< aa lamaa nn M—MMMI nünya hukukcularını Ihtllâta dllşnren bir dava Bu adama ceza verilebilir mi? , Adli muharririmiz yazıyor: «Geçen gün Amerikan gazetelerin » de şu garip hâdiseyi okudum, fevka - lâüde alâkadar oldum. Beni çok düşün- düren bu hâdiseyi Son Posta okuyu - cularına bildirmeğe ve onların da fi - kirlerini almağa karar verdim. Amerikan gazetesindeki yazıyı ay « nen naklediyorum: «Mahkeme salonu Haupimanın da » vası rüyet edildiği zaman da işte an- cak bu kadar dolmuştu. Dinleyiciler hiç işitilmemiş garip bir davayı merakla takip ediyorlar. Mahkeme henüz kararını vermemiş- tir. Bununla beraber herkes mahke - menin ne şekilde karar vereceğini me- rak edip duruyor. Hukuk Fakültesinde profesörler ve talebeler bu dava mü - nasebetile ikiye ayrılmışlar. Barode ha- raretli müzakereler cereyan ediyor. A- merikanın en meşhür avukatları suçlu olarak mahkemeye çıkarilan adamın müdafaasını üzerlerine almak için Ade- ta yarışıyorlar. Zabıta vak'aları neşriyatı yapan bir| gazete samlinin elinde, ve bir nülshası da müddelumuminin masasında... Ga - mete başlığının altına büyük harllerle «A. Moor mahküm edilemez!» ibare - tesbit ettikten sonra sordu: — Söyle bakalım, Reedi niçin öldür- dün? Suçlu 65 yaşında bir adamdı. Yap - fığından nedamet ettiğine dair yüzün- de en ufak bir iz bile yoktu. Dik bir sesle: — Reedi ben öldürdüm, dedi, Ve an- latmağa başladı: — «Bundan otuz yıl evvel onunla bir fabrika çıkışı kavga etmiştik. İmiz de ayrı ayrı sendikalara men - suptuk. Daha doğrusu, o patronun a - aneleler arasındaki casusu idi, şakadan da olsa aramızda kanuştuğumuz şeyle- yi derhal mal sahiplerine yetiştirir ve #nun yüzünden bir çoklarımız işlerin- den çıkarılırdı. Ben de onun hışmına tğrıyan İnsanlardan biri idim , Ve bu yüzden kavga elmiştik. Dövüş esna - sında benim ağzım kanamış, ve kan - larım onün elbisesine bulaşmıstı. Üs- telik te benim yakamdan kopardığı bir parça kumaşı, yere atmamış, cebine koymuştu. Reedin benden başka düşmanları goktu. Ve filhakika kavgadan bir kaç sâat sonra onun bulunduğu semtte ta- banca sesleri duyulmuş, ve Reed oda- gında bulunamamıştı. Yalnız içeride bıraktığı ceketin cebinde benim ya - kamdan kopan bir kumaş parçası çık - mıştı. Tahlil neticesinde ceketin üze - rTine bulaşmış kanlar da benim ka - nım olduğu anlaşıldı. ve ben Reedin katili olarak mahkemeye sevkedi'dim. © zaman kıyameti kopardım. — Ben Reed ile gerçi kavga ettim, fakat onu öldürmedim, dedim. Reed ortada yoktu, üstelik ben o - nun cesedini de ortadan kaldırmış mevkide idim. Hülâsa beni idama mah-| küm ettiler; fakat işten onun vüzün - den çıkarılmış olmaklığımı mahkeme takdiri esbapı muhaffefeden görerek cezamı 25 yıl ağır hapse tahvil ctti. 'Tam 35 yaşında idim; hayatımı ve istikbalimi hazırlamakla meşgu'düm. İki senelik evli idim. Bir de nur topu gibi oğlum olmuştu. Muhterem başkan, adaletin işlediği bu cinayet, cinayetlerin en büyüğü - dür. Çünkü © hak namına yapılmıştır ve onu telâfi etmeğe imkân yoktur. 25 |idi. senelik mahbusiyetim esnasında ne iziyetler ve ne azaplar çekmedim, Evvelâ beni 3 sene bir buçuk metre Mürabbar taş bir höcreye hapsettiler. Kimseyle konuşturmuyorlar, yanıma kimseyi sokmuyorlar, okuyacak gazete bile vermiyorlardı. Güneş boyumun yetişemediği kadar yüksek bir delikten yalnız sabahları on BO MAi Arkadaşını katletmek suçundan 25 sene hapis yatmış, ceza müddetini bitirince maktulün sağ olduğunu görmüş ve nâhak yere ocağını söndüren adaletten intikam almak kasdile onu bu sefer sahiden, öldürmüştü. Şimdi hâkimlerin önün- de “Beni, cezasını çektiğim bir suç için yeniden mahküm edemezsiniz!,, diyor ra, ekşi bir küf kokusu genzime işli -| hasretini kalbime gömmüştüm Ve ben yordu. Yalnız pazar günleri ziyaretime bir| makla müttehim bir sabıkalı idim. papaz geliyor. Ve işlemediğim cürmün kefaretini ödetmek için boyuna uğra -| Kendisine: şıyordu. Üç sene duvarlardan başka bir şey görmemek ne demektir bilir misiniz? Bu türlü mahkümların ekserisi delirir. Ben deli olmadım, çünkü bir gün ge - lip te masum olduğum meydana çıka- cak, hakiki katil bulunacak, diyordum. Bu hüöcrelere kapamak sistemine suburn sistemi diyarlarmış. Üç sene sonra sistemin nasıl tatbik edildiğini başka türlü gördüm. Güneşin altında taş taşıdım. Kışın soğuklarında dağlar tırmandım. Ve anlıyacağınız 25 yıl şu hayatımın en verimli zamanlarını bir adif cinayet yüzünden hürriyetimden, insanlığımdan uzak olarak yaşadım. Artık saçlarımın ağardığı, gözlerimin ferinin söndüğü bir zaman kapının ö - nüne çıkarıldım. Mahkümiyet müdde- ti bitmişti. Karım ölmüştü. Oğlum A- merikadan hicret etmişti. Hapishanede bulunduğum son zamanlarda bir felç hastalığı geçirdiğim için sağ tarafım sakatlanmıştı. Amelelik yapamıyacak- tım, Düşkünleri koruma cemiyetine mü - racaat ettim ve bugüne kadar onların yardımile geçindim.» Moor hakkından emin bir insan tav- rile konuşüyordu. Herkes onun sözle- rini büyük bir sükünetle dinliyor ve mahkeme salonunda en ufak bir çıtır- tı duyülmüyordu. Moor — beyanatının €en can alıcı bir yerine gelmişti. İçini çekti. Sesi titriyordu. — Muhterem başkan diye sözüne de- am etti. Aradan bir kaç sene daha geç. £ Bir gün güazetelerin birinde büyük fabrikâlardan birinin bir ilânını oku « dum, 26 dolar haftalıkla bir kapıcı a - rıyordu, Gittim ve fabrikayş müracaat ettim. Kendisile görüşmek mecburi - yetinde olduğum zat direktörün yanı - Na gilmişti, biraz bekledim.. Bir müd - del sonra direktörle beraber dışarı çık- tılar. Ünlü başkan direktörü görünce ka - nim danırlınmdı dondu. Bugün zen- Gerçe şimdi artık ismi Reed değildi, fakat gözlerindeki o kalleş parıltı gene ©o idi, Üzerinde mavi amele tulumu yoktu. Fakat onu tanıyanlar için ©o 150 dolara yaptırılan muhteşem elbi - seler sırtına yakışmıyordu. Ben bu sefil herif için, hayatımın en güzel devirlerini hapishanelerde çü - cütmüştüm. Ben ©o yüzden ailemi da - dakika beni ziyaret ediyor, ondan son * | ğitmıştım, karımı kaybetmiş, evlâdımın Çedilmiştir. Bu âletlerle çocukların lü- Balkan Antantı dvletlerl ; arasında tam | bir görüş birliği var l (Baş iaralı 1 inci sayfada) Zasında âmil olacağı gibi, Akdeı r S 1 gibi, miz değş leri dört memleket dış siyasaların, *d-'[lı:lı:n arasında ticari münasebatın ine Te edenler arasındaki tam görüş birli-|yisafına da hizmet edeceklerdir.» ğini ve Balkan memleketlerini bağla İngiliz sefirinin Tevfik R: yan tesanlidü bir kere daha müşahede gada üy t Ğ h ye imkân vermiştir. Atina 18 (AA. ı Avrupa umumi vaziyetini ve Balkan tina İ8 ( ) — Anadolu ajaije - Antantı devletlerini bilhass, alâkadar ($inim hususi muhabiri bildiriyor: ' eden meseleleri derin bir — tetkike ta- Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştük bi tutan koönsey, Balkan Antantının bü.