SO ir Ü (Baştarafı 1 inci sayfada) Bözlüğiyle rahip Barenton bilhassa na- Zarı dikkati celbediyordu. , © Dr. Kivergiç ayağının bir kaza neti- Sesinde ehemmiyetli bir surette incin- Mesine rağmen kurultayda bulunuyor- du. Doktor kurultayın yegâne fraklı davetlisiydi. Gene en ön sırayı işgal edenler ara- ında general Halis ve Ali Fuat üni - iyle nazan dikkati celbediyur- lardı, Prağ elçimiz Yakup Kadri onların Yahında yer almıştı. Atina elçimiz Ru- ten Eşref de orada idi. Bundan başka Dahiliye Vekili ve ârti genel sekreteri Şükrü Kaya, Mil- li Müdafaa * Bakanı Kâzım Özalp; Gümrük ve İnhisarlar Bakanı Ali Ra- ma, Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, *abık fırka sekreteri Recep Peker, Kâ- Zim Dirik, Vali Muhiddin Üstündağ, Âli Kılıç, Fazıl Ahmet diğer Meb'uslarımız göze çarpıyorlardı Atatürk salonu teşrif ediyorlar Sant on dörtte salon ağzına kadar Muştu. Cumhur Reisimiz Ulu Önder Ata - türk refakatlerinde İsmet İnönü ve dra elçimiz Fethi Okyar olduğu | e İocalarına girdiler. stiklâl marşı dı ve ayakta din- Mi rşi çalin. yi ve —ğ— an üncü Dil Kurultayı dün törenle a nı bir kat daha yükseltmiştir. İkinci noktaya ait sözlerim asbaş - kanı bulunduğum Türk tarih kurumu adına olacaktır. Sayın kurultay hatır- İar; bundan # yıl evvel ilk dil kurul « tayında Türk tarih kurumu namına şöyle söylenmişti: uZamanımızda yaşamak isteyen milletler tarihlerine ve tarihlerini her şeyde yaşatan dillerine sağlam s#arılır- lar. Dil bilgisi tarihin en vzak ve en karanlık köşelerini aydınlatır.» Türk tarih kurumu ikinci kurultay- da da şunu demişti” «Bu kürsü, önünde ateş yakılan bir mihraptır.» Arkadaşlar, Asırlık işleri yıllara sığdıran Türk inkılâbı kendi mihrabının bizzat güneş olduğunu bulmuştur. Tarih buluculuğunda güneşin ilham jizlerine en çok Obiz Türkler © tesa düf ediyoruz. Türk ırkı kültürünü öy- le bir yerde kurdu ki, orada güneş ona en verimli oldu. İlk defa yurttan ayrılmağa mecbur Tolan Türkler, başlıca göç yolları için gene güneşin kılavuzluğundan istifa- de ettiler. Doğu ve batı illerine yayıldılar. Geniş ülkelerde yüksek varlıklarının ebedi vesikalarını bıraktılar, Öz yur » dumuz da Anadolunun ilk kültürünü butür lâcivert bir elbise giymişi kuran cetlerimiz Etiler güneş sembo- “wunuyorlardı. ye in Önderimiz A. “İâtürkün irşadiyle tarih ve dil mesele- ,rindeki hareketlerden kısaca bah - lünü esas tutarak onun inceliklerinden mevzu aldılar. Türk tarih kurumunun Kültür) alaca Höyükte yaptırdığı hafriyatta geldi, İbulunan muhtelif güneş kursları bu hakikatin inkâr kabul etmez vesikala- rıdır. Elimizde bulunan tunçtan yapılmış bu sonra üçüncü dil kurultayını güneş sembolü kurslar Etilerin en es- Ku özük mucibince kurultaya bir K k Yrul genel sekreteri / İbrahim Necmi “ke başkanlığa Safet Arıkanınn getirilmesini teklif etti, bu teklif itti- edildi. i Arıkan kurultaya başkan se- Şildikten sonra, kendisine böyle mü - ia işde tevcih edilen vazifeden ,Pur duyduğunu ifade etti ve kısa Veşekkür söylevini şöyle bitirdi: «Bütün bu kültür hareketlerinin Yüce başkanı Atatürkün önünde say- Wi ve sevgi ile eğilerek işe başlıyorum.» S0 di ğ z Ma Necmi Dilmen, tekrar kür- Ye gelerek asbaşkanlıklara, Türk A i tetkik kurumu asbaşkanı Bayan fet ile meclis asbaşkanlarından Nu - Conkeri ve sekreterliklere de Siirt avı email Müştak, saylav Esma Nayman, Kültür Bakanlığı baş direk wi Faik Reşit ve Zerin Dilmeni tek- stti. Bu teklif de ittifakla kabul edil- Bayan Afet kürsüde Türk 'dil kurumu asbaşkanlığına e- ©N-ve ayni zamanda Türk tarih tet- ie kurumu asbaşkanı olan Bayan A- m hem tarih kurumu namına ve hem başkanlık divanına seçildikleri için yakalar namına aşağıdaki söylevi “Atatürk, baylar, bayanlar; vi üksek huzurunuzda söyleyecekle- iki noktaya ait olacaktır. Beni ve rımı di) kurultayı başkanlık nına seçmiş olduğunuz için bun - 1 delay kendi namıma ve arkadaş» Mâmına teşekkür ederim. Hak - han deki takdirlerinizi hürmetle karşı. Tüy” Verdiğiniz vazifeleri yardımınıza iç rek başarmağa çalışacağız. Bu İrini Türk inkılâbinın ve Atatürk re- xn kurduğu erkek - kadın birliği başk. ren bir işaret de olmuştur. As- da mlık ve sekreterlik makamların- tan, yanlara da yer verilmiş olması un bir delilidir. duz ürk inkılâbının her cephesinde ol İndi Bibi dil hareketlerinde de, Türk inina yer verilmesindeki ince dik « tar Ti ürk kadınının kurultaya saygısi- Azapg ZE baş-İdesi şekillerle süslü ki devirlerine aittir. Türlü türlü hen * olan bu güneş ü lâzım geldiğini söyledi. kuraları Türk fikir ve san'at sembolü olarak tarihlerde ehernmiyetle yer a- lacaktir, i Türk tarihi, Türk ırkını ancak müs- bet ilim belgeleriyle bulur. Türk dili bunlardan en önemlisidir. Bugünkü ilim dünyası içinde, dili, ırk için esas kabul etmiyen âlimler de yok değildir. Bu esas bilgi, bazı camia- lar için doğru olabilir. Fakat Türk için aslal... Türk tarihi varlığını ve bu varlığın dünyadaki yayılışını Türk dili orjin- leriyle bilhassa çok açık (o bir geniş likle göstermektedir. Bu itibarla türk tarih kurumu Türk dili kurumunun ay- rilmâz eşidir. Bu iki kurum birlikte yükselmesi birbirini tamamlaması icap eden iki aydın âbidedir. Türk tarih-kur rumu işte bu inanladır ki Türk dili ku- rumu kurultayını büyük saygı ile se- lâmlar ve onun dil bakımından olduğu kadar tarih bakımından da ilmi verim- ler almasını diler. Ve her hususta gü - neş olan, büyük Türkün zekâ işikları karşısında tazimle eğilirim. Çok alkışlanan Bayan Âfettem sonra, Kurum: Genel Sekreteri İbrahim Necmi a- tağılaki raporu okudu. Dil Kurumu İki Senede Neler Yaptı? Üçüncü Türk Dil Kurultayının — sayın üyeleri: Yeni Türk rejiminin hem kurucusu hem de kültür dünyasının en ileri örneklerine he- men yetişmek üzere şaşırtıcı bir çabukluk- Ja ileri götürücüsü olan Ulu Önderimiz Bü- -ŞON POSTA A ui e N Bayan Âfet, Kültür Bakanı Saffet, Yusuf Ziye ve İbrahim Necmi söz söylerlerken müne geçtiğini söyledi. İbrahim Necmi bundan sonra yazı di- İinin konuşma diline yaklaşması üzerine Kurumun mötaleasını izah etti ve «Atatürk rejiminin kültür sahasındaki et büyük he deflerinden biti Türkiye içinde okuma yazma bilmeyen bir tek yurddaş bırakma- maktır» dedi. İlbrebim Necmi Dilmen bunu müteakip ehemmiyetli bir meseleye temas ederek sözüne şöyle devam etti: Dil Devriminin Dileği «Burada şu noktayı da önemle sürmek isterim: «Güneş » Dil Teorisin ni, yalnız dilimi- ze lâm görünen ve karşılığı bulunamıyan bir takım Arapça, Farsça, Fransızca sözle- re Türkçe diyerek muhafaza gayretile ileri sürülmüş zannedenler, pek büyük bir gaf let ve yanlışlık içine düşmüşlerdir. Türk dil devriminin ameli dileği, yazi di- İimizle halkın konuşma .dili arasındaki w- çurumu ortadan kaldırmak, böylece Cum- huriyet Türkiyesinde herkesin £ kolaylıkla| okuma yazma öğrenmesine, okuduğunu, anlamasına, düşündüğünü yâzmasına mey» dan açmaktır. Dilin temizlenmesi yolunda ki çalışmalar, 'aricak bu maksada göre ileri götürülmelidir. İ Şimdiye kadâr yabancı dilden geliyor zennedilmiş olan ve bugün Türk dili teo- risiyle Türk kökünden geldiği ispat edilen kelimelerin balk için yazılan yazılarda kul” Isnılması, ya bu kelimelerin ötedenbeti su katılmamız Öz Türk malı olarak herkesçe kullanılagelmekte olmasına, yahut ta bun- ileri İ Çalışma Kollarının o Faaliyeti Genel Sekreter bundan sonra çalışma kollarinin faaliyetlerinden bahsetti, ilk ©- larak Lenguistik kolunun çalışmalarını an: Yattı, Bundan sonra da tercüme dergisi hak- kinda dedi i Türk Dil Kurumu, İkinci Dil Kurulta- yının beğendiği çalışma programına uya- rak iki yıldanberi Türk lehçelerini lü İügetlerin tercümelerini de kendisine iş edinmiştir. Başuzman Profesör Abdülka- dir İnan'ın nezareti altında yaptırılan bu tercüineleri yalnız yapınak, yapılan işin ö- nemini göstermeğe Yeter. Genel Sekreter burada dilimize çevri- len eserleri saydı. Filoloji, Lügat Ve Tarama İşleri Genel Merkez Kurulu, kitap taramala- rı için gerekli programları O hazırladıktan sonra evvelki yıl 118 kitabı taramaya ver- di. Değerli öğretmen ve uzman arkadaş” lanmız büyük bir çalışkanlık ve özveri ile bu işe sarıldılar. Bu 118 kitaptan 6l tanesi tamsmile taranmış ve bunlardan çıkarılan 23409 iş Lügat Kolunun arşivlerinde sıraya (kon- muştur. 38 kitap henüz taranmaktadır. Yalnız 19 kitap taranmamıştır. Derleme İşleri Derleme işlerinden bahseden İbrahim Necmi, bir hafta evvel gazetecilere Verdi- ği beyanattını tekrar ederek, 87 bin fişten 25 bin yeni kelime derlediklerini halbuki kendisi 150 bin fişten 15 bin yeni kelime bulduğu takdirde mes'ut olacağını geçen Kurultayda söylediğini ve şimdi hayırlı bir #irette yanılmış olduğuna memnun oldu- ğunu söyledi ve Terim çalışmaları hak- kında da aşağıdaki izahatı verdi. Terim Çalışmaları Terim Merkez Kurulunca kararlaşmış ve Genel Merkez Kurulunun son kararına sunulmuş olan terimlerin sayım 6075 Bunlar kat'i terimler demek değildi Size sunmaktan maksadımız, yalnız çalış- ma verimini ve işin güçlüğünü anlamağa yarıyacak bir fikir vermekten ibarettir. Önümüzdeki yıllar içinde üzerinde ça- hşılacak terimler, birinci sırada O bulunan ilk ve orta öğretim terirnlerinden 6860 ve ikinci mraya alınan ihtisas o terimlerinden 19381 olmak üzere 26241 dir ki bununla terimlerin sayım 32316 ya varmaktadır. Genel Kurmay Başkanlığının idaresi alunda Harp Akademisi (OKumandanlığı eliyle ve bütün ordunun yüksek yardımı ile üzerlerinde çalışılan askerlik terimleri ile teknik bölüğünün hazırlamakta olduğu terimler bu. sayının dışındadır. £ Bunlarla birlikte terimler sayısının elli bine varaca- ğı şüphesizdir. Genel Kurmay Başkanlığı yüksek nâ- zım ve müdir olmak üzere, Harp Akade- misinin sevk ve idaresi altında bütün ordu dil işleri üzerinde metodik ve sistematik olarak çalışmaktadir. Bunu burada şükran- la anmayı borç bilirim. Bu güne kadar Mil- li Müdafaa Vekâleti oOKara Müsteşarlığı, Harbiye dairesi, Fen ve sanat genel direk- törlüğü, Harita genel direktörlüğü ve De- niz telsiz elekirik fen ve tatbikat okulu lügat makamlarının o hazırladıkları terim cetvelleri bastırılmıştır. Gramer - Sentaks Çalışmaları Türk dilinin bakiki ana (O gramerini, Türk lehçelerinin mukayeseli o grametini, Türkçenin preistorik ve istorik gramerleri- ni hazırlamak yolundaki çalışmalar, bu iki yıl içinde de hazırlık işlerinden ileriye ge- çememiştir. Gramer işlerinin ağır yürümesi, bu işin İarı benimsemek için önüne geçilmez kat'i/lügat, terim ve derleme verimlerine bağ- bir ihtiyaç İmesine bağlıdır. İi, çok nazik ve ince bir etüd işi olmasın- Halk için yazı yazan bütün gazeteci ve | dandır. yük Atatürk 12 temmuz 1932 de Türk Di lerekaniz arkadaşlardan bu esaslı noktayı «Güneş - Dil Teorisi» nin gramere ver» Kurumunu kurmuştu, bu kuruş Atatürkün | gözönünde tutmalarını burada herkesin diği kolaylığı ve genişliği, özel bir okulda kutsal eli değen her iş gibi çok-verimli ol-| du. 26 eylül 1932 de ilk Dil Rurükayı| gene bu sarayda toplandı ve onun kabul ettiği programa göre çalışınağa girişildi. Evvelâ Türk in mahiyeti ve dün- lee yrnsineleki perisi e eld. | Eski Türk lisanı üzerinde yapılan tetkik- ler de bize bir takım materyeller verdi. İbrahim Necmi Dilmen bu materyeller üzerindeki tetkikleri anlatı ve bilhassa (O) kelimesinin muhtelif lisanlardaki an- lamlarıma işaret ederek ayni mensee doğru gili. Amerikada Meksika kıtasının cenu- bunda yaşayan Mayaların dillerinde yüz- lerce Türk kelimesinin bulunduğunu an- lattıktan sonra, yalnız Ural Altay Dil famil- yasının içindeki dillerin değil, İndo - Oro peen ve Hamito - Semitik denilen dil grap* larının dahi Türk dilinin birer lehçesi bük. önünde açıkça dilerim. j denemiş olan bir arkadaşın dinleyeceğiniz Yapılan bildiriğde de söylediğimiz gibi tezi ve okuldan bir iki Türk yavrusunun cep klavuzları herkesin her kelimesine uy- göstereceği örnekler, yarınki bandi isek» bi? “Güyrüll dğiiir! jilk tohumları üzerinde yüksek Kürultaya İbir fikir verecektir umüdundayım. Yayım Ve Basın İşleri Bununla beraber, her muharrir, her € dip, her şâir, her muallim, her hatip, en| büyük vazifesinin halk için ve kalka karş! © İki yıl içinde ortaya olduğunu unutamaz. Türkiyenin * 17 mil-İkoyabildiği yayın ve basınlar, yüce katı: yon yurddaşından yalnız 17 bininin anliya- 'nızda yüzümüzü kızartmıyacak bir derece: bileceği bir yanı, binde bir yurddaşa hitap dedir. eden kısır bir varlık sayılır. Yüksek ihtisas! © Oymanbcadan Türkçeye ve Türkçeden eserlerinden başkası için bu nisbeti gittik İOsmanlıcaya Cep Kılavuzları iki defada i- çe arttırmağa çalışmak eli kalem tutanla- İki ciltlik 157 bin takım olacak basılmış ve rn hem menfaati, hem de vazifesidir. — İyurdun her yerine yayılmıştır Bu yüksek vazifenin yerine getirilme-İ © Arkadaşımız Bay Hüseyin Namık Or. sinde bütün Türk ölüm, mütefekkir ve mu: kun'un pek yorücu çalışmalarla Avrupa- harrirlerinin elele yürüyeceklerine güvene-'da en son tanıldığı şekilleri Divanü Lâ, rek karşılık. arama işlerini bu noktada tit Türk ile de karmlartırarak yazdığı «Es bırakmayı muvafık görmekteyiz.n © ki Türk Yazıtlar» nın birinci cildi, Avru Kurumumuzun Sayfa 7 — İpadaki emsalile boy ölçüşebilecek bir yel ji bastırılmıştır. En eski Türkçülerimizden olan Kasta- monu Saylavı Bay Velet İzbudak üstadı miz. sElidrâk hilisanületrâk» in el yazım bir nüshasının haşiyesindeki Türkçe keli- meleri toplamış, ayrıca Fatih kütüphane- sinde bulunan çok eski bir «Ain sözlerin kitabın; da izah etmiştir. Bu iki değerli €- serin ikisi de basılmış ve ortaya konulmuş” tur. Sayın Bay Velet İzbudak şimdi Türk dilci tarihine şeref verecek yeni ve bü» yük bir işle uğraşmaktadır. . Bu da eski Türk edebiyatının büyük bir anıtı” olan «Kutadgu - bilig» in tam bir basımını ha- İ zrlamak işidir. Genle Sekreter bunu müteskip (diğer eserleri saydı ve nihayet dedi ki: Belki de sayın Kurultayı yoracak kas dar uzun süren şu izahat, Kurumumuzun iki yılı boş geçirmediğini gözleriniz önü- ne koymuştur umudundayım. ile kas bartan bu muvaffakiyetleri kimlere borç- lu olduğumuzu bir an bile unutmuyoruz. Kültür Bakanlığı, başta Kurumun da Başkanı olan değerli Bakan Saffet Akan olduğu halde bütün varlığı ile Kurumumu- zun işlerine ve çalışmalarına İri göslermiş, her adımda bize arka olmuştur. Genel Kurmay O Başkanlı, o Askerlik terimleri işinin ağır yükünü omuzlarına al- mış, bize her vesile ile elinden gelen yar- dımı esirgememiştir. Göğsümüzü sevinç ve kıvanç cand Cumhuriyet Hükümeti o ve onun pek sayın, pek değerli Başbakan İsmet İnönü, Kurumumuzla her zaman ilgilenmekte, çalışmalarımızı kolaylaştıracak maddi, ma» nevi hiç bir yardraı eksik bırakmamakta- dır. Kamutay, Tük Dil Kurumu için iste- nilen her yardımı candan, yürekten bir sav. gi ile yerine getirmektedir. Bunların hepsinin üstünde, Türk mille tinin şanlı kurtarıcı ve ilerleticisi olan Yü ce Önder Alatürk, Türk Dil Kurumunu hem kuran, hein koruyan, hem yürüten en büyük Başkan olarak ber dukika basımı- zın üzerindedir. Ne yapabildikse onun il hamı, onun direktifi, onun karanlıkları ya- ran, ufukların tâ ötelerini göten © yüksek dehasile olmuştur. Bu Büyük günde de aramızda “bulur nan, varlığı ile yüreklerimizi sevinçlere garkeden Büyük Önderin Yüce katına en derin saygı ve şüktanlarımı, Kurumun en derin saygı ve şükranlarını, hepimizin; bü- tün Kurultayın, bütün Türklüğün en de rin saygı ve şükranlarını, bir daha, bir da- ha, bir daha sunarım,» Atatürk Ecnebi Bilginleri Kabul Buyurdular Genel Sekreterin raporu alkışlar ara“ sında bitti. Kurultaya yarım saat fas la verildi. Bu fasla esnasında Atatürk ec- nebi bilginlerini huzuruna kabul kendilerile görüştüler. İkinci Celse Dördü çeyrek geçe ikinci celse açıldığı zaman derhal encümenlerin intihabına ge- gildi. etti ve Encümenler Seçimi Güneş Dil Teorisi ve Dil karşılaşiml- ması encümenine bütün ecnebi bilginlerle Abdülkadir İnan, Agop, Ahmet Cevat, Ercümend Ekrem Talu, Bayan Esma Nay- man, Hasan Cemil, Hasan Reşit Tankut, Hüseyin Namık, İbrahim Necmi, Mehmet Ali Ağakay, Bayan Mihzi Bektaş, Muzaffer Muhiddin, Saim Ali Dilemre Yusuf Ziya. Gramer Sentaks komisyonuna Besim Atalay, İbnülkableh, Fakihe Öğmen, Fa- zıl Ahmet, Hakkı Baha, AK Ülvi, Hf Tevfik, Behçet Yazar, Yahya Saim. Lügat ve filoloji komisyonuna, Ali Ca- nip, Bayan Behice, Fuat Köprülü, Hasan Fehmi, Türgal, İzzet Ülvi, Kâzm Nâmi, Ragıp Hulüsi, Reşad Nuri, Hasan Âli Terimler komisyonuna, Akil Muhtar, Av ni Refik, Fatma Memik, General (o Fuat, Halil Vedat; Kemal Cenap, Naci Urfa İsaylavı Refet ve Manisa saylavı Yaşar. İ — Dilerge Örerge komisyonuna, Faik O- İnat, Hüseyin Namık, Hüseyin Bektaş, Sa- İadet Zihni, Şeref Aykut. : Bütçe komisyonuna Ali Rıza, Biyan İBenal, Refik Ahmet, Salâh Cimcoz, Tah- İsin Berk, Tüzük Encümenine de, Cemil Bilsel, İlhsan Sungu, İsranil Müştak, Nakiye Ek gün, Şükrü Şenozan seçildiler. ! Sıra Tezlerin Okunmasına Geliyor Bundan sonra İbrahim Necmi tekrar kürsüye gelerek tezler hakkında © izahat verdi, tezlerin Genel Merkez o Kurulunca ©, (Devamı Sinci sayfada) döküm adi İĞ knk sini km metelik Gk İk inmikmkeek Da önde laini Bb ahünlllünne: sz