4 Birincikânun Frankoyu protesto ettiler Madrid dün tekrar Hollânda âsileri tanımış, bombardıman edildi, mahalleler harap oldu Madrid, 3 — Bir kaç zamandan ükümet kuvvetlerinin mühim mik - :x' topcu kuvvetlerine mâlik olduk- Nt ve endahtlarının sihhatli olduğu Şrülmektedir. | Dün sabahle âsilerin tayyarele N Madridi bombardıman etmişlerdir. *luan de la Victorias amele mahalle- İle bir kaç öbüs düşmüş, büyük ha - Tlara ve bir çok telefata sebebiyet Tmiştir. İngiliz meb'usları Frankoyu bombardıman ettiler rid, 3 (AA) — İspan_x'ndakl i| İngiliz purl;mreı.ılrosu tetkik heyeiîA— vam Kamarasına — aşağıdaki göndermiştir: «Midridin gaz maskelerine âcil ih- tiyacı vardır. Bunların gönderilmesi için ne lâzımsa yapınız.r General Frankoya da şu telgraf çe- kilmiştir: «İngiliz parlamentosu âzasından 0- Plan bizler, bu sabahki hava bombar - | dimanının Madriddeki kadın ve ço - cuklara ne kadar iztirab çektirmiş, ne bi sefaletlere böis olmuş - olduğunu lük. Münhasıran sivil ahalinin ya- telgrafı Memlekette hava,su,rasat Teşekkülleri birleştiriliyor Jise'bir umum müdürlük teşkiline dair kanun lâyihası ildi. Hergün memleketin Ankara, 3 (Hususi) — Başvekâ - l& merbut olmak üzere bir devlet Me- “Oroloji işleri umuMm müdürlüğü teş. iline dair olan kanun lâyihası Büyük illet Meclisine — sevkedilmiştir. Bu ibaya göre bugün mevcut hava, su Tasat teşekküllerile Meteoroloji te- in hep birleştirilerek — bir lük halinde Başvekâlete glanacak ve bundan böyle memle - &ite bütün bava, rasat, ve iklim işle- | bu teşekkül tarafından idare oluna- lu"_ Merkezi lüzumu kadar ihtisas (elerinden mürekkep olacak olan 4 teşekkülün memleket içinde tam mükemmel bir şebekesi buluna - aktır. _Mı—mlekene hava hâdiselerini takip F*cek olan bu teşekkül ayni zamanda p'ar memleketlerin de hava vaziyet- “ini telsizle alarak hergün memleke- N hava vaziyetini tesbit edecektir. Cihangir Soyguncuları Yakalandılar Cihangirde İlyas Çelebi sokağında İEbeyündüz oduncu Mustafanın evine erek Mustafayı ve hizmetçisini bı âk suretile soygunculuk yapan'ar Sbıta tarafından yakalanmışlardır. Zabıta memüurları Mihal, Demir ve Azıl isminde üç kişiden şüphelenmiş - , bunları sezdirmeden takip etmiş- İ.* ve dün gece Galatada bir evde top- dıkları sirada gidip yakalamışlar - e. üllerini: Hum Bunların üzerinde suç delilleri dı “Ulunmuştur. Bu delillerden - birisi “duncu —Mustafanın cebinden — alın - Ş olan veresiye defteridir. Suçlular defterin yarısını yakmıya muvalfak amamışlar ve yakalanırken buülun - ikları yerdeki sarmıca atmışlardır. Zabıta memurları derhal sarnıda bir am indirmişler ve defterin imha e - Slemiyen bu kısmını — çıkarmışlardir. lçlular paraları ne yaptıklarını henüz “ylememişlerdir. Tahkikata devam e- “lmekted h (Dördüncü sahifemizde bu i ? haher vardır. Fakat son dakikada İller yakalanmış olduğundan o habe- kiymeti kalmamıştır.) W Ankara, 3 ( Ü burün öğledi si) — Vekiller