11 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

11 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Süyla: SON POSTA —— — Gâvur Mehmedin Yeni Maceraları — Çabuk, git. Şu, Haramzadeyi bul da al gel. -- Diye miırildandı. Aradan çok geçmeden, odadan içe- ti sessizce bir çocuk kaydı. Gülüm - -seyerek evvelâ Hüsnü beyin, -Hakkı çavuşun yüzüne baktı. — O çocuk bu mu, Hakkı çavuş?.. — Evet efendim. — Hakikaten, çok zeki bir çocuk... Gel bakayım yanıma oğlum. . Çocuk, gayet tabit bir soğukkanlı - Olıkla Hüsnü beye yaklaştı. Samimi bir 'tebessümle yüzüne baktı. “ — Senin adin ne oğlum?. — Adımı bilmiyorum. Amma bana, (Haramzade) diyorlar. — Haramzade, ne demek?.. — Vallahi, onu da bilmiyorum. Ga- liba, benim gibi anası babası olmıyan - dara, öyle derlermiş. — Amma,, sana.. bizim Hakkı ça- —wvuş baba gibi bakıyormuş. — Allah razı olsun. — Bundan sonra, daha iyi bakacak. “— Eksik olmasın. — Sen, onun bazi işlerini müşsün. — Nereye gönderse, giderim. — Şimdi, ben de seni bir yere gön- dereceğim . — AGiderim. — Meyhaneci Kulaksız Fatiyi bilir misin ?. n — Beş gün evvel, meyhane kapi - sında enseme vurduğu tokatın acısı da- ha hâlâ duruyor... Amma, Allah bü - “yüktür. Ertesi günü de, onun meyha- nesi yandı. — Şimdi, seni ona göndersem gider — misin?. — Hakkı çavuş, git; derse giderim. Hakkı çavuş müdahale etti: — Zaten, ben seni onun için ça - ğirttim. — Öyle ise giderim. Hüsnü bey, cebinden mektubu çı- kardı. Haramzadeye uzattı : O — Aİ şu mektübu. Sok koynuna... sonra * görür - PY —-Ha, şöyle... Bak, şimdi beni iyi din - yi bulacaksın. Bu mektubu eline ve- “receksin. Ve sonra da; bu mektubu ba- h; gizli şeyler yazılı imiş. Sakın yabancı- — ya okutma; diyeceksin. CİBALİ ZİNDANLARI Son Posta'nın zabıta romanı: 96 ' saat sonra, gelir; haber veririm. — Dur.. daha bitmedi. Şâyet Fati bu işi becerdiğimi 'sana sorarsa.. bu mektubu kim verdi, derse, ne dersin?.. — Ne diyeceğim?.. Ayvansaray çar- şısında bir adam verdi. Verdikten son- rada, Balat tarafına gitti, derim. — Aferin sana, oğlum... Bir şey da- ha aklında kalsın. Fotiden ayrıldıktan sonra, sakın doğruca buraya gelme. — EfFendi âmca!.. Ben o kadar buü- dala mıyım. Hakkı çavuş bana kaç de- fa tenbih etti. Böyle bir şey oldu mu, evvelâ şurada burada dolaşırım. Son - ra, karakolun bahçe kapısından usulla- cık dalarım. — Hadi bakalım. Eğer bu işi de be- cerebilirsen. Hüsnü bey, sözlerini ikmâl ede - memişti. Haramzade, bir anda gölge gibi sessizce ortadan silinivermişti. Hüsnü bey, Hakkı çavuşun yüzüne dikkatle bakarak: — Hakkı çavuş!.. Bu çocuğu bana tanıttığına çok memnun oldum. Ateş gibi bir zabıta memuru olur. Hükü - mete büyük hizmetleri dokunur. İn - şallah, ölmez sağ kalırsak, yarın bu ço- cuğu bir zaptiye ile doğruca bana gön- der... Gâvur Mehmedi nasıl yetiştir - dimse, bunu da öylece yetiştireyim. Dedi. (1) Hakkı çavuş, bu çocuk hakkında daha fazla bir takı mmalümat verecek- ti. Fakat tam o anda kapıdan içeri E - şekci Salih girdi: — GCaliba.. tam vaktinde Hüsnü bey. Dedi. Hüsnü bey, Eşekci Salihin geleceği- ni bilmediği için hayret etmişti. Eşekci Salih, selâmlaşıp Hüsnü be- yin yanına oturduktan sonra, konuş - ma devam etti: — Benim burada olduğumu ne bili- yordun?.. — Buraya geleceğini, Gâvur Meh- met söyledi. geldim (Arkası var) (1) Bu çocuk, hakikaten