Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
10 Sayfa- Leik Gi LA _—aî_—_—_. u a S ÂLİN Ü LĞ e SON POSTA — « Son Posta » hin tefriKası: 26 tMülâzım — Cemil'in ükıbeti â A, R. Cemil Nerimanof şatosuna naklediliyordu güzel Anna ağlamağa başladı: “ Ben sizin hizmetçiniz idim, amma sizi de tarassut ediyordum dedi, hakkınızda vallahi hiç fena rapo r vermedim ,, Marki Gorçakof: Cemili görür gör - — Mez, şakrak bir tavırla ellerini ona u- Zzattı: — Dostum!.. Bu ne şans.. bu, ne ikbal?.. Eğer yakında, Çar hazretleri- nin yaverliğine tayin edildiğinizi de — haber verirlerse, asla hayrette kalma- — dan.. mutlaka mütareke oldu. yın. Diye bağırdı. Cemil, bu sözlerden hiç bir şey an- lamadı. Elleri, Marki Gorçakofun elle- rinde olduğu halde, bir kaç sâniye, öy- lece dona kaldı ...Ve sonra, sormıya başladı: — — Affedersiniz, kumandan.. sözle- rinizden hiç bir mana çikaramadım. — Çıkaramazsınız, ya.. elbet çıka - ramazsınız... Öyle bir şey ki, akıldan ve hayalden geçmez. Cemil, birdenbire sevindi: — Hah.. şimdi anladım, kuman - Harb durdu. - Dedi. Gorçakof, bir elini havada sallıya -« rak cevab verdi: — Mütareke mi?.. Yok, canım... Harb, alabildiğine devam ediyor. Garb — cephesinde, iki taraf arasında 30 bin maktül olduğu söyleniyor... Bırakın, varsın olsun. ÂArtık dünya o kadar dar- laştı; ve insanlar da o kadar çoğaldı ki... Her halde bir tasfiye yapmak, bu İuzumsuz kalabalığı biraz azaltmak lâ- — zım... Maamafih; bu, bizi alâkadar et- . Ben size, büsbütün başka bir şey tebşir etmiye geldim. — Hayrola, kumandan. — Şimdi.. size tebliğ edilmek için ı)ır emir aldım. — — Nereden).. - — Sarayi imparatori müşürlüğün- den. — Tuhaf şey.. ne Münasebet?.. Ben, esir bir zabitim. Bu makamın, benimle ne münasebeti var). — Canım! Şimdi' münasebeti bıra- — kın. Dünyada, her şeyde münasebet arıyacak olursak, bunları öğrenmiye “ömrümüz bile vefa etmez... Siz, asıl o ei — Cemrin ne olduğunu sorsanıza?.. | Gildir. Bu kepekler saçların diplerinde bi- | Saç R - tür. Saçları çok kepek yapanların haf - E yılır. Haftada iki defa, bazan üç defa yı- B ci Bu molları. kesle saklağımız, ya « -| yapır Sılnııtı zamanınızda bu notlar — Lütfen, söyler misiniz; kuman- dan?.. — Sizi, komşuluğumuzdan kaybe : diyoruz. Cemilin vücudu, hafifçe ürperdi. — Yâââ.. demek ki, epeyce uzak - İara gidiyorum, DECEL U SS0i G L AMAY GY A TUrBEA ON V00 ŞA AA ĞN. | Bir Doktorun Günlük Notlarından Salı ©) Dökülmesi vardır. Kepek cildin ifraz ettiği fazla yağların kurumasindan başka bir şey de- rikir ve saç kökünün teneffüsüne mâni olur. Bu suretle saçların kuvveti azalır ve dökülmeğe başlar. Bir defa bu vazi - yet hâsıl oldu mü önüne geçmek güç - | tada bir defa başlarını yıkamaları az sa- kamaları lâzımdır. Ayrıca saçları daima serbest bırakmalıdır. Kepekleri gider - mek için kükürtlü ve yahut süblimeli sa- bun kullanmak ta iyidir. Başı kepekli olanlara, bilhassa bol meyva yemeleri de ftıp ilminin son zamanda tavsiye ettiği çarelerin başında gelmektedir. hut bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon or gibi ıındıdılnzı yetişebilir, Saçı çok dökülenlerin ekserisinde kepek | — Maamafih, o kadar uzak değil... Nerimanof şatosuna?.. — Nerimanof şatosuna mı?.. E; vallahi, hiç bir şey anlamıyorum ku - mandan. Şunu açıkça söyleseniz, da- ha iyi edersiniz. — Hadi, sizi üzmiyeyim. Aldığım emri aynen tebliğ edeym:ı 5u *Efen « dim!.. Sarayi imparatori muşurlugünden. Harbiye nezaretine.. oradan da telgraf- la bize verilen emre nazaran; derhal Nerimanof şatosuna nakledeceksiniz; ve bundan sonra, orada ikamet ede - ceksiniz. Cemil, bu sözlerden büsbütün şaşır- mıştı. Kumandan, Margi Gorçakofun yüzüne bakakalmıştı. Kumandan: omuzlarını sarsa sarsa gülmiye başlamıştı: — AÂzizim!.. Niçin bu kadar hay - rette kaldınız?.. Eğer bu vaziyet ho- şunuza gitmedi ise, mevkiimi maal - memnuniye sizinle tebdile hazırım. Diye bağırdı. * Cemil, küçük bir bavuldan ibaret olan eşyasını toplarken, hıçkıra hıç - kıra ağlıyan Anna, yavaş yavaş yanı- na sokuldu, Hem, gözlerini beyaz ön- lüğüne siliyor; hem de söylüyordu. — Her kumandan!.. — Söyle, Anna. — Benden.. cidden, memnun mu idiniz?., — Ooo001.. Sormıya hacet var mı, Anna?.. Bunu, kaç kere ben sana tek- rar ettim. — Her kumandan!.. Kimseye söy- lemiyeceğinize söz verin; size mühim bir sır tevdi edeceğim. — Söz veriyorum, Anna. Bana söyliyeceğin sözler, benimle beraber mezara gömülecektir. — Âmma söylersem, benden artık nefret edeceksin. — Hayır, yavrum... Ben hayatta çok şeyler görmüş geçirmiş bit ada - mim, Her şeyi hoş görmek, âdetim - dir. İstersen bunun için de sana ay - rıca teminat vereyim, — Hacet yok. Bu sözlerin, kâfi. na tevdi edeceğin sır, nedir?.. — Her kumandan?., — Ânnal!l... — Benim burada; ayrıca bir vazi - fem vardı. Sizi, tarassut ediyordum. “Cemil, hafifçe tebessüm etti. Büyük |bir sükünetle cevap verdi: — Biliyordum, Anna. — Biliyordunuz, ha... E, şu halde niçin beni yanınızdan kovmadınız?., Niçin bana o kadar candan davrandı - nız?;. — Yavruml!.. Ben, askerim. Vazi - fenin, ne olduğunu çok iyi bilirim. bak, Her kumandan... İşte, diz çöküyorum.. ve haç çıkararak yemin ediyorum ki, sizin hakkınızda fena bir rapor vermedim. Sizi, hiç bir zaman düşman gibi görmedim. Bilâ - kis.. — Bılıyorum, Anna.. her şeyi bili- yorum. — Şimdi size: bunlardan niçin bah- sediyorum, biliyor musunuz; Her ku- mandan?., — Hayır.. onu bilmiyorüm, Anna. — Şimdi şatöya gidiyorsunuz. — Evet. — ÂAmma.. bir hizmetçi verilecek, — Belki. — Belki değil.. öyle... Hattâ, bu hizmetçi kızın adını da size söyliyebi- dlirim, (Arkası var) — E.. şimdi, sen söyle bakalım. Ba- ——0 - “ Son Posta,, nın zahıtı romanı : 26 Yazan : Hugh Aüstin İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklıgil , Merdivende ayak sesleri Genç kız yorgunluktan bitmiş görünüyordu. Fakat gene kuvvetini topladı ve alçak bir sesle mırıldandı — Hayır. Söyleseydim anlamıya - caklardı ki.. — Sizden yanlarında kalmanızı is- temediler mi? Size nereye gittiğiniz sorulmadı miı? k — Hayır. Yalnız Norman merdive- ne kadar arkamdan geldi. Kendisine o- dama çıkacağımı söyledim. Teğmen: — O halde, dedi. Erkekler, sizin oda- nıza çekildiğinizi, Madam Arnold'un da yalnız kaldığını sanıyorlardı. — Evet. — Pekâlâ, doğruca Madam Arnold- un odasına mi çıktıniz ) — Evet . — Erkeklerin holden ayrılmaların- dan evvel mi? — Evet. — Odaya girdiğiniz dakık&dan iti - baren ne yaptınız ve ne konuştunuz? — Yatağın kenarına oturdum, yü- züm pencereye Müteyeccihti. Madam Arnold'un ellerini ellerımın içine al - dım.. — Yüksek sesle mi konuştunuz? Genç kız başını salladı: — Hiç konuşmadık. Yalnız odaya girdiğim Zzaman yatağa uzanmasını söyledim. — O halde bitişik odada bulunan likte bulunduğunuzu bilemezdi? kib ettiği hedefi anlamaya başlamıştı: — Hayır, dedi. Fakat bu, benim hiç 'bir zaman hatırıma gelmezdi. - Kent sıkı sorgusuna devam etti. A- sıl maksadı genç kızın tekrar dalgınlı- ğa düşmesinin önüne geçmekti: — Demek ki, dedi, pencereye dön- müş olarak yatağın kenarına oturmuş- tunuz. Banyo odasının kapısı solu - nuzdaydı. Madam Arnoldun elini tu- tuyordunuz, öyle mi? — Evet. Kent, bir adım ilerledi: — Mis Patton şimdi bana (işittiği- nizi) söyleyiniz, dedi. — Meselâ.. — Ne işittiyseniz onu Erkeklerin merdivenden duymadınız mı? — Hayır. Belki sahanlıkta bir ka * pının kapanma sesi kulağıma gelmiş- ti amma emin değilim. Genç kızın gözlerine baktı: — O halde bana banyo salonundan ne gibi sesler geldiğini söyleyiniz. Genç kız yorgunluktan bitmiş gö - rünüyordu. Maamafih gene kuvvetini toplanmıya çalıştı. Alçak, fakat pürüz- süz bir sesle cevap verdi. söyleyiniz.. çıktıklarını — John'un muslukları açarak ban- yoya su doldurduğunu işittim, Daha evvel başka sesler de işitmiş olmalı - yım, Sanıyorum ki John Arnoldun o- daya girmiş olduğunu — hissetmiştim. Binaenaleyh muslukların açılması be- ni hayrete düşürmedi. Sonra John Ar- nold muslukları kapattı. Banyoya gir- miş olmalı idi, zira suyun şıkırtılarını işittim. — Bu şıkırtılar ne kadar sürdü? Genç kız başını salladı. — Bilmiyorum: Bir dakika; belki de iki. Sonra bir kaç saniye kesildi. |Daha sonra John'un muslukları tekrar — Orada da size; ayrı bir daire, ayrı açtığını duydum. Kısa bir zaman ton- ra da su muslukların hizasına çıkınca sesin değiştiğini farkettim.. Ha tam o esnadadır ki bahçıvan Huskins biçki motörünü tekrar harekete getirmişti. Gördüm ki.. Polis şefi sert bir sesle: bir kimse sizin Madam Arnold ile bir- Madmazel Patton polis-şefinin tâ - — Pekâlâ Matmazel Patton, bütün bildikleriniz bundan mı ibaret? Başka bir şey duymadınız mı? İnsan sesi? Polis şefinin sert sesi genç kıza tek- rar içine düşmek üzere olduğu müthiş rüyadan çekip çıkarmış gibi idi. Sıçrar gibi bir hareket yaptı. Sonra: — Hayır, başka bir şey işitmedim, dedi. İlk defa olarak polis memurunun ikinci bir sual sorması için aradan bir kaç saniye geçti. Merdivenden ağır a- yak sesleri, holden de bir mırıltı geli - yordu. Pencereden ise motörün töf- töfü işitiliyordu. Polis şefi en nihayet: — Banyo salonunun kapısı altın - dan kanlı su akmakta olduğunu gö - rünce ne yaptınız? diye sordu, — Madam Arnoldun da ayni şeyi görmesini istemiyordum. Öbürlerine haber verecektim. Fakat bir defa sa - hanlığa çıkınca kendimi zaptedeme- dim, bağırdım. — Sonra? — Sonra Madam Arnolı:l koşarak | RADYO Bugünkü Program 10 İkinciteşrin 1936 İSTANBUL Öğle neşriyatı : 12.30: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- dis. 13.05: Plâkla hafif müzik, 13,25: Muhte- lif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı : 18.30: Plâkla dans musikisi. 19.30: Konfe- İrans: Dr. Salim Ahmet tarafından. 20: Ve- dia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk mu- İsikisi ve halk şarkıları, 20.30: 'Türk musiki heyeti. 21: Orkestra., 22: Operet temsili. 22, 30: Ajans ve borsa haberleri, BUKREŞ 16.15: Plâk neşriyatı. 17.55: Musahabe. 18. 15: Brahms'ın sonatı. 18.45: Mandolin ha- vaları. 19.30: Senfoni konser. 21.20: Orkes- tra. 21.45: Haberler. BUDAPEŞTE 17: Rahmaninof'un sonatları. 18.10: Or - kestra, 19: Macar musikisi, çiğan orkestrası. 20.55: Konser. 22.35: Plâk neşriyatı. 23.10: Dans havaları, PRAG 17.10: Brno'dan nakil. 18.10: Muhtelif ha- valar. 19.10: Akördiyon havaları. 19.dö: Hafif örkestra. 20.25: Tiyatro. 21.30: Orkestra. 22. 15! Kuartet. 22.45: Haberler. VİYANA 17.25: “Litvanya veda şarkıları, 19: Haber. ler. 20: Plâk neşriyatı. 21: Rus halk musiki- sİ. 22.20: Viyolon havaları. 23.20: Halk örkes- trasi, VARŞOVA 17.15: Konser. 17.50: Monoloğ. 19.20: Muh- telif havalar. 20.15: Konser. 21: Balet musi- kisi. 2245: Dans havaları. Yarınki proğram 11 İkinciteşrin 936 İSTANBUL Öğle neştiyatı : 12.30: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- dis. 13.05: Plâkla hafif müzik. 13.25: Muhte- lif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı : 18.30: Plâkla dans musikisi. 19.30: Diyaloğ: Bodia, Vasfi Rıza tarafından. 20: Sine Ke- manı: Nuri ve arkadaşları tarafından. 20.30: Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 21: Orkestra. 22: Plâkla sololar. 2230: Ajans ve borsa haber - leri. B T A ae n ee Lİ hai ölakülekitelüin ea Yurddaş: Yabancı paraların düşmesi hâdisesi karşisında Türk parası biriktiren, akıllı olduğunu iİspat etti. arkamdan geldi. Bilmiyordu. Ona ko- casının odasının kapısını Onu zor zaptettim. — Pek iyi. Odadan çıktığınız za - man merdivenin sahanlığında kimse var mı idi? — Hayır. — Erkekler nereden geldiler? — Odalarından sanırım... Amma ben Madam Arnoldu zapt için çok uğ- raşıyordum. — Anlıyorum. Mösyö Arnoldun ©- dasından kimsenin çıkmadığından e - min misiniz? — Eminim. Kapının önündeydim. Kimse çıkmadı. — Sonuncu bir sual daha. Madam Arnoldun odasına girdiğiniz zamanla, dışarıya fırladığınız zamana kadar iki: nizden biri odadan ayrılmadı mı? k— Hayır. Bir saniye bile ayrılma dık. gösterdim (Arkası var) * Son Posta & İstanbul Gelir ve Para BORSASI 9Yeil £ 1936 ) Türk Deylet Borçları Lira Lira i 9 T5'T.B. 100,00 || ©6 5 HazineB. 67,75 90 T.5T.B. II 21,925| Dahili istikraz 99,00 | 9. 7,5 T.B. III 00,00 Devlet Demiryolları Borçları Lira Lira Ergani 96,75 l Anadolu IvelI42, 25 | Sivas Erzurum 96,75 | Anadolu M — 45,25 | Sosyeteler Eshamı Lira Lira ı İs.B.Mü — 81.00 || İst. Tramvay 22,50 | » » Hâ. — 10,00 || Bomonti 9,20 | » » Name 10,00 || Terkoös 14,75 Merkez B. D. 90,00 || A. Çimento — 13,90 ÇEKLER Krş. L. T. E. için | İsterlin 614,00 [ Dolar 0,7936 F. Frangı 17,1275 || Liret 19,0950 ] NAKİT Krş. Krş. 20 F. Frangi 117,00|| 1 Mark 26,0) 1 Dolar 124,75)| 20 Drahmi 23,00 1 İsterlin — 618,00)| 20 Leva 23,9) 20 Liret 130,00 || 20 Ley 14,00 Borsa Dışında L. K. L K. Kredi Fonsiye Mübadil Bon. 00,00 | 1880 senesi 00,00|| Gayri » » 0,000 1903 » 103,00|| Altın 987 | 1911 D 97,00/| Mecidiye 00 Nöbetci Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Sârim). Alemdarda: (E - sat), Bakırköyünde: (İstepan). Beyazıt- ta: (Cemil). Eminönünde: (A. Minas - yan), Fenerde: (Vitali). Karagümrükte: (M. Fuat). Küçükpazarda: (Yorgi). Sa- matyada: (Erofilos$). Şehremininde: (Nâ- | zım). Şehzadebaşında: (Üniversite). Beyoğlu cihetindekiler: | Galatada: (Hüseyin Hüsnü). Hasköy- | de; (Barbut). Kasımpaşada: (Vasıf). Şiş- lide: (Nargileciyan). Taksimde: (Limon- ciyan). Usküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Büyükadada: (Şinasi). Heybelide: (Ta- naş). Kadıköy eski İskele caddesinde (Sotraki). Kadıköy — Yeldeğirmeninde: (Üçler). Usküdar Çarşıboyunda: (Ömer Kenan).