19 Şubat 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

19 Şubat 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 ŞUBAT 1937 CUMA h — 3ÜNCÜDE Madrid önünde çurpış- malar devam ediyor İi ON SEKİZİNCİ YIL. NO: 5591 ADIMIZ, ANVDVİİMIZDIR HER YERDE 5 KUR_UŞ Atina'da t bliğ neşredildi vermekle şerefyabtır. B. Marcuriu teh Co heledı Selânikte doğduğu evin emrine verilmesi üzerine Atatürk'ün tahassüsleri Reisicumhur Atatürk'e Selânik Belediye Meclisi Reisi 12 şubat 1937 de aşağıdaki telgraf gönderilmiştir: Yeni Türkiyenin büyük yaratıcısı ve ü nun doğduğu evin hatırasını ebediyen muhafaza etmekle bahtiyar ola- cak olan doğduğunuz şehrin belediye şanesi olarak tarihi evin bugünden itibaren emrinize tevdiine karar Atatürk de cevaben şu telgrafı göndermişlerdir: Selaânik Belediye Reisi ve Belediye Meclisi reisi — Selânik Doğduğum ev hakkında Selânik Belediye Meclisinin cemilekâr te- şebbüsünü bildirmek için bana gönderdiğiniz telgraftan fevkalâde mü- tarafından OA t dostu- lisi derin t t bir ni- lütufkâr düşüncesi beni derin bir is oldum. y tarzda mütehassis etti. Size hararetle teşekkür eder ve bu dostane ka- rarı sizinle birlikte ilham etmek lütfünde bulunanların hepsi nezdinde samimi sempatime terceman olmanızı rica eylerim. (A.A.) “Bir inşa işi | Ankara Yazun: Nevzad Tandoğan Ankara Valisi Tarihte 4nqugı Tar.nh öncesi kamplariyle moderi: ge- hir, yeni Ankarada olduğu kadar hiç bir “yerde birbirine yakın değildir. Şehir hu- dutlarının bittiği yerde, tarih öncesi in- sanlarının bugüne kadar saklı kalabilmış iskeletlerinin, eserlerinin, sramik mamu- lâtının keşfolunduğu “Ahlatlıbe!” sırtla- yı başlar Şehir istasyonunun biraz ilerisindeki orman fidanlığının havuzu bir eski Fi- rikya Höyüğünün içine oyulmuştur. Bu havuzun yeni beton divarlarını saran kalın toprak yığınını, zamanımızdan hiç değilse 3000 yıl evvelkı insanlar arkala- riyle taşımışlardır. Bu suretle yeni An- karayı çeviren sarı stepte bir yeşil ağaç adası yaratılabilmek için 3000 yıl evvel- ki hemşehrilerimizin emeği ile bizim a- lın terimiz birbirine karışmıştır. Anka- ranın tarihi profilinde yer alan medeni- yetlerle modern inşa isi, Ankarada ku- cak kucağa yatar. Binaenaleyh Ankara dünya yüzünde, tarih öncesindenberi meskün olan en eski tecemmu noktalarından biridir. Bu itibarla Ankara toprağı üstünde evvelâ insan topluluklarının ve sonra şehirlili- ğin tarihini hiç değilse - zamanımızdan tarih öncesi insanlarının ilk kamplarına kadar götürmek icap eder. “Ahlatlıbel” kampı ile şimdi onun yanında kurulan yeni Ankara arasındaki tarihi sırlar ise, bu yaylada yapılan toprak altı kazıları ile kademe Kademe aydınlanmaktadır. Bu kazıların en dikkate değer olan- larından birisi Anmkaranın - şarkındaki “Alişar” höyüğünde yapılmıştır. Burası evvelâ, yontma taş devrinin ilk zamanla- rında iskân o!lunmustur. Bu ilk sakinlere aid eserler, bugünkü toprak yüzünden 26-28 metro derinliğinde bulunmuştur. e Bu ilk eserleri, Tunç ve Bakır dev- ri sakinlerini örten toprak tabakaları üs- tünde ise ilk Etilerden osmanlı türkleri- nin son devirlerine kadar Ankara yay'a- sında yasamış bütün medeniyetlerin en- kazı tabaka tabaka yaşamaktadır. Her iki Eti devri, Kilikyalılar, Midyalılar, İranlılar, Büyük İskender devri, eski Grek devri, Galatlar, Selçuklar Ankara yaylasının bu toprak örtüsü altında sı- Ya sıra yatmaktadırlar. a Her yeni kazı Ankaranın tarihini bir parça daha eskiye götürmektedir. Yakın vakte kadar avrupalı âlimler, bu şehrin kuruluşunun ancak Firikya'rlara kadar u'aştırabiliyorlardı. Halbuki son araştırmalar, bilhassa Etilerin en büyük merkezi olan Boğazköy'ünde yapılan kazılar, Ankaranın Firikyalılardan önce ve Eti imparatorluğu devrinde de önem- li bir merkez olduğunu meydana çıkar- maktadır. (Sonu 6. ıncı sayfada) Nafia ve Gümrük İnhi- sar Vekillerimiz gittiler Nfia ve Gümrük İnhisarlar vekille- rimiz BB, Ali Çetinkaya ve Rânâ Tar. han dün akşamki ekspresle İstanbula gitmişlerdir. Vekillerimizi istasyonda şehrimizdeki vekiller, mebuslar ve ve. DIŞ BAKANLARI DÖNÜYORLAR Balkan antantının faaliyeti killikler iteri gelenleri uğurlamıştır. Yunan Başb:kanı B. Metaksas barışı korumas Sancak'tan ayrıle;â türk nahiyelerinde propaganda yapıyorlar Sancağın statüsü için Pariste ve Cenevrede faaliyet başlıyor İstanbui gazeteleri bugün Suriyede- ki hususi muhabirlerinden aldıkları ba- zı teıgrakları neşretmektedirler. İstan- bul muhabirimizin dün telefonla bildir- diği bu haberleri biz de aşağıya koyu- yoruz: Halep 18 (Hususi) — Uazeteler hergün siyasi menfilerin affedileceğini ve mem lekete döneceklerini yazdıkları halde bir türlü siyasi menfiler memlekete av det edememektedirler. Muahede fransa tarafından kati surette tasdik edilme- dikçe siyasi menfilerin memlekete gir- . mesine müsaade edilmiyeceği, affın an- cak bu zaman bahşedileceği söylenmek tedir. Hakikatte ise vaziyet şudur: Mev- kii iktidarda bulunan vataniler mevkii iktidarı kaybetmemek için menfile. rin avdetine mümanaat etmektedirler. Alevi mınlakasına ilhak edilen nahiyeler Şam 16 (Hususi) — Bayır, Bucak Haz.1e nahiyeleri gibi türk kesafetinin bol olduğu yerlerin mukadderatının konseyce yeniden konuşulması hakkın. da ittihaz edilen karar suriyeli ve fran- sız memurları arasında bir takım yeni faaliyetlerin başlamasına sebeb olmuş- tur. Malâüm olduğu üzere Bayır, Bucak mıntakası 921 den evyvel Sancaktan ay- rılarak Alevi mıntakasına ilhak olun. muştu. 926 senesinde bu türk mıntaka. sının tekrar Sancağa ilhakı için karar verilmiş ise de bir türlü tatbikata ge- çilmiş değildir, Konsey kararı alâkadar- ları harekete sevketmiştir. Memurlar (Sonu 5. inci sayfada) Balkan antantı ye fi bugün saat 11 de ha- riciye bakanlığında toplanarak tebliği yazmışlar ve akşam üzeri matbuata ver- mişlerdir. Nazırlar akşam üzeri hususi trenle hareket etmişler ve İstasyonda B. Me- taksas ile bütün bakanlar, diplomatlar ve diğer kimseler tarafındarı selâmlan- mışlardır. Verilen tebliğ Matbuata aşağıdaki tebliğ verilmiş- tir: “Balkan antantının daimi konseyi, beşinci içtimarnı, 15 şubattan 18 şubat 1937 tarihine kadar Atina'da, yugoslav başvekili ve hariciye nazırı ve konseyin bu devresi başkanı Ekselans Stoyadi- noviç'in riyasetinde akdetmiştir. Daimi konseyin en samimi dostluk havası içinde cereyan eden müzakerele- < ri, dört memleket dış siyasalafını ida- re edenler arasındaki tam görüş birli- gini ve Balkan müttefiklerini bağlayan tesanüdü bir