İlmin ölümle mücadelesi İnsanın enaz 130 sene yaşayacağını söyleyen âlimler “otomobillerin yedek âletlerle tâmir edilsinler de insan vücudu neye aynı şekilde gençleştirilmesin,, diyorlar Genç (o kalmak, yirmi yaşının bütün bâssalarını kaybet - memek artık hayal olmaktan çıkmış”- tır. Fen ve ilim ölüme çare bulamamış- tır. Fakat tehlikeli olmıyan usul ile ihtiyarlıyan uzuwlarımızi yenileştir - mekte ve bu ameliyeler bir kaç kere tekrar edilmekte, bu sayede 20 yaşın- daki gençlik 130 yaşına kadar devam etmektedir, Bundan evvel de naklettiğimiz bir makalede, lâboratuarlar ve nebati kan- Jar vasıtasile, gençliğin temin edile « bileceğini: haber vermiştik. Bugünkü yazımızda 190 sene genç kalmanın hangi yollardan mümkün ol- şduğunu izaha çalışacağız. Hayatın uzunluğunu tanzim eden kanunlar uzun zamandanberi tetkik e- dümekte idi. Meşhur Buffon hayatın uzunluğun- dan bahsederken şu kanunu ileri sür- müştür: İnsan neşvünema müddetinin 6 ilâ 8 misli yaşar, Meselâ dört senede normal vaziyete giren bir beygir tabii olarak 25 ilâ 30 sene yaşar. İnsanı nazarı itibare slan Buffon neşvünema müddetini 14 sene olarak kabul ettiği için ömrü tabityi doksan yaşına kadar çıkarmıştı Fakat Flourens ve bilâhara Voronof tiklerini ömrü tabii- nin de 140 yaşına kadar çıkmasını za“ ruri görmüşlerdir . Metchinoff başka ka esaslardan hare - ket ederek insanların 125 yaşına ka- dar yaşıyabileceklerini iddia etmiştir. Bu zamana kadar gençliği bozma - dan, daha doğrusu ihtiyarlamadan na- il yaşamalı? Müşahedeler, yüz yaşını âşan insanlarin ekseriyetle fakir ol - duklarını göstermiştir. Bunlar hayatlarını müvazene için - de sürdükleri için, üzün yaşamışlar - dir, Uzun yaşıyanların içinde gece gün- düz sarhoş olanlar da vardır. Meselâ 120 sinde ölen Holandali Brawn me- zar taşının üzerine şu satırları yazdır- mıştır: Brawn her zaman içerdi. O kadar sarhoştu ki, azrâil kendisini bir kere - cik olsun ayık yakalayamadığı için canını alamadı, 120 yıl peşinden koş- tu, ve nihayet canını uykusunun ara- sında aldı.» Tütünün de hayatı kısalttığı söyle- nir fakat buda pek doğru değildir. 1896 da uzun yaşama mükâfatını ka- zanan ve İl4 sene yaşıyan Ross deh- şetli bir tütün tiryakisi idi. Lazennse faminda biz kadın 104 ya- şına kadar her gün pipo içerdi. Kahve- nin de zarar verdiği görülmemiştir. E- gençlerin 20 yaşma kadar inkişaf et - (Devamı 9 uncu sayfada) —— —— 0 ——ğj e ONUL İŞLERİ Kocasını memnun Edemiyen bir kadın! İşte size bu sabah aldığım mek - İtuptan bir kaç satır: «Kocamın bir zaafı var rı eve döndüğü zaman mutlaka iki Kadeh rakı içmek hevesindedir, ve “bü zamanlar, karşısındakini mutla- ka şen görmek ister. Halbuki benim de inadına aksi bir tabiatim mev. - cut. Küçük bir şeye sinirlendim mi saatlerce kaşlarım kahr. Ve aevcimin isteğini iremem. Kaç defa söyledi, tenbih etti, dinle- İtemedi. Ve zannediyorum ki şimdi benden uzaklaşmasının “başlıca se - * bebi budur. Artık eve kısını sofrada içmez, “mez oldu. Eve dönüş ışmış, onun evini kendi evi yapmış, hattâ benden ayrılacak, o - nunla evlenecekmiş, me yapayım “şimdi? n Kabahati kadında © buluyorum. Maamafih şurasını da söyliyeyim: Mektupta anlatılan erkek ve kadın karakterleri nadir nümünelerden de- ğildir. Bunlara sık sik tesadüf edi - lir. Bilhassa erkekler de evini ve ka- dınını şen bulmak arzusu umumi ve nihayet biraz da tabiidir. Şimdi bu kadının ne yapması lâzım? Şöyle dü- Şünüyorum: — Kocanızın ihanetini haber al - mamiş görününüz, mademki tasav- yur heniz kuvveden file çıkmamış- tır, önüne geçilebilir. Kocanız evi - ne döndüğü zaman ona iştediği gibi görününüz: Şen, neşeli, sabırlı, sa - kin, halim, selim bir ev kadını, O derecede ki sizi değişmis farzetsin. İyi giyininiz, evi çok muntazam ve temiz bulundurunuz. Sesiniz güzel- se arasıra hafif bir şarkı mırıldamı - nız. Hülâsa zevcinizin rakip kadın - da bulabileceği zevkin fazlasını ken- di evinde de bulunabilerçğini isbat ediniz. Fakat gösterişsiz olarak. TEYZE SON POSTA LU ODAOMI İ Romanyada bir kaç gün evvelki ka” bine tebeddülünde, hükümet haricinde bırakılan Nikola. Titülesko o bugünün adamıdır. 1883 de Titülesko Grajova- da doğmuştur. Bugün tam 53 yaşında- dır. Tahsilini Fransada Sorbonne üni- versitesinde bitirmiş ve (Yaş) hukuk fakültesinde hukuku medeniye profe- sörü olmuştur. Siyasi hayata 1912 de meclise meb'- us olarak girmekle başlamıştır. 1917 “A Nikola Titülesko de maliye nazırı olmuştur. 1922 de Triyanon muahedesine Romanya mu rahhası olarak iştirak etmiş ve ondan sonra da Londraya sefir olmuştur. Londrada sefir bulunduğu sıralarda Cemiyeti Akvamda da-Romanyayı temsil etmişti. 1932 de Weida kabinesinde barici ye nezaretine getirilen Titülesko müte- Jaddit kabine değişmelerine rağmen son günlere kadar mevkiini muhafaza etmiştir. Titülesko Romanya siyasetini Fran sız siyeseti üzerine İstinat ettiriyor, ve küçük antantın siyasetine de veçhe ve- riyordu. Mevkiinde bulunduğu . müddet €s- Mevsimlik bir pardesü Bu bir günlük sıcak havalara alda - nıp da mevsim » ik (o hazırlığınızi geri bırakmayı - nız, Önümüz ne de olsa sonba » hardır. Serin ve yağ murlu bir mevsim... İşte © zaman yukart- ki resimdeki gi - bi bir kıyafete hemen ihtiyaç duyarsınız. oHe- zır a mış sanız hemen < dolabı - nızdan çıkanr ars kanıza ( takar - Jomız. Tayyör ne ide olsa pardesü » nün yerini tut» muyor. Çaya veyahut ir ziyafete gid kaç ramaz Hele rüz- gârlı - yağmurlu havada hiç. Gittiğiniz yerde eteğinizi çıkaramıyacağınız için rütubet tâ içi nize işler.. keşki pardesüm olsaydı der- siniz. Pardesü gayet kullanışlıdır. Al - tına istediğiniz elbiseyi giyebilirsiniz. Resmini koyduğumuz pardesü ayni za» manda gayet şıktır da.. Önde pensler- den sonra aşağı inen iki pilikaşe var- dır. Yaka da gayet biçimli ve güzel » iş i Eylür . İNGİLTERENİN TARİH i Dünyanın en büyük İmparatorluğu nasıl kuruldu, nasıl genişledi? Yazan: Süleyman Sıtkı PA ge «İngiltere, malik olduğu arazininldan sonra Romalılar askeri vüs'ati, nüfusunun kesreti ve siyaseti- |tanya) dan çekmeğe. başlay nin kuvveti sayesinde dünyanın en bü- Roma askeri 407 senesinde yük ve azametli devletlerinden biri, |dalarını terketmişlerdir, hattâ birincisidir. Bugün yeryüzünün| Pahalıya Mal Olan Bir İsülâ | berhahgi bir sinde veya herhangi! (o Takriben dört buçuk asır sürmüs bir ülkesinde hiç bir mühim vak'a ce-lolan bu Roma istilâsı, Romalılara bi” reyan edemez ki, o vak'ada İngiltere-İyük bir menfaat temin etmed bilgki$ nin alâka ve tesiri olmasın veya rey ve |pakalıya mal olmuş, çünkü Raomabla fikri alınmasın, Bundan dolayıdır. ki,ladaların aslen muharip ve haşin olâ” k s0 İngiliz # İngiliz İmparatorluğunun — üzerinden yirmi dört saat güneş eksilmediği gibi, yeryüzünün bütün siyasi hâdisatı üze rinde de, İngiltere doğrudan doğruya veya bilvasıta daima h an ol maktadır.» denilirse müt edil- miş olmaz. Muhtasar Bir Tarih İşte bugün memleketimizin misafi- ri bulunan Kral Sekizinci Edvard, dün- ya üzerinde ehemmiyeti bu kadar bü- yük olan bir milletin hükümdarıdır. Bu münasebetle İngiliz milletinin muh- tasir bir tarihini karilerimize takdim ediyoruz. -Şurasını — okuyucularımızın dikkat nazarına vaz'ederiz ki, şimdiye kadar memleketimizde bir İngiliz tari- İhi ne yazılmış, ne de neşredilmiştir. Halbuki “biz Türkler İngiliz tarihini, yalnız bu milletin yeryi hdeki âZ8- met ve ehemmiyeti itibarile değil, fa- kat bilhassa kendi milli hayatımız ve mukadderatımız üzerinde de İngiliz milletinin, son bir asır zarfındaki tesi- ri İtibarile © çok iyi bilmeğe mecbu- TUZ. Vâkıâ gazetemizin bir iki nüshasına sı- kıştırılmış'olan bu çok muhtasar tarih- te, İngilterenin bizim mukadderatımız üzerindeki tesiratını tebarüz ettirmeğe imkân yoktür, fakat asırlarca takip et- tiği durendişâne ve basireikârane si- yaset ilç bütün cihanın, bütün millet- lerin mukadderatına uzaktan veya Y kından, az veya çok müdahale ederek İhemen daima istediğini: yapma vaffak olmuş ve o sayede bugü (400) milyon nüfusluk koca bir imparator- luğun sahibi bulunmuş olan bir mille- tin tarihini, velev ki muhtasar suret- te olsun bilmenin, biz Türkler için, bil- hassa yaşadığımız bu karışık devirde İçok lüzumlu ve faydalı olduğunda hiç şüphe yoktur. Ki İngiliz Milletinin Menşet Eski Yunanlılar, ve Lâtinler, İngil- tereye (Âlbion) ismini vermişlerdi ki, | bu isim eski İrlanda lisanındaki (Alba) kelimesinden alınmadır. (Albion) ke- limesi bugün hâlâ Fransız lisanında müstameldir. Ve Fransızların, İngiliz- lere kızdıkları vakit (La perfide albi- on) dedikleri de malümdur. İngilterenin ilk ahalisini, (Selt) ır- itaat altında tutabilmek içi? de 30) mecbilf ahal hemen daimi surette İngilt kişilik kuvvet bulundurmu İolmuşlardır Roma istilâsındar İngiltere âb* İlisi daha ziyade istifade etmiş, bu ab 4, bu yesinde Roma usul dar? ve medeniyetini yakından görr dir. Maamafi (Lâtin) medeniyeti, DE selâ (Gol) kıt'asında yanı (şiredi Fransada olduğu gibi İngilterede deri9 izler birâkarâk devamlı tesirler göst€ rememiş, bilâhare (Anglo - Saksan) #€” ciye ve medeniyeti Roma devrinde kalan Lâtin tesiratını kökünden siliP atmıştır. Anglo - Saksonlar ” Romalıların İriğiltereyi tahliyesi den sonrâ bir müddet eski ahali k başına kalmış, ondan sonra adala”” (Cermen) ırkından olan (Anglo - S9 son) istilâsı başlamıştır. İlk istilâ (Sakson) lar tarafında” (449) dn vukubulmuş, (547) (Anglo ler gelmiş, ve 597 ile 680 tarihleri ars” İsında da (Anglo - Sakson) lar yerlef mişlerdir. Bu suretle İngiliz ırkının esasını bi (Anglo - Sakson) ların ve bir de yeri ahalinin en kuvvetlisi olan (Briton)” ların teşkil etmiş olması lâzum geliyof” Maamafi (Anglo - Sakson) ların bir” leşip te esaslı bir kuvvet vücuda getir miş olmalarma rağmen İngiliz adalar” na bir de (İskandinavya) istilâsi bağ lamış, (Danimarkalılar) dokuzuncu . sırda İngiltereye gelmişler, fakat (Am glo - Sakson) kralı büyük (Alfred) 18 rafından, ki bü kral (871 den 899) 18” rihine kadar hükmüren olmuştur. Mağ” lüp edilmişler, fakat on birinci asır baş” İlangıcında Danimarka kral (Seven : İngilterenin büyük bir kısmını istilâ? muvaffak olmuş, yerine geçen oğlu (Canut) da, babasının istilâsnı 1€' ederek, (Danimarka) hâkimiyetini im” giliz adaları ve (Anglo - Sakson) kav üzerinde kuvvetli surette tesise mi 'vaffak olmuştur. (Canut) un, yaban bir ırktan olmasına rağmen İngilter? üzerinde hâkimiyetini tesise muvafi” kiyeti, bilhassa âdilâne idaresi, ha ahlâk ve âdatına, iman ve itikadatı” (riayeti sayesinde temin edilmiştir. Fakat bu Danimarkalı hüküm” rın vefatından sonra işler karışmış, ( kına mensup (Picts), (Velsh), (Belga) İkandinavya) istilâsı sarsihmiştir. Çün kavimleri teşkil eder ki bunlar evvelâ) (Canut) un oğulları srasında yav” milâddan on asır evvel, dahs sonra da pa çıkmış, bundan < bilistitade (( ne milâddan üç ve dört asır evvel Yard) isminde (Anglo * Sakson) nü liz adalarına gelip yerleşmişlerdi. Kablelmilâd ikinci asırda ise adaya (Briton) lar gelmişler ve o tarihten i- (Britanya) namını vermişlerdir. Romalıların İstilâsı (Brıton) ların İngiliz adalarına yer- leşmesinden sonra bu adalara ait maz- but vukuatı tarihiye, Romalıların istilâ- sile başlar,Romalıların İngiliz adalarına ilk seferini meşhur Jül Sezar milâddan evvel (53 - 54) senelerinde yapmıştır. Mamafi (Sezar) ım bu seferi bir isti- lâdan ziyade bir istikşaf hareketine in- hisar etmiştir. Ondan sonra asıl Roma istilâ- ve yerleşmesi (Claude), (Neron) devir- lerinde milâddan sonra (13) den (61) senesine kadar yukubulmuştur. 78 se- 'nesinde (Agricola) istilâyı daha ileri götürmüş, 121 senesinde Hadrlen 2a- hür (Sed) yapılmıştır ki, ufak mikyas- ta bir (Seddi Çin) olan bu duvarları na engel teşkil etmesiydi. (Septim Seder) devrinde 207 de Ro- tibarendir ki Romahlar — İngiltereye , 4.0, İngiltere tarihinin mühim manında (İskoçya) hudutlarında yneş- kümdarlıği ele almıştır. Mühim Bir Dönüm Noktası Bu (Edvard) in (1066) senesindi dönüm noktasını teşkil eder, çünkü vi tarihten itibaren Fransa İngiliz işi” ne karışmağa başlamış ve hattâ Pr i sızların (Normandiya) eyaleti âdet. ünkü İngilterenin esasını kurm tür ki, bu da şu suretle olmuştur” | Bir Fransız Kral aris (Edvard) vefatından evvel, Vi olmadığı cihetle, (Normandiya) di , nü hükümdarlığa varis olarak gös” ir, (1066) da vefki üzerine ee dükü (ilyom) derhal giltereye geçmiş, (Edvard) in YE hükümdarlığı ilân etmiş olan Gelme mağlüp ederek 1066 tarihinde bükÜ ie darlığı elde etmiştir ki, bu sureti Fransız İngiltere kralı olmuştur. 5 İngiltere Ve Avrupa 106ö - , mi "Tarihte (Fatih) ünvanile tanım lolan bu (Kilyom) İngiltere bük inşadan maksat (İskoçya) llarm şi-İlığı ile Fransadaki eyaleti malden cenuba sarkarak Roma istilâsı-İmandiya) düklüğünü birle bu birleştirme ke giltere hükümdar malılar yeni bir sefer daha yapmışlar! söyle dursun bilâ ve nihayet dördüncü asırda Roma im- ratorluğunun inkısam ve irnkırazın- vr.