2 Aş « - j Son Posta'nın tarihi tefrikası f B'l zindanlar, toprağın beş kulaç de- Mülğinde kazılması ve üstlerinin ge- ' Bikulas ve tahtalarile örtülmesi sure- & Yapılmıştı. ; .:ımdı bile (Banyol) diye meşhur - | thollnı Cezayirdeki esirleri kur- İkk'istediler. Hayreddin beyle ekçi- görüşmesi neticesinde belli başlı Yüz altı general ve şövalye için yüz j H bin altın verilmesi kararlaştı. Lk—"eddîn bey diğer esirleri satmıyor- | ihi;:lyol.l;ı bı:d pınrayı göndererek e- İ İmak istediler. : » Belli başlı levent Reisleri ve hele Ce- | Birin ileri gelenleri ona dediler ki: 4 — Bunların her biri birer orduya be- l e Usta ve cesur adamlardır. - Yarın | e silâhlanıp ve birer ordunun başı- )İ N geçip üzerimize geleceklerdir. Al- £ “—u para © zaman bizi kurtarmaz. B vermek doğru döğildir. |1, sözler üzerinde o kadar durdu - 2 hh" zorladılar ki Hayreddin bey on- kıramadı ve esirleri vermekten vaz- ; Likin esirler işi derd olmaktan çık- İ *’oıdu_ Hayreddin bey hep onları düşünü- Terdu. j heHhtlâ bu düşünce onun rüyalarına Birdi. | Bir gece rüyada, zindanların muha- Y ma memur olan Midillili bir le- N w evinin sarsıldığını, yıkılmak '& olduğunu gördü. (| Sindan müdürü hemen çağrıldı. B Cq..; bir İspanyol, zindancının ona J :h güvenmesi dolayısile serbest do - W *Eğı anlaşıldı. | Yol esiri getirildi. iyreddin bey rüya ve hislere ina- (| n bir adamdı. DEsiri sıkıştırdı: — Her halde örtalikta bir şeyler dö- 'or. Esirler kaçmak için çalışıyorlar. , N olsa bunu anlıyacağız ve o zaman o —'. boynun vurulmak helâl olur. e| Dedi, c'qlî İspanyol titriyordu. Hiç kimseye açmadığı bir sırrın na- l Hl::;:: ta Hayreddin bey tarafından İ t iğine bir türlü akıl erdiremiyor - # Ülüni korküsile hepeini söyledi: İf , > Benim kumandanım da esirler a- ı.::adın Bana dedi ki: «Sen bizi rabilirsin. Çünkü serbest gezi- N ve sana güveniyorlar. Bize ka- âç ve ötesine karışma. Çıkarız ve '|| hi ncıyı öldürüp, bekçileri ve le -| | Söstleri vurup kurtuluruz.» Fakat ben BCi ye Tanirı açmadım. , Tayreddin bey kızdı. Adamlarına e- & verdi: S Zindandaki düşman kumandan- | — KORSANIN KIZI ü sen bilirsin. Doğruyu söyle, na- B aşk, heyecan ve macera Numara : 53 Bir kaç zaman sonra (Ferdinand) ın| yirde Türk padişahı namına hutbe ©- akrabasından bir adam gelerek onun | kutmak, para bastırmaktı. ölüsünü istedi ve bunun için yedi bin Büyük zaferden bir müddet sonra altın vereceğini söyledi. Fakat Cezayi-| Cezayirin büyüklerini konağına top -| * rin âlimleri: ladı .Bunların arasında bilhassa Araj ÜSÜUREN n silidA « p Ded(i;l)l'ımün FM Çüi :ingıldıı. süvarilerinin kumandanı İbni Kadi ile | e) alaçı | Mehmet bin Ali pek meşhur idiler. Mlîîğııîddm bey de onların dedikleri- Hayreddin bey söze başladı: — Çok şükür artık Cezayir kalesi hem sağlam bem de silâhlıdır. Eskiden kiç top yokken şimdi dört yüz kadar var. Hayreddin bey Cezayirde tek başı- na sultanlık kurmak şevdasında de - gildi. Bütün leventler gibi o da Ana yurda ve Türk devletine candan bağlı bulunuyordu. Biricik arzustu da Ceza- vi I İstanbul Belediyesi İlânları I Beyoğlu belediye zabıtası tarafından müsadere edilen ve sahipleri zuhur etmediğinden sepet, işporta, küfe ve buna benzer eşya satıl - mak üzere pazarlığa konulmuştur. Bu eşyaların hepsine 43 lira 5 ku- ruş fiat tahmin olunmuştur. Şartnamesi levazım müdürlüğünde gö - rülür. İstekli olanlar 350 kuruşluk muvakkat teminat makbuz veya mek- tubile beraber 28 Ağustos 936 cuma günü saat 14 de daimi encümende bu- lunmalıdır, (B.) (339) (Arkası var) MK, < a 937 mayıs sonuna kadar şehir dışinda tesbit edilecek muhtelif yer- lere dökülerek üzerleri örtülmek suretile ortadan kaldırılması ve çöp- lerin içerisinde kemik paçavra vesair işe yarar mevaddı ayrılarak alın- ması işi kapalı zarfla artırmaya konulmuştur. Artırma 27 Ağustos 936 perşembe günü saat 15 de daimi encümende yapılacaktır. Bu işe senevi 7000 — lira bedel tahmin olunmuştur. Şartnamesini isteyenler bedava olarak levazım müdürlüğünden alabilirler kapalı artırmaya girmek isteyenler de 2490 N.lı kanunda yazılı vesika ve 525 liralık muvakkat teminat makbuz veya mektubunu havi teklif zarflarını yu- karda yazılı günde saat 14 e kadar daimi — encümene vermelidir. - ler, (B.) (341) * * Ölçü sahiplerinin nazarı dikkatlerine: İstanbul Belediyesinin 936 senesine aid ölçülerin muayenesi 31 / Ağustos akşamı sona erecektir. Müddeti içinde ayar memurluk- larında ölçülerini muayene ettirip damgalattırmıyanlar hakkında kanuni takibat yapılacağı tekrar ilân olunur. S *612,, Türkiye Cumhuriyeti Uyuşturucu Maddeler İnhisarından: 1. — 935 Senesi mahsulünden idaremiz depolarına mevdu olup olbaptaki karar mucibince mübayaası yapılmakta olan drogist afyonlarının tahlil ve teslim muamelesini ikmal ederek bedelini tahsil etmemiş olanların 1/9/336 Salı günü akşamına kadar İdaremize müracaatla muamelelerini intaç etmeleri ve paralarını almaları lüzumu ilân olunur. 2. — İhracatımıza iştirâk etmek üzere muvafakatname imza- lıyarak 934 ve daha evvelki seneler mahsulü drogist afyonlarını manipüle ettirenlerin 1/9/1936 Salı günü akşamına kadar İdare- mize müracaatla bittahlil tesbit edilen morfin dereceleri*hakkında mutabık kalmaları lâzımdır. Aksi halde re'sen tahakkuk ettirilecek hesaplerı üzerinden makbuzları tanzim edilecektir. “6li,, İ | l Kayseri Tayyare Fabrikası Direk- hemen getirin!... &d meraller ve şövalyeler elleri bağlı Oğu halde geldiler. 3anyol esirile yüzleştirildiler. ha'tunda kabahatlerini itirafa mec- oldular. lerinden bir ihtiyar: ".T Buna niçin şaşarsınız ve kızarsı- B Esir adamlar elbet kurtulmayı dü- Ürler ve bu uğurda hiç bir şeyden “B.':ııezlu. . — Hayreddin bey kızdı: | y — Lâkin oraya kapıtılırken hepi - hğ kaçmıyacağınıza dair yemin et - İiyyi “_'hiz. Yemininizi bozdunuz. Yemi- 'i bozan bir adamın kanı helâl olur. D_'J'G haykırdı. li İspanyol kumandanları yer - panıyorlar ve yalvarıyorlardı: Ç Bizi bağışlayın. Memleketimize * ©© yollarsak yüz yirmi bin yerine İ.mz u"l'lııdı. kırk bin altın verirler. Nâl" Hayreddin bey bunu kabul et- !—krin boyunları vuruldu! törlüğünden : Kayseri Tayyare Fabrikasına birinci -sınıf olmak üzere tesviyeci ve tornacı kaportacı ustaları imtihanla almacaktır. İmtihanlar Kayseri tayyare fabri - kasında yapılacaktır. Ve imtihanda muvaffak olacak usta işcilere dereceleri- ne göre (3 : 5) Hiraya kadar yevmiye verilecektir. Müracaat ve imtihan A- ğustos nihayetine kadar devam edecektir. (191) Kadıköy Vakıflar Direktörlüğü ilânları Göztepede Mehmet Ef, mahalle ve So. ğında 87 sayılı dükkân, Yukarıda cinsi yazılı vakıf yerler 31/5/937 sonuna kadar kiraları art - tırmaya çıkarılmıştır. İhaleleri 26/8/936 Çarşamba günü saat 15 dedir. İs - teklilerin Kadıköy Vakıflar Müdürlüğüne müracaatları, (421) 'üksek Mühendis Okulu Direktör- lüğünden: 936-937 ders yılı için okur yazılmasına başlanmıştır. Yazılma işi 1 Eylül Salı gününden 22 Eylül Salı akşamına kadar «Cumartesi ve Pazardan başka» her gün saat 9 dan 12 ye, 13 den 16 ya kadar Gü- müşsuyundaki okulda yapılır. İsteklilerle daha fazla bilgi edineceklerin yukarıda yazılı gün ve | saatlerde okula gelmeleri ilân olunur. — «301» İyada Ede. iş görecek halde olmadığım için evde Yazan: Pierre Mille Kalem mümeyyizi M. Trimouillat, da- ireden çıkıyordu. Belki müdür olabileceği Tmes'ut zamanın hulyasını kurmaktan baş- tam Rivoli sokağı ile Pyramides sokağının birleştiği noktaya gelince ona bir otomobil Otamobilin yalnız bir kanadı çarptı. İyi kalpli bir adam olan şoför, kazanın önüne geçmek için elinden geleni yapınıştı. Ama me de olsa bu bir kaza olmaktan kurtula- mamıştı, M. Trimouillat bir sadameye uğ- ramıştı. Alnı kanıyordu. Bayılıp yere düş- müştü; şimdi kaldırımlar üzerinde hare- ketsiz yatıyordu. Vak'anın şahitleri de var- dı. Bir polis memutu, hiç bir şey görmemiş olmakla beraber, cebinden defterini çıka- mıp raporunu yazdı. Sonra merhametli iki zat, M. Trimouillat'yı biri omuzlarından biri bacaklarından tutup kaldırarak Rivoli bir eczahaneye sokağında ötürdüler. Eczacı yaralının, çini taklidi taşlar uıeı rine yatırılmasını söyledi. M. Trimouillat önce nahoş bir bulantı hissetmişki. Arası çok geçmedi, bu his hoş bir uyuşukluğa, belli belirsiz, fakat garip bir hazza inki etti. Yavaşça kollarını, bacaklarını oynattı: Bir yeri kırılmamıştı. Ama yine de zevkin- den upuzun yerde yatıyordu. Fakat — işçi kızalrın, atelyelerinden çıkma saati — gel mişti. Ekseriyetle zaten kanatları kalkık- ça burunlarını eczacının camekânına da- yayıp, böyle bir vakayı gözleri ile görmek- ten memnun: vÖlmüş! Ölmüş! Zavalh a- damcağız!n diye bağrışmağa başladılar. M. Trimouillat ölmeği aklından bile ge- girmiyordu. Kızların bu iddiasına kargı iti- raz etmek istediğinden yazı doğruldu ve, bir kalem mümeyyizi olmakla beraber şa- kayı da sevdiğinden kızlara dilini çıkardı. —ALALI dilini de çıkarıyor! Şu adama da bak!... Nişamı da varf... Ne ayıpl... Şu şairane fer- yatların, M. Tri - mouillat'nın uyu - şukluğunu — gider - mek hususunda doğrusu çok yardı- mi oldu. — Yarasını sarmışlar, bir kordi- içirmişlerdi . yal Bunların — parasını — verdi . Bir gözü bağlı tam eczahaneden — çıkacağı w - içeri, kendisine — çarpan — oto - mobilin — şoförü — girdi . — Adamcağız| M. Trimouillat'yı, bu kadar ucuz kurtul - duğu için tebrik etti ve tazminat için mermnesini, otomobil sahibinin sigortada ol- duğunu söyledikten sonra onun da, kendi- sinin de Adı, Caussanel, ruhsatiye numarası 2.304 idi. * Birkâç gün ıanıı,M, Trimovillat kendi kendine düşündü: — Tazminat östemeğe hakkım var; niçin hstemiyeyim? Otomobilin bir tarafı par - desümle pantalonuma takıldı. Sekiz gün adresini verdi. oturmağa mecbur oldum. Hekime gidip bu sekiz gün hastalığı için bir rapor istedi. Hekim raporu yazdıktan sonta sordu: — Kara mahalinde zabıt tutuldu mu? M. Trimouillat: — Polis memuru yoktu, dedi; ama bi - yaz sonra elinde defterle bir memur geldi- ğini gördüm; elbette o deftere bir şeyler yazmıştır. — Pekâlâ! o hakle işi takip edin. — İyi ama artık temmuzun sonu oldu. Ben mezuniyetimi ağustosta alırım. Önce mezuniyetimi alıp bitireyim, bu işle eylül- ka hiç, ama hiç bir düşüncesi yoktu. Faka Yarınki nushamızda : Üç mantık Yazan: Suat Derviş Çeviren: Nurullah Ataç M. Trimouillat'nın davası hiç de umu- runda olmiyan hekim: — Münasip! dedi; ne aaman isterse - Dört haftalık mezuniyetini Bretagne' « da keyifle geçirdikten sonra M. Trimouil- lat, hekime söylemiş olduğu gibi, «bu meşgul olmağa» karar verdi. Pardesü ile pantalonunun parası, hekim masralfı: bun- ların hepsi için bin frank istese hiç de faz la olmazdı. Vakanın cereyan ettiği mahalin merbut olduğu komiserliğe gütüi. Kartını uzatıp: — Komiseri örmek istiyorum, dedi. Gayet nazik bir memur: — Komiseri mi? dedi; maattcessüf onu Röremezsiniz. Eylül ayı onun mezaniyet a- yadır. .. M. Trimowillat kendinin de bir ay istira: bat ettiğini ve eğlendiğini düşünüp komi: Berin mezuniyet almış olmasını gayet tabil buldu. Bir kâtibi görmekle iktifa etti; bi adam kocaman bir defter açtı ve M. Tri- mouillat'nın adını buldu. — Ama, dedi, polis memurunün tuttuğu zabit burada değil; Mmüddei umumiliğe gönderdik. — Müddelumumilik uzakta mı? Kâtip kaşlarını kahdırarak: — Adliye sarayında, monsiecur! dedi. M. Trimovillat hemen adliye sarayına gitlirkve müddei umumilik dairesini sordu. — Bittabi â göreceksiniz şimdi burada değildir; onun tatil zama « Diee. M. Trimouillat: — Oh! oh! memnun oldum. çok iyi, dedi; kendisini tarafımdan tebrik edersi- niz. Ama orada da önüne bir hayır sahibt çıktı, o da koca bir defter açtı ve nihayet: — Buldum dedi; 6.137 numaralı za- bitname... — Ama hiç bir malümat almak kabil olma- dı. Şimdilik tahki: kat tatil edildi. — Öyle mi? A« caba neden? — Şahitleri dinlemek kabil - olmadı Hepsi tatilde imiş... — Öyle olacağını ben de kestirmiştim. Dediğim çıktı... Böyle söylememe alınmı» yorsunuz yal muavdi ama — Neden almayım?... İsterseniz şim - dilik kazaya sebeb olan şoförü bulabilirek niz.r. Levallois - Perret'nin uzak bir sokağın- da, hiç tanımadığı yerlerden hayli dolaşıp aradıktan sonra M, Trimouillat; bahsettiği garajı buldu. Patronun hizmetin- de çalışan kira otomobili şoförü M. Caussa- nel'i görmek istediğini söyledi. Garaj sahibi: — M. Caussanel mi? dedi; ama M. Ca: wesanel şimdi burada değildir ki... M. Trimouillat: — Hiç şüphesiz onun tatili olacak! dedi. Öyle değil mi? — Pek öyle değil ama herkes gibi M Caussanel'in küçük bir bağı va döche tarafında bir yerde. Üzümi mağa gitti. şoförün * M. Trimouillat, içinde insan nevine kar p kin, nefret gibi şeyler duymağa kalkış « madan bu işle meşgul olmaktan vazgeçti. Ama Fransızların, buhrana rağmen, yint mezuniyet alıp sayfiyeye gidebildiklerini .düşündü. Memlekelini sever bir adamdı; de uğraşırım. bu hâle memnun oldu. İstanbul Vilâyeti Nafia Müdürlü- ğünden: 1.9 . 936 Tarih Salı günü Saat 15 de İstanbul Vilâyeti Nafia müdür. lüğü eksiltme komüsyonu — odasında Deniz Ticaret mektebinde yapılacak 56055.26 lira keşif bedelli Yüksek pavyon ilâvesi inşaatı. Kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. Mukavele, Eksiltme, Nafia işleri umum ve hususi ve Fenni şartnamele- ri, proje, keşif hülâsasile linde dairesinde verilecektir. Muvakkat teminat 4053 Hiradır. buna müteferri diğer evrak 280 kuruş mukabi « İsteklilerin en az 50000 liralık bu işe benzer iş yaptığına dair Nafin Ve - kâletinden almış olduğu müteahhitlikve ticaret odası vesikalarını havi tek- lif mektuplarını 1 . 9 . 936 Sali gün ü Saat 14 de kadar İst, Vilâyeti Nafia «246n