zabıta mes- leğine girmiş; Abdülhamid devrinin .son senelerinde «Polis müfettişliği» et- | mişti. Pek mühim hâdisatta cidden mu- waffakiyetler göstermiş olan bu zât he- nüz berhayat olduğu için maalesef is- mini söyliyemiyeceğiz. - Muharrir - | le... Şimdi, gideceksin. Kulaksız Foti- ha veren adam tenbih etti. Mektupta. î — Hiç metak etme, amica. Yarım ; | » e B ga— — —— ; —' Gebze İnhisarlar Müdüriyetinden: " Gebze İnhisarlar Müdürlüğü anbarında iki seneyi mütecaviz bir zaman- - danberi satılmayıp kalan 933 yılı ürününden 3 kişiye aid 17 dente 317 ki- lo emanet malı tütünler 1701 sayılı tütün inhisar kanununun maddei mahsu- — sası mucibince tarihi ilândan itibaren 15gün müddetle açık artırmaya çıka- ; rılmıştır. Taliplerin sözü geçen tütünleri ve arttırma şartnamesini görmek -— ve pey sürmek üzere teminatlariyle idaremize müracaatları, (2075) ea AYT < ilikedi HUSUSİ ŞARTLARIMIZI! _r—ı. l. KASADA SAKLADIĞINIZ - VAZİYETİNDEDİR. ““ONU FAİZLE | : PANKAYA VERİNİZ SORUNUZ : Son Posta'nın siyast tefrikası * İttihatçılar Devrind 4 MUHALEFET Nasıl doğdu, Nasıl yaşadı, Nasıl öld : . Prttiğa Fakat, bir kısım Şamlıların sinirleri de fena halde gerilmişti. Ve bu sinir — gerginliğinin mühim sebeplerinden biri de; bazı ( Suriye siyaseticleri ) nin — maharetle idare ettikleri propagandanın eseri idi. ' ü? Yazan: Ziya Şakir — Fakat, kürsünün Earşmmda dimdik |duran adam, Şam ulemâları arasında parmakla gösterilen, (Şeyh Salih Tunusi) idi. Şeyh Reşid, Şeyh Salihin suallerine cevab vermeye çalışırken işe, biri da- ha müdahale etmişti. Bu da, gene Şa - mın meşhur ülemâsından (Şeyh Ab - dülkadir Hatib) idi. Bu adam da, orta- ya atılınca artık Şeyh Reşid yelkenle - ri suya indirmişti. İşte o zaman, korkunç bir hâdise başgöstermişti... Binlerce halk yerle - rinden fırlamış : — İn kürsüden.. — Defol, şuradan... — Bu sözler, dine hürmetsizliktir, —Arab kavmi necibine ihanettir. Feryadları yükselmişti. Mesele, derhal alevlenmişti. Za - vallı Şeyh Reşid, söylediğine söyliye- ceğine pişman olarak, güç hal ile ora- dan sıvışarak, Şam eşrafından (Na - keddin efendi) nin konağına iltica etmişti. Bu suretle meselenin birinci devresi hitama ermişti. Fakat, bir kısım Şamlıların sinirleri de fena halde gerilmişti. Ve bu sinir gerginliğinin mühim sebeblerinden bi- ri de; bazı (Suriye siyasetcileri) nin, maharetle idare ettikleri propaganda - nın eseri idi. Bu hareket, (Şam ittihatcıları) nın gururuna dokunduğu için derhal jan- meşhur # darma kumandanı ile polis müdürüne | müracaat etmişler; (Şeyh Salih Tunu- si) yi yakalatarak isticvaba sevkettir- mişlerdi. İşte o zaman, hâdisenin ikinci, ve korkunç devresi açılmıştı. Halk ara - sında dehşetli bir galeyan başlamıştı. (Cesricedid) den, (Sancakdar mahal- lesi) ne kadar, bütün o civarın halkı ayaklanmıştı. Ve muazzam bir kafile halinde hükümet dairesine gelerek: — Kahrolsun, kanunu esasi.. yere batsın, hürriyet... Feryadlarile, koca hükümet daire - sinin etrafını sarmışlardı. İş, bununla da kalmamıştı. Yüksek yerlere çıkan bir takım hatibler; Suri- yenin ve Arabların, asırlardanberi Os- manlı hükümetinin zulüm ve istib - dadı altında inlediğinden bâhis nutuk- lar vermeye başlamışlardı. Mesele, (büsbütün başka bir şekil almıştı... Da- 'ha doğrusu, bu- fırsattan istifade et - mek isteyen (Suriye ittihatcıları), a- ğızlarındaki baklayı çıkarmışlardı. Galeyan, arttıkca artmış; artık nu - tuklar, bağırmalar, çağırmalar korkunç bir hal almıştı... (Mevkibi Hac) mu- hafızı (Abdurrahman Paşa) ile (A - Y zımzade Osman Bey) i hükümet dai - İresine gelerek, ve bin müşkülât ile içe- ti geçerek, balkona çıkıp halka nasihat vermeye kalkgşnuşlarâa da, bu sözlere hiç kimse kulak asmamıştı : — Kahrolsun, böyle hürriyet.. biz, hakikt hürriyet isteriz. _ Feryadları, hükümet dairesini te - melinden sarsmıştı. * Vali; mhşiriyet dairesine tekrar tek- rar haberler göndermişti. Fakat, asker yerine: PArE — Bizim müdahalemizi icabettire - İcek bir şey yok. Hükümet, polis ve| İHjandarma ile halkı dağıtsın. Diye cevablar gelmişti. En nihayet, vali; hükümeti muha - İsara eden halktan bir heyet istemiş.. |bu heyete, hükümet namına tarziye | verilmiş.. bir arabanın sağına, (Şeyh |Salih Tunusi), sol tarafına da - hükü- met namına - (Şükrü Paşa) bindiril - miş.. bir (alayı vâlâ) ile Şam caddele - tinde gezdirilmiş.. böyle garib ve aca- yib bir (uslübu hakimâne) ile mesele- nin ikinci devresi de hitama erdirilmiş- ti. Fakaaaat.. bu meselenin böylece hi- tam bulduğu dakikadan itibaren, çok acı bir hakikat başlamıştı. (Suriye si- yasetcileri), hükümeti ve cemiyeti böylece bir imtihandan geçirdikten sonra; karşılarında acz ve zaaf ile bo- yun eğen bu kuvvetlerin, artık birer (heyülâ) dan ibaret olduğunu anla - mışlardı. Ve o akşam yaptıkları bir iç- timada: — Eh.. artık vakit gelmiştir. Büyük bir emniyet ve itimad ile, istiklâli ga - yemize doğru yürüyebiliriz. Diye; Arab komiteciliğinin ilk te- mel taşını koymuşlar.. çok, ve pek çok haksız yere, (Türklerle mücadele) ye, kapı açmışlardı. - Geçen (Dünkü nüshadan kalan kısım) DİŞ MACUNU İstanbul Kumkapı orta mektebin- den Şevki Konakçı, Eminönü Asker lik şubesi reisi Avni kızı Seçkin, 27 in- ci ilkmektep 675 Fehmi, PARA ÇANTASI Konya Kız Muallim mektebi karşı - sında 70 numaralı evde Nebahat, Nur- osmaniye Selvili Mescit sokak 4 de Ni- hat, 11 inci ilk mekteple 51 Şevki, İz - mit Akçekoca mektebi 5 inci sınıf 74 Nevzat, TARAK Sultanahmet Üçler mahallesi 4 de Ahmet Muhtar oğlu Kadri; Davutpaşa orta mektep 575 Muammer Deniz, An- kara İsmetpaşa Enstitüsü 488 Mediha, İstanbul 14 üncü ilkmektep 513 Şük- ran, Ankara Maliye Vekâleti muhasebe mürakıbı Rifat oğlu Orhan, Bursa, İn- şirah sokak No. 6 Reman, Taşköprü Hukuk hâkimi oğlu Mustafa Demir. ALBÜM Kızıltoprak Cami sokağında Sacit Cevdet, Manisa orta okul 4 - | de 229 İhsan Toksoy, Beylerbeyi Küplücede 76 No. Zehra, Ankara erkek lisesi 1105 Orhan, KALEMTRAŞ Cihangir Kumrulu sokak, Kumru a- partımanı Ayşe Güler, Ankara Tabak- hane Yüksek sokak No, 5 Rasime, Sen Poşeri mektebi Sevin Çetiner, Kırıkka- le ilk mektep sınıf 4 den 88 Muallâ, İstanbul 44 üncü mektep 32 Süheylâ Özcan, İzmit İzmit caddesi No. 8 de Fethi. HİKÂYE KİTABI Kadıköy erkek lisesi birinci sınıf Sa- hir Altıner, Cihangir ilk mekteb Vural Demirok, Lâleli Tayyare apartımanı birinci daire Erbay, İstanbul 10 uncu mektep 589 Müzeyyen, Adapazarı orta mektep 499 Kemal Öner, Cağaloğlu Himayei Etfal sokak | de Şüküfe, - İz- mit Kayan önü nalbur Mehmet Özde- mir kızı Nevhayat, Zonguldak posta kutusu 38 Feriha, İstanbul erkek lise- si 814 Vedat; Kalamış gişe memuru kızı Gökcen, Samatya 43 üncü ilk mek- tep 155 Beria, Sen Puşeri Fransız mek- tebinden Şefika. Ateşoğlu, KİTAP İnan Rezan, Üsküdar İhsaniye mahalle- si Tunus bağı Etempaşa - sokak 29 da İsmail, Çamlıca Kısıklı Hanımseti so- kak 5 de Süreyya Meriç, Ankara Na- zım B. mahallesi Kubilây sokak 17 de Semiramis, Edirne lise 4 den 102 Arif Bilginer, İ — KART Unkapanı Filyokuşu 27 de Hilmi Nevyan, Dizdariye yokuşu 3 de M. Tu- ray, Kadıköy Kazasker sokak 26 da Sabri, 13 üncü ilk mektep 204 Atıfet, İstanbul Kadastro memuru Hamdinin oğlu Rıdvan, İstanbul erkek lisesi E/ | den 1595 M. Ali Yalçın, Sultanahmet Alemdar cad. 42 de Melâhat, Üsküdar 46 ıncı mektep 3 den 164 Neclâ, Rume- 26 dan Nermin, Adana erkek- lisesi D/2 den 418 İbrahim, Manisa Ulus ec- (Şam) da vukua gelen bu müest!' hâdisenin, (Babiâli) yi ve (İttihad-Te rakki Merkezi Umumisi) ni heyetâf ve telâşa düşürmesinden iki gün 0N ra, İstanbulda da aynı derecede mü * him bir vak'a husule gelmiş; hem Bö” — biâlide, hem de cemiyet merkezi de büyük bir sarsıntıya sebebiyet mişti. Ka Teşrinisaninin 9 uncu — cumartesi günü idi. CGaalatasarayda, ( ; Sultani) bahçesinde intihab meşgul olan heyetin etrafı, birdenbi * er kalabalık bir Rum kitlesi ile çevril” mişti .Bu kalabalığın arasında da, İl AĞ ektel" lecemizi alledenl Şükrü, Adana Kadastro Fen memuru | Arnavutköy Sekbanlar sokak 24 Ad- li hisarı Deniz çelebi. Mezarcılar sokak | 12 yaşlarında çocuklar görülmekbg idi. İ (Arkası var) zanesi kalfası Hikmet Ergüler, Çatalcâ | inci mektep 5 den 146 Sait Otes: Çankırı askerlik şubesi işeri Sadi oğ” lu Ferhan, lu, Üsküdar Paşalimanı cad. Nacak s0- kak 23 de Mustafa, İstanbul 2 inci mek- tep Çatalçeşme sokak 50 de Sermed: M. Takuder, Kasımpaşa — Çatmâ mescit Küçük hamam sokak 4 de Atti- lâ,İstanbul erkek lisesi 412 Bülend, | Beyoğlu Kalyoncu kulluğu Kırman s0- kak 6 da Cemil, Divanyolu 67 de A. Özenel, İstanbul erkek lisesi 1219 Ha- mi, Topkapı 34 üncü ilk mektep C/5- den Kadir, Beyoğlu Kamutan mahallesi Badem sokak 9 da Mustafa, Ankara Al- tanbul Musevi lisesinde 471 mesi 6 da V. Özman, Tokad eczacı İs- mail oğlu Hakkı, Vefa caddesi Mollâ Şemseddin sokak | de Nizamettin, Şeh- zadebaşı Bozdoğan kemerinde 30 da bakkal Behçet kızı Sâbriye, Sultanah- met Yerebatan caddesi Temiz bakkal tınalma komisyonu başkanı oğlu Ha- lük, Diyaribekir jandarma —mıntakasıi kadın caddesi Dana yokuşu 24 de Or- han, Kumkapı Çeşme sokak 6 da Loni- dis, İzmir Devlet Demiryolları 8 inci işletme telgraf başmemuru kızı Fer- to Ali Özsüt, Aksaray Gureba Hüseyin ağa mahallesi Hamam sokak 16 da Sabriye. UVANTiN KANZUK - Saç boyaları Kumral ve siyah olarak gsabit ve tabif renk verir.. Ter ve yıkan- makla çıkmaz. Yegâne zararsız ve tanınmış sıhht saç boyasıdır. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Beyoğlu - İstanbul İstanbul Gelenbevi ortâ mektep A/2 den 352 Kadri Turna oğ- — Mahmutpaşa Sultan odaları sokak 6& dâ — ! bayrak ilk mektep 4 de 84 Kemal, İs- * Viktor, — 15 inci ilk mektep | de Sabiha, Sultan- —— ahmet Üçler mahallesi Dizdariye çeş- — İhsan oğlu Nüsret, Kayseri kolordu sa” | binbaşı oğlu Melih, Vefa erkek lisesi — A/2 de 465 Sabahattin, Samatya Hacı- — hunde, Ankara maliye vekâleti emlâk —— müdürlüğü Gıyasettin vasıtasile Cahi- — de, Lâleli Tayyare apartımanı | inci da- — irede Engin, Biga hükümet caddesi fo- —

Bu sayıdan diğer sayfalar: