KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası: 88 — Sen ne iş görebilirsin ki... öğreniyorum diyor. Gördün mü ada- — Çok.. Meselâ mekteplerde İngi-|mı.. kırkından sonra saz çalmağa kal- lizce hocalığı bulurum... Hiç bir şey| kışmış ama... Öğrenir bilirim.. iki yıl pamasam daktiloluk da edebilirim | sonra karşımızda bülbül gibi İngilizce okur görürsün?. — Ömer «$imdi gitmesen de daktilo-1 Gülizar sordu: (uk etsen» demek istedi. Fakat demedi.| — Gönderdiğimiz yün kazağı al - Ortalık iyiden iyiye kararmıştı.|mış mı? Döndüler. Tenha bir köşeyi geçerken| — Almış... Büheylâ Ömerin boynuna sarılıp öptü..| — Hiınıltı zırıltı yokmuş ya?.. — Pek açık yazmıyor ama.. var gi- Bermutat günler geçti. bi.. ne yaparsın, bir sürü canlı kanlı a- Bermutat Süheylâ İzmirden mek «|dam — köklerinden kapırılıp, hayatla up gönderdi. Ömer cevap verdi. bağları kesilip dört duvar arasına tıkı- Bermutat aylar geçti. hnca ara sıra birbirlerini didiklerler .. Bermutat İzmirden gelen mektup - Taşmıyan [“ığ ğ""iiı işsizlik, dedi - İarın arası seyrekleşti. kodunun temelidir. > Bermutat Ömer Süheylâya atıp tut- Sofradan sonra d' Hep Sait aat . Gülizar kızı müdafaa etmiye çalış- dan hııııı.'tulı.r. Bir aralık çok eski B günlere gidildi. Stoyan amca anıldı. Ve bir gün Ömer Darülfünun Hu -| P: — aPT DNİN y kuk Fakültesine -kaydedilip eve dön - leri_ Y:zlu hîu :lllpdlı:l. ıî“:;::_ç'xğ' : düğü vakit anası ona bir mektup ver- nüı;d:ı b:bıı ç'd;ı' î? _'“zı h_““ a di. Mektup İzmirdendi. Fakat Sühey- vardı değil p i) AT AĞA A SA l=:n değil. Mektubu üç ay evvel İz-| ” Gölizar "__:'âd T mire iş için giden Cevad göndermişti. » M c İçinde bir İzmir gazetesinden kesilmiş Si—nüı.d::n'h?“b::jl 'd"'”"k“ı— bir küçük nişanlanma haberi vardı, üoş's.ü“m yııılı î'iı d ll:ıml. ::__ı — aAdliye mütekaitlerinden ve (....) di b7 y b L R LN görketinin hukuk müşaviri (.....) be-| ” PÜ 'X! fin kerimesi Süheylâ Hanımla İzmirli Ömş ıtııbn_z ml:;k Ti d rÖk ühcndiıle!deıı Ziya Beyin nişan me-/, — z bi A FETCR. LN Bi z a ; |benzemgi öyle isterdim ki. _ı'_ııı:ıı dün (.....) otelde icra edilmiş- Nözt uü sley elir — Ne o, galiba, Darülfünunlu kü - çük hanımlar seni beğenmiyorlar... — Alay etme baba.. Gülizar karıştı söze: İKİNCİ KISMIN SONU b w — © çeşid hanımlardan ığzb);ndı ÜÇÜNCÜ KISIM bizim oğlanın. Ama haksızsın eT .. ç Süheylâ iyi kızdı. Olabileceğini oldu. e Bize bir kötülüğü dokunmadı. — Süheylâyı düşünen kim şimdi a- 160631 na.. çocukluk.. —0-0.— - — Sen Şarlo'ya benziyorsun Hüse- bugün? Bizim Gâvur Cemali.. ada - fin. Yalnız bıyıkların eksik. Sen Se -| makıllı göçmüş artık.. « lim, tıpkı bizim Hukuku Düvel hoca- | diye çavuşluğu yapıyormuş. — Bu. bir sakal tak. Sesini de kalınlaştır biraz... Gir içeri, ders ver.. — Ya ben kime benziyorum? — Sen mi?. Prens dö Gale.. — Ömer de milyoner Seyfi Beye benziyar. Dikkat edin çocuklar ne ka- benziyor ama.. dün.. « » mec- Biunü berifle bir mülâkat yapmış. #Nasıl Zengin Olunur?» diye sormuş.. kapağa da bir resmini koymuş.. Ömer başını okuduğu gazeteden kaldırmadı.. sinirlendi. — Beyazıt kahvelerinden birindeydi - ler. Selim, Hüseyin, İsmet, Niyazi, Ö- /— mer. Fakülte arkadaşları. — İsmet cebirlden «......» mecmuası- ni çıkardı. Mecmuanın kapağını Öme- tin yüzüne yaklaştırdı: — Bakın hele, dedi, Seyfi Beyin | küçüğü değil mi?.. Hani Ömerin ba - bası olsa bu kadar benzemez., Ömner gazeteyi masanın üstüne koy- au ve yüzüne yaklaştırılan mecmuayı hışımla itti: — İşiniz mi yok bel diye çıkıştı. — Fakat iki saat sonra eve Gönerken köşedeki tütüncüden «...... » mecmu- fasının son sayısını aldı. Kapağındaki gesme baktı. Hakikaten Seyfi Beye Ööyle benziyordu ki.. Mecmuayı yırttı. Eve her nedense (ganı biraz sıkkın girdi. Senelerdir u - nuttuğu bir adamı tekrar batırlamak, ve ona bu kadar benzemek... bu a - (damla hiç bir alâkası yok Kendi dün- yasına düşman bir dünyanın adamına üzünün bu kadar benzemesi canını pikıyorsa da.. — Ömer, 21 yaşında. Fakültenin son ginıfını bitiriyor. İki ay kaldı. Sonra Btaj;. sonra avukat olacak.. — Gece Nuüri usta eve gülerek — geldi. Sofrada: — Sait amcadan mektup var Ömer, “dedi. Oldukça rahatmış. Öyle yerlerde ne kadar rahat edilebilirse.. lıııiliuı. Öi 'ş Nuri usta, bahsi değiştirdi: — Biliyor musunuz kimi gördüm ...... » de bele- Gülizar: — Çağıraydın bari Nuri, dedi. Ömer: — Sahi baba, diye sordu, çağırma- dın mı? — Çağırmaz olur muyum? Yarın akşam gelecek, Ve ertesi akşam Gâvur Cemal hoca geldi. Gülizarı değişmemiş ve Ömeri çok büyümüş buldu. Ve bütün”bun - ları söyledikten sonra sordu: — Beni nasıl buluyorsunuz? Nuri usta, cevab verdi: — Eskisi gibi, ama çok eskisi gi - bi.. sakalını boyuyor musun ne? Bir tek beyaz tel yok. Seni ilk - tanıdığım yıllarda nasılsan öylesin. ama bana öyle geliyor ki yalnız kalıbın kıyafetin değil kafanın içi de dönüp dolaşıp ge- ne başladığı yere gelmiş.. — Bunu da nerden anladın?. — Bunu anlamak için falcılığa lü - zum yok be hocam. Köhne bir yalının bir yatağında kitaplarınla yapayalnız- dın. Ateşçi oldun.. gene yapyalnız.. ia- şede mühim adam oldun. Gene yal - nız., mektep hocası olsun gene öyle.. şimdi de öyle değil mi sanki?. Cemal göğüs geçirdi: — Evet, dedi. Yalnız okumuyorum artık.. ama hiç okumuyorum. Kâinatla alâkamı kestim... — Zaten ne vakit, sahiden alâka - dardın ki.. — Doğru. Ben etrafıma perişan sa- kahmdan, girintisi, çıkıntısc bol, cilâlı, parlak sözlerden bir duvar çevirmi -; şim.. bu duvardan bir taşı oynatıp sa-| hici dünyanın aşığını bir kere — olsun , göremedim. Bu duvar mezarım be - nim.. onun içinde yaşadım. onun için- de geberip gideceğim... Ah, anasını sattığımın, ben adam olabilirdim hal- buki.. (Arkası var) /SON POSTA Bu Akşamki Program Öğle neşriyatı: 12,30: Piâkla 'Türk