17 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

17 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TERSANEDE BİR SAAT Türk tezgâhlarında, Türk İşçisinin yaptığı ilk gemi İlk gemi Sarıyere işleyecek ve ayni tezgâha bir ikinci gemi daha konacak. Tersane müdürünün bir şikâyeti: "Yıızık diyor, Haliç bu gidişle dolacak!,, İlk Türk gem i Hı&uy iskelesine- çıkınca sorduk. — Doğru gidin, furnın yanından so- la sapın. Yüz, yüz elti adım kadar yü-! Çekiç seslerini duyarsınız.. Tüyü Ş dük. Bir kömür deposunu ge - içince çekiç seslerini düşduk. Avlu ol-| İdukça temiz. Üstü sarmaşıklarla ör - tülü bir havuzun fıskiyesi şarıldıyor. Müdür bizi yazıhanesinde kabul et- ti İ.; adamı olduğ Yaı. açık p(nc”lı u iftiharla gösteren bı' bab akta duran Şirketi F'nıı;ı*n n Müstakbel 75 numarasını gi — Y;(r artık iskeleti aşağı yu Mamlanıyor. Baş bölme, kazan, ne, kıç bölmelerini görüyorsunuz. Tekne de kısmen örtülüyor. ni başına geçirdi. mümüze düştü. — Yazıh altında vapurları kızağa çek kullanılan muazzam bir elekt var. Müdür izahatına deva mediyor: nket, vapurlarının teknesini her temizletir, Şu iki vapür sıra bek- r. Fakat kızağın önünü gene ça- ııır doldurmuş. Gemiyi — kızaklamak İtin en aşağı 7 metre su lâzım. Başını iki tarafa sallıyarak devam | r €© Üiyor — Yazık, Haliç bu gidişle' dolac Dıha ortaları 2-2 buçuk metre su an- Cak çeker. Öyle sanıyorum ki 50 sene Soyira buralarda artık gemi işletilemi - Yevek. Türk tezgâhlarında Türk Yaptığı ilk geminin iskeletini Tuz. Şimdi uslabaşı kazancı Arif anlatı - Yor: — Boyu otuz üç metredir. Eni 6,6, derinliği 2,45. Bakın bölmelerini ince Saçtan yapıyoruz. Daha sağlam olur. — Ne zaman bitecek, Yaza artık, Sarıyere bununla gi- Z. k vinci işçi AÇ mil yapar dersiniz? — BSu içinde on iki mül. Gülüşüyoruz, Arif usta devam edi- Yyor — Makineleri kız gibi. Kömür yaka- 350 yolcu taşıyacak, — Türkiyede yapılan ilk gem mu? — Evet, 50-60 sene evvel buralarda hn*p gemileri bile yapılırmış. Sonra bırakılmış. Türk işçisinin yaptığı ilk gemi budur, Ben kırk yıllık bir armatör gibi tek- e slıcı gözile bir baktım. Sonra etle sordum: — Vah vah, galiba tek uskurlu bu? — Tek uskurlu elbet. Bu kadar kü- Çük tekneye çift uskur olur mu? — Sahi olmaz, Şirketin şimdi yapılmakta olan 75 Numaralı gemişi yalnız doğmadı. Bu 75 numaralı gemi İkizdir. Kızaktan indirilir, indirilmez, yerine kardeşi ku- Tulacak. Bunun için de (75) in bütün aksamı - çift yapılmaktadır. Öy ki, 75 suya inince (76) nın bi samı hazır demektir. Bir montaj Türk işçisinin ikinci gemisi de Suya ı-ıd ri « lecok. bu umbm!umık d-,; Küçük bir şirket vıpu;u, direğliinden Tersane müdürü arkadaşımızla konuşuyor sintinesine kadar tamir ediliyor, aşa- T or metre ge siyah bir deniz larağı ç Küçük bir kayık bi dü.Tarağın ge i sinde sim - mdik duürüyor. Kovalarda mur azaldıkça kovaları daha a — dopdolu yuk: Lu saç dubaya uzalıln hyorlar. Duba drı unca acık denıı ere | götürülür, ör: pakları « şaltılırmış, — Bu iş, bu küçük tarakla olmaz, di- yorlar, buralara büyük büyük tarak - ter. Yoksa Haliç dolacak, köprü ecek. Hem bu çamurda âlâ tuğla yapılır Halbuki Silâhlarağadaki tuğla har- manları çamur bulmak için küçük k çük motdr meleler ke mur çıkarma; muru götürür döl alışırlar. Dönü; pat pat yü: * «Erişir menzili maksuduna yruz. giden, Tizi riftar olanın pâyine dâmen do. | laşır.» Beytini hatıri Halbuki Halicin iki y na kadar fabrika ve imalâth imiş. İki tarafında muazzam bir düstri hareketi bulunan Halicin yeri hâlâ mızmız. Fakat bugünümüze şükredelim. ğer biraz evvel duyduğum tahakkuk ederse tarihten 50 yıl sonra buralara otomobil ile n bir «Son Posta» mu- Harriri dönüşte ş yazacak: «Buraları vaktile deniz der - ya imiş, kayıklar, motörler işlermi; Hattâ o kadar geriye gitmeğe lü - zum yok. 50 sene evvel Türk işçi - sinin'yaptığı ilk vapur burada de - nize indirilmiş. Şimdiki stadyomun bulundağu yerin sağı mezbaha, solu Eyüpsul - tanın vapur iskelesi imiş. O zaman- lar vapur yapmağa başlamışlar arn- ağzı- dölü n - orla İrada babasını kaybetti. let yüzünden ölüp gitti. Urnulma- | aheste| ma denizin bittiğini maaâlesef farke- dememişler.» K.'T. SON POSTA Yeni yıldızlardan Alinia dö Haniland Yeni yıldızlardan Bette Danis Harry Baur Kimdir? Çocukluğu, hayata atılışı, uğradığı felâketler, sahne ve sınemaya girişi Memleketi- mizde Harry Baur'u bilmiyen yoktur sa- yurız. Dünyanın het tarafında çok takı b edilen bu yüksek F san'atkârın —hayatı |hakkında (Son Poss ta) — okuyucularına malümat — vermeği fay ı bulduk, Harry Baur işleri | iyi giden bir kuy eunun oğlu idi. Dün | yaya gölişinden bir hafta sonra babası- ğazası hırsiz: lar tarafından tama “|mile soyuldu. Yapı- araştırmalara ızlar bu lunamadı - ve ailesi İbu yüzden koyu bir -|sefalet içine düştü. iyeceksiz kaldılar... De içeceksiz Asıl ismi Henri Ma- rie olan Harry Baur sokaklarda sürün- mekte idi... Felâket felâketi kov Biç; sefa dık bu yeni felâket karşısında anası bir surette hastalandı. Bazı i; rekli insanlar çocuğun sefalet içinde kal mMaması için onu Rühban mektebine yazdırdılar... Küçük Henri üç sene pa- pas mektebinde kaldi... Fakat pe , | mak isteğinde bulunmı O sıralarda ahv; sıhhiye- düzelen annesi, çocuğunun o- kumasını arzu etti ve onu Sen Nazer- deki kolleje koydu. Çocuk — tahsiline gayretle devametti. Çünkü sef; olduğunu lâyik bini ikmal edince Marsilya mektebine yazildı... İstikbali t etmiş gibiydi... Yaşca ilerilemeye ik Henri Mari Baur gi rdu... Her vesile anıfınin birinci: ile kavga olmaşsına casını mmükemmel bir surette dövdi Bu yüzden mektebin inzibat meclisi o- nun kaydıni terkin eyledi... Artık deli- kanlılık eşiğinde bulunan Henri rene eski san'atine, yani kundura boyacılı- ğina ve ayak satıcılığına başladı. Ha- nı müşkülâtla k; rdu. Aşker- iği gelinceye kadar bütün müşküllere gerdi. As a sevkedildi... lan Henri bu hayatta muvaffak oldu.. Çavuş iken terhis edildi. Marsilyaya am e adam | 1 | Sonrala ere alınınca derhi .ılld. Spora çok meraklı 0- | rü Harry Baur, Taras Bulba filminde avdetinde arkadaşlasını buldu. Kendisi | ni tanıyanların sayesinde Marsilyanın meşhur Olimpik spor klübünü kurdu.. El'an bu klübün fahrt reisi bulunmak- tadır. Parise iş aramağa gitmişti... Bir gece Komedi Fransezin verdiği «A- nde bulundu ve tiyatro ap eylemeği kurdu... şeyi mutlaka başarmak arzusunda bulunan Henri derhal Kon- tuvara müraca: i.. Yakı - müdürler imtihana tâbi tutul iki defa im iki defasında da mu | #fak olamadı 'akat azmi sayesinde ayet muradına erdi... Kadroya dı... Daha ilk ve iptidaj rollerde kendi- ni gösterdi... 1907 senesinde o vakitleri meşhur san'atkâr Gemier'nin idare etmekte ol- duğü Antuan tiyatrosunda — rol aldı... rına girdi.. Harbi umumi patlak verdi... ne evvel delice sevdiği bir g evlenmiş olan Henri Baur da bir oğlu nında ikinci çoc Dört se- karısı ağır bir fam bu sırada Henri h ve derhal cephe- tutulmuştu... Hi başına çağı 'a tutuldu ve tifodan yatmak- a iken yüzü felce uğradı... m iki sene asker! hastanelerde * ü Hastalığı fakat çü- çıkarıldı ve sivi! hayafa atıldı.. O sıralarda kendisini herkes unutmuştu.; Hele tiyatro âleminde onu halırlayan diği rolleri «Sefiller» zel kız ile| yoktu bi hay li uğraştıkta: üçüncü, — dör derecelerde £ nan tiyatrol Bi aK nn İli' makta idi... n'at l'.:ı'.ı Henri, mek ım—bur yet sında bulundı dan memlek linde bir çiftlikte kâhyalık etmeğe baş ladı... Harbi umumi n Hayet bulmuştu. Pa- risşte tiyarto hayatı başlamıştı.. Henri der lik kâhya ı be raktı ve Parise dön dü.. Tekrar tiyatro hayatına girdi ve kendini göstermeğe başladı... «Silâh başıma», <«Kral», «Ko- kotlar mektebi», «Mari Düğan'ın dava- si>, «Lö Grölüşon deliko» piy ıde baş rolleri yaptı ve emsalsiz muvaffa- kıyetler kazandı... Artık Paris san'at ve tiyatro muhitlerinde hep Henri Baur- dan - bahsediliyordu.... Bu sıral ismini Harry'ye çevirdi... 1930 senesinde sinema ha tıldı... İlk çevirdiği film Dav i... İlk filminde sinemada sek bir şahsiyet olduğunu isbat Bündan sonra arka arkaya film virmeğe başladı... Her kinden güzelâi,.. al çift r çe- filmi bir önce- Kendisinin en beğen- «Cürüm ve Ce za», «Samson», «Si; gözler» ve he- nüz bir ay kadar evvel ikmal edi- len «Betoven'in aşkı» filmlerindeki« N dir. Odeon ve Matüren tiyatrola- | P Halen «Parise adında büyük bir fiim | çevirmekle meşguldi 1930 dan beri B ne sonra da çok sevdiği oğlunu kaybet- ti... Hayattaki her muvaffakıyetini mut li karısın laka ailesi azasından birinin hayatı b hası ile ödeyen bu yüksek san'atkâr geçenlerde ikinci defa evlenmiştir Filmlerde, oyunlarda rollerini ne su retle o derecede kuvvetle yaşattığı çenlerde kendisine sorulmu: Harry Bat vabı vermi ge şu kısa ve küvvetli ce- «Ben kendime uyan rolleri alırım ve hayatta geçirdiğim müthiş ıztıraoları canlandırmağa uğraşırım...> ©0. Tugrul

Bu sayıdan diğer sayfalar: