. Resml dili Türkçedir. tur, Arkadaşların bilhassa bu noktaya nazari Jif ediyorum. dikkatlerini celbetmek isterim. Burada ha- yatını, hukukunu temin ettiğimiz kütle, dili olup da söylemiyen fakat sö: cak, onlar tir. Bizim eserimizin büyüklüğü buradadır. (alkışlar) 'Bünu bilecek — kütle menfaatine dokunur gibi görünenler kütlesidir. Biz on- lsrın da menfaatlerine dokunmuyoruz. Bi- lâkis menfaatlerini müdafaa ediyoruz. Biz kendisine hakkını vermezsek o timak yolu - nu bilir. Biz doğru yollardan, kanunt yol - dardan herkesin hakkmı vermek, herkesin baysiyetini, hayatını ve hukuku tasarrufi - yesini kurmak ve korumak İstiyoruz. 'Şid - detli alkışlar). EMRULLAH BARKIN (Malalya) — Bir Gaha söyle, bir daha söyle... DAHİLİYE VEKİLİ (Devamla) — Arka - daşlar bizim bu Inkılâblarımız kendi kendi- ne ve demin dediğim gibi tarihin zarureti larak doğmamıştır. Bu uğurda çok karlar dökülmüş ve çok iztirabb olmuştur. Asırlar- ca Türkler bu İnkılâba kavuşmanın iztirabı- ni çekti. nihayet büyük dehanın Atatih milletin kudretile kendi irade ve kudretile yerleşti. Türke vatan verdi, İstiklil verdi, prensip — verdi. Bü — prensinler — kendi- miz için ve milletimiz için — ayrıl- maz esaslardır. hepsl biribirine bağlıdır. Eğer biz bunun birini bir tarafa bırakırsak memleketin bir tarafında inhilâl olur, Biz memleketi bup vasıflı Cumhuriyetle muha - fazâ ve idare etmekle mükellefiz. Mamleke - tin bu sayede kurtulduğuna ve yaşıyacağına kanliz. İnkılâbclığa — bağlıilığimız bundan - dir. Bu inkilâbin sağdan ve soldan karşısına çıkacak olan her hangi bir cerevan bu inkı- Tâbın kuvveti karşısında devrilmiyo ve ezil- miye mahkümdur. Şimdiden böylelerine haber vermek iste - rim ki Türkiye Cumhuriyeti bu gibi cere - yanlara asla müsaade etmiyecektir. (Bravo gesleri, alkışlar) , e Kç yi MA ea | ni göklere çıkardığı- | hu ebediy | ylemiye sizleri | 4 Kanununun 102 nci Ma tevkil etmiş olan' kütledir. Bizim yaptığımız ' , karşısında bu yasıfların kanunun birinet | Kanunları okumuyacak, gazeteleri okumuya - | maddesine ilâvesi doğrü olmadığı için bu için nazıl çalıştığımızı bilmiyecek- | Ati umdenin ikinel maddeye tamamen sı- Dizinci maddesi aşağıda yuzılı şekilde nkü Türk | İedilen bu ümdelerden yalnız bir tanesi var- 'Türk milletinin tarih içerisinde ve dünya- zan bu halinde yapacağı çok daha büyük İş- ier vardır. Şu veya bu hayal ve mefhumu mücerredin peşinden koşacak ne vaktimiz var, ne de koşturacak tnsanlarımız vardır. Biz tek bir dilek, tek bir 1deal için, yani memleketin selâmeti, bu milletin refah ve sa- adeti ve âlemin bururu küle halirn çalışmıya mecburuz. Tuttuğumuz yol budar. Atatürk'ün bise gösterdiği yol budur. (Bra- vo sesleri, şiddetli ve sürekli alkışları. BAŞKAN — Kifayeti müzakere haki muhtelif takrirler vardır. Kifayeti mü reyi kabul edenler... Etmiyenler... Kabul e- dilmiştir. Maddelere — geçilmesini kabul — edenler... Etmiyenler... Kabul edilmiştir. Yeşkilâtı Esasiye Kamınunun bazı maddelerinin değiştilrlmesine dair kanım teklifi Madde 1 — Teşkilâtı Kuasiye Kanı tirilmiştir. 'TTürkiye Devletli, Cumhuriyetçi, — halkçı, devletçi, İkik - ve inkılâbçidir. Resmi dili 'Türkeedir. 4 Ankara şehcidir. BAŞKAN da — mütalen var mı?, #ERİF İLDEN — Müseade ederseniz buradan söylüyeyim. Encümenden soracağım. Maddede resmi dili 'Türkeedir. deniliyor. Bu resmi keltmesine lüzum var rm? TEŞKİLÂTI EBSASİYE KNCÜMENİ MAZ- BATA MUHARRİRİ KENAN ORER (Mani - &a) — Teklifte buna dalr bir şey yoktu eski | maddede vardı, biz de aynen muhafaza et | tik. ŞERİF İLDEN (Kastamoni) — O Halde bu kelimenin tay a teklif ederim. BAŞKAN — Teşkilâtı Esaziye Kanunü - nün, e«kl maddesinde vardır. Bu yalnız gizin teklifiniz ve kanaatinizle değiştirilemez. Bu- ! gene aynı kanun Şükrü YAŞIN züm (Çanakkı lük eden nin yazılış tarkına u birinci maddesinde Tür - ea * ve 102 nel esi de, devlet şeklinin Cumhuriyet ol duğuna dalr clan birinci maddenin hiç bir vechile tadi dühi edilemi- yeceğini tasrih ediyor. Yanl bu hükümle bi- Tinel mndde, bir ebediyet iktisab ediyor ve Esasiye Kanunu | Halbuki şimdi | n ikinci kiye devleti Cumhuriyetci, çı, devletçi, Iâik ve Inkılâbç 'Türkçe, Makarri Ankara şehridir. denili Devlet şeklinin Cümhuriyet alduğu kabtl edildikten sonra onun esas vasfını, daha doğrusu şartı aslisinin Teşklilâtı Bsaslye ka- nunu ile kendisine verilmiş iken bu vasfın Cumhuriyetçilikten başka bir şey olmasına imkân yoktur. Burada Cumhuriyetçi keli - Mmesini zikretmek veyahut Toeşkilâtı Esasi - yenin ebediyetini tamin etmediği bir mad - deye bu vasfı sokmak, evvelki hükümle a - henkdar olmaz. Onun için diyorum ki Güm- huriyet idaresinin Cümhuriyetçi olması ga- yet tabil bir esa$ olacağına göre, butu bu - rTada zikretmektense maddeyi ŞU Suretle vaz- mak maksadı temin eder. (Türkiye Cümhu- Makarrı | Ankara Şehridir.) Bu şeklin kâbulünü tek- TEŞKİLÂTI ESASİYE ENCÜMENİ M. KENAN ÖRER (Manisa) — Teşkllâtı Esasi- ânla saraha- ralazmasını muvafık gördük — bu — itibarla | Cumhuriyetçi vasftım da bu maddede tekrar- ladık. Aksi takdirde bu #na prensiplerin yal- nız beş maddesi, 'Teşkilât Kanu nuza göç- Miş şeklinde bulumacaktır. ki bunun dağru olmıyacağına kani olduk. (Doğra yesleri). GL. REFET BELE (İstanbul! — Kürsü a- Hışkanlığını kaybetmiş olmaklığım doluyısile arzedilecek bir şeyi unullum Fakat bu maddoeden istifade derek bunu dâ söylü - yecetim. Esasen temas edeceğini en mühim şey Ge bu idi. Devletçilik ve uksamı olmak üzere diğer beş umde maddeye yeni ilâve ediliyor. Bunlarm teyit kuvveti nedir? Arkadaşlar pek iyi izah ettiler; bundan sonra Hükümetin programı Devlete mal e- dilecektir. Fakat şimdiye kadar, Devlete ma- di: Cumhuriyetçilik. Onun da bir müeyyidesi mevcutlu: En son maddenin son fikram: 102 inel madde olan bu sön madde, İşbu ka- nunun, şekli Devletin Cumhurlyat olduğuna âalr olan, birinci maddesinin tadili ve tağyiri hiç bir suretle teklif dahi edilemez, der. Yarın bir Hberal, ekonomik ve siyasi her- hangi bir Hberal çıkıp bunun üzerinde pağanda yapamaz mı: (yapamas soslori) Teşkilâtı Easasiye Kanunundaki bu madde- nin tadil ve tağyiri için taraftar tedarikine çalışamaz mı? Nasıl ki bix bugün Teşkilâti Esasiyenin bu maddesinin tadil ve tağyirini SW teklif ettik. Fakat bugün hiç birimiz çıkıp da Cumhuriyetin tadilini tekitf edemezdik. Eğer bir kimse diğer beş umdenin böyle bir müey- yidesi yoktur diye bu hususta elinde silülı o- larak kuvvetle işe girişmek İsterse bunu ka- nun, bu cürmünden dolayı yakasından yaka lar tedip ve tecsiye eder. Fakat doğrudan doğruya ikna kuvvetile yaparsa buna mâni olabilecek miyiz? Fakat bunlar çumhuriye- la S$SON POSTA “ Son Posta ,, nın Suriye mektupları (Baştarafı 1 İnci sayfada) sıralandı, Türkçe olarak «üç - dört - sı- fir « beş - beşe diye serlevha yapıldı. Bu cemiyet Türkiyede vaktile ku- rülmüş, tıpkı Amerikadaki K.K.K.ce- iyeti (1) gibi şeşkilâtı varmı Yeral. a toplanma yerleri varmış. Âzaları da, birbirlerini tanımak için bir takam işaretleri -bulunuyormuş. Bu, meşrutiyetin ilk zamanlarında kurul- muş siyasi bir terhip, korkutma teşki- lâti imiş. İşte, bu korkunç teşkilât, ge- çen sene yeniden İaaliyele geçmeğe vermiş ve şimdi faaliyettedir. Sancakta, Suriyenin her tarafında bu et mensupları dolaşıyor ! Hıı-w tâ, gazete bunların bir de resimlerini koyuyor; reisleri Asım (paşa) nın hu- | zurunda bir tahlif, and içme merasimi: 5tü bir ressam elile yapılmış bir re- sim. Bir masa, etrafında, altı yedi ki i tozlu çuvallar taşıyan ameleler başlarını ve enselerini toz ve topraktan | saktı için bir adi Ççuv: la kukuülete şekli vererek başlarına geçir rler, bu resimlerde de başi Öyle bir çuval| geçirilmiş, karşılarında — da cemiyetin i kıyafetindeki reisi Asım (pasa)! “ İşte, bu Türkiyeli K. K. K, adamları şimdi Suriyede çalışıyorlar. Bunları yazan herif, z gayret | etze «dün akşam bunlar, m eve ge- lip «ya canımı, ya Suriyeyi! diye beni | tehdit ettiler'» diyecek! Bunun gibi bir masal da şudu! a 920 senesinde F ızlar- | ği za- o sırada hi Yu- suf Kemal Bi klin - Bouyon'un elini ası ank ş ve eden dolayı kendisini B ânasını anlamiyarak, z ne bir tavır almış ve orada ha bulunan Türkler ise kendilerini lmelften güçlükle menedebilmişler. Bu sözlerden haberdar oları Gene- ZI ral Von Sanders, Dresdener, Neuste| Nachrichten (2) gazetesinde yazdığı | alede şu sözleri söyle «Fransanım — Suriyedeki müşkülâtı yet bulmaz. Orada yaptığı fenalık- lar, Kilikyada olduğu gibi, Suriyeyi de Türklere bırakmakla neticelenecek- | tir.» Gene Alman Generali Von Seckt de gene bu meseleye dair yazdığı bir ma- kalede: «Süriyenin coğrafi vaziyet;, onu 'To- ros dağlarının hâkimiyeti - altında tu- tar, Hiç bir devlet, burada Türkün | kuvvetini yerinden oynatmaya kâfi bir kuvvet sahibi değildir.» | Demiş. İşte, bütün bugün olup biten | şeyler, hep © 920 muahedesinin akdi | esnasında, Yusuf Kemal Be, — Yakında Şamda görüşürüz! Sözlerinin tatbikatından imiş. O| zler, Türkiyenin Suriye üzerindeki arzularını ve fikirlerini gösteriyor ve 'Türk gayelerinin elde edilmesi için da ha 920 senesinde kararlaştırılmış olan siyasetin neticeleri bu suretle birer bi- rer meydana çıkıyormuş! Bütün bunların — birer romandan başka bir şey olmadığını söylemeğe lü- züm yoktur. Ben de dünyada bu ka- dar yüzsüz ve edepsiz neşriyat pek az gördüm. Suriye hey'eti İstanbul ve An kara yölile dönecektir. Onları yakala- yıp, kendi zümrelerine — mensup olan gazetelerdeki bu neşriyat üzerine dik- katlerini celbediniz ve bunun hir dost.| hak ve komşuluk eseri olup olmadığını | sorunuz. Bakalım, size ne cevap vere-| cekler? (1) Ku - Klux - Klan (2) Drestener Noyste Nahrihten ndistanda kabine buhranı Rombay, 28 (A.A) — Bombay & yâleti Müslüman birliği lideri B. Kan- dehlevi, kabineyi kurmaktan istinkaf etmiştir. Bilâhara, merkez eyâletleri kongreleri partisi lideri B. Kare de, ka- bineyi kuramıyacağını bildirmiştir. H tin yanında diğer bir umde olarak bulunur- sa o zaman bunun aleyhinde kimse bir tok- Nlte bulunamaz. Bugün olduğu gibi kalırsa, efkârı hazırlamak hakkına hberkes malik olur. Binaenaleyh bu meseleyi Fırkanın na- zarı dikkatine arzederim. (Arkası var) -lettik. Balkın Ticaret ——— — İzmir Musevileri Türkçe konuşmuya And içtiler (Baştarafı 1 inci sayiada) Türk yurdunu düşman istilâsından kurtaran büyük şef Atatürk'ün sıhhar ti, Türkiye Cumhuriyetinin muvaffar kiyeti hakkında duada bulundu. Bundan sonra kürsüye çıkan hatip diş doktoru Hayim, dindaşlarım, diye | söze bi liğ bir türkce ile Musevi Türklerini iç- ten gelen bir samimiyetle daima her yarak gür sesiyle ve çok be- yerde türkce konuşmıya, Türk X ültü- rünü benimsiyerek Türk yurdu içinde nafi birer uzuv olmıya davet etti. — j Bu sözler samimi şekilde karşılana: | rak türkce bilenlerin bilmiyenlere mü- temadi şekilde telkinatta bulunmaları 'na karar verildi. Türk Musevileri hep' birden Türk kültürünü benimsemiye and içtiler. Balkan İktısat Konseyi İslanbulda toplanacak (Baştarafı 1 inci sayfada) Konseyde verilen, kararlara- göre Salkan milletleri arasındaki müşterek ihraç mahsulleri bir elden işletilecek - tir. Bu devrenin mesaisi heyeti umu miyeleri itibarile daha evvelki içti » malarda elde edilmiş olan neticelerin islâhına taallük etmiştir. Yakında ku - rulmasını arzuladığımız Balkan Tica ret Odaları ofisi mevzuuna da tema Odaları ofisi için yapılması karar- Bükreşte bir kong laşmıştır.» Hasan Saka bu akşamki tren ile An- | karaya gidecektir. Bu resim sizin mi? arasında Sön Posta okuyucuları Ttp elti: n şehrin bir semtinde kalaba.- kitlesini gösteren bir fo- | toğraf çekt srafı 6 ncı noter B. ermekte, | içinden tek bir simayı ayırmaktayız. Dikkat ediniz: Bu seçilen sima beiki sizi, belki bir dostunuzu, belkı uzaktan yakından bir tanıdığınızı gösteriyor. | sit: Seçilen resmin sahib! ida-| i zaman kendisi- ne üç liralık bir hediye takdim edile- cektir. Yukarıda gördüğünüz fotoğraf dün — Haydarpaşa istasyonunda çekil- miştir. Çehresi çizgi — dahiline a - lnmış olan ve bunun büyütül - müş şekli ayrıca gösterilen Bayan matbaamıza müracaat ederse he diyesi derhal takdim — edilecek - tir. Bundan evvel neşrettiğimiz fotoğ- raflarda kendilerini tanıyan okuyucu- larımız matbaamıza müracaat ederek hediyelerini almaktadırlar. * DİKKAT: Bu sütunda resimleri ç- kan okuyucularımız, hediyelerini bir| hafta içinde almalıdırlar, Aksi halde| haklarını kaybedeceklerdir. Bu müd-| det İstanbul haricindeki okuyucuları- | ytaz için on beş gündür. — İhtifalci Ziya Gününden intibalar (Baştarafı 6 mcı sayfada) da, evvelki gün, onun mezarı başında bize anlattı, ve: | — İşte, dedi, bence, Ziyadaki, bü. yükleri tanıma ve tanıtma arzusumu | o derece ileri vardıran en müessir â- mil, bana ağlıyarak anlattığı bu feci ce vap karşısında duyduğu derin istırap- tır! İhtifalci Ziyanın ihtifalinden döner- ken, herkesin ayni stırabı duyduğuna kanidim. Kendi ihtifaline gelenler& bile, şah- | si değil böyle milli istiraplar aşılayan | İhtifalci Ziyanın büyüklüğünden ve vatanperverliğinden şüphe edebilir mi yiz? a Naci Sadullah Müteferrik : Yeni Halkevi binası Cumhuriyet Bayramına yetiştirilecek Eminönü Halkevinin yanındaki arsaya yapılması kararlaştırılan yeni binanın ihalesi yapılmıştır. Bina iki (*) Baştarafları 25, 26 Şubat ve 2, 4, &, 9, 25 Mart tarihli nüshalarımızdadır. katlı olacak, alt katında bir jimnastik salonu ve bir duş dairesi bulunacak- tır. Üst kat konferana ve müsamere Heğ NeziY, Bi v a çokluğ -dam e borsasi. » pâs nadık, O- yerine getirmek iç artesi ced- velin! buğgün koyuyoruz. istanbul Borsası kapanış fiatları 27 -3 - 1937 PARALAR Aliş 613.00 Y4,75 LıL 00 1n, 80. 18,90 565. 2, 68. T. 20.00 5. 20. 2, , 00 $0,25 “. 5). Töş0 27, Satış 6180 1415 115,0) ı2s. &. n.0> 575. B 65, ÜÜ 2300 28 22. 28. 14.00 $0.25 1 Sterlin 1 Dolar 20 Fransız Fr. 20 Liret 20 Belçika Fr. 20 Drahmi 20 Çek kuronu 1 Avusturya SL 1 Mark 1 Zloti 1 Pengü 20 Lav 20 Dinar Ruble 1 İsveç kuronu 1 Türk altını 1 Banknot Os. B. ÇEKLER Açılış Kapanış 617,00 — 618.00 0.79175 — 0,7902 172875 17.2015 15,04 — 15,0162 4.7030 — 46050 B8.5787 BBAS 84750 — 34697 615056 644012 14464 — 1.4440 2270 — 224654 42334 — 42265 1 Londra Nev-York Paris Milâno Brükzel Atina Cenevre Bofya Amslerdam Prag Viyana Mnirld Berlin varşova Budapeyle Bükreş Belgrad Yokohama Moskava Stokholm 1667 YLAAS2 3692 — 19660 41134 4.1666 emnıs — 4025) 1062688 — 10809 HGK0 — M.6275 2./786 24140 M65 — 2468 3M ESHAM Anadolu ge. © Sü 23.70 1000 0,00 1450 00.00 . ©6 60 vadeli Bomonti - Nektar Aslan çimento Merkez bankası Kapasış 00.00 20.00 1940 Açılış 'Türk borcu İ peşin | 0900 » » I vadeli| 1965 » » Hİ vadeli| 19.05 CINSİ | Buğday yamuşak Buğday sert Arpa Çavdar Mizir sarı Keten tohumu 'Tiftik mâal Tİftik derili Yapağı Anadol Zerdeva derisi Sansar derisi Porsuk derisi Buğday Arpa Un Kepek Misir Suzam Ketentöhtmu Fasulyo . salonudur. Salanun güzel ve modern — bir sahnesi olacaktır. Burası İstanbule — da mevcut hususi salonların en büyü- ğü olmak üzere tesbit edilmiştir. ; Nisan bidayetinde başlayacak olan —— inşaat Cumhuriyet Bayramına kadar