kerre daha tesbit ve mü- şahadeye imkân vermistir Avrupa umumi siyaseti Avrupa umumi vaziyetini ve Balkan antantı devletlerini bilhassa alâkadar eden meseleleri derin bir tetkike tabi tutan konsey, Balkan antantının bütün faaliyetini barışın muhafazasına hadim olmak için inkişaf ettirm.ek arzusunu te- yitte müttehid bulunmuştur. Bu istika- mette vaki olacak her gayret Balkan Atina'da Balkan antantı basın konferansının toplandığı akademi binası Balkan antantı basın konferansı kapandı Atina, 18 (A.A,) — Atina Ajansı bildiriyor: Dün öğle üzeri, rahatsızlı- ğını geçiren elen komitesi reisi ve Et- nos direktörü B. Nikolupulos, Kifisya- da Balkan antantı matbuatı konferan- sı delegeleri şerefine bir ziyafet ver- miş, matbuat ve turizm —müsteşarının da bulunduğu bu ziyafet gayet neşe- li ve çok samimi bir surette geçmiştır. Ziyafet esnasında, Romen, türk ve Yu- goslavya delegeleri, matbuatın Balkan antantı eserindeki rolünü tebarüz etti- ren nutuklar söylemişlerdir. “Meçhul asker” e çelenk Atina, 18 (A.A.) — Atina Ajansı bildiriyor: Balkan antantı matbuatı konferansındaki muhtelif delegasyon- (Sonu 5. inci sayfada) hizmettir anlaşması akdir edildi Dr. Aras efine ziyafetler Atina, 18 (A.AŞJ,— Anado- lu Ajansının husust'ynuhabiri bildiriyor- Hariciye ili Dr. Tevfik Rüştü Aras şerefı'îîrxl;ıı- gün İngiltere sefaretinde Dir öğle yemeği verilmiştir. Atina* elçimizin de refikasiyle birlik- te iştirak ettiği bu ziyafetten sonra Dr. Aras, sovyet sefare- tinin kendi şerefine verdiği çayda bulunmuştur. Bu çayda, Atina elçimizle |- refikası ve elçilik erkânı hazır bulunmuşlardır. , antantının tam müzaharetine nail ola- caktır. Milletler cemiyetine sadık bir suret- te bağlı bulunan Balkan antantı, bu cemiyetin, müşkül ahval içinde, yük- (Sonu 5. inci sayfada) Fıkra: İsimlerimiz İnhisar müfettişlerinden Ahmed, yahut, belediye reisi Mehmed: böyle yazan gazeteler var. —Fakat bunların muharrirleri sokakta hiç kimsenin ar- kasından Mehmed veya Ah- m e d diye bağırmakta değildirler. Sa- dece Ahmed, ya büyük, yahut kü- cük hir adamdır: biz gazetelerde basit vatandaşlığımızın hakkını istiyoruz. Resmi kâğıdlarda ne Bay, ne Bayan kullanılmayabilir: ancak isimlerimizin sonundaki bey ve hanım yerine bu şe- killeri herhalde bir yerde kullanılmak için kabul etmiş olsak gerektir. İç İş Bakanının dediği doğrudur: biz hiç bir zaman ne fransızcada Mös- yö, ne de ingilizce de Mister olama- mıştık, Dilden dile adımızın sonunda- ki bey püskülü ile geçer dururduk. Kendilerini asil zannettirmek için Bey damgasını vizite kartlarının üstüne bas-« tıranlar da az değildi. Artık ne Bey, ne Paşa: kırmızı fesin lakablarından kurtulduk. Nasıl İngiltere Dış Bakanı türkçede Bay Eden ise, Türkiye Dış Bakanı da ingilizcede Mister Aras'dır. Bu münasebetle küçük bir fıkra an- latayım: — Dostlarımdan biri yazdığı mektubun sonunu Bayan efendiye se« lâm diye bitiriyordu. Garabeti görü« yorsunuz: Muhterem Bayana selâm ya- zabilirdi. « Fatay Dünkü fıkrada bir hayli Şanlış vardı. Birini düzeltmeğe lüzum görü- yorum: “Kötü eşyanın tahammül ede- ceği hiç bir mimari...” sözü kötü eşya- ya tahammül edecek hiç bir mimari...” olacaktı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: