Yazan : Orlıan Selim KAN KONUŞMAZ! Son Postai Ömer, gayet tabil sordu: — Bu sefer de, ben anlamadım, ne- yi affedeceğim?.. — Yani,.. — Yanisi ne?. — Şey, istemiyerek, belki de söy - , demek istemediğin, gizlemek istedi - ğin, senden başka kimseye ait olmıyan şeyleri, âdeta zorla söylettim sana... — Niçin gizlemek isteyeyim... Ben yyarış beygiri değilim ki hangi hayva - nın sulbünden dünyaya geldiğim be - ni alâkadar etsin... Seyfi beyle bir tek alâkam var. Daha doğrusu iki türlü a- lâkam var. Birincisi benim dünyam - dan başka, benim dünyama düşman bir dünyadan olması; ikincisi, baba - min ayağını kesen kazanın müsebtbibi bulunması.. Her ne hal ise, gelelim Hilminin meselesine... Çocuğun dede- si kimi avukat tutmuş?.. Selâmi biraz düşündü: — Dur bakayım, 'dedi.. avukatın a: dı neydi?. Vay anasını... Dilimin w cunda bir türlü söyleyemiyorum.. de- “ imin sen ona benzer bir isim söyledin.. neydi?. Ha.. buldum.. Kâmran.. Ömer, âdeta bıaudr — Kâmran mı? Sonra kendini !oparlndı: — Bir çok avukat Kâmran war.. her halde bizimkisi değildir.. Said söze karıştı: — Ne malüm? Belki de 89 dur. Bir sor bakalım.. — Olur, hemen yarın sorarım.. Selâmi, merak etti: — Peki, eğer aöuksi sizla Ki * ransa ne olacak?. Ömer: — Bilmem, dedi.. belki faydası o - lur. Belki davayı üstüne almaz.. — O almazsa, başkası alır.. — Doğru.. mamafih öğrenmek lâ - zım. Ve ertesi günü Ömer, erkenden Kâmranın hazihanesine damladı. 89 yalnızdı.. bir çay bardağının kar- şısında kaşar peyniri simid yemekle meşguldü. Ömeri, büyük bir gürültü İle kargı- ladı : Ömer, yayları bozulmuş kanapeye otururken sordu: sam, bugünlerde yeni bir da- va aldın 1m2. —— 8B9, hayretle Ömerin yüzüne bak - » A — Bugünlerde iki üç yeni dava al- dım, dedi. Neye sordun?. — Neye ıurduğumu sonra anlarsın bocam. .ne gibi şeyler bu yeni dava - ların.. Kâmran düşündü.. not defterini çı- kardı. Bu, yapraklarının çoğu kopmuş |): ve şıkcıl den birinin reklâm alsun diye mücasseselere gönderdikleri not defterlezinden biriydi. — Son hafta içinde üç dava almı - şum.. birisi, bermütad bir. boşanma davası. İkincisi icra ile alâkadar bir şey.. üçüncüsü gene boşanma davası - gibi bir şey.. daha doğrusu.. Ömer merakla'atildı: — Daha doğrusu?.. a — Bu me telâş yahul. Avukatlıkta, telâş, beyecanı buli ediş felâkettir. A- wukat dediğin doktor gibi olmalı.. ica- — beden yerde, rol icabı telâşlanmalı, ! heyecanlanmalı. Ömer, yalvardı âdeta: — Şu üçündü davanın ne olMunu anlat kuzum.. derslerinden sonra isti- fade ederim.. bir çocuk meselesi var — mı bu üçüncü davada.. bu dava için #ana müracaat eden Şakir bey mi?. Bir mütekaid... Eski gelini evlendiği için Aorununu geri almak istiyor.. 89 hayretle s#ondu: — Nerden biliyorsun?. — Demek, sana müracaat etti.. — Ne olacak?. Ne war yahu?.. Şim- V di ben de meraka düştüm bak.. | Ömer düşündü. Sonra — kanapenin| ” düstünden — kalkarak 89 un _ııı.