Antakya - İskenderun Meselesi ne halde? Yazan: Muhittin Birgen ea imdiye kadar bu mesele hakkmn- da hiç birşey yazmadım. Mat- O buatımızın ve efkârı umumiyenin hu —ıhuııulı wk haklı — olarak *_çerdıgı hassasiyet — ve — asabi iksek bir hadde — vâsil olmuş| .— — bulunduğunu gördüğüm içi hassasiyeti daha faz.la lgüm takya ve lskcnde'ım ı'ıuelul bir! m muahede ve mukaveleler, kon " Malar, anlaşmalar neticesi olarak vak- ış bulunuyordu. Bu çerçe Cihan harbi sonunda - tantana ile ilân edilmiş olan emilletlerin kendi kendi- lerini idare hakkı» prensibi idi. Hiç bir illetin diğerine hâkim olmasını ka- — kım hudutlar çizildi, mandalar tesis e- — dildi, imparatorluklar kuşa benzetildi, — hülâsa Avrupa ve Asyada birçok de- gişiklikler yapıldı. O zamandan beri?, İhün birçök prensipleri ihlâl edilmiş — blmasına rağmen bu prensip bozulma- dı. Çünkü milletlerin en tabil ve ipti- daf haklarını ifade eden böyle bir esas ve prensibin ihlâl edilmesine imkân “yoktu. Sonra, Fransa hükümeti, an ye- di senelik bir manda tecrübesini mü- — teakıp Suriyedeki vaziyeti, ayni pren- — Gip dahilinde ıslah etmeğe karar ve- Tince elbet bu kararın İskenderun ve havalisi hakkındaki tatbikatının da öte Aayrılmaması zaruri olacaktı. .İlk hamlede bir ayrılık görünmedi de- C ğil, fakat bunun olsa olsa nihayet bir — (bâtra ve hâfıza hat — yanlışlık, nihayet, gi yü sevmiyan I erin sabır ve a karşı is- tiyerek gösterilmemiş bir hürmetsizlik labilirdi. Hâdise meydana konulunca hatânın müutlaka tashih edilmesi i- edeceğini Suriyenin de, Fransanın anlayacakları şüphesizdi. Ben buna tamamen kanidim ve hâlâ da kani ve Mütmeinim, * Telâş eltmeyişimin ikinci ve daha tl bir sebebi vardı: Tevfik Rüş- Aras Avrupaya giderken Türk ga- tecllerine bü mesele ile ciddi surette gul olacağını söylemişti. Rüştü A- şimdiye kadar dahili işlerde de, ha- meselelerde de yapmak istediği h bir yolda yürüdüğüne emin 6l- dıkça harekete geçmemek merakın- - da bulunan bir hükümetin Hariciye Vekilidir. Bu hükümet, şimdiye kadar ingi işi başarmaya karar vermişse, 0- Muvaffakıyetle bitirmiştir. Madem- Dr. Aras giderken Türk gazetecile- «Ben bu işle meşgul olacağım» gu halde, dostlük sohbetini kelimeli, fakat diplomatik m habede az sözlü ve ihtiyatkâr dilli n Ha: Vekilimiz, hükümetin Ğ yyen kararlarına göre, yola çık- —maya ve icabı kadar engine açılmayı irar vermiş demektir. İş böyle olun- © ca, netice bence malümdur. Alt tarafı, ontrö konferansı münasebetile ora- n vaktile yazmış olduğum gibi, so- okunmuş bir romandan başka bir değildir, : * Üçüncü bir sebep daha göstereyim: “Türk hükümetinin harii restiji .î üyüktür. Bunun büyük! başlı- ca bir sebebi de şudur ki o şimdiye ka- istemekte haklı olduğu şeylerin ma en asgarisini istemiştir. Şımarık dir. Ağır başlıdır. Mutlaka haklı luğunu ister ve istediğini de mutla- elde eder. Mademki istemiştir, ha- İç te bunu vermek lâzımgeldiğini edecek ve verecektir. Kaldı ki hariç, kendisile bu kadar eski- eri dostluk yaptığımız ve öteden milli bakları tanımasını bilen ansadır. * Nihayet size son sebebi de söyliye- Hükümetimiz hakkın yerine geti- istemeğe karar verince Fran- ya bir nota tevdi etti. Bu hususta :Löz BRASINDA bul etmiyen bu prensibe göre birta -| bir unutma, bir! şeyleri iyi ölçüp biçmek ve doğru ve| --- SON POSTA W İnsan ömrü.. B Gordien düğümü ismet Hulüsl. ş i sanm doğumundan 334 yıl evveldik Firgi krallarının taht kurduklafi Göordiom şehrinde bir düğüm vardik Bu düğüme Gordien düğümü diyoril dı... Kim bu düğümü çözerse dünyay bükim olacaktı. Gordien düğümü öyle bir kör Ş dü ki herkes çözmek istiyor, fakat " kimse çözmiye muvaffak olamıyordu Büyük İskender, Gordiom'a gelmi: Hayat bir rüya gibidir. Fakat herkes için mut - / lak sürette kısa geçer, İşini bilenler için tatlı.. İşini bilmiyenler için acı.. Maymunlar arasında |*—— *| Engerek yılanı Düğümü gösterdiler: î(şk I?üzünden HEhBUıİ BİR HKM Dünyanın en hiymetli ıı'înî:ıî'ğğ'mî çözebilirsen dünyayâ orkunç bi $et ÇŞU DAİA BT ç bir cinanet Akltamüamek Hayvanı oldu — Ben bu düğümü çözerim| Büyük İskender kıhemı çekti. Bİf vuruşta düğümü çözemedi ama, çözük müşten beter etti. — İşte, dedi, ortada hiç bir bağ, hiğ bir düğüm kalmadı. j Son senelerde Avrupa devletleri, mukavelelerle biribirlerine öyle bağ * landılar, öyle kördüğüm oldular ki Gof diom 'şehrindeki Gordien düğümü b devletler kördüğümüne nisbetle bir iP- mik gibi kaldı. Belçika devleti, Büyük İskenderif yaptığını yaptı. Bütün düğümleri bif hamlede parçaladı: — İşte, dedi, ortada hiç bir bağ, hi bir düğüm kalmadı. Gorditen kördüğümünü parçalayam Büyük İskender, düğümü parçalamte nih uğurunu görmüş, dünyaya hâkim © olmuştu. Bir mecliste Yakup Kadri güzel bir fıkra anlattı. Herkes kahkaha- larla güldü. Fakat gülmeyen birtek kişi vardı. Etraftakiler onun gülme- diğini görünce Yakup Kadriye : — Bir daha anlat. dediler. Yakup Kadri bir daha anlattı, Fa- kat hazret gene gülmedi. — Bir daha anlat, iyice anlaşılır- sa fıkranın zevkine varır. dediler. Yakup Kadri yeniden anlattı. Fa- kat muhatabinın gene anlamadığını hayretle gördü. Bu cinayet insanlar arasında olma- mıştır. Viyana hayvanat bahçesinde- ki erkek maymunlardan biri bir başka erkek maymunu boğmak suretile öl- dürmüştür. Maymunlara — bekçilik <- den adamın anlattığına göre ölen may mun bir dişi maymuna son günlerde fazla sokuluyormuş. Bunu gören öte- ki maymun fena halde sinirlenir ol- muş, Nihayet bir akşam rakibinin di- şi maymuna fazla sokulduğu bir daki- kada üzerine “atılmış ve zavallı âşıkı Dünyanın en kıymetli hayvanı şim- |di bangisidir biliyor musunuz? Zehir- İşi inada bindirip fılmayı tam se- | ” Engerek yilanı.. fi kiz defa anlattı. Sekizincisini anla- | |— ViYanalı profesörlerden Mechner tıp ta bitirdiği yaman hazret kahıka- || EPSerek yılanının zehirinden, verem, halarla gülmeğe başladı. Yakup | "omatizma ve alelümum soğuktan Kadri mendilini çıkararak alnının | | mütevelit hastalıkları iyi edecek bir i- terlerini sildi : Hâç istihsal etmektedir. Bu — ilâçla bir — Ohhhh!. Çok şükür!.. dedi. An- ]rnk hastalıkların çareleri — bulunmuş- layabildiniz?. tur. Muğatabı' Hirdenkirp kahk ha 4İVeıı york ismini kim koydu? z kesti : Bebal boğanş! — Hayinri; Hayınr! dedi. Geke |— Nevyorkun ismini bir Fransız koy-| — Avrupa devletleri düğümünü pargar Talihkuşu böyle konar || anlayamadım, muştur. Amerikalılar bu ismin bir| layan Belçika, düğümü parçalamanın — ©O halde ne diye gülüyorsu - | Fransız tarafından konulmuş olmasını | YBUrunu mu görecek, y_ı_ılua uğursuzlur Frankfurter Çatyung yazıyor: nuz?!! bir türlü kabul etmiyorlardı: Fakat son | UDU Muz.. İşte'o henila maçhal ! Fakat birkaç güne kalmaz hâdiseler neticeyi vermeseler bile, neticenin ne- ye varacağını belli ederler. — Sekiz defa anlattığınız halle anlayamadığıma gülüyorum!.. zamanlarda nihayet hakikatin önünde baş eğmeğe mecbur olmuşlardır. Şehri ilk tesis eden Fransız Forest “Geçen hafta şarki-Prusyanın sahil lerinde müthiş bir fırtına oldu. Baltık | * aa eee Yi çe İnsanlar bir gün —— — İ0ex, Aema) aei vi T lami, bunlanın nrvendi lçe yarıyacak| Büztülsrz:ve İmoldisike: »| ee G el Xe Üreta bir şeyler ararken gözüne bir şişe iliş| Dahi uçabllecel:lermış! |terdam dediler. 1664 de ise York vak'a- miş, şişenin içinde bir kâğit varmış, « o kadar meşhür. oldüu ki oranın derhal açmış ve kâğıdı okumuş... Bu Fransızları — Amaterdam kelimesini kâğıtta şu satırlar varmış: York ile tebdil ettiler, ve oranın ismine New-York denildi. Amerikada bir hakaret davası Amerikada şarkı eöyliyen artistler - —t Biliyor musunuz ? | — Geçen aylar içinde ölen meşhuf Rus& muharriri Maksim Gorkinin asıl — ismi nedir? 2 — Bizde bir darbı meselde ismi gı' çen Dimyat nerededir?. 3 — Yunan terajediyenlerinin babâr sı sayılan adam kimdir?.. (Cevapları Yarın) «Bir gemi kazası neticesinde ölüme mahkümum. Bu şişeyi eline geçiren .. adrese müracaat ederek öl - imü bildirsin, mirasimin yüzde o- nunu kendisine vereceğim. Bu mikdar 40 bin dojar kadar tutar. » Sahillerde çöp arıyan adam, şimdi 40 bin dolarlık zengin bir insan ol - mMmuş. den biri arkadaşile konuşurken: — Sesimi iki milyona sigorta ettir- dim| demiş. Bazı kâşifler motörsüz ve yelken-| — Rakibi hiç istifini bozmadan: siz yani hiç bir âlet kullanmadan uç-| — O para ile ne yaptın? diye sor - maklığımız için çareler aramaktadır-| muş. lar, Bir Fransız mühendisi ve riyaziye-| — Bu suale bmm artist fena halde cisi Sainte - Lague bu işin bir gün kö-| kızmış ve mıhkemeyı bir istida vere- bil olacağını söylemektedir. Onun he-|yek, arkadaşının sesini tahkir ettiğini sabına nazaran eğer kuvvetlerimizi u-|şddia etmiş ve kendisinden iki milyon mümi bir surette istimal edebilirsek, | mânevi zarar istemiştir. saniyede 61 santim yuhelebılırmııu Mahkeme davayı rüyet etmektedir. Yalnız biz o kuvveti istimal etmesini Otello ve aktör bilmi: ı Tyonnuquı. N Meşhur bir Amerikan aktörü Otel- nsanın karısını sevmesi lo'yu oynarken Dezdemona rolünü suç olur mu? yapan kadını öldürmüştür. Loandra mahkemeleri muhakeme k dAhöî D"jm'ı’âl rolünü ettikleri üç şoföre ağır cezalar vermiş-| “adının kocasıdır. Karısını epey Za- lerdir. Bunların şyçları şudur: Gece bir mandır kıskanmaktadır. - Otelloyu ay- şosede yanlarında kadınlar — oldukları narken buı'ü"kh':“hk :âuyılî ka- halde direksiyonları bir ellerile idare e- barösiş, volün İeENlMKe Verdiki” Keye, 5 n b a canla coşkun bir halde karısının üze-| 748 kişiye kan veren adarfl diyorlar ve diğer ellerile de kadınlara bi da öldür- ğ sarılıyorlarmış. Şoförlerden biri en a- YELO' SA Brvelliyi KÜRCÜR 48 elli kişiye kan vererek hhnb'lı' hır'cezayı yeı-;ıişıir r müştür. daki hastalara bedava iyilik —etmı İşin garibi, oyun sonuna kadar de-|seven Hakkıyı herkes tanır. Son Pose Şoförün yanında karısı varmış. Ve| vam etmiş, ancak perde kapandıktan |ta ile gelen Fransız mecmualarının e 5 yanındaki kadının karısı oluşu esbabı | sonra aktörün bir cinayet işlediği anla-İrinde Hakkıyı çok bastıran — Victof — müşeddededen fddğdîhnüı ştlabilmiştir. Pustorfi isminde bir Amerikalı hlh' kında bir yazı okuduk. Bu adam şim” İ İSTER İNAN İSTER İNANMA! diye kadar tam 748 kişiye kan ve” miştir. Son günlerde şehrin muhtelif semilerinde tifo vak'a - | Meselâ her yemekle muhakkak sürette temizce elleri yı- || — Bu işe 1922 senesindenberi başlar — larına tesadüf edilmiştir. Sıhhat müdürü Ali Rıza bu hu- | kamalıdır. mıştır. Soğanın, ıspanağın kan yaptır — susta demiştir ki: Hastalığı doğuran sebeplerden biri de suların temiz ol- | ğını iddia etmekte — ve bu yeıxıekll'î «— Bu hastalık pislikten gelen bir hastalıktır. Bunun | mayışıdır. Bu hastalığa yakalanmamak için behemebhal gelmemesi için temizliğe azamf itina - etmek lâzımdır. | temiz su içmek lâzımdır.» bol bol yemektedir. İSTER İNAN İSTER İNANMA! * Dünkü Suallerin Cevapları: 1 — Dölakrua 19 uncu asırda yaşa « mış Fransız ressamlarının en meşhu rudur. Sen Morisde doğmuştur. Tab « lolarında bilhassa parlak renkler kul -— lanmakta mahirdi. 2 — Horaslar Romalı üç kardeştir - ğ ler. Kahramanlıklarına ait büyük bîl' masalları vardır. ğ Horas, meşhur Fransız tiyatro mü * İ ellifi Piyer Korneyin en büyük eseri * dir. 4 3 — Meşhur Fransız tiyatro müclüf — Piyer Korney öldüğü zaman (Le Bon* homme Korney öldü). Bugün (budala — adam) manasına gelen Bonhoömme ta * — biri 6 zaman ihtiyar manasma ge!'ırd'-' notada istenilen şey, Suriyeye verilen şeylerin aynen ve müstakilen Antak- ya ve havalisi Türklerine de verilmesi esasından ibarettir. Türkiye kendi hu- duduna bitişik olan bu Türk parçası için daha fazlasını da isteyebilirdi. yanm şu karışık zamanında yeni meseleler çıkarmamak arzusile olmalı- dır ki Türkiye mutedil birşey istedi ve bunun, oradaki Türklere kâfi öerecede mi'li bir hayat, yaşama emniyeti vere- ceğini görerek fazlasına gitmedi. Bu kadar makul birşeyin reddedilmesi, bil- hassa Fransa tarafından reddedilmesi imkânı var mıdır? Bunun için ben Türk efkârı umumi- yesine de, Antakya ve İskenderunlu kardeşlerimize de sükünet ve sabır tav- siye etmeğe taraftarım. Belki bu vazi- femi yapmakta geciktim; fakat, geç ol- sun, güç olmasın! Muhittin Birgen yapan Pustorfi tekaüd olmak ı!ileiillî göstermiş, fakat dileği is'af odilmer — miştir. ş