He- sonra toplana: &, hava vaziyeti tespit edilecek Devlet Meteoroloji işleri umum mü- dürlüğü devletin askerlik, iktısat, na- ia, belediye, deniz ve hava yollarına 'lü mlu olan her türlü hava hâdise - lerini, iklim malümatını en yeni usul- lerle tesbit ederek raporlar, bültenler ve haritalarla neşredecektir. Bugün memleket üzerine gayrımuntazam su- rette dağıtılmış olan rasat istasyonları tek şebeke halinde muntazam bir su - rette yurdun her tarafında yapılacak ve adetleri arttırılacaktır. Ehemmiyetine binaen bu İkinci Kânun ayından itibâaren faaliyete geç- mesi tasavvur edilen bu teşekkül önü- müzdeki senelerden itibaren tekemmül ederek üç sene zarfında tam şeklini al- mış olacaktır. Kandilli rasat merkezi eskisi gibi ve yalnız rasathane olarak vazifesine de- vam edecektir. | İstanbulda esnaf İ . . . çin bir dispanser Yapılıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) miştir. Reisler, bu teklifi memnuniyet- le karşılamışlardır. Teklif edilen bu dispanser 18 bin lira kıymetinde ola- caktır. Burada esnafın ve hariçten gelecek muhtaci muavenet kimselerin hasta - ları tedavi edilecek, ilâçları temin olu- nacaktır. Bu teklifi Oda Umumi Kâ - tibi esaslı surette tetkik edecek, her türlü imkânlarını tespit ederek neti - eden esnaf şubesi reislerini haberdar jedecektir. Toplantı esnasiında cemiyet Treisle. rinden bir senedenberi Dördüncü Va- kif hanında çalışan müşterek büro merkez heyetinin teşekküllere ne gibi İyardım ve faydalarda bulunduğu so- Jrulmuştur. Bunun üzerine reisler mer- kez heyetine şiddetle hücum ederek bir senedenberi yapması lâzım gelen işlerden hiç birini yapmadığımı ve bu- nunla da kalmıyarak teşekküllerin fa- aliyetlerine enegl olduğunu ileri sür- Meselâ bu c mleden olmak üzere her şubenin hesapları muayyen müfettiş- ik ettirilmesi esas konulmuş Jiken önüne gelen her müfettişin ilere tet hiç| - şamakta olduğu mıntakaların bombar- dıman edlimesini protesto ederiz.m Londra, 3 (A.A) — Reuter'in bil - dirdiğine göre Salamanka radyosu Ho- landa hükümetinin Burgos'u tanıdığı- ni resmen ilân etmiştir. Madrid harab oluyor Madrid, 3 (A.A.) — Bu sabah yapı lan bombardıman,Petuan - las - Victe rlas kenar mahallesi ile Cuatro - Cami- nos mahallesinde ve Kenedo meyda - nı civarında epeyce hasa: muş ve bir çok kişinin de bebiyet vermiştir. İngiliz Kralının Evlenmesi Lendra, 3 (ALA.) — Kralın evlenme projesinin ortaya çıkardığı kanun esa- sı meselesi, şimdiye kadar kralın şah- sına taallük eden meseleler hakkında tefsiratta bulunmaktan imtina etmiş olan matbuatın da tefsirata başlaması üzerine fevkalâde mühim bir şekil al- mıştir. Londra, 3 — Havas Ajansı bildi - riyor: Siyasal mahfeller, kralın istifa etmek ve yahut şimdiki projelerinden vazgeçmek şiklarından — birini - tercih vaziyetinde olduğu kanaatindedirler. Kral çiftliğini satıyor Londra, 3 (A.A.) —Kralin Kana- dadaki çiftliği maruf Amerikalı Lin - koln Elleswosrth'e satmak için müza- kerede olduğu Bukhingham sarayın - dan resmen bildirilmektedir. Kanberra, 3 (A.A.) — Avuııuryı' kabinesi, Kral meselesinin ihdas ettiği vaziyeti endişe ile takip etmektedir. Londra, 3 (AA.) — İşci ve âzadan &lbay Wedgwood, Avam Kamarasın - da bir takrir vererek, âzayı, taç giy - me merasimine aid hiç bir şeyin kral Sekizinci Edvardın sadakat yemini hükümsüz bırakmıyacağını ve bundan başka İngiliz Kralının yerine hiç bir kimseyi geçirimek niyeli mevcud ol - madığını beyana davet etmiştir. Albay, bu takriri verirken, kralın istifasının her halde önüne geçilmek lâzım olduğu mülâhazasiyle hareket ettiğini, zira kralın halk tarafından çok sevildiğini, her hangi bir deği - şikliğin memleketi ikiye ayıracağını, bir seçime müracaat edilse reylerin kahir bir ekseriyetle kral lehinde top- lanacağını beyan etmektedir. Londra, 3 (A.A.) — Bir Amerika a- jansının Londradaki bürosuna veri - len malümata göre, Madam Simpson bir kaç ay için yabancı memleketlere gitmeye karar vermiş ve hattâ bu ak- şam Londradan ayrılmak niyetinde - dir. Londra, 3 (A.A.) — Kral akşam ü- zeri Londraya dönmüş ve saât 20 bu- çuğa doğru halka görünmeden Buc - kingham sarayına gitmiştir. Kral, kendisinden on dakika evvel saraya gelmiş olan York Dükası - ile yirmi dakika kadar görüşmüştür. Londra, 3 (A.A.) — Kral bugün öğ- leden sonra Valide Kraliçeyi — ziyaret etmiştir. Londra, 3 (A-A.) — Kral dün baş - bakan Baldwin ile bir saatten fazla gü- rüşmüştür. âsir|müşler, ıslâh edilmesini istemişlerdir.|Romanya Kralının seyahati Varşova, 3 (A.A.) — Romanya kralı Carol'un Lehistanı ziyareti, önü- üzdeki ilk baharda yapılacaktır. kimseye sormadan, cemiyetlerin her büroda on iunu şikâyetle anlatmışlardır. Reisler |lananların da peyderpey çekilecekleri $e tatmin edilememişlir. Misal olarak ta|hatırlatılmıştır. Ayrıca esnaf şubesinin müddet müzakeratta bulunmuş - müşterek büro teşekkül ettiği zaman İyaptığı bazı ieraatin umulan neticeyi İotuzu bulan esnaf cemiyetinden bugün |vermediği de söylenmiştir. Antakyaya Bir tabur asker Daha gönderildi (Baştarafı 1 inci sayfada) da mahremiyet kaldırılmıştır. Sokak- lara her on metrede bir nöbetçiler ika- me edilmiştir. Bunlar sokakta aramak bahanesile soymaktadırlar. Reybaniyeye tank getirilmiştir. Kı- rıkhan, İskenderun, Bilân ve Antak » yada bütün dükkânlar kapalıdır. Mem lekette baştan başa ölü bir sükünet hâkimdir. Antakyaya Suriyeden - bir tabur daha asker getirilmiştir. Küöyler boşalıyor Zulümden — kaçan Türk — köy lüleri evlerini, barklarını ter - ketmişlerdir. Adalı Mehmet ile Ku - İseyri zırhlı bir otomobil içinde Hale - |be kaçırılmışlardır. Bir daha memle - ete döneceklerinden şüphe edilmek- tedir. Adalı Mehmet 85 yaşlarında bir ihtiyardır. Evvelce Ziraat vezirliğinde bulunmuştur. Mevcut eski borçlarını “Jödeyemediği için hiyleli surette iflâs “|etaniş, 90 gün hapis yatmış ve huku - ku medeniyeden