|Aras şerefine bugün İngiltere sefares ış tün faaliyetinin barışın muhafazasına |tinde bir öğle yemeği verilmiştir. x hâdim olmak için inkişaf ettirmek ar- Atina elçimizin de refikaşile birlile  zusunu teyitte müttehit bulunmuştur. | çe iştirâk ettiği bu ziyafetten sonra Dr. 1 Bu stikâmetti vaki olacak har Baytet| Ara, Sovyet sefaretinin kendi şerdölmill Balkan Antantının tam müzaheretine ö < T verdiği çayda bulunmuştur. nâil olacaktır. Milletler Cemiyetine sadık bir suret Bu çayda, Atina elçimizle refikast — te bağlı bulunan Balkan Antantı, bu| ”€ elçilik erkânı hazır bulunmuşlardır. — cemiyetin, müşkül ahval içinde, yük-| — Konsey Ankarada toplanacak sek vazifesini ifa edebilmesi için, Ce-| — Atina İ8 — Balkan Antantı konâö- nevre mesaisine faal bir surette teşri-|yinin ekonomi konferansı 18 ıııırttı'x .| ki msaiye devama azmetmiş bulunmak | Atinada toplanacaktır. ” tadır. Balkan konseyinin Cenevreden sort«. Balkan Antantı koönseyi, barış lehinde A faplı üi reylerini veren icraat çerçevesi içinde, BU ösüLerra l barışın muhafazası ve Âkdenizde isik- hesberi lli SĞ Tar için mühim bir âmil teçkl eden İn- telgrafı ve cevap a giliz - İtalyan anlaşmasını bilhassa tak- Ankara 18 (A.A.) —AM tecir dir etmiştir, lanmış olan Balkan Antantı ikinci m Dahilf konsey, Bulgaristanla Yugos - buat konferansı reisi Papadakis, ve lavya aarsında 24 Kânunusani 1937 de|cumhur Atatürk'e aşağıdaki — telgr Belgradda imza edilen dostluk paktı- | göndermiştir: nın aktinden memnuniyetle malümat al| — Atinada 15 şubat 1937 de toplan mış ve bu paktın Balkan Antanlının ga |Balkan Antantı ikinci matbuat kon” - ğsmo tkabül ettiğini müşahde ve tes -|ransı işlerine başlamadan evvel Balk: » ğ it elmiştir. Antantı milletlerinin kardı Buna binaen konsey, Bulgar - Yugos | , » L hımwm::nmâ?: lav paktını, bütün Balkan milletleri a- nısmîa ::ı;ünı bi : Gitü'te lânsınıza en derin hürmetlerini arzeğ — d n $ kendisine ilk vazife bilir. ŞĞ essüsü için kiymetli bir âmil olarak te-|Meki lâkki etmektedir. Reis Papadakis Matbuatın Balkan Antantı eserine Reisicumhur Atatürk aşağıdaki SĞ yapacağı hizmeti hakkiyle takdis eden | grafla cevap vermişlerdir: konsey, Balkan Antantı memleketler:- Papadakis nit Matbuat konferansı toplantıların-| — Balkan Antantı ikinci matbuat kw da görülen samimilli; memnuniyetle |feransı reisi. tesbit etmiştir. Balkan Antı ökkü kü “Dahilf konseyin gelecek toplantısı ey &"M“':nü:_:'ğ'“',,:"' sonkusid Tül ayl içinde Cenevrede Milletler Ce baleriliğn gah HN olideli miyeti asamblesinin mutat içtimalar: es nu:ındı aktedilecektir.» : retli teşekkürlerimin kabulünü ve kort — İtalya ve Balkanlar |ferans âzasına iblâğını rica eder ve me' Belgrat yolu (le Bükreşe dönecek 9- |sainizde tam bir muvaffakiyet elde el lan Antonesko, bir gün Belgratta ka-|menizi temenni eylerim. lacak ve pazar sabahı Bükreşe gidecek-i — Atina 19 (Hususi) — Balkan m.: Bit buatı kongresinin gelecek 1 ö Romadan Politika gazetesina bildi rıl Anlnrı:l:ıyî.pılıcıkşır. oReE diğine göre, İtalyan Mmatbuatı Balka: Antantı konseyi toplantısını bü; alâkayla takip etmekte ve dostâne neş nihayet bu yaşıyan herifi öldürmüş ol- Yanına sokuldum. Sesimi alçalttım. - Azizim direktör Reed! diye hitap ettim! Beni tanıdın mı? Gözlerinin parıltısı beni tamdığını ilân ederken, o sahte bir tavırla: — Hayır, dedi ve sonra yanındaki a- dama beni oradan uzaklaştırmaları için işaret etti. Bir an düşündüm, ben bu adamı öl- dürdüğüm için cezamı çekmiştim. O - nun buna karşı bata bir hayat borcu vardı. Hem adaletten intikam almak ve hem de cemiyetten ve Reedden alaca - ğimı istihsal etmek için, bıçağımı çek - tim ve muhterem direktörün barsak - larını deştim. Hâdise, aynen anlattığım gibidir. Ce- zamı evvelden çekmiş olduğum için, bana yeniden ceza vermek haksızlık ve adaletsizlik üzerine âdaletsizlik yap - maktır. Muhakememin gayri mevkuf olarak devam etmesini ve neticede de İzmirde mühim ş n g ;|ziyat yapmaktadır. .. ademi mes'uliyetime karar verilmesini| ” ** * S 'Ls!i)'oınım.