Ahmet deydi acaba? Her halde askere alma -|bi oldu onu. mışlardı. Belki de açlıktan ölmüştü.. Harbin ikinci yılı, ustanın evine bir gecenin karanlığında girdi. Artık ev - de her gece lâmba yakmıyorlar. Gaz yok. Ömer üç yaşında. Bütün rengini gözlerinin mavisinde toplamış, zayıf, sarışın ve yüzü çok kansız bir çocuk. Bir akşam Nuri ustaya Ömer sor - du: — Baba, aşağıda büyük, kocaman, kocaman lâmbalar yakıyorlar. Niyazi- nin evinde de lâmba yanıyor, biz ni - çin lâmba yakmıyoruz? Gülizar Ömeri azarlamak istedi: — Üstüne vazife olmıyan işlere ka- rışma, diye çıkıştı. Fakat usta büyük bir ciddiyetle çocuğa cevap verdi: — Oğlum, aşağıda büyük, kocaman, kocaman lâmbaların yandığı yer Bah- riye Nezareti'dir. Niyazinin babası ya- hudi bakkalın dükkânını aldı. Zengin. Biz ne Bahriye nezaretiyiz, ne bakkal dükkânımız var. Bizim ev, amele evi Ömer. Anlıyor musun? Senin baban amele.. Ameleler evde artık geceleri lâmba yakmıyorlar... Ömer inatçıydı. Babasının sözleri o- na hiç bir şeyi anlatmamıştı. Anasına yan yan bakarak, ustaya sordu: — Niçin, ameleler, evlerinde artık Tâmba yakmıyorlar, baba? Biz niçin zengin değiliz?.. Biz, niçin o, büyük, kocaman kocaman lâmbaların yandı- ği yerde değiliz?.. Usta gi $ — Büyüyünce anlarsın, dedi.. Fakat kendisi de bu niçinlerin ni- çin olduğunu adam akıllı anlıyamıyor- du. Baba ile oğul arasında geçen bu ko- nuşmadan bir hafta sonra artık sabah- tan akşama kadar sokakta oynayan Ömer eve ağlayarak geldi. Kulakları Bekrmzifdi! Gülizar telâş içinde çocuğu içeri al- di : — Ne oldu? Niye ağlıyorsun? Ömer, kesik kesik, burnunu çeke çe- ke anlatıyordu: — Niyazinin babası beni dövdü... Kulaklarımı çekti... Anneciğim, anne- ciğim.. kulaklarım çok acıyor. — Niçin dövdü seni? Ne yaptın? — Bir şey yapmadım anneciğim.. — Peki niçin öyle dedi, ne yaptın? Ki Ömerin ne yaptığı anlaşıldı. Mahallede, Yusuf adında sekiz do-|- kuz yaşlarında bir Lâz çocuğu vardı. Kayıkçı Salihin oğlu. Salihin evine bir ay önce, aşehit» kâğıdı gelmişti. Yu- suf şehit oğlu olmuş, böyle bir mazha- Tiyete lâyik görülmüştü amma hiç de icap eden vekarı, ağırbaşlılığı iktisap edememişti. Yüzü — sarıydı, —soluktu, renksizdi. Fakat bu renksizlik bir şehit oğlu oluşunun yüksek hüznünden giz- li kederinden değil sadece iyi gıda ala- mamaktan, bazı günler aç kalışından- dı, Yusuf mahallenin en yaramaz ço-|. cuğu ve mahalle çocuklarının elebaşı- sıydı. Ömer babasile aralarında geçen lâmba hikâyesini Yusufa da anlattı. Ve onun da fikrini sordu. Yusufun da evinde lâmba yapmadığı için Ömerin bu husustaki merakını haklı buldu. Ve © gün mahallede ne kadar İâmbaya has- ret çocuk varsa başma topladı. Bir er- kânıharp zekâsile, şehit babasının harp- taki tecrübelerini birdenbire hatifi bir nida ile yüreğinde olgunlaşmış görerek müthiş bir taarruz plânı hazırladı. Plân mucibince, Niyazinin — babası dükkânda yokken, dükkânı Niyaziye bırakıp bir yere gittiği sırada içeri hü- cum edilecek, an? bir baskınla Niyazi kıskıvrak bağlanacak ve bir gaz tene- kesi esir alınarak sokağa fırlanacaktı. Plân tatbik edildi. Çocuklar, koca- man bir buğday tanesini sürükleyen karıncalar gibi gaz tenekesini bakkal dükkânından dışarı çıkardılar. Fakat tam bu sırada karşıdan Niyazinin ba- bası göründü. Düşman ordusunun böy- le apansız zuhuru üzerine Yusuf, aric'atn emrini verdi. Çocuklar darma- dağın kaçıştılar. Yalnız en küçükleri Ömer düşman tarafından ihata edile- rek yakalandı. İşte Ömerin kulakları böyle bir gaza- da çekilmiş ve ona piçlik ve hırsızlık bu suretle tevcih olunmuştu.. o SAİD, ALİ USTA, NURİ BEY Nuri usta fabrikaya ahıştı. Çarşı, dük- kânı ve ceki mahallesi ona çok eski ha- tıralar gibi geliyor. Sanki Nuri usta üç yüz yaşındadır da, bundan iki yüz yıl önce çarşıda dükkân sahibi olmuştur ve bu dükkân, bu çarşı bundan iki yüz se- KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası: 44 ne olmuştu , nereler -|meleri değil, piç demeleri ağlatacak gi-| ©t saat 17. Dövdü beni işte., bana, hırsız piç, dedi.. 'ne evvel büyük bir zelzelede toprak al- Gülizar sapsarı, Ömere, hırsız, de-'tına gömülmüştür. (Arkası var) İL Emlâk ve Eytam Bankası iânları —| Pazarlıkla Satılık Emlâk Esas No.sı Mevkü ve Nev'i Heybeliada'da eski Yalı, Yeni Ay Yıldız s0- kağında 2 No.lı gazino. Büyükada'da Nizamda Nizam deresi sokağında 19 No.lı içinde kuyu ve eski alât ve edevatı müştemil 4928 metre murabbaı arsa. Büyükada'da Nizamda Nizam deresinde 5 No.lı 1573,50 metre murabbaı arsa. Heybeliada'da Tur yolunda 1,2, 3 No.lı 5398 metre murabbaı tarla. Heybelinda'da Tur yolunda 8 No. lı 15905 metre murabbat tarla. Heybeliada'da Tur yolunda 6 No. lı 3977 metre murabbar tarla. Büyükada'da Nizamda Yücetepede 2 No.lr 2031,25 metre murabbarı bahçe. Büyükada'da Nizamda Nizam sokağında 172 ada, 7 parsel No. lı 2762 metre murabbaı tarla. Büyükada'da Nizamda Nizam sokağında 159 ada, 4 parsel No.lı 866 metre murabbaı arsa. Büyükada'da Nizamda Nizameddin sokağında 1-3 kapı, 156 ada, 2 parsel No. lı eski Seferoğlu köşklerinden ayrılma bahçeli ahşap köşk. 800 , Mevkileri yukarıda yazılı emlâk bedelleri peşin veya taksitle ödenmek üzere pazarlıkla satılacaktır. Geri bırakılan taksitler için faiz ve komisyon alınmaz. İsteklilerin 29 Temmuz 1936 tarihine tesadif eden Çarşanba günü saat onda Şubemize gelmeleri 18921 100 200 80 240 400 160 , et 90 , Be , * 89 NM İ 8 SÖON POSTA Spor I Terfi Maçı çeT 8. K. İstanbul Bölgesi Başkanlığın - dan: 19/7/1936 Pazar gü yapılacak terfi maçı Fenerbahçe Stadı: Hilâl « Altınordu A takımları terfi ma- Hakem Şazi Tezcan. Yan hakemleri: Samim Talu, Feridun Cılıç, Not: Maç mauayyen müddeti içinde be- raberlikle neticelendiği takdirde yarım sa- at temdit edilecektir, Gayri Federe Klüpler Birliği Eminönü Halkevinden. Eminönü Halke- vi spor komilesi tarafından Karagümrük fatadında yapılmakta olan gayri federa « ler futbol turnuvası önümüzdeki pazar gü- nü saat 14 de devam edecektir. Saha komiseri M. Sami Karayel. Sant 14,30 da Kuşdili - Bozkurt, Ha- kemi Ali Muhsin. Saat 16,30 da Altınhilâl « Fatih, Ha - |kemi Şazi Tezcan. Bu haftaki oyunlar turnuvanın dömllü » nali olduğundan çok heyecanlı olacaktır. Eminönü Halkevi spor komitesi gayri federe klüpleri bir araya toplıyarak — bir ,birlik vücuda getirmiştir. Bu birlik Halkevinde içtimalarına baş- Tamıştır. Turnuva maçlarından sonra (lik maçla. rına) başlanacaktı. Gayrifedereler — birli. ğinin salâhiyettar murahhaslarının önü - müzdeki perşembe günü saat 18 de evimiz inerkezine gelmeleri ilân olunur. Dünya bisiklet rekoru Milâno, 16 (A.A.) — İtalyan bi - sikletcisi Bottesini Deparlı bir kilo - metre dünya sürat rekorunu kırmıştır. Bu mesafeyi 70 saniyede katetmiştir, Evvelki rekor Fransız Michard'da idi. Gemlikte bir komiser öldürüldü (Baştarafı 1 inci sayfada) Komiserin yere düştüğünü — gören yardımcı silâhına davranmış ve bu sı- rada da Mustafa yaralanarak ölmüş - tür . Vak'ayı müteakip müddeiumumt ve hükümet tabibi vak'a mahalline gele- rek hâdiseye el koymuşlar ve iki ölü- nün defnine ruhsat verilmiştir. Ölen komiser, Milli Mücadelede bir çok yararlıklar göstermiş, temiz yü - rekli bir Türk çocuğudur. Arkasında bir genç karısiyle üç tane de çocuğu yetim bırakmıştır. Vazife uğrunda ölen polisin ailesi- ne maaş bağlanacaktır. Komiserin ce- nazesi göz yaşları arasında, merasim- |le ebedi istirahatgâhma bırakılmıştır. Dünkü kazalar Arap camiinde oturan İnobolulu Eminin kızı Nebahat taraçadan sokağa düşmüş, ağır surette yaralanmış, baygın bir halde hastane- ye kaldırılmıştır. * Harbiyede oturan Şemseddin - oğlu 10 yaşında Tevfik Kabataşta ağaçtan düşmüş, kolu kırılmıştır. . w» Dün Tophanede askeri dikimhane ö- nünde mukabil istikametierden gelen şoför Depoıihı Fahametin idaresindeki 2505 numaralı oto - mobil ile şaför Kâzmn idaresindeki — 1004 numaralı otomobil çarpışmışlardır. Bu çar - 1000 Lira |pışmada nüfusça zaylat olmamış, fakat Kâzımın otomobili üdeta parçalanmış, Faha- metin otomobilinin de tampan ve çamurluk- ları kırılmıştır. Bu müszademe yüzünden cad- dede seyrüsefer 20 dakika durmuştur. w& Şişhanede oturun on yaşında Moiz tarmavyan düşmüş, çenesi karılmışur, TiFOBİL Dr. iksan Samli Mo ve paratifo hastalıklarına tu. tulmamak için ağızdan alınan tifo haplarıdır. Hiç rahatsızlık vermez. Herkes alabilir. Kulusu 55 Kr. Modern bir saz AHENK İsteyenlere — tediyeli olarak da gönderilir. Posta ücreti âzamt lira tutar, Fiatıar şunlardır : Tam işlemeli bir ahonk 14 Lira Yarım —» » 10 Lira Sade yapılmış » 8 Lira Eşkişehir: Ahenk mucidi 8. S$uat v ST X MA VAAT KAT S NY AY f 17 Boğazlar Konferansı — (Baştarafı 1 inci sayfada) ? Yalnız tahrir komitesi mukaveleyi yeniden yazacak ve bundan sonra mat-' | baya verecektir. | İmza merasimi pazartesi günü yapılacak Konferans umumi heyeti cumartesi akşamı toplanacak, matbaadan geleni | mukavele nüshaları âzaya dağınlacak, bu suretle mukavele projesine sah çekilecektir. Yeni mukavele pazartesi günü saat dörtte imzalanacaktır . O gece Cenevre mümessilimiz Necmoddin Sadık tarafından Montrö p salonlarında konferana âzaları şerefine bir süvare verilecektir. Süvareden sonra âzalar harekete - başlayacaklardır. Buradan ilk ayrıla cak olan konferans reisi Mister Brucedir. Mister Bruce gece yarısı — trenil Londraya hareket edecektir. Bu münasebetle bu kıymetli siyasinin konferan: sı büyük bir kiyaset ve muvaffakıyetle idare ettiğini kaydetmek lâzımdır. deler şunlardır: Dün kabul edilen maddeler Konferansta bugün kabul edilen maddeler şunlardır: 1 — Boğazlar komisyonunun ilgası kabul edilmiştir. Bu komisyonun zifesi Türk hükümetine intikal etmektedir Projeden çıkarılan bir madde 2 — Projede 22 inci madde olarak şöyle bir madde mevcuttu: «Türkiye tarafından kendi rızasile kabul edilmiş olan işbu mukavelename .d * kümleri mahfuz kalmak şartile, Türkiyenin arazisi üzerinde —ve kara sularındaki hâükimiyeti tam ve kâmil olacaktır.v Başdelegemiz Tevfik Rüştü Aras Türkiye arazisine ve kara sularına tam ve kat'i olarak' esasen hâkim bulunduğundan böyle bir maddeye lüzüum olmadığını söylemiş ve madde projeden çıkarılmıştır. Yeni mukavelename nasıl tadil olunabilecek 3 — Mukavelenin 26 ncı maddesi de gu şekle sokulmuştur; Bu mükavele 11 ve 15 inci maddelerinin mevkü mer'iyete vaz'ından ilibaren' $ senede bir tadil olunabilir. Tadil için en az iki devletin teklif yapması, bu teklifin nazarı itibara alıniması için mukaveleye Vaziülimza devletlerin dörtte üçünün tas- vibinden geçmesi lâzımdır. Tasvip edecek devletler arasında bulunacak Karadeniz devletlerinin kendi aralarında ekseriyeli teşkil otmeleri lâzımdır. 4 — Tayyarelerin boğuzlarda müstahkem mevki ve Marmara denizi üzetinden uçmaları menedilmiştir. Dün hazırlanan protokol Bugünkü konuşmalar esnasında muka veleden başka bir de protokol kabul miştir. Protokol iki maddelidir. Birinci maddesine göre Türkiye mukavele imzalanır imzalaı boğazları tahkim edebilecektir. Yani pazartesi günü av imzası saatini bir dakika geçe tahkim faaliyeti başlıyabilecektir. İkinci maddeye göre mukavelenin imzasından bir ay sonra bütün diğer da muvakkaten mer'iyete geçecektir. Bu maddelerin mutlak olarak mevkii mer'? yete girmesi için 25 incl madde hükümlerinin yerine gelmesi şart koşulmuştur. Yani bu mesele dahi bizim istediğimiz gibi halledilmiştir. 25 inci maddede ezcümle deniliyor ki: vİşbu mukavelename tasdik edilecek ve tardiknameler mümkün olan — sür'ati Fransa cumhuriyeti hazinei evrakma tevdi edilecektir. İşbu hükümet her Akit ti ryafa bu tasdiknamelerin müsaddak bir suretini isal edecektir. İşbu müukavelenan bütün mümzi devletlerce, tasdiknameler tevdi edilir. edilmez mevkâ —mer" girecektir. İşbu mukavelename mevkü mer'iyete girdiği tarihten elli sene müddetle m mer'iyette kalacaktır.» ——— .. İngiltere Kralı dün bir suikast tehlikesi geçirdi (Baştarafı 1 inci sayfada) Dünyanın her - tarafından — tebrll lara sarılı silâhı yere düşürdüğünü söylü - 'telgrafları gelmiş, devlet islerinde yorlar. Başka şahitlerin ifadesine göre ise mü- taamızı elindeki rövelveri kralin atına do- kundurmuş ve bu yüzden at — şahlanmış, kral arkasına dönüp bakınca mütaarrızın bir çokları da telgraflarla tebrikte bu' lunmuşlardır. Kordiplomatik erkânı, hâdiseyi mi teakip saraya giderek kralın kurtuln polis tarafından yakalandığını görmüştür. | ©! dolayısiyle açılan defteri imzalamıf Mütecaviz karakola götürülürken di -| lardır. ğer bir şahsın bunu polişlerin elinden ka « çırmağa teşebbüs ettiği söylenmektedir. Kral hâdisenin vukuundan muhafız kıt'atına hitaben bir n Polis müfettişi Sands, mütaarnzın gön- | söylemiş ve ezcümle: derildiği mahkeme karşısında — gu sözleri söylemiştir: «Harbin facialarını şahsan — gör * müş ve yaşamış olduğum için bütüf «Makmahon isminde olan mütecaviz hâ- | melim yeni neslin bu korkunç faciâ dise hakkında bana şöyle demiştir: Kral yaralanmadı değil mi? Onu kat'iyyen ya- ralamak istemiyordum. Bunu sadece pro- testo makamında yaptım.» Muhakeme sekiz gün sonraya talik olunmuştur. Mütearriz, başkalarının hayatını tehlikeye uğratacak tarzda silâh taşı - mak cürmiyle tevkif edilmiş bulunu - yor. Tabancanın içinde dört kurşun bu- handuğu halde şarcürün üst kısmında kurşun yoktu ve bu suretle tabanca « nın kullanılmak üzere hazırlanmadı - ği anlaşılıyordu. Mütearrız ifadesinde «kabahat da - hiliye nazırı Jöa Seymondadır. Ona yazdım, yazdım. Merarmımı anlatama- dım.» demiştir. Tahkikat devam etmektedir. Fakat umumt kanaat, bir katil teşebbüsü bu- lunmadığı merkezindedir. Dahiliye nazırı Avam kamarasında, Mihri Haa nazırı Lordlar Kamarasın - da beyanatta bulunmakla, kralin sai - kasti savuşturması alkışlarla ve en de- rin memnuniyetle karşılanmıştır. Dün gelen göçmenler Bulgaristandan kara yoliyle göçmen nakliyatı devam etmektedir. Dün de Sirkeci istasyonuna 100 yer Bi TAKVİM