f Mi e zaelai nihayet te İngiltere, Fransa ve Belçikaya kat'i kararını bildirdi. Almanya ile İtalyanın tasavvurları öğrenilmek isteniyor Londra, 16 (Husust) — Kabinenin |lü hakkında İtalyan hükümetini iskan- beklenen Lo -|dil etmek üzere Berlindeki İngiliz se- hakkındaki kararı | firi Sir Phipps'i yakında Romaya gön- Belçika ve Fransa hükümetlerine teb-| derecektir. liğ olunmuştur. Karar henüz neşrolun- Brükselde t lar içtimat Mamiıştir. Evening Standard gazetesinin ver diği malümata göre İngiltşre Bolong nede yapılması istenen hususi içtimaa |hafil,, İngiliz kabinei erkânından biri- itiraz y:dînk Brüksel içtimamın bilâ nin İngiliz sualnamesine hiç olmazsa Müddet tehirini istemiştir. * Londra, 16 (A-A.) — Öğrenildiği 'ne göre İngiliz hükümeti, İtalyanın is- tikbalde A takip edeceği siya- set ile lulyıv:::.îdıude pek büyük bir |toplanmasından evvel Alı_;ııııyı ve| Buh Tol oynamış olduğu Avusturya - Al - İtalyanın tasavvurlarını " öğrenmesine|bileceği veçhile tamamen asılsız ğ Manya itilâfının ehemmiyet ve şümu- Yunanistanın Borçları İngiliz hâmillerile yapılan 'müzakereler neticelenmedi Atina, 16 (Hususi) — Yumanistanın harici borçları hakkında Londrada hâ - millerle cereyan eden müzakereler akim kalmış, Yunan maliyo nazırı Atinaya ha- lepleri mübalâğah hıı&ı:ı*hhııı heyete geri dönmeleri için emir verildiğini bildirmiştir. Başvekil saraya da giderek krala neticeyi bildrmş- tir. Romanya kabinesi bir günde muhtelif siyasi meseleleri görüştü Bükreş, 16 (A.A.) — Bakanlar meclisi, evvelce bildirilen dünkü top - lantısında aşağıdaki meseleleri - tetkik etmektedir: Lokarno meselesi, zecri tedbirler meselesi, Avusturya - Almanya paktı meselesi ,Sovyetler - birl ile olan münasebat meselesi, Montrö Boğazlar konferansı meselesi, Milletler Cemiye- ti pâktının tadili meselesi ile Roman - 'yanın Fransa, Lehistan, Küçük Anlaş- 'ma ve Balkan Anatntı ile ittifakından doğan muhtelif meseleler. Kraliçe Mari vapuru kalafata çekildi Southamton, 16 (A-Aİ — Knı.]i?e Mary kalafata çekilmiştir. Gemmı? Pervanesi muayene edilecek ve maki- ı'“de ilk seyahat sırasında görülen bo- zukluklar tamir edilecektir. Vapurun Sür'atini arttırmak için pervanelerin de- &iştirilmesi muhtemeldir. ——— Sovyet ziraat akademisinde çalışan gençlerimiz —— - Moskova 16 (ALA.) — Tas ajansı bil- diriyor: Timiriazev zirnat akademisinde ilmi tet- ikiklerde bulunan talebeler arasında bir yıl- danberi iki Türk genci de vardır. Bunlar - Gan İbrahim Akif Çakman, akademi âza- tindan Yakuşin ve Jukovaki'nin idaresi a tında fidan kültürü şubesinde çalışmakta, 'Bahadir Yasin ise profenör Çorkasov'un idaresi altında toprağın iyileştirilmesi ile Meşgul olmaktadır. Türk talebeler akademide üç yıl kala - taklardır. İlk yıl zarhında kendileri rus - Yayı iyice öğrenmişlerdir. Şimdi artık ter- tümana hacet kalmaksızın tedrisat: ve ilmi tetkikleri takip edebilmektedirler. Türk tas İkbeler, ayni zamanda akademinin tetrübe Srazisi üzerindeki çalışmalarına da İştirak tedirler. , TELGRAF HABERLERi Brüksel konferansı SON POSTA - ÖOsman Cemal Nurullah Ataç Osman Cemalin, muharrir olarak, ga- İrip bir talihi vardır: İmzasını hemen her Konuşma ı Balkan antantı j azelede, mizah mecmualarında görürsü- GUKD SA 16 hı dol. ve Yunanistan n Ora sluğanlaalbarin çokkııı',..