1 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

1 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İspanyadaki htilâl vE'dahili harpten intıbalar İspanyol kadınları niçin ve nasıl harbediyorlar? y aş İhtilâlci kadınlar bilhassa rahibe- lere düşman, âsiler de taraftar- larının kadınlarını askere almak istediler amma muvaffak olamadılar Bir kadın asker erkek arkadaşlariyle beraber Son günlerde telgraflar mütemadi- Yen kadınların İspanya ihtilâlindeki rol- İetinden bahsetmektedirler. Bugünün spanyol kadınları, bu baktmdan, 1789 da Fransız kadınlarının yaptık ; larını tekrar ediyorlar. Bugün İspanyada çalışan kadınların Gösi, sağ - sol mücadelesine iştirak etmekte, bilhassa «Kızıl Karmenler» Unvanını alan komünist İspanyol ka- dınları bu savaşta âdeta canla başla Uğraşmaktadırlar. Bu kadınların ilk rehberi on yedi ya- #inda bulunan bir genç kızdı. Ayda fvente adını taşıyan bu genç kız 1934 de Ovyedö'da kiliselere karşı Vuku bulan bir taarruza iştirak etmiş, Deticede vücudu kurşun yaralarından delik deşik olmuştu. Aydanın 19 yaşmmdaki hemşiresi bu- günkü İspanyanın en meşhur hatiple- Tindendir. Bu kadınlar, kendilerine «Hareket adınları» denilmesini isterler Çünkü sparyada kopan her hareketin başın- görünürler. —Bu kadınların en çok düşman ol - dukları sınıf, rahibelerdir. Bu düş - Manlık o kadar yamandır ki, onların cinslerine neler yaptıklarını gör - Medikçe inanmak mümkün değildir. 1981 den evvel İspanyol kadınları Ancak ev işleriyle meşgul olur, evle - bir, yahut di tek, bütün * Beçirirlerdi. Kadınların ekserisi bu vaziyette idi« T ve hiç olmazsa yüzde 65 i okuma Yazma bilmezdi. İspanyol kadınları içinde fabrikalar- çalışanlar bir akalliyet teşkil ediyor, t bu akalliyet günden güne kaba- Tiyordu. b Bugünün ihtilâlci kadınları, bu fab- çalışan kadınlardan — türemiş, !“İl'.îlıün 18 - 20 yaşlarındaki ihtilâlci *Panyol kadınları da onları örnek ta- Timışlardır. Çünkü bugünün genç İspanyol ka- Gaları, kafalarının tam teşekkül dev- Tesini ihtilâl havası içinde geçirmişler ? tarikatlerin birine gire- nürlerini, manastırlarda T Hükümet kuvyetleri âsilerden bir çok esirler almış ve bunları Madride sevk etmiştir Asilerin Madrid'e karşı yürüyüşlerini durdurmak isteyen hükümet Guadanama ” geçidine ağır toplar koymuştur Hükümet kuvvyetleri tarafından Barselonada yakalanan âsiler taharri ediliyor ve ihtilâle temessül etmişlerdir. İspan- yol kadınlarının, sol cepheye derhal katılmalarının. sebebi de budur. Kadınların silâh taşıyarak — sağlarla dövüşmeğe koşmalarının verdiği — ilk netice, erkeklerin daha fazla hararet ve fedakârlıkla harbetmeleridir. Hükümeti destekleyen bütün hü - kümete müzahir kuvvetlerin — derhal seferber olmasını temin eden ep kuv « vetli âmillerdan biri de budur. Sollar, kadınlardan bu şekilde isti - fade ederek davalarını - ilerlettikleri halde sağlar bu yoldaki teşebbüslerin - de muvaffak olamamış ve kadınlardan istifade edememişlerdir. Çünkü sağ- ların güvenebilecekleri kadın sınıfları ancak ev ve salon kadınlarıdır ve bun- ların silâhlanıp cepheye koşmalarına imkân yoktur. Bu yüzden general Frankonun ka- dınları daveti boşa gitmiştir. Türk tarihinin altın yaprakları: Barbarosun hayatı Midilli adasında yaşayan genç Barbaros, Akdenizi titreten korsan Barboros ve amiral Barbaros Yazan : Reşad Ekrem Koçu RENŞEĞ -e- T Cozayir şehrinden maada Türklerin e& » sahillerine taşımak teşkil ediyordu. Tunus sahillerinde ve Cexrbe adusındaki bütü linde bulunan bütün kalelerde isyan çıktı. | Türk korsanları onunla beraber hareket e- Memleket eşrafından İbnülkadı isyanın ba- şına geçti, etrafa: «eHızır Bey maktul dü;- tü, Her kande bir Türk buluna, tutup öl - düresiz. Eşyası tutanın ve öldürenin ola!» diye haberler saklı. Âsiler büyük kuvvet - lerle gelerek Cezayir şehrini muhasara et - tiler, Şehrin içinde de bir isyan çıkacağını haber alan Hızır Boy elebaşıların hepsini idam ettirdi. Kış gelmişti, bir mütareke im- zalandı. Hızır Bey bundan istifade ederek Cozaşiri terketmeğe ve Cicelliye gitmeğe karar verdi. Hızır Bey Cezayiri terkediyor: Hızır Beyin bu kararı şehirde büyük bir tecesürle karşılandı. Yoldaşlarından Ana- gdolu yalılarına dönmek istiyenleri üç ge- mi ile ana vatana gönderdi. Bütün harp levazımını, mühimmat ve zahiresini de di- ğer gemilere yükledi. Sonra Cezayirlilerin ileri gelenlerini topladı. İbnülkadının şeh- ri teslim almak üzere göndermiş olduğu a- dam orada idi. Hızır Bey, kendilerini İs - panyolların esaretinden kurtarmış olduğu bu nankör adamların önünde şehrin anah- tarlarını İbnülkadının elçisine fırlattı. Atı- ma binerek limana gitti. Türk korsan gemi leri Cezayiri terkederken şehir halkını fer-« yat ve figan içinde bırakmıştı. Hızır Bey Cicellide parlak bir surette karşılandı. 1522, 1523, 1524 yılları: Cicelliye varıt varmaz 7 gemi ve 2000 korsan ile denize açıldı, Palermo açıkla - rında zahire yüklü 9 tüccar gemisi zaptet- ti, 700 de esir alarak döndü. Bir mahzen, «frat için bir kışla, esirler için de bir zin- dan yaptırdı. İkinci bir seferde birinde çu- ha, öbüründe tuz hamülesi bulunan iki tüc- car gemisi ile bir mayorka korsan gemisi yakaladı. İçinde bulunan 65 müslüman for- sayı esaretten kurtardı. 1524 yılında 15 parçadan mürekkep bir filo ile İtalyanın garp sahillerini dolaştı. 14 günde 21 gemi zaptetti. Cerbe adasına gitti. Oradaki Türk korsanlarının — ilühakile filosunun kuvveti 41 gemiye çıktı. Hızır Bey Cezayiri tekrar zapte- diyor: 1525 yılında Hızır Beyin en büyük faaliyetini, İspanyada hıristiyanlardan zu- lüm ve işkence gören müslümanları Afrika Üllk yazısı dünkü sayımızdadır. diyorlardı. Nihayet Cezayirliler Hızır Beyi davet ettiler. Üç yıl süren bir ayrılıktan sonra Cezayir Türk korsan beyliği yeni « Jden kuruldu. Tlemsen sultanı üç yıllık vere gi bedeli olarak 60,000 altın gönderdi ve Hızır Beyin emri ile hutbeyi Kanuni Sü- leyman namına okuttu. Bu yıl içinde Hızar Bey Cezayir limânının ağzındaki Ada ka- leyi de İspanyolların elinden aldı. Lima « nn bir sahili ile Adakale arasında bir men- (irek yaptırarak onu karaya bağladı ve Ce- zayir limanını da çok emin bir hale koy « du. Bu inşaat üç yıl sürdü. Bu yıllar içinde Hızır Beyin adamlarından Aydın tels pek çok yararlıklar gösterdi. Hızır Bey onü 10 gemi ile İstanbula gönderetek Süleymana olan bağlılığını ye- niledi. 300 İspanyol esiri tarafından taşı nan kıymetli hediyeler takdim etti. Cezayir gemilerinin reisleri, ağaları, çavuşları ve Jeventleri İatanbulda bir alay tertip ettiler. Aydın reis Süleyman tarafındun kabul & dildi. Leventler için kışlalar, kaptanlar için konaklar tayin edildi. Cezâayir gemileri de tersaneye çekildi. Kanuni Süleyman Hı - zaır Beyi İstanbula çağırarak — imparatorlu- ğun bütün deniz kuvvetlerini onun kuman: dam altında toplamağa katar vermişti. İmparator Şarl - ken ile Amiral Andrea Dorya: İspanya kralı Şarl, 1519 danberi beşin: ci Şarl adı ile Almanya imparatoru intihap edilmiş bulunuyordu. Şimal memleketleri ve Fransa müstesna, hemen bütün Avrupa bu adamın idaresi altında toplanmıştı. Mi- ras olarak baba - tarafından — Avusturya, Flandr, Holânda, Artua, Franş - Konte memleketlerine, ana tarafından — İspanya, Sardonya, Sicilya, Napoli memleketlerile yeni keşfedilmiş olan Amerika kıt'azına sahip olmuştu. Üstelik Almanya impara « torluğuna da intihap edilmişti. Şarkta ve Akdenizde Osmanlı — imparatorluğunun, garpta Fransa kralının en kuvvetli düş « manı idi. Beşinci Şarl — Şarl:Kenin eline esir düşen Fransa kralı birinci Ftransuva, Kanuni Süleymandan imdat istedi. Gizli bir ittifak muahedesi mzalandı. Türk or- duları Macaristanı çiğneyerek Almanya im- paratorunun payitahtı olan Viyana kapıla: rına kadar dayandılar. (Arkası var) Hayatta Gördüklerimiz Bilmem gördünüz mü?. Beyoğlunda bir yarım adam duvar diplerinde dile« nir. Bugün yerlerde sürüklenerek mah- keme salonuna girdi. Hâkim önündeki meşguldü. —Karım «70> gündür. meydanda yok, Başka bir adamla kaçtı, dedi, Dün akşam Yakacıkta yakalanmışlar. Şimdi buraya gelecekler. Hüâkim cevap verdi: : — İyi ya. Sırası gelince mahkemelari görülür. — Onu biliyorum, — Peki istediğiniz?, : — Küçük çocuğum da yanlarında- dır. İkametgâhları belli değil. Çocuğu- evtakı — tetkikle Baba sevgisi mun bana verilmesini rica ediyorum. Biraz sonra, kadın çocuğun elinden tutmuş, yabancı bir erkekle beraber içe- ri girdi. daha yerlerine oturmadan; pandispanyayı hırlattı ve sının boynuna atıldı. Hâkim hüzünlü bir yüzle onlara bakıyordu. Annesi çocuğun kolundan çekti, fa- kat o, yaşından umulmıyacak bir — talâ- katle; — Birak beni, dedi. Babamı rum. Herkesin verdiği paralarla şeker alan babam. Babacığım. Diye küçük gönlünün büyük — sada- katiyle tekrar tekrar babasının boynuna sarıldı. istiyo- bana Muazzez FAİK

Bu sayıdan diğer sayfalar: