1 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

ğleden sonra elk Siyah yünlü- dendir. Omuzlardan eteğe kadar plise yapılmıştır. y Örgü kolyeler Boncuk ve metal kolyelerden sonra Şşimdi daha orijinal, daha elverişli bir ha kolay ve mümkündür. Bunun için öteki kolyelerden çok hoşa gidebilir - eri yünden, ipekten, ko- ve ilh... istediğiniz her bangi cins bir tireden yapabilirsiniz Örgi ile sık âğnedir, bu örgüden örülmüş bir kaç yuvarlak, yahut bir kaç motifle bir veya iki sıra kordon... İşte bütün kol- ye bundan ibarettir. Koyduğumuz modeller bunların en güzellerindendir. Biri siyah, kırmızı ve altın rengi ipeklerden yapılmış motif- kerle, altın rengi bir kordon. Diğeri: Yeşil - beyaz kotonperleden örülmüştür. Bej rengi bir elbise ile lâ- civert, yahut kırmızı bir örgü kolye pek iyi gider. Siyab, lâcivert, kırmızı tuvaletlerin üzerinde beyaz kolye ya- raşır. hemen daima kroşe biribirine dikiniz. Bluzunuzun kusursüz - olduğunu göre- ceksiniz. Yaka, kol ve fiyonganın ke- na kroşe ile bir sıra sık iğne ge- | girmeyi de unutmayınız. Bütün parçalarr Kendiniz örebilirsiniz 40-42 bedenler için nasıl örüleceği - ni yazıyoruz. Arka — Sol taraf. 48 tane ile baş - layınız. (10) sıra bir ters - bir yüz lüs- yınız. Ortaya gelecek tara €i daima ters - yüz örgü ö raya düğmeler dikilecektir. Kol tarafını her (10) sırada (1) il - mik arttırınız. Boyu (253) santim olun €a kol yerini açınız. Sonra dümdüz ör- mekte devam ediniz. (39) uncu santi - metrede her defa (4) tane keserek beş kesmede omuzu kapayınız. Sağ taraf ta bunun aynidir. Yalnız (12) tane ilik açmayı unutmayı Ön — İki parçadır, üz. Bu - Birinci kısım: (94) ilmikle başlayınız. (10) sıra lâs tikten sonra düz örgü başlar. Yanlar - dan itibaren her sırada (24) üncü il - mikte (l taneyi bir arada örünüz, Ar- a (10) kere. İki yanlarda da her sırada birer tane arttırınız. (12) sanfimetrede kol yerlerini açınız. Düz örmeye devam ediniz. (23) santim o - lunca ortadan i Sonra örgüyü iki ayrı parça gibi örü - nüz, Ve her sırada yaka kısmından bi- rer tane eksiltiniz. (10) sıra sonra düz Örünüz. (30) santimetrede omuzları kesiniz, Önün ikinci kısmı — (90) tane ile başlayınız. (10) sıra lâstik. Sonra iki yandan her (10) sırada (1) er tane art- tırarak düz örgü. (12) santimetreden —— Saç tuva R. n çok mak, yüz ilerini certleştirir. Faal tik örünüz. Sonra düz örgüye başla -| in (10) tane kesiniz. | yüzlere verdiği mânalar Keçkei Bit iM B MA L LLA Akşam elbisesi. Kolları ve etek kıs- mı organza üzerine işleme ile süslü - dür, İsonra yanlardan her (4) tane eksiltiniz. (10) kere, Sonra (6) sıra dümdüz Öörünüz. Ve ortadan (10) tane birden keserek yaka yerini açı - nız. Her (4) sırada yaka tarafından bi- Ter Lane eksilterek örünüz, Şişte yalmız (12) ilmik kalınca ek - siltmeyi bırakınız. Ve hepsini birden kesiniz. İkinci kısmı da bunun gibi ya- 1 pınız, letlerinin vT &i değiştirir. Muhtelif iki kovafurla ay- erilebi lir aki gibi saçları düm düz gererek şakakları meydana çıkar- bir kadın tipi yaratır. Bir muzibin oyununa diğer . bir muzibin karşılığı ' Kiralık evinin orta katına çıkarılan eşeği gören ilk muzip, hiç istifini bozmadı, eşeği yeşile Yazan: Osman ? B BZ Dün berber Muatafa adlı biri, hem usturası, hem de dili ile beni duble traş ederken bir aralık elindeki ustu - ranın sapı ile cama vurup kısa boylu, kıranta birisine şeslendi ve adam kapı- dan başini uzatınca ona sordu: — Nasıl, Camgözoğlu'nun cenazesi geldi mi? Öteki hiddetle bağırdı: — Camgözoğlunun da, senin de... şimdi başlarım hesaal Kopıyı hızla çekip “yürüdü. Şimdi berber hem usturasını gırtlağımda yü- rütüyor; hem gülmeden katılıyordu. Sordum: — Ne gülüyorsun yahu? — Gülünmiyecek şey değil ki bira- der! Bak, meseleyi anlatayım da sen de gül! — Anlat bakalım! — Buna, adla ,sanla meşhur Hacı Manol derler. Kendisi ara sıra ayak sa- tıcılığı yapar ve hıristiyan cenazesi ol- dukca para İle kiliğeden müzarlığa ce- naze taşır. Yani senin anlıyacağın mor- tocudur. Geçenki karlı, fırtınalı hava- da kömür tüccarlarından bay Yordan adındaki antikanın biri tutar, sabahle- yin erkenden kilisenin karşısındaki kahyeye uğrar, kilisenin zangocu ile bunlar, dört mortocu sobanın başında ısınığlarken: — Bugün der, buralardan bir yere ayrılmayın, öğleden sonra buraya ge - lecek bir cenaze var! Berikiler sorarlar: — Kimin cenazesi! Bay Yordan yalandan müteessir gö- rünerek Balıkpazarının en meşhur ve zengin tüccarlarından birinin ismini verir: — Camgözoğlu Köse Eftim çorba- cının | Zavallılar bu ismi işitir işitmez içle- rinden: — Eh, derler, bu karlı, fırtınalı ha- vada Allah baba gene bize acıdı. Cam- gözoğlu Köse Eftim çorbacı ki bugün en aşağı yüz bin liralık adam! Hiç de- ğilse gene bize bu havada onar papel- den aşağı toslamazlar! Bu sevinçle dört mortocunun dördü de ç gün tablalarına, işportalarına el bi- le sürmeyip ne işe bakarlar, ne güce, İkahvede dört gözle cenazeyi bekleme- ğe başlarlar. Derken öğle olur, bir şey- ler yok; öğle geçer; ikindi olur; gene bir şeyler yok... O zaman koşup işi, bir de kilisenin papasına danışırlar ve © da böyle bir şeyden haberi olmadığı- ni söyleyince berikiler tutuşurlar. Son- ya d üntelik telefoa Pfali veriek i bir de mevhum cenazenin mağazasın- Hk gel e T Z LT eai AĞAT IN ğunu anlayınca başlarlar bay Yordana Skegibammğil kırmızıya boyattı ve kahveye gönderdi Cemal Kaygılı KBK eT N — Desene ki Bay Yordan onlara | müziblik yapmış! — Yapmış ama, sonra Hacı Manol denilen bu kısa boylu antika da ne yap: tı biliyor musun? — Ne yaptı? — Ne yapacak? Bay Yordanın şu —| arka taraflarda kiralık büyükce bir evi vardır. Anahtarı da mahallenin kahve- | cisi Nikodadır. Hacı Manol cenaze me- —| selesinden bir kaç gün sonra kahveci Nikoya gelir: — Sendeki şu Bay Yordanın evinin anahtarını ver bana, evi görmek için bir Bayan gelmiş, onu gezdireceğim! Der, anahtarı alır ve gider, önceden bazırlayıp kiralik övin Kapsıma ; bağlar dığı bahçivan Tomanın eşeğini kapı « dan içeriye sokar, bir arkadaşının da yardımı ile hayvana avuçlarında arpa yedirerek onu orta kata, sofaya çıka « —| rırlar sonra? — Sonrası Baycazıma söyliyeyim, —| eşeği ortakatta bir halkaya bağlayıp öe —| nüne de biraz ot koyarak kendileri s0. kağa fırlarlar ve: «Evinizi tutmak için şık bir Bayan geldi, kahveci Niko ken« disine evi gezdirdi; şimdi muhterem Bayan, evde pazarlık için sizi bekli« yorl» diye bir çocukla Bay Yordanın deposuna haber gönderirler, Evin a « nahtarını da çocukla birlikte kendisine yollamayı unutmazlar. Derken Bayım, yarım saat sonra, Bay Yordan kan ter içinde eve gelip bir de orta kata çıkınca eşek kendisine den ürkerek başlamaz mi avazı çıktığı kadar: | — Aanai, aaai, aai | Diye bağırmağal — Doğrusu kıyak intikam almışlar adamdan| — Almışlar ama Bay Yordan, öyle kolay kolay yenilir mi? O da tutar, hemen eşeği oradan çözer, çocukların bir kaçına on beş yirmi kuruş dağıtır, onlara nalburdan bir kilo kırmızı, ye« şil boya aldırır, evin alt katında hay « vanın yarısını yeşil, yarısını kırmızıya — | bayatıp öylece Nikonun kahvesine gön- derir ve orada bir curcuna, bir kıya- mettir kopar! — Desene ki sizin bura halkının Naşide, operet kumpanyalarına filân gitmelerine hiç hâcet yok! — Öyle bayım, onlar komediyi de, opereti de, böylece kendi aralarında oy« nıyorlar! Nasıl beğendiniz mi, bu müzibli ey okuyucularım? - Caliba bu ğ yalnız komedicilere, vodvilcilere değil, bir çok mizah yazıcılarına da artık ek» Saek eli yaREkA Osman Cemal Kaygılı leri şle