iskat edilmişti. Mem- leket istiklâle kavuştuğu takdirde hiç bir şey kazanmasına imkân olmadığı için dört elle Fransızlara sarılmakta - dir. Kuseyri ise Türk inkılâbını hazme- İdememiş bir yobazdır. İmzasını at - maktan aciz gösterecek kadar cahil - dir. | Bir gün evvelki kıtalde ölenlerden biri kunduracı Bekir, diğeri de Musta- fadır. Halk üzerine mitralyöz ateşi Hariciye Vekili Cenevreye gitmiyor Ankara, 3 (A.A.) — Hariciye Vekili Doktor Tevfik Rüştü Aras, Milletler Cemiyeti konseyinin | kânunuevvelde toplanacak olan iç- timaında — hazır. - bulunamıyacağı ve 'Türkiyenin daimi murahhası Necmeddin Sadak tarafından tem- sil edileceği haberi alınmıştır. Rüstü Aras Pransız Sefirini kabul etti Ankara, 3 (Hususi) — Fransız Sefiri M. Pongo bugün Hariciye Ve- kili Tevfik Rüştü Arası makamında ziyaret ederek bir müddet görüş - müştür. tanklardan açılmıştır. Hakarete mârüz kalan halk tankları ve milisleri taşlarla kovmuşlardır. Büyük bir sabır ve tahammül -«Türkler hiç bir milletin tarihinde gö- miyen büyük bir sabır ve tahammül göstermekledirler. Gayri meşru bir intihap İntihabat gayri meşrudur, çünkü: | — Halkın yüzde doksan beşi reye iştirâk etmemiştir. 2 — Hükümet müntehibi sânilere yaptığı tebligatta (...) reyle müntehibi sâni olduklarını söylemek garabetinde bulunmuştur. 3 — Sandik başlarında belediye âzası LTERA RETE TTT N DU SA © Fransa ve Lübnan © Japonya ve İtalya on günlerde, Fransa ile Lübnan S arasında akdolunan muahede, Lübnan topraklarında bir hayli mü - essif hâdiseye sebep oldu. Bilhassa Trablusşam mıntakasında hararetle - nen bu hâdiselerin kanlı bilânçosu epey kabarıktır. Lübnana istiklâl veren, ha- kikatte lâfzi bir istiklâlden başka bir şey olmiyan Fransız - Lübnan müuahe- desi, bu noktadan fransızlarca husust bir kıymeti haizdir. Nitekim, Lübnan hâdiselerini, Filistin vukuatile ayni benzerlikte gören Fransızlar, İngiliz - lerin Filistinde baş vurdukları tedbir - lerin aynini Berutta, Surda, Sayda ve Trablusşamda tatbik etmek istiyorlar. Fransızların noktai nazarı şudur: Lübnanlı müslümanlar, mukadderat - larını Lübnanlı hıristiyanlara bağlamak istemiyorlar. Suriye ile bir olmayı ter- cih ediyorlar. Halbuki, Fransanım, u- i 'aset, | alângle bir siyasetlir. Daha iyi edip hükümran olabilmek için müm - kün olduğu kadar fazla ayırmak. Hat- tâ mümkün olsa, Alevilere de ayrı bir âl hissesi çıkarmak düşünülebi - lir. Çünkü İstiklâl denilen şey, Suri - yede lâfzi olduktan sonra bir eksik ve- ya fazlasının ne ehemmiyeti vardır! Fransızların nazarında Arap, ekseri- yetle cesur, çok defa müteassıp, fakat kuvvete karşı hürmet duyan bir kim - sedir. İngilizler, Filistinde, bu hak: - kati gözönünde tutmamış, ilk Filistin kıyamını, gayet hafif kuvvetlerle kar- şılamak istemişlerdir. Fransızların ka- naatine göre, Filistin vaziyeti, Lübna- nuihn aynidir. Su Lübnan, ileride bir federasyon yapacaklardır. Fakat bu neticeye varabilmek için memleket- te sükünun teessüs elmesi lâzımdır. Bu da küyvetle olur. Şu halde? Şu hal- de bakalım Fransızlar bu kuüvvet işi- ni nasıl halledeceklerdir. * Japonyanın Habeş ilhakını, İtalya - nın da Mançuükoonun istilâsını karşı - lıklı olarak tanı- malarından do « ğan bir vaziyet vardır. Bir za - manlar İtalyanın Habeşistanı istilâsına muarız gibi görünen Japonyanın bu - tanıması, itiraf et- parça garip gö - şüdür: mek lâzımdır ki, rünmektedir. İşin iç Japonya, eski Ha dan bir takım imliyazlar almıştır. İtal- yanın Habeşistanda vaziyete hâkim ol- ması Üzerine Japonya, bunları elden kaçırmak tehlikesine düşmüştür. Bu tanıma, o azların kurtarılmasını temin etmiştir. İtalyanın Mançukooyu tasdik etmesine gelince; İtalya, Uzak Şarkta mühim bir menfaat politikası gütmektedir. Bu yüzden bir ara, Ja - ponya ile İtalyanın araları bile bozul- mak tehlikesini göstermişti. Şimdi, bu mütekabil anlaşma karşısında, he: tür- lü suitefehhüm ortadan kalkmış gö - rün! lim Ragı bulunması lâzımken, rey atmâ işi kon- bo: trolsüz yapılmıştır. Müntehibi sânilere onar Suriye lirası teklif edilmiştir. Beledîye. Azalarının hepsi azledilmiş- tir. Şamda çıkan ve vatanilerin organı o- lan Elifba gazetesi vetanilere ve Fran- sızlara katşı şöyle bir lisan kullan - maktadır: «Eğer, üzerinde uğraştığı - mız mesele Cemiyeti Akvama intikal ederse Sancak elden gider. Çünkü, biz burada intihabat işlerile uğraşırken, ö- tede Türkler dahâ sağlam ve emin bir yoldan gayelerine doğru ilerlemekte - dirler.» Mustafa Kimse hayatından emin değil Kilis, 3 (ALA.) — Sancaktan kaçıp buraya gelenlerin mikdarı artmaktadır. Sancakta tazyik azalmamış arttırılmış- tır, Hiç kimse malından, canından emin değildir. Köyler yağma edildi 2 (AZA.) — Sancak nahiyele- len bazılarında dolaşmış olan bir t Ordu nahiyesinin Bayırbucağı mın- kasında gördüğü manzarayı şöyle an- latmıştır: Evler kısmen harap bir hale gizmi tir. Bu harap evlerden birinin tahta şoförüm ekmek istedi. Kadın önündeki ekmeği verdi. Parasını kabul etmedi. Şoför katık olacak bir şey de istedi. Ka- dın yok dedi. Şoför «çökelek de yok mu; diye so - runca: Kadın ağlıyarak şu cevabı verdi: «İş- te elimizdeki şu arpa ekmğelnden baş- ka bir şey yok. Dün meb'us seçimi için köyü bastılar, evlerde, ambarlarda ne varsa hepsini alıp götürdüler.» Esasen 16 senedir bu mıntaka aşar ve vergi yüzünden kâfi derecede harap bir hale konmuştur. Son soygun hal - kın elinde, avucunda kalan son eşya - nın da kaybolmasına sebeb olmuştur, En makbul hediye : Şapka Hama,3 (Hususi) — Sancak köy- leri hararetli bir surette şapka tedarik etmektedirler. Köylerde ve şehirlerde ki münevverler fakirlere kendi “arala- rında para toplayarak binlerce şapka hediye etmişlerdir. Köylüler arasında en makbul hediye şapkadır. Orta Ku- seyir nahiyesi ahalisi kâmilen — şapka giymişlerdir. Bunlara civar olan Arap |köyleri de şapka giymiye başlamış * lardır.