18 Şubat 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

ULUS 3 — 38 ÜNCÜDE Madrid civarında kanlı muharebeler 18 ŞUBAT 1937 PERŞSEMBE 4 ON ŞEKIZİNCI YIL. NO: 5590 ADIMIZ, ANEMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ Atima toplantısı-neticeleri Balkan Antantı Konseyinde c— v tam bir fikir beraberliği var Balkan Antantı devletleri dış işler bakanlarından Doktor Tevfik Rüştü Aras B. Metaksas ve B. Stoyadinoviç. Başbetke ATİNA'DA Falih Rıfkı ATAY Balkan antantı konseyinin Aü- na toplantısı hakkındaki tahmin- lerimizde hiç mübalega etmemı- şiz. Dost Yunanistan'ın sayın Baş- basanı Metaksas'ın, beylik neza- ket sözlerine pek az yer veren nui- ku, bu fırsatla , bazı hakikatleri cınan dinleyicilerine duyurmak istemişlir. Başbakan Metaksas, evvela, Balkan antantının kuvvet “ve devam mantığını, kendine has söz ve gönül açıklığı ile, izah edi- yor. Antant hakkında ileri geri hüküm yürüten bir takım yabancı politika muharrirlerinin bu ızah- lardan istifade edeceklerini ümid etmek isteriz. Antant, şuurlu ve karşılıkiı tam bir menfaat ve me- suliyet anlayışının eseridir: “Biz- ler, eşit olarak, müzakerelerde bu- lunduk ve bu paktı imzaladık. Me- suliyetlerimiz de, bu pakttan ala- cağımız menfaatler de müşterek- tir ve aynıdır.” Paktın en güzel ta- rifi sulh eseri tabiri olduğunu söy- liyen Yunanistan - Başbakanı, bu- nun yalnız Balkan - hududlarını inanca altına almak gayesinden değil, Balkan devletlerinin umu- mi sulha hizmet etmek ülküsün- den dahi ilham almış olduğunu ilâve etmiştir; “Dört devlet arasın- daki samimi dostluktan gayri, im- zaladıkları paktı meşru kılan kuv- vetli bir bağ daha vardır ki o da, devletlerimizin sulha karşı kuv- vetli ve derin sadakatleridir.” Muhterem Metaksas'ın Avrupa basını tarafından bilhassa dikkat edilecek sözleri, Yugoslavya - Bul- garistan dostlak muahedesi ile pakt vaziyeti arasındaki münase- betlere taallük edenlerdir. Başba- kan bu hususta bütün kötücül tah- minleri gülünç bir surette boşa çı- karmıştır. Çünkü bu muahedeye sâdece müphem nezaket iymala- rında bulunmuş değil, bütün an- tant devletlerinin sarih hükümle- rini bildirmiştir: “.... Bu dostluk paktını bizler yalnız iki memleket - için değil, fakat bütün Balkan memleketleri için daha iyi bir is- tikbal müjdeleyen bir hâdise gibi telakki eyledik.” Vaktiyle Avrupanın en karışık bir bölgesi telakki olunan Balkan- larda, bugün, milletlerimizin siya- Atina, 17 (A.A.) — Atina ajansı bildiriyor: Gazeteler, evelki akşam ziyafetinde BB. Metaksas ve tarafından teati edilen nutuklara tahsis ettikleri baş ma- kalelerde, bu nutukların bazı endişeli fikirleri teskine ha- dim parçaları hakkında tefsiratta bulunarak muahedelerle tesis edilen toprak rejimine riayet esasına dayanan sarsıl- maz ittifakm müessirliğini Katimerini gazetesi diyor ki: “ B, Metaksas, “Bulgar - Yugoslav dostluk paktını yal- nız bu paktı imza eden iki memleket için değil aynı zaman- da bütün Balkan devletleri için en iyi birsistikbalin mü- beşşiri olduğunu,, söylerken, Yunanistanın ve elen mille- tinin hakiki kanaatini ifade etmiştir. Zira bu pakt, antan- tın bütün balkanlılar tarafından hararetle arzu mamlanmasına doğru büyük bir adım teşkil etmektedir. Bu kati teyit, menfaattar zümrelerin her türlü şüphe ve arzularına nihayet vermeğe kâfidir.,, Gazete, bu beyanatla B. Stoyadinoviç'in, Balkan pak - tının yarım ada üzerindeki mesut tesirinden bahsederken itsikbale olan sarsılmaz itimadını bildiren beyanatı Stoyadinoviç bilhssa kaydetmektedirler. edilen ta- ara- (Sonu 5. inci sayfada) Balkan Antantı Basın Konferansı toplantısında Yunan basını müsteşarı Nikoludis'in söylediği nutuk Yunanistan Basın Müsteşarı B. Nikolidis türk sergisinin açılış resminde Atina, 17 (A.A.) — Atina ajansı bildiriyor: Balkan antantı matbuat kon- feransı, komisyonlar halinde çalışmala- rına devam etmiştir. Dün öğle üzeri, Yunanistan komite- si, delegelere bir öğle ziyafeti vermiş, ve bu ziyafet esnasında, Yunanistan ko- mitesi reisi B. Papadakis, Yugoslavya heyeti reisi B. Sokiç, Romanya heyeti ikinci reisi B. Nasta, türk murahhas he- yetinden B. Ercümend Ekrem Talu, sa- mimi nutuklar söylemişlerdir. Akşam, matbuzt ve turizm müsteşarı Nikoludis ve refikası, siyasi Bal - si olgunluğu ve realist zihniyeti sayesinde sadece anlaşma ve dur- luk havası esiyor. Bay Metaksas Balkan milletlerine bu olgunluğu ve gerçeciliği veren uzun istırab- lardan ve tecrübelerden bahset- miştir. Bunun içindir ki antant ya- şiyacaktır: Çünkü yaşaması: Bal- kanların nizamı, milletlerimizin saadeti, ve umumi barış için bir zarurettir. kan matbuatı delegeleri şerefine büyük bir ziyafet vermişlerdir. Çok samimi geçen bu ziyafet esna - sında, B. Nikolidis şu nutku söylemiş- tir: “ — Sizleri bu masa etrafında top - lanmış görmekle, yalnız dost ve mütte- fik memleketlerin muhterem mümessil- lerini kabul eden bir nazır sıfativle de- gil, fakat aynı zamanda, Türkiyenin ve Yugoslavyanı sek gazetecileri ile birlikte bir eğlence tertib eden eski bir meslekdaşı sıfatiy- le de büyük ve hususi bir zevk duyu- yorum, Benim matbuata yirmi senelik hiz- metim vardır. Müsaade ediniz ki bir meslekdaş sıfatiyle size, bir surette bazı ifşaatta bulunayım: Romanyanın, en yük - eski mahrem Biz, gazeteciler, diğer insanlardan ayrı ve başka adamlarız. Bizim kendi- mize mahsus fikirlerimiz, kendimize mahsus çalışma tarzımız ve gene ken- dimize mahsus bir uslübumuz vardır. Biz, orijinal insanlarız. Bizler, kusur- larla dolu olduğu kadar iyi hasletlerle (Sonu 5. inci sayfada) Halkevinde Puşkin için yapılan gece Büyük rus edibi Puşkin'in ölümünün 100 üncü yıl dönümü münasebe- tiyle dün akşam Halkevinde bir to plantı yapılmıştır. Bu toplantıda Yaşar Nabi, Sadri Ertem konferanslar vermişlerdir. Toplantı geç vakte kadar samimi bir ha va içinde devam etmiştir. Romanyadaki hâdise Alman, İtalyan elçilerinin geri çağrılması istendi mi B. Tataresko parlamentoda izahat verdi Bükreş, 17 (A.A.) — Öğrenildiğine göre, Franko'nun askerleri ile birlikte harbederken maktül düşmüş olan Ro- manya lejiyonerlerinden iki kişinin ce- naze töreninde Portekiz sefiri de hazır bulunmuştur. 7 Söylenildiğine göre, Romanya hükü- metinin Portekiz sefirinin de geri çağ- rılmasını istemesi muhtemeldir B. Tataresko'nun parlamen- to'daki beyanatı. Bükreş, 17 (A.A.) — Rador ajansı bildiriyor: Başvekil B. Tataresko, İspanyada ö- len iki romen gönüllüsü için yapılan dini törene diplomasi memurlarının iştirak et- tikleri hakkında bir mebusun verdiği su- al takririne aşağıdaki cevabı vermiştir: “— Bu takrir, gecikmemesi lâzım ge- len bir cevab istemektedir. Filhakika bu takrirde bahsedilen vakıalar, hükümetin ittilaına arzedilmiştir. Ben de, hariciye nazır vekili sıfatiyle, derhal bu hususta tahkiat yapılması hakkında emirler ver- dim, Bu tahkikatin vereceği neticeler ne (Sonu 5. inci sayfada) Fıkra: Yapılarımız ve eşyaları.., Geçenlerde devlet mahallesindeki dairelerimizden birinde gördüm: eski Babiâli eşyası, yeni binanın güzel ha« vasını tahrib etmiştir. Fakat bir yapı« nın güzel olmasındaki faydalar ne ise, onun temiz ve güzel döşenmesindeki faydalar odur, belki daha esaslıdır. İyi döşeniş kötü bir yapıyı kurtarabilir; köe tü eşyanın tahammül edebileceği hiç bir mimari eseri gösterilemez. İyi dö- şenişin faydaları, hesab edilecek kadar * da maddidirler: sâyi tanzim etmekte eşyanın kıymeti ne olduğunu frenklere sorunuz. Bu daireden kendim gördüğüm için bahsettim: Harbiye mektebinin dahi köhne eşya ile dolmuş olduğunu nak- , lettiler. Diğer - bazı yapılarımızın da . mermer üstünde çiğ renkli halılar veya uydurma levhalarla tahrib olunduğunu görmekteyiz. Garibtir ki bizde yapıyı mimar, dö- şemeyi ise levazım memurları yapar, Halbuki döşemenin. ne ince bir sanat olduğunu, kendi evimizin odalarında bir türlü işin içinden çıkamamış ol- makla, hepimiz biliriz. Hayır, yapıyı da, eşyayı da, bahçe« leri de sanatkâr yapmalıdır: başka tür- lü kültür kuramayız. Nihayet yapı yüzbinlere, eşya bin- lere malolur: tahsisatsızlık asla maze- ret değildir. Her yapı, eşyası ile birlik« te hesab olunmak, ve devlet eşyası için, İngilterede olduğu gibi, bir mesul ma- kam vücuda getirilmek lâzım., Bu su« retle daireler, elçilikler, muhtelif çalış- ma ve ikamet daireleri için istandard eşya modellerine de vücud vermiş olu- ruz. Güzel eşya ile eski ve kötü binalar- da oturunuz; her şey kültür ve zevki- nize hürmet eder, Fakat yeni ve güzel binalara eski eşya sokmayınız. Binayı dört duvar telakkisinden — kurtaran cumhuriyet, eşyayı da dört ayak telak- kisinden uzaklaştırmalıdır. - Fatay