Hakâri yolunda seyahat “En geniş yeri yarım metreyi geçmiyen ve 50 metrelik uçurumların kenarını teşkil eden yollarda katırlar geçerlerken öyle maharet gösterirler ki...,, ıça geçerler. Hattâ eğilerek geçenler de Hakâri yolunda Sünbül dağı denile a j g n ve yerliler arasında Tırnaksöken dağı ismi ve rilen dağ — Hakâri mınta -| 1D n inerkezi olan Çölemeriğe Bul demek daha muvafık olur, Bu aşırlar. Üzerlerinde da- ax kalan bu dört bin met- rın duruşunda dâima büyük T. i yapanlara Çö- şöyle târif ederler «Mahruti Doğrusu bu biraz insafsızça bir teş- bih olur. Halbuki biraz daha münsif Olanlar; rleri vardır. Baharda her taraf gibi yeşillenir. Bu yeşilliğin ine doyum olmaz. er taraftan sular akar. Bu suların hu- Sule getirdiği çağlıyanların; tatl gü - tTültülerle akışına bakmaktan insan derin bir zevk duyar, Yaylalarınn büyük bir hususiyeti Yandır. Bin bir nevi Xır çiçeklerile süs- lenen bu yerler; insanın gönlünü ferah. landırır. Her sene halk, çadırlarını bu'yayla- lara kurar, sürülerini buralarda otlatır Mer, Yerli halk, bu yayla çıkışa zoma der let, Üç ay kadar süren bu yayla haya- an şehir, kalabalığını kaybeder, ten- halaşır. Kasabanın evleri çok iptidaidir. Ker- biçten yapılmış olan bu kulübe gibi Yerlerde yaz aylarında sicaktan otu » tulamaz. Bu sebepten halk, asırlardan- i bu yayla âdetine devam etmekte dir. Hattâ cumhuriyet devrine kadar hükümetin de halkla beraber bu yay- lalara taşındığı söylenmektedir. Kasa- içinde oturabilecek evler, eşki vali- lerden merhum Fahri zamanında ya- Pılmıştır. Bugün bile merhumun yap- tığı bu eserler takdirle karşılanmakta Ve mumaileyhin ismi daima rahmet ve Şükranla anilmaktadır. Ondan fazla olan bu binalar; bugüne dar resmi gairelerle memurinin 6 - İürmasına tahsis edilmiştir. Son zaman- Yarda vilâyet merkezi olunca memurlar Çoğalmış ve mesken buhranı başgös - termiştir, Bereket versin ki ilbay M. Kemal Al- güloğlu tâm.zaman: yetişmiş ve bü 4 Hasan Bey, gazete yazıyor. Oku dun mu? büyük ihtiyacı karşılamağa koyulmuş tur, Mumaileyh, hususi bütçedeki pek az bir tehsisstla ve âdeta yoktan bir var-| çİ hk ye atarak ve gece gündüz çalışirak bu büyük sıkıntının önüne geçmiştir. | olur. İşte bu reveranslı geçiş; onların ekseriya hayatlarını kurtarmağa kâfi gelir. Fakat bazan yüklü olarak geçer“ erken kayalara ufak bir d men 40-50 metre yükse yuvarlar ve pa rı Asırlardanberi sed çekmiş gi çığları; saatlarca devâ top e İşte akli in Herşeyden evvel 22 odalı bir hükü-| 5k met binası vücuda getirerek dağınık bir halde bulunan resmi daireleri bir & toplamış ve kasabanın yeni evlerle lenmesine çalışmıştır. Yaz aylarından !| beri devam eden yeni inşaatla şehrin çehresi tamamen değişmiştir. Bu meyanda bir vali konağı da vü - cude getirmiş, çarşı kısmen usiâh edilmiş bir çok yeni dükkünlarla asr bir firin da yaptırılmıştır. Merhum vali Fahrinin yaptırdığı es- ki yayla yolu düzeltilmiş ve bozulan yirmiden fazla köprü ve menfezler ye- niden yaptınlarak otomobillerin işl mesine müsait bir hale getirilmiştir. Bu sene bu yol mükemmel bir surette işlemiştir. Hakârinin bu yayla yolunun senelik ömrü pek kısadır. Bu yoldan ancak 3-4) $e7 ay istifade edilmektedir. Ondan sonra karlar başlar ve bu yollar kapanır. Bilhassa kış günlerinde buralarda kuş bile uçmaz. Vilâyetin bu mevsim- de işleyen bir tek yolu vardır. O Başkale yoludur. Bu yolun da mühim bir hususiyeti vardır: Zap suyunu takiben giden bu dere yolu bir çok uçurumlarla doludur. En geniş yeti yarım metreyi aşmıyan bu kayalıklı yollarda her zaman ölüm teh- likesi vardır, Yerliler bu uçurumlara Kaban derler. Buralardan insan ge « çerken titrer. Ölüni, her zaman için nı ME demektir. Ufak bir dikkâts lolur. Derhal uçus yuvarlanarak deli deli skan Zabim kuvvetli âkıntılarına kapılır ve sürüklenir gidersiniz. Her sene bü yol- lar; yirmiden fazla insan ve hayvat kurban verir, Bu uçurumlu yolların böyle sebebiyet verdiği kazalara göre ayrı ayrı isimleri vardır. Her bir isim, mulaka o mevkide veç- miş bir faciayı hatırlalır. Bu yolların en cefakâr yolcusu ka- tırlardır. Bu uçurumlardan geçerlerken © kadar korkmazlar. İçlerinde yüksek maharet gösterenler de vardır. Uçuru- mun çok dar olan yerlerine gelince du- rurlar, ödeta tehlikeyi hissetmiş gibi (run buradan ayrılişı teestüir uyandır «| ması umumi bir sevinci mucip olmuş- olurlar, Oradan gk dikkatli ve yavaş sw Şehir plân: tatbik edilince... başka bir yol ya ve bizzat iyi bir güze bulmuştur. Bu sene pek kısa bir zamanda ine) pan bir yol açtırmağa muvâ senö öde 6-7 ay işleydeeği muhakkaktır. Mesafenin uzaklığı ve vesaltin azlığı yüzünden Hakâride hay: r. Şark vilâyet e bir pahalılık göze çarpar. alınmaktadır; Sebzelerin kilos 30-40 kuruş arasında âli mümkündür. Odunun kilosu da bugünlerde alt - mış paraya fırlamıştır. Maamafih yakl, tabiidir. Bursa köylerinden birinde bir tabanca kazası — Ki 1 W z a KM iri üçik sa iri cuları kurtarmağa muvaffak olmuşlar- kö: Hüsnü, evde kimsenin bulunmadığı. bir sırada mor: duvarda asılı bulunan taban tır. Oynarken tabanca ateş al kan kurşunlardan biri çocuğun bey nine saplanarak ölümüne sebebiyet vermiş. tir. Babaeski: hükümet doktorluğu Sürd (Hususi) — Hükümet dokto- ru Zeki Butur terfian Babaeski hükü- met doktorluğuna tâyin edilmiş, vazis esi başına hareket etmiştir. Burada bulunduğu müddet zarfında kendisini ütün halka sevdirmiş olan Zeki Butu- mıştır. . Şehrimizde birkaç tane tünel yapılacakmış.. emel ans i landılar, | riyetindedir. Buna rağmen alınan her| İ uçuruma yuvarlarımıştır. şlıkça bu fiatların artacağı pek! Saraydan bir görünüş Saray kasabasında herşey bol ve ucuz Sarayın bütün; yolları yapıldı, şimdi mektep inşaatına ehemmiyet veriliyor, 2 mektep yapıldı, 6 mektep daha yaptırılıyor taç yüz bi a » de bü yüzden çe yölüğde bit 426) kamyon kazası | Yolcular uçuruma yuvar- iki gün kar yığınları altında kaldılar Hakâri (Hususi) — Vandan yayla yolile Hakâriye gelmekte olan ve un yüklü bulunan Rizeli Osmanın kamyo- birnav denilen mâhülde -şoförün ği yüzünden - devrilmiş ve Otomobilde, ini getirmekte olan baytar müdü- Gi Zı yolcularla Cezreden gelen şi r aile de vardı. Devrilme esnasında kendilerini di - n şoför muavinile yatası hafif r müdürü; büyük bir soğuk- kanlılıkla ve saatlarca çalışarak yüara- nan ve çuvallar ârasında kalan yol- dır. Bir tesağiif neticesi olarak yol- cüların hepsi de hafif yaralar almışlar» yi soğukta ve Karlar arasında n kazazedelere Kotranis karako- MİrriiŞ« g | eş lâzım gelen yardımla tır. Kaza; vilâyet merkezinde derin bir teessür husule getirmiştir. Derhal âcil tedbirler alınmış ve sıhhi imdat kolu| jola çıkarılmıştır. Yaralılar, iki gün sonra merkeze gel- mişler ve sihhiye müdür i râz tarafından tedavi altına dır. Kazanın böyle kolay geçirilmiş ol - | üzerinde bul İ rafından takdir & rilmektedir. Kaymakam mektep ne çok ehemmiyet verr ve Beyazköyde yeni yapılan ve pek mükemmel olan iki mektebin resmi kü- ilmıştır. Diğer altı köyde de p yaptırılmaktadır. e bul una Edirne - İstanbul şosesi için her tarafla ir. rdır. Her hafta çarşamba gün- kurulur, Çok nefis tereyağı » Kilosu altmış kuruştur, ucuzdur. Bursada bir kamyon devrildi İki yoleunun ayakları kırıldı, şoföre bir şey olmadı Bursa (Hususi) — Bir kamyon hen- değe yuvarlanarak parçalanmıştır, Hâ- dise şöyle oltüuştur: İhsan adındaki bir şoför kamyonetine üç arkadaşını ala- rek hava karardığı bir sırada ziraat mele tebine doğru son sür'atle gitmeğe baş- lamıştır. Aptal köprü civarına geldik- / rada kamyonetin lâmbaları bir. denbire sönmüştür. Bu sırada kamyon sön süf'atle gittiğinden durdurmak ka- bil olmamış, orada bulunan bir hende- ğe yuvarlanmıştır. Kamyon parça parça olmuş, içinde bulunan Ahmetle Basrinin ayaklari kırılmıştır. İhsana bir şey olmamıştır. Yaralılar bağırmağa başlamış, seslerini duyan civar halk imdada koşuşmuşlar- dır. Bu aralık müddetumumi muavini i yaralılar hastaneye kaldı - Tarsusta bir kuduz vak'ası Tarsus (Hususi) — Gözlükküle sem- tinde bir kuduz köpek bir kadını ısır- muştır. Köpek bundan sonra Pamuk pazarında bir hanın lâğim deliğine kaç- mış ve orada belediye memurları tara- iştür. Sam na me ann | Hâdiseler £ 5) âarşısı Zaharofun ölümü Bu haber bit top gibi patladı. Bir gutralyöz ağından fırlayan kurşun- etrafa yayıldı... Bazılarının süngü gibi saplandı: — Kale gibi sağlam bir adamdı. Mermi bile yıkamazdı.. Dediler. Fakat yıkılmıştı. Ölümün tankı onu da altına algıyg ezmişti. Zaharoftan, kasatura bacakları, mer kollarile bütün harp meydanla- na yetişen silâhlı dünyanın en hür silâhcısı Zeharoftan bahsödiyos rum, Onun için : «Yıkıldı gitti cihandan, dayansın ehli kubuta Diyecektim ama, kabirlerin s | andan kurşunla öldür rülmü; harp insan gi Hasan Bey — Eyvah.. Belediye büt çesinde gene büyük bir defik açıla- cak desene... «Yıkıldı gitti öbandan, dayansın ehli kubüta.s Dedim.