19 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Ağrı şehri adetâ yeni baştan yapılıyor Şehrin güzelleşmesi için bulvara bizzat ağaç dikerek çalışan general Kemal minnet ve sevgi ile anılıyor Ağrınm yeni bin alarından Orduevi Ağnı (Hususi) — Ağrı yakın yılla-| getirilmesine sebeb olan general Ke « Ta kadar üzerinde hiç işlenmemiş ve|malden kendisinin şimdi Erzincanda îl:. ihmal edilmiş bir vilâyetimizdir. | bulunmasına rağmen büyük bir sevgi yıllarda şehirde bir çok bayındırlık #serleri vücuda getirilmektedir. Mev- Hinin ehemmiyeti de şehrin gelişmesi- he çok müsaiddir. Atılan kuvvetli a - tımlarla artık bir kaç yıl sonra bâmbaş- ve yepyeni bir şehirle karşılaşmak İmkânı vardır. Vilâyet merkezinde son Yıllarda yapılan orduevi, bulvar ve nü- Mune evleri, Ağrı şehidler âbidesi ve| T inşaat şehrin yüzünü çok değiş - HÜrmiştir. Bütün bunların yapılması 'Ususunda evvelce burada tüm komu- tanı olarak bulunan general Kemalin yük hizmet ve gayretleri görülmüş- für, Şehidler âbidesine giden bulvarın İki tarafına dikilen ağaçları general Bizzat kendi elile dikmiştir. İki üç yıl danberi yapılan inşaatla doğunun bu Uzak ve güzel binalardan mahrum di- Yarında Avrupai, modern — askerf bir tarnizon vücuda gelmiştir. Şehirde bir çok yenilikler vücuda ——— Afyonda heyecanlı Bir domuz avı Afyondan bildirildiğine göre, Halk- #vi avcıları Sinan paşa nahiyesine gi - derek kırk elli kadar köylü ile beraber MuZ avına çıkmışlardır. Köylüler Muhtelif geçidleri tutmuşlar, atılan si- hlardan ürken domuz sürüleri, muh- tolif yerlerden akın etmiye başlamış - rdır. Bir domuz sürüsü de Afyon su ve yakınlıkla bahsedilmektedir. Ağrı ve civarında inşaat ve yakacak için odun yoktur. Ancak Sarıkamış or- manlarından yapı için ağaç getirilirse de yakacak odun pek pahalıya mal ol - duğundan temin olunamaz. Halk ya- kacağını tezeklerden temin ederler. Bu mıntakada taş da bulunmadığı için evler umumiyetle kerpiçten yapılmak- ta ve üzeri toprakla örtülmektedir. Vilâyetin umumt sağlık vaziyeti iyi- dir. Yalnız bazı yerlerde frengi ve göz hastalıkları görülmektedir. Sıhhi mües- seselerden vilâyette yalnız bir memle - ket hastanesi vardır. Vilâyetin iktısadi vaziyeti sönüktür. Sanayi hemen yok gibidir. - Bir kısım köylerde el tezgâhlarında halı ve kilim- ler dokunmaktadır. Vilâyet merkezin- |de husust muhasebeye aid iki halı tez- gâhı vardır. Bu tezgâhlarda yapılan halılar İsparta halılarının aynıdır. Muhtar seçimi Yüzünden kavga Kızılcahamam (Hususi) — Süleler köyünde muhtar seçimi için 80, 100 kişi köy odasına toplanmışlar ve seçi- me başlamışlardır. Bu esnada içlerinden ve köyün ileri gelenlerinden Çapkın Hacı isminde bi- risi muhtar ve azalıklara kendi akra « balarını geçirmek üzere köylüyü teh. Edirnede üç toplantı yapıldı Paris sergisine zengin bir album gönderilmesi ve Türkkuşu faaliyeti işleri görüşüldü Edirne, 18 (Husust) — General Kâ- zım Diriğin başkanlığı altında umumi müfettişliğin büyük salonunda iki mü him toplanlı yapıldı. Birincisinde İzmii fuarına Trakyanın daha büyük ö ge ve daha teknik bir tarzda çıl için konuşuldu. fikirleri alındı. Ve vilây lara, ticaret ödalarına vı tif çizildi. İkinci toplantıda Edirnenin büyük Antikitelerinden şaheserler adı altında renkli ve büyük çapta zengin bir al- büm bastırmak ve kısaca yazılarla devrin yüksek bedialarını tanıtan ve tu rizm bakımından Edirne üzerine daha ziyade cazibe çekmek ve Paris büyük sergisine bu tarzda zeng göndermek esasları gö ü. Ressam lardan, san'atkârlardan — ve salâh öğretmenlerden teşekkül eden bu lantıda İzmir fuarında geçen hir olunan artistik resimli de konuşulmüştur, Trakya umumi müfttişliği tarafın - dan İzmir 936 fuarında teşhir edil- mek üzere Sinanın Edirnedeki şahese- ri Selimiye ile Muradiye ve Şah Mülk camilerindeki kıymetli çinilerin kopye bir albüm top- lerini büyük bir incelik ve maharetle Nazminin meydana getiren san'atkâr ölümü Edirnede büyük bir dırmıştır. Umum! müfettiş Gener: zım Dirik tarafından merhumun a 'Türkkuşu fanliyeti Şehrimize gelmiş olan Türk Hava kurumu ispekteri — Emin Âli, umumt d lmiz General Kâzım Diriği ve ile Edirne valisi man Şahinbaşı, komutanlığı ziyaret miş; Türkkuşu ve meydan işleri ile ve bilhassa kadın üyelerin teşkilâtı işleri- le meşgul olmuştur. Edirnede açılacak olan Türkkuşunun fMuşun her tarafında kış çok şiddetli oluyor Nehir, ırmak gibi durmadan akan sular bile 3 ay donmuş bir halde kalıyor, fakat havası çok sağlam olduğu için hastalık - olmuyor Muştan bir. görünüş | Muş'dan yazılıyor: Muş Şarki A - sından olmak üzere Malazgirt istika- nadoluda Murat vadisinin en geniş düz-| metinden cadde ile Muş önünde birleş- lüklerinden birisinin ortasında kurul - tiğinden şehrin mevkii ötedenberi e « muş bir vilâyet merkezidir. Sason hemmiyetli olmuştur. Bundan başka dağlarının şimal yamaçları önündeki zengin topraklı düzlüklerile Muş Şar- üstündedir. 1898 tepelerden birinin yılına doğru şehrin nüfusu otuz bine yakındı. Bir çok câmi, medrese ve han- . |ları vardır. Bahçeler arasına serpilmiş » olan evlerinin çoğu tahtadan yapılmış- tır. Suları boldur. Van ve Bitlis'den gelip Murat vadisi ile garba giden cadde Muş ovasını şi- malden çeviren Bilecan dağlarının ara- tedrisat i Üzerinde incelemeler yap mak ve açılış günü gelecek olan uç - manlarımıza uçuş sahaları tesbit et - »| mek üzere ispekter Emin Âlinin ida- “İresi altında Edirne Hava Kurumu ku- rağında umumi bir toplantı yapılmış- .| tır. Bu toplantının Türkkuşu Edirne şu- besinin — İlyönkurulu seçimi ikmal edilmiş, başkanlığa kız ve öğretmen o- kulu, jimnastik muallimi Bayan Züh- re, asba: n'atler mektebi mü- 'ere Nemli oğlu Rıza, İzbol, Erkek muallim beden terbiyeşi öğretmeni Bah ri, lise beden terbiyesi öğretmeni İs- mail Hakkı, İş Bankası muhasebecisi | Hüsnü, ve Fethi seçilmişlerdir. Hirketi tahsildarı Ahmedin bulunduğu |dide başlamış, o sırada köylünün iki stikamete gitmiş ve Ahmede hücum |tarafa ayrılması yüzünden aralarında etinişlerdir. Bu tehlikeyi gören Ahmet |kavga çıkmış ve birbirlerini itip kak- Yanındaki bir ağaca çıkmış, domuzla-|mıya ve dövmiye başlamışlardır. Bu Tn hücumundan kürtulmuştur. Fakat |aralık 65 yaşlarında Hacı Hasan ismin Ahmet ağacın üstünden ateş ederek do (de bir ihtiyar kargaşalık arasında kal- Muzlardan iki tanesini yaralamıştır. | mış ve Çapkın Haci da başından ya « Diğerleri de kaçmışlardır. ştır. Bu hadise Gövem nahi - Bu avda dört domuz vurulmuş, bun- yesi müdüriyetince haber alınınca tdan biri Afyona getirilerek sekiz li-| vak'a mahalline derhal jandarma sev- Ta mukabilinde Silo memurlarından bi- | kedilerek önayak olanların cümlesi Tine gatılmıştır. derdest edilerek kaza merkezine gön- aa derilmiş ve ciheti adliyeye teslim edil. Lüleburgazda feyezan Kişlekdir. Lüleburgaz (Hususi) — Balkan-| —- tda karların erimesi yüzünden Lüle- | Fusca zayiat yoktur. Sular tekrar azak- irgazdan geçen Karaağaç çayı — taş-| mağa başlamıştır. Ergene nehri de taş- Mıiş ve büyük bir nehir halini almıştir. | mıştır. Su bazı köy köprülerini yıkmış, Civar tarlalar su altında kalmıştır. Nü-| beton köprüleri de örtmüştür. k ei b y Samsunda kostümlü balo Samsun Halkevi tarafından sosyal yardım şubesi menfaatine bir kos- tümlü balo tertip edilmiştir. Baloda şehrin en güzide aileleri -bulunmuş bilhassa bayanlar milli kostümlerimizi giyerek bunların zerafetini teşhir et- mişlerdir. Balo pek neş'eli geçmi PAZAROLA HAŞAN BEY DİYORKİ: — Eski şairlerder Hasan Bey. Demiş ki: biri , «Şebi yeldayı muyvakkitle mü- neccir, ne bilür» söylemiş Hasan Bey » «Müptelâyi gama sorkim gece - — Şeir bu devirde ye- ler kaç saate tişseydi, müp' yi , e debiyat geceleri müdavimlerine; der ı di... k? Anadolu yaylâsının belli başlı iktı- sadi müesseselerinden biri sayılır. Ev« velce dokuz kazası bulunan vilâyetin yeni Bingöl ve Bitlis vilâyetlerinin ku- rulması ile şimdi üç kazası kalmıştır. Vilâyetin her tarafında sürekli kışlar olmakta, çok kar yağmaktadır. İrmak- lar bile iki üç ay buz tutar. Buna karşı havası çok sağlamdır. Vilâyet arazisini şarktan garba doğru olmak üzere boy- lu boyuna Murat ırmağı kesmektedir. Vadisini çeviren dağlardan gür kollar- la beslenen Murat zengin bir sudur. Bulanık kazasında bulunan Bulanık gölü kışın topladığı sularla çok geniş- liyerek kapladığı yerlerde özlü bir çe mur bırakmaktadır. Bu sayede Bula « nık ovaları her çeşid mahsulü bereket- le yetiştirecek zengin ve pek verimli yerler olmuştur. Vilâyetin en zengin yerini teşkil eden Muş ovasında buğs day, arpa, çavdar, yulaf bereketle ye'- tişmektedir. Burada evvelce işletilen bir demir madeni ile gümüşlü kurşun ve kömür madenleri vardır. Evvelce yapılan gü - Müş takımlar her tarafa gönderilmekte idi. Kilim, keçe dokumacılığı da za « man zaman inkişaf etmiştir. Vilâyetin bir çok yerlerinde kale yıkıntıları ve di- ğer bir çok eski eserlere tesadüf olun- maktadır. Mıntakanın sağlık vaziyet) de çok iyidir. Bulaşıcı hastalıklar yok- tur. Sıhhi müesteselerden de bir dis « panser vardır. Bir müddet Rus istilâ - sında kalan Muş'un bir çok yerleri bu gün harap bir vaziyettedir. Şehir son yıllarda yavaş yavaş inkişafa başla - mıştır. zeteleri — Okurken AÇIKSÖZ — Gözyaşlarile yapılan müdafaa — Bayram üstü bu hal hemen her evde görülür. TAN — Çorapçılar gene toplandı- lar. — İnşallah başımıza çorap örmek için değildir HABER — Bit pul sulstimali. yenin biri işleri hakkın- rna demek daha pi bula davr şltında ezil URİ a için kendin: bı- a değildi. Yoksa İyi su şişe i ihe girenler, her- halde müstesnadır.