musiki- si; 12,50: Havadis; 13,05: Ptâkla hafif mü - gik; 13,25: Müubhtelif plâk neşriyatı. Akşam meşriyatı: 18,90: Çay saati: Dans musikisi; 19,30: Çocuklara masal. Mesut Ce- mil tarafından; 20, 'Türk müsiki heyeti; 20,30: Müzeyyonin iştirükile Türk musiklisi; 21 Solo plâklar; 21,30: Stüdyo oekestrası; 1 — Tehalkovaki, Valzer sus d. op. Bu - gengin; 2 — Verdi, Einl, z. 4 adet Travlata; 3 — Boceherini, Menuett; & — Kumperding, Hansel und Gretel (Operet) parçalar; $ — Pr. lehar, Ver hat die Liebe uns ins ge - senkt, Valse; 6 — Komzak, A, Voikslledehen; B. Marehem; 7 — Kalman, Die Zirkusprin - zessin (parçalar); 22,30: Ajans haberleri. BUKREŞ 6,30: Sabah neşriyalı; 1330: - 15: Haber- ler; plâk meşriyatı; 19: Askeri bando; 20 : Konferans; 20/20: İngiliz musikisi (plâk); 21: Aktüalite; 21,08: Konferans; 21,20; Kü: çük radyo orkestrası; 22,90: Haberler; 22,45: Dansg müsikisi; 22,45: Almanca - Fransızca haberler, 4: Plâk. ' BUDAPEŞTE 19,10: Çigan musikisi; 19,50: Musahabe: 20,20: Piyano ile şarkı; 21: Şen akşam; 22,10: Haberler; 2330: Radyo salan örkestrası; 2.- 50: Dans müşikisi (plük), BELGRAD 21: Bobemyen gecesi; 23: Haberler; 29.20: Bir Jokantadan könser nakli, 24 Dans plâk- karı. MOSKOVA 20,20; Radyo piyesi; 21,15: Bus şarkıları; 22: Yabancı dillerle neşriyaı. PRAG 17,05; Dans musikisi; 1815: Konuşmular; 19: GABY öperetinden sahneler; 19445; Al - manca haberler, konuşmalar; 20.15: Askeri bando, 21,10: Şarkı, enstrüman danslı hafta sonu. 2210: Öfenbach'ın EVLİ ADAM KAPI ÖNÖNDE isimli opereti: 23,15: Plâfk; 23,'0: Sesli film plâkları. ' WÜYANA (G0A m. kısa dalga) 18,45: Şark musilkisi; | k 19,16: Konuşmalar; 20: Haberler; 2010: lenceli plâk musikisi; 21,20. Piyos; berler; 23,10: Viyana musikisi; 2415: Dans, YARŞOVA 17: Sopran sesle solist könser ikeman, pi- yano); 1745: Könferans; 18: Yeni plüklar; 18.30: Konuşmalar; 20; Köylü orkestrası; 21, 15: Yabancı ülkelerdeki yurddaşları : Haberler ve saire; 22: Piyano musikizi, Dans plâkları . / Denizyolları İŞLETMESİ Acenteleri: — Karaköy — Köprübaşı Tel 42362 - Sirkeci Mühürdarzade Haa Tel. 22740 Trabzon Postaları Pazar 12 de, Salı, Per- şembe 15 de izmir sür'at postası Cumartesi 15 de Mersin postaları Salı, Perşembe 10 da kalkarlar. 4 Diğer postalar Bartın — Cumartesi, çar « şamba 18 de İzmit — Pazar, salı, per- şembe — 9,30 da Mudanya — Hergün 8,30 da Bandırma — Pazartesi, - salı, çarşamba, per. şembe, Cumar- tesi 20 de Karabiga — Salı, cuma 19 da Ayvalık — Salı 19 da, cuma 17 de “Salı günü kal- ae ve döni &pı&i ve Gİ:: uğra- Trabzon ve Mersin postaları - na kalkış günleri yük almmaz. (1424) (Baştarafı 7 inci sayfada) mez» adı verilmiştir, ra da İzmirden İstanbula taun hasta - lığı sirayet etti. Ramazan ayında İzmir- den İstanbula gelen bir gemide bu kor- kunç hastalığa tutulmuş olan yolcu ve gemicilerden bir kısmı Galata, Beyoğ- lu