ıımıi saklaştı: nın Edebi Tefrikası:102 — Hocam, dedi.. bu davayı sen al- ma.. 89 gayet tabil : — Peki, dedi, madem ki istiyorsun.. almayayım.. ama niçin?, Bunu ol- sun öğrenemez miyim?, mer: — Tabit, dedi, anlatayım... Ve mescleyi anlattı. 89 Kâmran sordu: — Peki, benim davayı bırakmamda me fayda var?. Bir başka avukat alır işi.. Ömer: — Evet, dedi. Doğru.. fakat ne bile- yim ben... Kâmran düşünüyor. Düşündükce kaşları çatilıyor, ağzının kenarlarında- ki çizgiler derinleşiyar. Çok mühim bir karara geldiği belli.. Ömer, Kâmranın yüzüne duran iç fortasının bütün aydınlık ve karanlık- larımı büyük bir merakla takib etmek- tedir. Kâmran, derin ve kâbuslu bir uyku- dan uyanıyormuş gibi silkindi: Özrner, oğlum, dedi. Avukat da bir insan mıdır? Değil midir? (Arkası var) Balkan Tıb haftası dün bitti Dördüncü Balkan Tıb haftası dün nihayete ermiştir. Profesörler bugün Yalova tarikile Bursaya gidecekler ve memleketlerine ondan sonra dönecek- lerdir. Dünkü toplantıda muhtelif yerli ve ecnebi dotorlar söz almışlar ve ilmi mevzular Üüzerinde konuşmuşlardır. Bir nutuk söyleyen Hasan Saka'nın Atatüirk hakkındaki sözleri ayakta al- kışlanmıştır. Beşinci Balkan haftası gelecek G:A*îkup “vürda yere Güşüp kırildiği İçin be” ne ÂAtinada toplanacaktır. Atatürk'ten Gelen Telgraf Telgrafınızdan çok mütehassis pl- dum. Teşikklr ederim. Bülkanlı en- tellektüeller arasında dostluk ve bera- berliğin günden güne daha sikı olma« sından çok memnunum. Sayım Üüylere muvaffakıyetler diler selâmlar yolla- rim. İsmet İnönünden Gelen Telgraf Dördüncü Balkan Tib Haftasını memnuniyetle selâmlar ve sayın mu- rahhasların, şahsım ve ulusumuz hak- kındaki asil duygularına hararetle to- şekkür ederim. * Son Posta * Latanbul Gelir ve Para BORSASI Türk Devlet Borçları Lima ç BiHazinsB. 46,25 Dahili istikmaz 9575 Merkes B..D. — 93,50, daterin P. Frangı 62000 | ıs,mil Krş. ı 118,0) Y23,00 679,00) SON POSTA Atlet Besim Ölüm tehlikesi Geçirdi «Son Posta» nım spor —muharriri, kiymetli atletimiz Ömer Besim bü- yük bir sölüm tehlikesi atlatmıştır. Be- simi kaybetmeyişimiz mes'ut ibir tesa- düfün eseri ve neticesidir. b Besimin başından geçen hâdise şu- ur: Balkan soyunlarına — işlirâk eden sporcularımızın son kafilesi Pireden İstaribula Rumen bandıralı Daçya va- purile gelmişlerdir. Vapur yolda şid- detli bir Todos fırtınasına —tutülmuş, denizin üzerinde bir .ceviz kabuğu gi- bi sallanmaya başlamıştır. Bir hayli yorgün olan kafile âza- sından bir kısmı kamaralarda sıcaktan bunalmışlar, sallantıya rağmen bir ha- va almak için güverteye çıkmaya ve hattâ orada uyumağa tazı olmuşlardır. Bunlar arasında Besim de vardır. Besim diğer arkadaşlarından daha açik göz davranmış, kaptan köşkünün altında bir şezlong bulmuş ve bemen uzanmıştır. Bıru sonra da uyuyuver- miştir. Aradan çok geçmemiş, gece 11 2 11 buçük sıralarında gemi — fartınanın korkunç bir şiddet iktisap etmesi neti- |cesi birdenbire yan tarafa yatıvermiş, bu âni yatış neticesi Besim sandalye- sile beraber güverte üzerinden — deni- ze