Birincikânun Pişekâr Asımla kla Ali dün İ ortada dolaşır- li Kavuklu AH de vi- selci Muhiddin diği viyolenselle Çinin kendisine da- refakat ettiği bir fantezi parça ile orta- sikti) Pişekâr — Vay, vay, vay... Vay be- Nim nurudidem vay! « Kavuklu — (Hususi tevrile) Kürü Rh sensin ulan, ben neye kuru pide İyormuşum, ben daha şimdi yanı İs mızdaki fırından çıktım, henüz “imanım üstümde! teşek — (Hayretle) Yanan... Af tay sin azizim, şu halde sen, yumur- Tasin, sade mi? a ul — (Olduğu yerde zıplıya- |“) Yumurtalıyım, yumurtalı! ender — (Elerini çırpsrak viyo- | sel ve davulla birlikte): Yumurtalı taaaavvuk Yumurtası nerede? Folluktadır follukta! Kavuklu — Gıdgıdak.. gıdııdak! İt unculardan biri — (Arka taraf - ) Üürü üüüü! Kavuklu — (Ses gelen tarafa dikkat (istek) Bu, bizim kümestekilerden de- ti, bu karın sesli boroz mutlak aşağı leden gelmiş olmalı! © Pişekâr — Sormak ayıp olmasın 8- N Azizim, sen Hacıkadın mısın, Fi - hut mı, Ligoren mi, yoksa yerli malı Kavuklu — Yerli malı yerli! Hem ul Vârsa sen yerli malından şaşma lâder! ye iekir — Yerli malı olduğuna gö- Sen hangi semttensin bakayım? Kavuklu — Aksaraydan! r — Aksarayın neresinden? Kavuklu — Sineklibakkaldan! hep Şer — Sinekli bakkallar şimdi değ sediyeköy ile Şişli taraflarında imi yahu! ka yuklu — Onlar; asri sinekli bak- » > bizimkisi ise babadan işittiğimiz “ski, meşhur Sineklibakkal! kâr — Aman, de ne müna- Kbetsiz bir yerde oturuyormuşsun, daş ca İstanbulda o (Sineklibakkal) he © murdar yerden başka olu - k yer bulamadın mi? vuku — Merak etme, yakinda tay »paşadaki İmampaşa çöplüğüne Çacağız! me sekâr — Tüh Allah müstahkını tag herif. Sineklibakkaldan sonra Üre» buldun da İmampaşa çöplü - mü buldun? tyavuklu — Nereyi bulacağım ya, gibi meteliksiz, kopuk alayına e» Pangaltı #ibi yerler yakışır İnen. sen (Sineklibakkal) 1 ne be- #yorsun? O, şimdi Türk edebiya- “aa bile girdi. z Pişekür — Nasıl girdi? ir, Avuklu — Nadıl girecek, Bayan t (Sineklibakkal) diye enfes bir neşretti! k ek — Ay Bayan Halide Naâşid- ayrıldı mı? mı. Pep lu — O Halide değil be a - | Eğekir — Hangi Halide ya? Kavuklu y — Halide Edib, Halide E- e > a ekir — Hasa... O başka... Her ne m Dağ sen Sineklibakkalda rsun ha! Kavuklu — Evet... Mekü; Ka r — Adın ne bakayım? iy — Yumurtalı Tavuk! K; kâr — Ya soy adın? vuklu — Baba Hindi! Orta oyunu | Yazan : Osman Cemal Kaygılı Pişekâr — Öyle ise biraz kabar ba- kayım! Kavuklu — Yağma yok, görmüyor musun, şimdi dünyada baba hindi gi- bi birbirlerine kabaran kabarana, On- ların kabardıkları yetişmiyor mu? Pişekâr — Şakayı bırak da azizim, senin asıl adın nedir, onu söyle Kavuklu — Benim asıl adım Ka - vuklu Ali Pişekâr — Kabuklu Ali mi? Kavuklu — Yok, çekirdekli Velil Pişekâr — O halde siz çekirdeksiz İzmir rezakısının uzaktan &krabası o- lacaksınız. Kavuklu — Ne sandın ya; hattâ Te- kirdağının kınalı yapıncağı bizim övey pederin evlâdı münevisidir, Pişekâr — Öyle ise azizim, sen bısı- mını, akrabanı topla da yarın gece bi- ze misafir gel! Kavuklu — Hayrola, ne olacak? palım diyeğektim! gibi kolay kalay yutulur takımından değiliz, sonra boğazınızda kalırız. Pişekâr — Canım, bayım, bu sizin ma... Acaba kimsiniz? Kavuklu — Yahu, kör mü gözün, karşında koskoca Kavuklu Aliyi! Pişekâr — (İki elini dürbün gibi gözüne götürerek) Vay Aliciğim, vay mın içi, vay şekerim, vay ruhum. Kavuklu — Benim ya ey benim haz- reti Nuhum; Pişekâr — Aliciğim, bu akşam iyi ki sana rastladım. Benim nedense bu ak - şam sairliğim tuttu, karşımda karşılıklı müşaere yapacak adam arıyordum, İyi ki sen geldin. Haydi benim iki gözüm, geç karşıma da bir mâni ben söyliye - yim, bir de