ıı.. İspanyada siyasi cinayetler öyle yer buluyor... Fakı tapçı cus ş ır. €edi ıyor Yunan Başvekili, mütte- Ka A at ke eHei yine fazlalaştı B;ı müddettenberi — İspanyada göze çarpmakta olan politika rahatsızlı. , işlenen siyasi bir cinayetle en hüd şek- line girmiş bulunuyor. Öldürülen adam eski bir nazırdır. Kraliyetçidir. Primo dö Rive- — ra'nın diktatörlük zamanında maliye na « zırlığını üzerine almıştır. Bundan bir müd- 4 tenkitlerinde, münakaşalarında onun adına î i â İ det evvel İspanyol polis kadrolarını sosya- ğ j İ : pek rastgelemezsiniz. Niçin? Çünkü — Os- man Cemalin yazıları, edebiyat yapanları- miz taralından, edebiyat harici sayılır, is- tihlafla veya lâkaydi ile karşılanır. Frenkçe gazetelerde okudukları maka Telerden alınma hızla Finlandia, Skandina- vim muharrirlerinden atıp tutanlar; aruzun eskittiği mazmunları hece vezni veya ser- best nazımla temcit pilâvı gibi ortaya sü- renler; kuklaların maceralarını ruh tahlili veya milli reman diye takdim edenler; anlamadıklarını itiraf ettikleri san'atin tek- niğinden dem vuranlar; bütün bunlar, bü- tün manzum mensur lâf ebeleri edebiyata dahildir, sözleri edilir, kendilerine sırasına göre üstad, dahi denir... Fakat Osman Ce- mal edebiyat haricindedir. - Vaktiyle Ah- met Mithat Efendi'nin, biraz da Ahmet Rasimin olduğu gibi... Osman Cemali keşfettiğimi, kendisin- de emsalsiz meziyetler bulduğumu söyliye- cek değilim. Onu, takdir edilmemiş bir bü- yük muharrir diye göstermeğe imkân yok- tur. Fakat hiç şüphesiz ki o, belki az, belki küçük meziyetleri ancak kendisinde bulu- nan, yazmağı, anlatmağı bilir, dalma dik- kate değer iyi bir muharrirdir. Tefrika takib etmek bana güç geldiği için gazetelerde çıkan romanlarını okuya- mamıştım. Bunlardan birinin, Çingeneler arasında'nın çok hoşa — gittiğini duymup tum, kitap halinde çıkmasını bekliyordum. Daha çok beklemek lâzımmiş... Kendisine sordum, bana gazeta kesiklerini verdi. Me- rakla, zevkle okudum. Bu romanın bilhas» sa birinci kısmı gibi güzel yazı, son zaman. larda, Türkçede pek azdır. İnsanı, üzenti- siz, iddiasız bir şür havası kaplıyor. Osman Cemal, belki tabiata çok yakın kaldıkları için, çevirdikleri bütün —dalaverelere rağ> men masum, sevimli bir halleri olan in- sanları, Çingene Güvur Etemi, tirşe gözlü Gülizarı canlandırıyor. Hele Carmen fşık- hsı, kara sevdalı, yarı deli bir Nazlı var, romanı okurken ona alâkadar - olmamak, kitabı bitirdikten #sonra da onu unutmak kabil değil. İkinci kısımda, Osman Cemale — biraz düşman kesiliyoruz: Düğünler, kavgalar, uthane âlemleri anlatacağım diye göçe- belerle beraber Nazlıyı da unutmuş, daha doğrusu onları ikinci plâna bırakmış. Ger- çi hakkı var; o, bir roman yazmaktan zi- yade bize, toman şeklinde, Çingenelerin hallerini, âdetlerini anlatmak, bir «repor- tage romancee yapmak istemiş. İkinci kır sımda bir çok şeyler öğreniyoruz; fakat orada tanıdığımız insanlar, birinci kasım- dakilere nisbetle cansız kalıyor, Çakır E- mine'yi Nazlı gibi sevemiyoruz. Belli ki o ikinci kısımda tanıştığımız in- sanlara Osman Cemal de pek alâka gör- termemiş, onları dışardan anlatıyor, — on-« larla eğleniyor, onlara tuhaflıklar ettiriyor, Emine'nin İrfana mektubu gibi parlak par- çalar yazıyor. Fakat o insanları bize içten sevdiremiyor. Emine, — Küheylân abla, Tornavida Hasan şöyle uzaktan gördüğü- müz, belki bir iki kere konuştuğumuz, fa- kat tamımadıcımız insanlar olmaktan kur- tulamıyor. Halbuki birinci — kummdakileri tanıyoruz. Gerçi Osman Cemal, birinci kı- sımda da ruh tahlillerine kalkışmamış, fa- kat bilmem nasıl bir büyü ile bize Nazlıyı, Gülizarı, Etemi hissettiriveriyor. Çingeneler arasında bilmem ne zaman kitap halinde çıkacaktır. O zamana kadar elbette Osman Cemal de romanını bir göz- den geçirir ve bazı tarih yanlışlarını (vak'. a barpten önce geçliği balde İrfan papel- | yor. —| ğ vanı üç yerliyi idama mabküm etmişti: den, kadınla beraber tiyatroya, sinemaya |zah fıkraları, şürleri toplanacak olursa ÖOs. İdam hükmü derhal - infaz - edilmiştir. | gmekten bahsediyor) düzeltir. Fakat ge- İman Cemalin kıymeti daha geniş bir su- Dördüncü bir mazaun bernet etmiştir. k bu ramanı, gerek öbür hikâyeleri, mi- İrette anlaşılacağından eminim. fiklerimizle münasebatı- mız mükemmeldir, diyor Atina, 16 (A.A.) — Başbakan Me- taksas, Bled'de toplanmış olan Bal - kan Antantı ekonomik konseyinin güya bazı müşkülâta tesadüf etmekte olduğuna ve Balkan müttefikleri ara- sında noktainazar ihtilâfları — bulun - duğuna dair bazı gazetelerin yazıları- na cevaben gazetecilere demiştir ki: «Yunan hükümetinin böyle bir şey- den haberi yoktur. Fakat, size şunu kat'i olarak temin edebilirim ki, Yu- nanistanının bütü; ik- line gönderilmesi muhtemel olduğunu ||. ). münııeb.tı"m?l.lk:ı:nmc';:iı:'e:lk . Jilâve eylemektedir. AD TET AAA -| —Ayni mahafil, bu iskandillerin hü-| Mevsimsiz Nisan Balığı kümetin Lokarnocular konferansının (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu haberler kolaylikla tahmin edile- lize etmek isteyen hükümetin eserl neti « cesi olarak bu teşkilât, bir takım solcu un- — surlarla takviye edilmişti. Bunun bir icabı. olmak üzere de, son günlerde, halkla bu kuvvetler arasında sık sık müsademeler olmakta idi. Geçen gün. bu polix âmirlerinden birinin bit müsade- — me eosnasında öldürülmesi üzerine, — yirmi kadar zabıta memuru, resmi bir kamyona İyi malümat almakta olgn mahafil, Lokarnocular konferansının tehir edil- -| mesinin Sir Phipps'in vazifesini kolay- »| laştıracağını beyan etmektedir. Bu ma- şifaht bir cevap alabilmek üzere Ber- lamayınca kraliyet fırkasının lideri Sotte- lo'nun evine gitmiş ve kendisini karakola — davet etmişlerdir. Her ne kadar sübık İe- panyol nazırı, teşrit sıfatını ileri sürerek bu daveti kabul etmemiş ve telefonla dahili- yenazırını arayacağını bildirmiş ise de bu — zatın bu teşebbüsüne muhalefet edilmiş ve — kendisi kamyona bindirilerek alıp götürül. müştür. Hâdisenin hükümet mahafiline aksets — mesile büyük bir heyecan husule gelmiştir. Bir müddet sonra sabık nazırın - cesedi, Madrid belediye mezarlığında, vücudu han- — çerle delik deşik edilmiş bir halde bulun- Muştur. Cesedin hüviyetini tesadüfen ora- da bulunan bir sosyalist meb'us tesbit et - miştir. Mevcut kanaat, bu cinayetin, bir kaç gün evvel öldürülen polis âmirinin katline bir mükabele olduğu mürkezindedir. Hâ. dise, İspanyada © kadar büyük bir aksi ter sir yapmıştır. ki l reisicumbur. - Azana, fevkalâde salâhiyı dayanarak İspan- yol meb'usan meclisini bilâ müddet tatil elmiştir. Bundan maksat, bu hâdisenin, bu nevi yeni yeni vukuat doğmasının önüne geç « mektir. — Maamafih — İspanyol sağ canah fırkaları, bu cinayetin intikamını alacaklar rını yapılan gürültülü cenaze merasiminde açıkça söylemekten çekinmemişlerdir. Bu münasebetle yapılan nümayiş, yine polis tarafından bir kaç kişinin yaralanma- sını ve bir kişinin de öldürülmesini intaç et miştir. Bir taraftan anarşistlerle teşriki me« #aide israr eden komünistlerin vaziyeti, di- ğer taraftan sosyalistlerin bu bloktan ayrıl: mak için göstermekte oldukları temayül ve nibayet, sağcıları için için kavuran intikam — ateşi, İspanyanın bir takım kanlı hâdiselere — |gebe olduğunu gösteriyor. — Selim Ragıp İzniklilerin Atatürke telgrafı İznik 16 (A.A.) — Uray kurulumuzun söz kesimile ilçemizin Atatürk günü olan 15 temmuz coşkun bir surette tes'it edil « miş ve Atatürke şu telgraf çekilmiştir: 4 e«İlçemizi şereflendirdiğiniz. 15 temmuz gününün birinci yıldönümünü kutlayan İz - — nikliler sana karşı duydukları derin ve son- suz saygı ve bağlılıklarını minnet ve şük- — ranla arzederler. » Boluda Atatürk günü Bolu 16 (ALA.) — 17 temmuz cuma günü Bolu ve Geredenin, 18 temmuz da — Düzcenin Atatürk gününün yıldönümü - dür. Bugüne Bakanlar ve Bolu saylavları şar adına davet edilmişler ve Bayındırlık Bakanı Ali Çetin Kaya ile yeni saylavımız Cemal Hüsmü geleceklerini bildirmişlerdir. Halk bu kutsal günleri sabırsızlıkla bekli- yor. medar olacağını ifade eylemektedir. l Filistin tekrar Karıştı Yeniden bombalar atıldı, demiryolları söküldü Berlin, 16 (Hususi) — Filistinden gelen haberlere göre iğtişaşlar, arbede- ler şiddetle devam etmektedir. Tren - lere bamba atmak, demiryollarını sök- mek, askerlere karşı pusular kurmak hâdiseleri tekerrür ediyor ve her gün birçok kimseler maktül ve mecruh dü- şuyor, Londrada çıkan News Chronicle ga-|ler alınmıştır. ;îtî:i:ı:]dığı haberlere göre Filisttn- Roma, 16 (A.A.) — Müstemlekât sallâh bh'luvvıt bulunmaktadır. Bu duğunımmkti :::: :ıl: kuvvet mitralyözlerle, bornbalarla ve| mektedir. kâfi mühimmat ile mücehhez bir halde| — Nazır Habeşistan Hidivinin daha bu bulunmaktadır. sabah Romaya bir telgraf çekmiş oldu- i - ğunu tasrih eylemektedir, Diğ 3 Miısir KM' Fo.ns_". tan Mareşal, dün Fransız - l-lıl:rbı:r;i tahvilleri çekıldı miryolu idare meclisi erkânından M. Kahire, 16 (A.A.) — Yüzde üç fa- Gervol jile görüşmüştür. izli Mısır kredi fontsiye tahvilâtının 15/ azır yağmacıların taarruzu üzeri - 986 tarihinde yapılan keşidesinde kaza- |ne bir kaç gün durmuş olan münakalâ- S kalal '3“ normal bir surette yapılmakta ol - 1903 de ihraç olunan tahvillerden duğunu ve vaziyette sükün hüküm sür 430.561 numaralı tahvil 50.000, yine|mekte bulunduğn ilâve etmektedir. aynı tarihte ihraç olunan tahvillerden | — Londia 16 (ALA.) — İyi malümat al- 341131 numaralı tahvil 100.000 frank mışıı ı_ılın mılııfîl, Adisababanın memle- Hü ketin diğer aksamile günlerce irtibatın ke- kazanmıştır. silmiş olduğunu beyan etmektedirler. Sel gibi yağan yağmurlar tayyare meydanları- ni, yolları geçilmez bir hale sokmuş ve tayyarelerle, kamyonları atalete mahkâüm etmiştir. Fazla olarak Habeş çeteleri Ci - buti demiryolunu 6 temmuz tarihinden - beri kesıniş bulunuyorlar. Servis ancak A- disababadan bir trenin tahrikinden sonTa temin adilebilmiştir. Demiryolu üzerinde inşaatın başlıcalarına dokunulmamıştır. A- disababanın yakınında bir takım kargaşa- lıklar olmuş ve ordaki İtalyan —mevzileri Mmüteaddit tecavüzlere uğramıştır. İtalyan yüksek kumandanlığı, tathir a- meliyelerine girişmiştir. yerli idam edildi Adisababa 16 (A.A.) — mıştır. Bu meseleye dair gelen — haberler şunlardır; Cibuti, 16 ÇA.A.) — Röyter Ajan- sı muhabirinden: Adisababadaki İtalyanların münfe - rit bir vaziyette kalmış olduklarına da- ir olan havadislerin asıl ve esası yok- tur. — Mareşal Graziani'nin öldürül - müş veya yaralanmış olduğuna dair o- lan haberler de asılsızdır. Mareşalin sıhhati tamamyile yerin - dedir. Cibuti - Adisababa demiryolu Madjo ve Adisababa arasında kesilmiş- se de birkaç gün içinde İtalyanlar tara- fından tamir edilmiştir. Hasar pek e- hemmiyetsizdir. Bu gibi hâdiselerin te- kerrür etmemesi için icap eden tedbir- Yeni Mısır - İngiliz muahede- sinin müddeti Kahire, 16 (A.A.) — Mısır heyeti murahhasası — azasından bı'ı) zat yeni Mısır İngiliz muahedesinin yirmi sene müddetle aktedileceğini ve İngilizlerin | muahedenin teedidi için evvelce ile.n sürdükleri şartlardan sarfınazar etmiş olduklarını üy_kjgiı. e Fransa bankasının islâhı Paris, 16 (A.A.) — Meb'usan mec- lisi maliye encümeni, M. Auriol tara - fından tevdi edilmiş olan Fransa ban- kasının islâhına ait projeyi ehemmi - yetsiz bazı tadilât ile kabul etmiştir. Fransa - Bulgaristan Paris, 16 (A.A.) — Fransa ile Bul- garistan arasında ticari tediyeler .lıık- kında imzalanan n_ıul(:ıv.ele bir emirna- me ile mer'iyete girmiştir. Yeni göçmen - köyleri İzmit 16 (AA) — R"mllny'ıı:n ğli- imize gelen göçmenlerin y erleştirilmesine başlanmıştır. Derince ve Tütün cıftl_-ıkhn - ne yerleştirilecek olan 120 lı_ıne göçmene arazi tevzine başlanmış ve bir rıııkfı da bu göçmenlere yaptırılacak evler müteah. bide ihale edilmiştir. Kısa bir zamanda D'ı. ede ve Tülün çiftliğinde 60 şar evlik Tace ni göçmen köyü meydana gelmiş olü. iki yeni gi çaktır.