doğru kaymıştır. Bu kayış pek he« yecanlı olmuş, Besim bir aralık yere düşmüş, düşer düşmez sulara gömül- müş, yarı beline kadar yükselen sula- ra mukavemet edememiş, sürüklenmi ğe başlamış, bu esnada mucize — kabi- linden bir tesadüfle parmaklıklara rast- lamış ve ibütün kuvvetile bunlara sa- rılmıştır. Biraz «onra gemi — doğrulmuştur. Bunu müteakıp kamaralardaki bütün yolcular güverteye fırlamışlardır. Çün« kü gemi yana yattığı — zaman herkes ranzalardan yere yuvarlanmış, büfe- lerde, masalarda ne kadar eşya, - şişe, sıl dlan müthiş gürültü vapur halkını Gehçete vermiştir. Kaptan derhâl vapuru olduğu yer- de tevkif etmiş, halk teskin edilmiş, zarar ziyan olmadığı, tehlike bulun- madiği halka arilatıldıktan — #onra vas pura tekrar yol verilmiştir. Vapurun kaptanı ertesi sabah ge- çirilen ve atlatılan tehlikenin büyük- lüğünü anlatmış: — Tam 30 derece yana atmıştik. Eğer bu yatış 85 derece olsaydı, kur- tulamazdık! demiştir. Emlâk - Dolandırıcıları (Baştarafı 1 inci sayfada) tane sâtılık ev gezdirmiş ve nihayet karı 'koca, Beşiktaşta bir ev 'beğenip |pazarlık etmişter, uyuşmuşlar, 700 li- ra da pey vermişlerdir. Fakat emlâk komisyoncusu oldu- ğunu iddia eden adam 700 lirayı aldık- tan sonra bir daha ortada görülme- Amiştlir. Bu adadm böylü bödeç - sallen daha olduğu zabıtaya yapılan mürace- adırdın ınl.ıh:uçur oturan mütekait topçı zabitlerinden Pertev de, ayni ıehldı dolandırılmıştır. Pertev de bir ev beğen miş, pazarlık etmiş, takrir muamelesi yapılmak üzere tapuya götürülüyor- muş gibi bir noter dairesine göti anüştür. Burada bir borç senedi tan- zim edilmiş ve Perteve «tapur — diye werilerek 850 lizası alınımıştır. Fındıklıda oturan inhisarlar gece bekçisi Hasan ile Hayri isminde biri- nin de bu şekilde dolandırıldığı anla- umumiliğe müracaat etmişlerdir. Tah- Kikata devam edilmektedir. Kahraman Ordunun İzmir manevraları (Baştarafı 1 inci sayfada) Manevraları takip için ordunun yük- sek kumandanları şehrimize gelmeğe şılmıştır. Bunlar da istida ile müddei-|c: |Parakıymetlerinindüşüşü piyasayı altüst etti llı (Baştarafı 1 inci sayfada) zimle en fazla ticari münasebatı bu Juparıları, başta İtalya glmak üzere, VFransa ve İsviçredir. İsviçre parasını İdüşürdükten sonra muhtelif memleket- lerle olan iklering hesabatı sarsılmaya maruz 'kalmıştır. Bunun düzeltilmesi i- çin bu 'bhükümet te tediye şartlarını tan İzim edecektir. Bu hususta ikararlar ve rilinceye ikadar İsviçre hükümeti kle - esâbına para yatırmağa karar vermiş ve arasında bizim de bulundu- 'ğumuz 'bazı devletlerle klering müna- jsebatını kesmiş bulunmaktadır. Fransız frangının düşürülmesi ise en. fuzla dünya pamuk piyasalarına tesir etmiştir. Çünkü Fransa başlıca pamuk: ithal eden memileketlerden biridir. Bu- nunla beraber Fransız parasının sükü- tu, cihan para waziyetinin düzelmesine yardım ederse pamuk ticaretinin de in- | YOT. kişaf edeceği ümit olunmaktadır. Ha- ber verildiğine göre bütün pazarlarda pamuk rekoltelerinin tesbiti ile uğra - gşılmaktadır. 'Rühminlere göre hu sene cihan pamuk rekoltesi geçen yıllardan dn!m tazla olacaktır. İstanbul Kambiyo borsasında hara - retli muameleler devam etmektedir. Nerkez Bankası dün sterlinge 617 alış ve 620 satış olmak üzere yeni fiyat ver- miştir. Fransız parası bir Türk lirası rıııknb—'ll 16 framk, 99 sarrtiln ve'67 mi- İlimden muamele görerek düşük vaziye- tini muhafaza etmiştir. İtalyan parası |bir 'Türk Tirası karşiliği 15,06,80 liret- |ten muamele görmüştür. Milli tahvillerimiz yüksek fiyatları - nı muhafaza etmektedirler. Merkez Banka illeri 94, Ünitürk 23,85, olu essil senetleri 46,45 ve olu obligasyonlar da 44 lirağan muamele görmüşlerdir. Çekeslovak parasının kıyımeti Prag, 10 (AA.) — Hükümetçe neş- redilen 'bir ikararname ile Çekoslovak kuronunun kıymeli yüzde V6 nisbetin- de düşürülm! le 31,21 mili "ram altın değerinde ola- caktır. | (Baştarafı 1 inci sayfada) tantına dâhil Gdevletlerin - Ficalini zi- yaret maksadile, evvelâ Belgrada we etmcşı pek:muhtemeldir. Romen 'Nazırı Belgradda ır, Kuron bundan böy- 'sında 300, ıt [ mirdede tüccanlar müteret İzmir W0 (Hususi muhabi zden, İzmir İhrtacatçılar birliğinin para KIP metlerinin düşürülmesi münasebetii verdikleri kararın istihsal mıntakalâ! da hayecanla karşılandığını, İzmir B yasasına akseden — haberlerden anlıy? — ruz. Hâdise, zannedildiğinden çok © a ha şümullüdür. Fransada frangın sukutile başlay& hâdise Holanda, İsviçre, Çekosloval ve nihayet İtalyayı da devaluasyon rarına uymağa sevketmiştir. Bu su? le ihracat tacirinin alış verişlerde € tutacağı kıymet meselesi büyük bir Mi w küle uğramış bulunuyor. Şu dakikada ihracatçı tercihan iS © terling, dolar, belga ve markla mua! lelerini idare etmek mevkiinde bulu! makla beraber bunlardan da — kari Ş imxı.r ihracatçıları bu müşkül vntl“ | yeti hesaba katarak aralarında verdik' — leri ve hükümetimize de bildirdikl bir karara tevfikan zazywwem dar yaptıkları satışların san devalua$” gon kararından evvelki kurlar uıu'l“"- den ödenmesini hariçteki müşterileriü” | den talep etmişlerdir. Henüz As alıcılardan hiç birisi bü hususa dair çe — kilen telgraflara cevap vermemiştir. “ lmnacak eevaplar menfi olursa İzmir ih" Tracatçiları evvelce, bu düşkün paralaf“ la yapmış oldukları satışlarımı icra içifi — yüklemeleri Tâmmgelen mulları yükler miyeceklerdir. Bu suretle beynelmilei — ada vaziyetimizin müşkülleşecei söyleniyor. Asil mühlim nokta, hükümetimizil İzmir dbracatçilarının bu <kararların! tasvip edip etmiyeceğidir. Hukukan bül İ kümet ibu kararı tasvip edip etmemel mevkiinde olmamakla “berâber münefi ihracatçılarımızm tarafımı iltizam edef —— ve kendilerini bu yolda yürümeğe teş” Vik eylerse 0 zaman, biraz evvel mah* süllerini satmak mevkiinde olan müs- tehsiller bundan doölayı Ziyap etmiye “ cekler midir? Para farklarının yalnız İzmır piyasas 00 Tiralik bir zarara sebef olduğu gözönünde tutulursa vaziyetili müşkülâtı daha iyi anlaşilır. | | | | | Romanya ve Efganistan Dış İşleri Bakanları Ankaraya gelecekler viçi ziyaret etmiştir. İki nazır bcynel-"' ilel vaziyeti görüşmüşlerdir. Romen nazırı şerefine mükellef bir ziyafet ve- V bilâhara Prag ile, Atina ve Ankaraya | rilmiştir. Romanya Kralı (Çekoslovakyaya gidecek Bükreş, 10 ÇALA ) — Kral Karolun 26 İlkteşrinde Praga gideceği şimdi ya- Belgrad, 10 (Husust) — Romanya Ha |rı Tesmi bir şekilde teyit edilmektedir. riciye Nazızı M. Antonesku bu sabah Dış işleri Bakanı Antonesku Krala refa * Conevreden Belgrada gelmiş ve istas -|kat edecektir. İkinciteşrin başında yonda Başvekil Stoyadinoviç ile birçok | Kral we Veliaht Tuna üzerinde inşa edi- yüksek memurlar tarafından karşılan- |lecek olan Romen - Yugoslav köprüsü- tmıştır. M. Antonesku saraydaki hususi İnlin temelatma merasiminde hazır bu- defteri imzaladıktan sonra Stoyadino - İlunacaklardır. Fransız - Alman Hududu üstünde Tehlikeli bir gün (Baştarafı 1 inci sayfada) ya müsaade edilmesini istedikleri de, hükümet yalnız 10 toplantıya mü- İssade etmeğe ve icabında müdahale i- çin ıtıel kıtaatın takviyesine karar ver- î İmanite gazetesi hükümeti çök göstermekle itham ediyor. Blum'un organı ölan Popüler gaze- tesi, müttefik Komünistleri hükümetin hattı hareketine 'ikarşı Gaha ziyade an- “|layış göstermeğe davet ediyor. | hal-|Ve nihayet verilmesini kararlaştırmış> Filistinde 5 ay Sinnıununuım cı..—.aıı-ı-yuı) tır. Arap grevciler pazartesi sabahı işe başlıyacaktır. Bu karardan sonra, Lon- üra hükümeti tarafından tayin editmiş dlan tahkik komisyonunun Filistine ha- zaaf |Yeket etmesi beklenmektedir. Filistindeki umumi grevin sona er * kmesi siyasi mahafilde çok iyi bir tesif! bırakmıştır. Bu netice, Hicaz kralı ile iŞarki Sündun emirinin tavassutları neti- çesinde elde edilmiştir. Diğer gazeteler de hükümetin hattı|Tize diyor. hareketini tenkit eltmektedirler. Hükümetin neşrettiği tehliğde deni- Metz'de çıkan Messin gazetesi de: — |liyor ki: eHükümet, umumi intizamı te- «Yanı başımızda, nizamı nümune 6l-|min ile ve bu intizama kat'iyyen halel mağa değer bir Almanya görüyoruz. z kalmak istiyoruz. Fakat ihtilâl- Fransa içinde değil Böyle olmak- tansa tekrar Alman olmağı tercih ede- başlamışlardır. Askeri şefler manevra- darı mahallinde takip edeceklerdir. Ma- nevralara iştirak edecek kuvvetlerimiz askeri nizamla düşman ve dost tarafı temsilen iki kısma ayrılacaklardır. Kıt'- lalarımızdan kırmızılar dost orduyu, ma vi taraf düşman orduyu teşkil edecek-, aA ADĞ d Kİ aa sarselillane <e Bin ie gelirtmemekle mükelleftir. Bilhassa hU dut boylarında, binaenaleyh demokra- Bi rejimine veyahut memleketimize hâ- Bsım olan propagandaya müsaade ede * meza dereraraademeA C cacE ORA KEACE KA MA KEKEBEAEMCE KA CELERrRAL N lerdir. Düşman ve dost orduların mu- harebe tatbikatı hakikf muharebedei farksız olacaktır. 1Manevralar perşembe günü akşaml bitecek, cuma günü yüksek kumandâ inin huzurile geçit resmi yapıla-