sen söyle! Kavuklu — (Öksürerek) Olur, Pişekâr — Hazır mısın, başlıyayım mı? Kavuklu — Başla çabuk, yoksa şirn- di ben sana başlıyacağım ha! Pişekâr — Öyle ise başlıyorum: Bu yıl kış erken geldi, Henüz yaz, derğen geldi; Kandillide Bay Fatin: Dondurma yerken geldi! KAVUKLU — Yazdan, kıştan bana ne, İlkbahardan sana ne? Ağzında diş kalmamış, Mostiralık bir tane! PİŞEKÂR — Dişim yoksa Isim var, Gelişim, gidişim var ; Karşımda senin gibi: Zırtapas ibişim var | KAVUKLU — Fareler tikırdamış, Semaver fıkırdamış, Toprağı bolca olsun: (Zaharof) kıkıtdamış! PİŞEKÂR — Lik maçları yarıda, Görüm hâlâ sarıda; Bende metelik nanay: Paralar bep karıda! KAVUKLU — Şerbet gibi portakal. Gelme buraya, orda Kal! Mizah sayfası için: Nurullahı ortak al! PİŞEKÂR — Kızın adi Hayriye. Selâm söyle Mayrige! Madem evden kovuldun: Ayrı pişir, ayrı ye! KAVUKLU — Yere serilmiş hasır. Asır, yirminci asır; SON POSTA Kr leğzi Dün güzel bir maç seyrettik | Galatasaray - Çeki Karlini maçı çok seri cereyan etti 3 - 2 mağlüp vaziyetine düşen Galatasaray oyunun nelicesine beş dakika hala Süleymanın ayağile bir yol atarak beraberliği temin etti Çekoslovakyanın o profesyonel Çeki Karlin takımı, ilk maçını Galatasaray ile yaptı, ve üçe karşı üç gol ile bera- bere kaldı. Havanın oldukca soğuk ve yağışlı olması mâçâ nisbeten "az seyirci gel - mesini imac elmiştir. Herkes bu maç- ta hangi tarafın kazanacığını merak €- diyordu. Tam saat 2,40 da iki takımın oyuncuları karışık olarak alkışlar ara- sında sahaya çıktılar, Mütad bayrak merasiminden sonra Adil Firayıntha- kemliği altında oyuna başlandığı 3a - man Galatasaray takımı şu şekilde sr- ralanmıştı: Avni, Reşad, Lütfü, Salim, Hüseyin, Suâvi, Necdet, Eşfak, Gün - düz, Bülend, Danyal, İlk akınlar İlk akını Galatasaray yaptı, fakat Çek takımının müdafsasında kırıldı. Şimdi mukabil akınları görüyoruz. Ga- latasaray çok enerjik oynuyor. Çekler gitgide açılmağa başladılar, Ve oyunun beşinci dakikasında sağdan inkişaf et- tirdikleri bir akını 80) içleri gole tahvil etti, Bu göl Galalâsaray üzerinde he - men tesirini gösterdi, Mukabil ve sıkı akınlar yapmağa başladılar. Sağdan ya- pılan güze! bir akını Çek müdafıl ancak İ Pişekâr — Sizden bol bol hoşaf ya-| favul ile kesebildi, Hakem penaltı ver- di. Reşadın bir vuruşu gol. Vaziyet Kâvuklu — Biz öyle senin bildiğin) !! e berabere. Galatasarayın ikinci golü Bu gol Galatasaray takımına bir hz verdi. Bunun semeresini de az bir za- sesiniz bana pek yabancı gelmiyor a-| manda elde ettiler. Gene sağdan yap- tıklar: bir akında gayet yerinde bir pas alan Gündüz Galatasarayın ikinci golünü kaydetti. Çeklerin ikinci golü Bu golden sonra Galatasaray takımı canım (üzerine yürüyerek) vay canı- bir iki tehlikeli akın daha yaptı. Fa- kat çok iyi oynıyan Çek takımı sağ 8- çığının üstüste yaptığı tehlikeli akın - lar Galatasaray kalesine çok tehlikeli anlar yaşatıyordu. Nitekim bu akınlar- dan istifade eden sağ içleri takımına .bir gol kazandırdı. Vâziyet gene bera- bere oldu. Bu golün verdiği bir hızla Çekler daha ziyade açılmağa başladılar. Haftaymın sonlarına doğru gene sağdan yaptıkları bir akınla üçüncü golü kaydettiler, Çek takımı iyi yer Fakat her parmağında; Bu asrın var bir nasirf PİŞEKÂR — Utuklarda sis var, sis, Bu ne duman, bu ne i5? Garbın hall şarktan bal, Şarkın hali garptan mis! KAVUKLU — Şoför, asıl frene, Bekçi, dikkat trenel Sağlı sollu ateşten: Tandır oldu (pirene!) PİŞEKÂR — Hey Akdeniz, Akdeniz, Etrafına bak deniz! Fazla coşup kabarma, Gene tatlı Ak, deniz! KAVUKLU — Limon sıktım çayıra, Ağzını aç hayıra! (Necip Fazil) turp dikmiş: Dün (Oluldu bayir) a| .rinkü maçtan b ir enstantane tutmalarile, güzel paylaşmalarile iyi ve kuvvetli bir takım olduklarını gös“ teriyorlardı. Birinci haftaym 3-2 Çek- lerin galebesile nihayetlendi. İkinci haftaym İkinci haftaym Çeklerin sıkı akın- lar: ile başladı. Çekler bir gol daha at- mak ve galibiyeti sağlamlaştırmak, Galatasaray ise (beraberliği temin etmek için çalışıyorlardı. Oyun bir ara tamamile durgun bir hal aldı. Heyecanını kaybetti, Çek - ler daha emin bir vaziyette oynuyor - lar, durdurmadan güzel müsellesler teşkil ederek üstüste akın yapıyorlar. Galatasaray müdafaası bu akınları gayretli bir surette defetmeğe uğraşı» yor ve kendi muhacimlerini besliyor- Gu. Oyun bu şekilde iken tekrar sür'at- lendi. Ve top kaleden kaleye akmağa başladı. Danyal çıktı, yerine Süleyman girdi. Galatasaray takımı bütün ener- jisini sarfediyor, maçın mağlüb neti - cesini değiştirmek için bütün gayret - lerini sarfediyorlardı. Galatasarayın beraberlik golü Oyunun bitmesine beş dakika kala, Gündüzün çok güzel ve şahsi bir akı- nını görüyoruz. Gündüz, . Süleymana çok güzel ve yerinde bir pas verdi, Şü- leyman da sağ zaviyeden bütün Çek Pişekâr — (Artık manzum konuş -| müdafaalarının bacakları arasından mayı bırakarak cevab verir) Madem!sıkı bir şutla beraberlik golünü kay- ki Necib Fazıl dün Oluklubayıra turp| detti, Çekler bülün gayretlerini sarfe- dikmiştir; Halid Fahriye söyle, bu ilk-| derek galibiyet yapmağa * çalıştılarsa baharda oraya gitsin de şalgam topla- sın! , Kavuklu — Öyle ise sen de git, Şair Salih Zekiye sor ki edebiyatta turpun şalgam vermesine eski klâsikler ne ma- na verirlerdi? Pişekâr — Başüstüne, işle gidiyo - rum, külhani! * Kavuklu — Cehennemin dibine ka- dar yolun var bırpani! Osman Cemal Kaygılı da Galâtasarayın enerjik oyunu kar » şısında gol almağa muvaffak olamadı- lar. Ve oyun beraberlikle neticelen - di. 7 ” Nasıl Oynadılar: Çek takımı: Gayet güzel paslaşan, iyi yer tutan, sağ ve sol ayakların: iyi kul lanan derli toplu, tekim halinde oyni- yan ve futbolün on bir kişi ile oynan- dığını bilen, seri, bir takımdır. İçlerinde, başta Santrhafları olmak üzere sağ açık, 8ol iç, sağ haf, sol bek- leri en iyi oynıyan oyuncuları idi. Sağ iç ile sol açık ta takımın iyi oyuncula- rından sayılabilirler. Galatasaray takımı; Bu usta Çek ta- kımı karşısında muvaffak olmuş sayı- lir. Bütün oyuncular vazifelerini yap- mışlardır, Avni, bir kaç tehlikeli çıkış yapmakla beraber muhakkak bir çok golleri kurtarmıştır. Lütfü, Salim, Gündüz, Bülend, Reşad, Eşfak, çok muvaffak olan oyuncular arasında sâ- yılabilirler. Hakem Adil Giray oyunu gayet bi - tarafüne ve dürüst olarak idare etmiş- tir. Galatasaraylıları oynadıkları te « miz oyundan dolayi tebrik ederiz. “ Bugünkü maç Fenerbahçe - Çeki Karlini Şehrimize üç maç yapmak üzere ge- len Çeklerin Çeki Karlin futbol takı- mı bugün ikinci maçını Fenerbahçe ile yapacaktır. Dün Galatasaray karşısında göster »: dikleri büyük bir sür'at ve enerjik 0- yuna nazaran bugünkü maçın üzerinde durmak lâzımdır. Bizde futbolü düzgün oynıyân Fe - nerbahçenin hatırı sayılacak kadar hirçin oynıyan Çek takımı karşısında alacağı neticeyi gelişi güzel görmek mümkün değildir. Bir buçuk saatlik oyun esnasinda - bir kaç günlük tren yolculuğuna rağ- men - durup dinlenmeye vaki: vermi- yecek kadar sür'atli oynıyan Çekler belki de en güzel oyunlarını bugün göstermiş olacaklardır, Dün Galatâsaraya karşı yaptığı O « yunu İâmamile görmüş oldulumuz Çekler karşısında seri ve atak oyun » dan kulturmak ancak o şekilde muka- bele ile mümkündür. Fenerbahçenin düzgün bir oyunu bugünkü maçı çok zevkli bir şekle sok mağa kâfidir. | Ömer Besim '