ı İtalya İle anlaşma glll'eşıer e e İtalyan siyas! " mahafiline nazaran e Balkan Antantı devletleri İngiliz . İtal| - Dinarlı, Tekirdağlı Bu hâdise ve müdafaa ile beraber Mmühim bir hukuki mesele de ortaya a - tılmış bulunmaktadır. Bir kimse işlememiş olduğu bir cü- rümden dolayı haksız yere ceza görür se, o adam bilâhare o cürmü işlediği zaman tekrar tecziye edilebilir mi? Bakalım mahkeme ne karar verecek ve acaba bukukçularımız. bu mesele|: hakkında ne düsünüyorlar? Süt damlasının (aıEii Çocuk Esirgeme Kurumu İstanbul Merkezine bağlı olan Süt Damlası mü- essesesi ültra viyole âletleri ikiye iblâğ yan Akdeniz anlaşmasına müşabih, Bal S ikan Antantiyle îtılşn arasında da yeni !l;lauseyııâ. r:;“î.ı' Rıf.t e bir anlaşmanın akdini kararlaştırmış- iyramda şılaşacaklar Jardır. İzmir, 18 — (Hususi Muhabiri Bu mutasavver yeni anlaşma saye-|mizden) — Dinarlı, Manisalı Rifat, sinde, Habeşistan hı_ıbind_en dolayı bo-|Tekirdağlı Hüseyin ve diğer altı pehe zulmuş olan Âkdenizdeki — müvazene Jiyanın iştirakile bayramda İzmirde m;::lg::tğâ:îk lek i profesyonel pehlivanlar arasında tur- — ürta nuva yapılıyor. Galip Türkiye şam - ziyaret edecek Rüştü Aras - Ciano mülâkatından |Piyonu ilân edilecek, Dinarlı bana be- —— sonra Balkan devletlerile yaklaşma si|Yanatında: — Mutlaka ,ımpıyonluıı yasetinde yeni bir adım atmış olan İtal| kazanacağım, hazırlıklıyım, dedi. ya, bu siyasetini daha ziyade takviye et > . B3 n Joe Louisin yeni bir galebesi mek maksadiyle, Hariciye Nazırı Kont Cianonun Balkan payitahtlarına seya-| — Nevyork 18 (A.A.) — Joe Loüle, Natie Brown'u dördüncü ravundda - hatini kararlaştırmıştır. İlk ziyaretini Ankaraya yapacak olan d Kont Ciano, müteakiben Belgrat, Sof: nakavt etmek suretile yeni bir phlı.. B ya ve Atinayı da ziyaret edecektir. Bu ziyaretlerin Milâno mülâkatı es|J indber: lunu değiştirdi M filtno mül g yo gticei nasında kararlaştırılmış olduğu haber Berat, 18 (A.A.) — Bay Linberg verilmektedir. Eden ne diyor? Kahireden hareketini müteakip çok fir — Belgrat, 18 (Husdsi) — Halen cenu-|tınalı bir havaya rastlamış ve Bnğ&-u bi Fransada bulunan İngiliz Hariciye|da doğru yoluna devam etmiyerek (Nazırı Eden, İngiliz . İtalyan Akdeniz |Rulba'da yere inmiştir. Lindberg, ev« vam edilmektedir. anlaşmasile Rüştü Aras - Ciano mülâ- | velce çizdiği yoldan vazgeçmiş ve sa- katı hakkında şu beyanatı vermiştir: - İhah Basra'ya müteveccihen — hareket - Karaman w Bw — İngiliz - İlıl)_'ın Akdeniz anlaş- eylemiştir. ması bütün Akdeniz devletlerine şâ- Kurumunun yardımları —— İ idir. Milanoda, Rüştü Aras ile Kont| — Bigada muhtaç köylülere Karaman (Husust) — Çocuk Esir-|Ciano arasında yapılan mülâkat ise, bankanın yîl'dllnl Biga (Hususi) — Köylül geme Kurumu kurban bayramında 50|İngiliz « İtalyan anlaşmasının - tevsii :uvıl plawu:ıynmmdı da â;l:— Sınıhnı olan Akdeniz müvazene- ;:üh“ç o'l::l 8 N::;iyeı Zi";::]:* sı tarafından in İira ti <i cuk giydirilmişti. #inin temini, umumi sulhun muhafa- tevzi edilmiştir. zumlu olan tedavileri — yapılmaktadır. şmd,yı kadar 40 çocuğa seri halinde sun'i güneş teşavisi yapılmıştır. Son on ay zarfında Söt Damalsında muh- telif hastalıklara musap 2746 çocuğun muayeneleri yapılmış ve 1200 çocuğun ilâçları meccanen verilmiştir. Süt Dam- p Tasında cuma, pazartesi, çarşamba günleri muntazaman muayenelere de- temin etmiştir. >