ve Tatavla taraflarına dağılmışlar- dı. Bu mıntakalarda başlıyan hastalık İstanbula da geçti ve koca şehrin üze- rinde, bir ölüm dalgası, kasırgası linde hüküm sürmeğe başladı. İstisna teşkil ederek evlerinden hıç dışarıya çıkmıyan bazı kimseler korunabildi - lerse de, İstanbulda hemen her aile bir veya bir kaç kurban verdi. Hastalığın en korkunç tahribatı, bilhassa şehrin kalabalık mıntakalarında olmuştu. Ba- Aliden İstanbul kapılarına gönderilen gizli memurların kayillarına göre gün- de 3000 kişinin öldüğü tesbit edilmiş- ti. İstanbul içindeki cami, mescit ve türbelerin yanmdaki mezarlıklara gö- mülenler bu rakama dahil değildi. Ü- lema bunu semavi bir âfet telâkki et - tiler. Yatsı ezanından sonra minare - lerden Ahkaf süresinin okunması em- redildi. Bu süre Âd kavminin işlediği |günahlar yüzünden nasıl mahvoldu - ğunu bildirdiğinden halk bir kat daha dehşet içinde kaldı. Bayram geldi. Bay- ramlaşma münasebetile halkın daha sı- kı temasa gelmesi, hastalığın bir kat daha artmasına sebep oldu. Bazı üle - ma, minarelerde okunan Ahkaf süre - sinin İstanbul halkını Âd kavmi gibi |mahvolacağı korkusuna düşürdüğü ci- |hetle gazabı İlâhiyi mucip olduğunu İsöylediler. Üç beş gün sonra sürenin jokunması menedildi, Taun — gibi hastalıkların fisk ve zinanın çoğaldığı zamanlar çıktı - G eskidenberi tekrar edilen bir sözdü. Bu sefer de, her nevi rezalet ve fuh - siyatın yapıldığı bekâr odalarının yı - öylenmeğe başladı. Bilhassa ye anılan odalarda her nevi köti TARİHTEN pıldığı bu bekâr odalarıma eMelek gir- 1227 yılı başlarında, tüccar gemileri vasıtasile evvelâ Mısırdan İzmire, son- Eylül 19 SAYFALAR ğün ve edepsizliğin yapılmakta oldu - Bu, ikinci Mahmudun kulağına kadar ,gitt. Mahmut bu odaların yıkılmasın: emretti. 1227 şevvalinin on sekizinci cumartesi günü sadrâzam kaymaka - mı Rüştü Paşa yanına mimarbaşı ile Yeniçeri ocağından bir miktar zabit ve nefer ve yüzlerce amele alarak Bahçe- kapısına gitti. Mimar ağaya kayıkha - nelerin üzerinde melek girmez beklir odalarının derhal yıkılmasını söyledi. |Bu odalar bir kaç saat içinde yıkıldı. Kaptan paşa da Galata ve Kasımpaşa faraflarında her nevi uygunsuzlukları iyapan kalyoncu ve kalafatçı gibi ayak takımlarının oturduğu bekâr odalarını yıktırdı. Bekâr hanlarındaki kâgir oda- lar da buralardaki serazil ve fevahiş - ten» tahliye edildi ve kapıları mühür- lendi. Kaymakam Rüştü Paşa sokağa bir iskemle âtarak Melek girmez odaları- nın yıkma ameliyesine bizzat nezaret etmişti. Gerek Melek girmez odaların- da, gerek Kasımpaşa ve Galatadaki 0- dalarda taundan yeni ölmüş kayıkçı, kalafatçı ve kalyoncu gibi bekâr er - eklerle uygunsuz takımından kadın cesetleri bulundu. Kaymakam Rüştü Paşa halk arasında büyük bir gşöhret kazanarak hayır ile anılmağa başlan- idı. Yıkılan Melek girmez odalarının ye rine de «Hidayet camii» yapıldı. Res- mi küşadı 1229 da oldu. İşte ikinci vesikada kayıkhanelerin /zikredilmemiş olması ve «Hidayet ca- mii» nin işaret edilmesi bize bu hâ - diseleri hatırlatmaktadır. R.E.K. Geyvede cambaz kumpanyası GCeyve (Hususi) — Geyvede pana- yir olması münasebetile 6 kişilik bir cambaz kumpanyası gelmiştir. Bunla- rın arasında 7 yaşında Şükran — ile 13 yaşında Seniye isminde iki de kız baz vardır. : Geyveliler ip üzerinde cambazlık hü- nerlerini sık sık görmedikleri için ha- vanın soğuk olmasına rağmen bu cam- baz kumpanyasına fevkalâde bir alâka göstermektedir. ELEREER S *. y Bolu İli Orman Direktörlüğünden: Bolu İlinin Merkez İlçesinde hudutları şartnamede yazılı dimbilt devlet ormanından « bir yıl içinde imal ve ihraç olunmak üzeren numaralanmış ve ölçülmüş gayri mamül 3641 metre mik'ap ve 208 desimetre mik'ap denk 7877adet devrik çam ve 7 metre mik'ap 079 desimetre mik'ap denk 3 adet devrik köknar ağacı bir ay müddetle ve kapalı zarf usulile arttırmaya ko- nulmuştur. 2—'ıxmnnu25/9/936aıı-|ünü saat 15 de Bolu Orman Müdürlü - ğünde yapılacaktır. 3—Beher gayri mamül metre mik'ap çamın muhammen bedeli 210 kuruş we köknarın 170 kuruştur. - 4 — Muvakkat teminat 575 liradır. 5 — we mukavelename projesini görmek istiyenler bu müddet içinde her gün Bolu'da İstanbulda orman müdürlüklerine ve Ankara'da Or man Umum Müdürlüğüne müracaat edebilirler. «970n Yüksek Mektepler Alım Satım Komisyonundan : 1 — Adana, Diyarbekir, Konya, Erzurum, Trabzon ve Edirne Üllerinde açılacak olan 6 Akşam Kız San'at Okulu için satın alınacak olan 6 kesme ayna, 14 endam dıvar aynası, G paravana baş aynası, 24 küçük dıvar aynası, 10 paravana endam aynası, 6 kapı lâvhası ile muhtelif endamda manken kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. 2 — İhale 24/Eylül/936 Perşembe günü akşamı saat 16 da İstanbulda Cumhuriyet matbaası karşısındaki Ynlıı_ek Mektepler Muhasiplik binasında toplanacak olan Alım Satım Komisyonu tarafın- dan yapılacaktır. n “ 3 — Tahmin olunan bedel 2530 muvvakkat teminat 190 liradır. 4 — Teklif zarfları ihale için tayin edilen saatten bir saat evvel Komisyona verilmiş olacaktır. v Z— Nevilerini; vasıflarını, kabul, tesellüm ve tediye şartlarını anlamak için Beyoğlu Akşam Kız San'at Okul İdaresine müracaat edilmesi. “1117, Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezinden: * B Ankarada Çocuk Sarayı caddesinde yaptırılacak Apartman, vi kapalı havuz ve garaj binaları inşaatı kapalı zarf usulile eksiltmeye ınmıcqıf bedeli 204550 liradır. İhale 1/Birinciteşrin/936 Perşembe günü saat 15 de Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezinde ya- lacaktır. Ekıllt;nz şartnamesi, mukavelename, fenni şartname, ldınfı. sıhhi tesisat ve elektrik şartnamesi ile proje ve keşif cetvelini ihtiva eden münakasa dosyaları 30 zar lira mukabilinde Çocuk fıj“gı:'n Kurumu m Öelimie BÜ DÜ l d ö G lll ğ