Hergün Boğazlar meselesi Akdeniz meselesi Oluyor yar. » oğazların tekrar tahkimi mesele - sinde alâkadar olan iki grup devlet Bunlardan bir kısmı doğrudan doğruya slâkadardır; Romanya, Bulgaristan, Yu- manistan ve Sovyet Rusya gibi. © — İkinci derecede değilse bile bilvanta a Vikadar olan devletler vardır: Fransa, İn gillere, Japonya, İtalya gibi. Montreuxde cereyan eden müzakereler- © de bu iki grup devletler ayrı ayn cephe #lmış gibidirler, Birinciler boğazların tahkimine taraf - tardırlar. Çünkü onların da boğazların müdafaa bakımından kuvvetli © olmamna bağlıdır. emniyetleri Fakat bilvasta alâkadar olan derletler, bu vesile ile ortaya yeni bir mesele çıkar- mak istiyor gibi görünüyörlar. Onlar bo * ğazler meselesini bir Akdeniz meselesi ba” line sokmak arzusundadırlar. Çünkü on - Jar boğazların tahkimi veya serbestisi me- selesinde ancak Akdenizdeki menfaatleri © dolayısile alikadardırlar. İtalya Trablus harbinden sonra bizden “aldığı on iki adayı tahkim etmiştir. Bu a- dalar hem deniz kuvvetleri, hem hava kuv- , Vetleri için kuvvetli birer üs haline geti - rilmiştir. & İngilterenin Hindistana ve müstemleke- > erine giden yol Akdenizden geçer. İtal - © oyanın Akdenizde kuvvetlenmesi İngiltere- » min müstemleke yollarını tehlikeye koya - bilir. Buna karşı o da bir taraftan Kıbrs adasını hava ve deniz kuvvetleri için kuv- etli bir üs haline getirmeğe karar vermiş- , Diğer taraftan Palestin ve Mısırda kuv- vetli tahkimat vücuda getirmektedir. © © Bundan başka Akdeniz üzerinde bulu- © man devletlerle karşılıklı yardım paktları akdetmiştir. Şimdi İngiltere Montreuz'da bugünkü vaziyeti ve müvazeneyi bozacak âmilleri © ortadan kaldırmak, Akdeniz devletleri ara» sindeki paktı kuvvetlendirmek, hattâ müm. künse İtalyayı da bu pakta sokmak arzu- sundadır. İtalya Akdenizdeki kuvvet ve Yaziye- tinden memnundur. Bu vaziyetin bozulma- sına taraftar değildir. Karadeniz devlet - lerinin Akdenize donanma (göndermeleri © kaydını kabul etmesi ihtimali pek azdır, O bu arzusunu müzakerelere girmemek su - » retile temine çalışıyor. Fakat oCenevrede Milletler Cemiyeti asamplesi bugün topla- nacak ve zecri tedbirlerin kaldırılmasına karar verecektir. Bu karar, İtalyanm da © müzakerelere iştirakine mâni olan engeli © ortadan kaldırmış olacaktır. O vakit İtal j ya murahhasları belki de konferansla açık- © tan açığa boğazların tahkimi aleyhinde cep- © be alacaklardır. Japonya, bir gün Sovyetlerle harbi göze almıştır. İster ki boğazlardan harp gemisi geçirmekte serbest olsun ve Karadenize © göndereceği donanma ile Sovyetleri uya '- © ğıdan vursun. Bu sebeple o da Boğazların © askerileştirilmesine pek taraftar görünmü- © yör, bilhassa bunun Milletler Cemiyeti ile alâkadar olmamasını istiyor. İşte şimdi boğazların tahkimi etrafında , <ereyan eden müzakerelerin ortaya çıkar- dığı menfaat çarpışmaları bu şekilde te - m bellür etmektedir. © Bu itibarla boğazların tahikimi işi gün- den güne bir Akdeniz meselesi haline gel mekte ve bütün Avrupayı alâkadar eden © mühim bir safhaya girmektedir. e 72 senedenberi Devam eden Priç partisi Toronto şehrinde 12 sene evvel iki briç ekibi karşı karşıya gelmişler. - Öyle hararetle oynamağa başlamışlar — ki partiyi 12 senedenberi bir türlü ni - © bayete erdiremiyorlarmış, © Puvanlar e ki milyonu bulmuş, oyuncular, oyu - 'nun ne vakit biteceği hakkında kendi- lerine sual sorulduğu zaman fena hal- Je kiziyorlarmış. Resimli Makale Evlenmek isteyen her genç erkek, kendi - ne seçeceği hayal arkadaşında bir çok vasıf- lar rar. Bunların en mühimi, bu hayat ar- kadaşının temiy ahlâklı, temiz seciyeli, ve her kadaşının temiz ahlâklı, temiz seciyeli, ve her erkek, mazisi gölgeli ve macerah bir kadınla hayat arkadaşı olmak istemez. İstememek- te de haklıdır. Çünkü mazisi bulanık olan bir kimse bu bulanıklığı evinde de yapar. Ya- hut mazinin bir lekesi yüzünden aile haya - tında da bir takım çirkin fedakirliklara bo- yun eğmeğe mecbur olur. Bir kelime ile, genç bir erkeğin, mazisi temiz, seciyesi ve ahlâki sağlam bir hayat arkadaşı aramasi çok doğrudur Fakat, hayat arkadaşının bu vasıfları baiz olmasını isteyen her erkek, ona ha- yat arkadaşi olacak kadının da onda, ayni vasıfları ve ayni şeralti aradığım bilmelidir ve kendini de ayni prensipler ve ayni esas - lar dairesinde muhakeme etmelidir. SON POSTA MM Hayat arkadaşlığı : Gi yi kendi baystında tahakkuk ettirirse aradığı- nı bulmağa liyakat kazanır. Ahlâk temizliği, seciye sağlamlığı arayan Her insan, bunları evvelâ kendi şahsında, (söz ARASINDA Boks maçından Ne kazandı? İngilterede Küâğıttan elbise Giymeğe başladılar İngilizler çok 5 an'ane perest in- sanlar oldukları halde buhranın, parasızlığın tesi - riyle yün kumaş - ları sırtlarından a- tarak yeni bir ta- kım elbiseler giymeğe (o başla- mışlardır. Bu elbiseler kâğıttan yapıl - maktadırlar. Bir çok fabrikalar - da elbise imaline mahsus O kâğıt- N tan iplikleri çıkarmaktadırlar. ... Asılzadeler Üşümesin diye Kral Sekizinci Edvardın taç giyme merasimi 1937 senesi mayıs ayında yapılacak. Bu merasimde krallığın bü- tün asılzadeleri, hususi elbiseler giyer- lermiş ve bu elbiseler de gayet ince ku- maşlardan yapılırmış. Ekserisi yaşlı olan bu asılzadeler üşümesinler diye mayıs ayını intihap etmişlermiş. ... (10 ncu asırdan kalma reçetel Gürcistan Sağlık İşleri Enstitüsü, dokuzuncu asırdan on beşinci asra ka- dar Gürcistandaki halk tababeti hak - kında bir seri eski el yazısı kitap ve ri- saleler toplamış ve bunların tetkikine başlamıştır. Bulunan bu kitaplar, orta çağda Gürcistanın kültür seviyesini, yüksek- ğini sarahatle göstermektedir. Bu ki- tapların en eskisi 10 uncu ve İl- inci asırda yaşamış âlimlerden Hopeli Hocanın tıp kitabıdır. Hopeli Hoca, kitabının mukaddimesinde hastalık na- zariyesini şu suretle hülâsa etmekte - dir: «İnfirad halinde her hangi bir uz- vun hastalığı yoktur; her hangi bir uz- vun hastalığı bütün organizmin-has - talığını gösterir.» Hopeli Hocanın ki- tabında 2400 kadar tıp istilâh: ve bir kaç bin reçete vardır. Bu eski kitapları gerek ilim gerek tarih bakımından tetkik etmekte olan Sağlık İşleri Enstitüsü, aynı zamanda HERGÜN BİR FIKRA Çeslertom'un iki sözi Geçenlerde ölen meşhur İngiliz mu- harrir Çeslerton, yazılarından başka nüktelerile de şöhret almıştı. Bir gün, Fransız müellif Andre Mo- roa'ya: ” — Siz, Fransızlar, her şeyi boş gö - ven bir milletsiniz. demişti. Meselâ, işsizlerin sayısı sizde, her yere nisbetle en fazla iken, siz bunların onda doku- zuna (irad sahibi) deyip geçiyorsu - | ... adar, prensip uğurma kara ekmek | | Nevyorkta yaptığı müsabakada galip Yiyen bir adama lercih eder ve birincisi; | | gelen Şmellinğin, ömrünün sonuna ni ikincisinden daha ciddi tanırım! kadar müreffeh bir hayat kadar para kazandığı söylenmektedir. Bu müsabakadan yalnız Amerika ma- BULMACA dolar tutmaktadır. ... Denize girerken kullanılacak torba Bir Viyanahı güneşin Ültre - Violet şualarmı geçirten, fakat hararetini messeden bir torba keşfetmiştir. Bunun içine girdiniz mi, güneşin faydalarından istifade ediyor, zararlarına karşı da kendinizi koruyorsunuz. Bunu haber veren Viyana gazetesi, bedbin bir lisan kullanıyor, ve diyor ki: Soldan sağa: | — Adalardan biri. 2 — Geceleyin | ulmıyacağı fikrindeyiz. Torba güzel yatağa yatar yatmaz gözümüzü kapadığı: s Ee müz zaman gelen, hayret edatı, 3 — Bil - kemirir EE ki ye hassa askerlikte kullanılan Otek doktorlu telğyek çak ölürdü.» bafif hastalıklar hastanesi, o Yorgunluğun arapçam. 4 — En büyüğümüz. 5 — Bir ... ! meyva, bir çiçek. 6 — Memleket, inan - Buz gölü .7 — Bi bir $ ilâvenile ineği ç Ci di m İİİ me lari Kanadalı mahsulü olur. 8 — Dokuma için kullanı- lan bir alet, katil 9 — Açmağın arapça - s. 10 — Bir av hayvanı, Yukarıdan aşağıya: | — Ağzumız üzerindeki aza, derin manasna gelen arapça bir kelime. 2 — Aza, ana - baba ve çocukların teşkil ettiği mefhum. 3 — Daire. 4 — Umut, fena de- öl. 5 — Aydınlık değil. 6 — Beyaz, bir R ilâvesile vücudumuzdan çıkan su olur, rabıt edatı. 7 — Şarkıcı. 8 — Refik. 9 — Uzak değil, atın ayakkabısı. 10 — Allah, bir bahçıvan muhtelif güllerden yap - tığı bir aşı ile tahtessifir 15 derecede gül yetiştirmeğe muvaffak olmuştur. Bu çiçeğe bu zgülü ismi verilmiştir. 3 — Liman, as. 4 — Aptal, 5 — İmsak, in. 6 — Raslamak. 7 — Avutmak, it. 8 — Nez, arşın. 9 — Talep, 10 — Ka - zan, Meki; Yukarıdan aşağıya: 1 — Çaldıran. 2 — Ayı mavra. 3 — bu eski reçeteler arasından bugün dahi | #osamli ekmek. Namusruz. 4 — Aza, alt, na. 5 — Kama. muvaffakiyetle tatbik olunabilecekleri! o Dünkü Bulmacanın Helli: 6 — Ki, mart. 7 — Azap, akşam. & — ayırmaktadır. Enstitü, bu tarzda bine| Soldan sağa: Lâstik, ile. 9 — Eb, an, inek. İ0.— EK, yakın reçete kaydetmiştir. I — Çanakkale. 2 — Ayaz, izabe.lat, Pi. e e e m e m İ Gözü şu 18 kuruşa takılıyor. Ertesi gün ibbarnameyi alıp Su Şirketi'ne müracaat ediyor v6 bu 184 kuruşun me parası olduğunu soruyor. İSTER STER İNAN ISTER İNANMA! Kadıköyüe Modada oturan bir dostun evine geçen güm Su Şir- ketinden bir memur geliyor, bir ihbarname bırakıyor. İhbarnamede su parası, saat parası, abone parası falan filin 620 kuruş borç gösteriliyor. Bu borcun altında da getiren memu- run kurşun kalemle ilâve ettiği 184 kuruşluk bir zam var, Ev sa- hibi akşam eve dönünce kendisine ihbarnameyi gösteriyorlar. Su Şirketi memurları «bir yanlışlık olacak» diyor ve bu rakka- mu siliyorlar. İki gün sonra ibbarnameyi bırakan adam parayı tahsile geliyor. Kendisine ihbarnameye ilâve ettiği 184 kuruşun ne parası olduğu soruluyor. Memur şaşırıyor, bocalıyor, kekeli- yer. Nihayet af dilemeğe başlıyor. Peki amma dostumuz dikkat etmeseydi bu parayı ödeyecekti, Zaten Şirketin kontrolsüz hesaplarından bıkıp wsanan Kadı- köy halkı bir de şirketin memurlarına yanlışlıkla da olsa haraç vermeğe mecbur olursa, Şirketlerin kontrol edildiklerine, arık İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Bunlar da Oimamalıdır, derim. Ermel Talu ürkiye Cümhuriyeti, Halk Par » tisine, Halk Partisi de, hiç bir bütün Türk T sıl farkı gözetmeden, milletine dayanır. Türkiye Cümhuriyetinde, mokraside olduğu gibi, - yurtdaşların her de cümlesi de hakça müsavidirler. Türk mabkemeleri ve bütün resmi makam- ları bir ferdi ötekine tercih ve takdim edemezler. Biribirlerinden hak arayan lar cümhuriyet hâkiminden gayri, kim- senin delâletine baş vuramazlar. Bunlar, kat'i prensiplerdir. e Bu prensiplerden azıcık - kıl kadar- şaşıla- cak olursa, bir saat makanizmasındari çok daha hassas olan demokratik idare makanizması aksamağa mahkümduür. Beni, bu satırları bugün yazmağa, sevkeden haddizatında ehemmiyetsiz, fakat manzaraca çirkin hâdiseyi, İstik- Il Harbi mücahitlerinden, ve İstiklal madalyesini haiz, evli barklı, orta yaş- lı bir şoförün ağzından dinledim. Bu vatandaş, geçen sabah, Şişlide bir kızcağız tarafından çağırılıyor ve kendisini Tophanede bir eve götürü » yor. Meğer o kız bir evde, iki lira ayhık- la hizmetçi imiş. Bu kadar az bir par ya mukabil kendisine gördürülen hiz metin ağırlığına dayanamamış ve kaç- mış, Gittiği yer de, onu küçücükten büyüten eski efendilerinin kapısı imiş, Fakat onun bu meşru hareketi, evi- nin bütün hizmetlerini bedavadan u- rub eksiğine gördürmeğe alışmış olan adamın hiddetini mucib olmuş.. ve ta- hafı şudur ki bu adam, zavallı maz“ yaşayacak | arıların hakkını müdafaa ile mükellef liyesinin aldığı vergi miktarı 600.000) Nüfuz sahibi bir akrabasının ve yar hut ki dostunun yanına koşmuş, onu kandırıp, onu, elindeki vesaitle hareke- te getirmiş. Şoför vatandaş: «Filân bas yın hizmetçisini kaçırmış olmak» töh » meti (1) ile sığaya çekilmiş. hakaret İgörmüş.. en âmiyane küfürlere muha- teb olmuş. evine gidilmiş; yetiş miş kızinı - kaçan hizmetçi vatan- daş odur zanniyle - yakasından tutup çekiştirmişler.. Bunlar çirkin şeylerdir. Bunlar, için de yaşadığımız rejimin vikariyle, öle yeti ile, kudsiyeti ile kabili telif değildir. Bunlar, bazı kafalardan henüz büsbü- «Biz plâjlarda bu torbanın revac|tün silinemeyen köhne telâkkilerin za- yarlı tortularıdır. Pek çok çirkinliklerden kurtulan yeni sosyetemizde bunlar da olmama- ER a am ,İhdir, derim! Biliyor Musunuz ? 1 — Boğaziçinde kaç hisar vardır ve isimleri nedir? MZ Beğaziinin en dar yeri neresidir ve tahminen kaç metredir? NE 3 — Haliçte ilk köprü ne zaman, kimin tarafından, niçin kuruldu? 4 — Vaniköyüne niçin bu isim veril » > mea Boğaziçinin sularını kırbaçla döve düren hükümdar kimdir ve niçin dövdür rn (Cevapları Yarın) * (Dünkü Susallerin Cevapları) 1 — Brahma dininin salikleri Hindli « lerdir. 2 — Peygamberleri en çok olan kavim İbraniler (yahudiler) dir. 3 — Zerduş dinine saikli olan eski hlar her şeyi temizliyen ve en temiz şey olan ateşe taparlardı. 4 — Yer yüzünde cennet kuran Batini tarikati müessizi ve Şeyhüöccebel namile a- nılan Hasan Sabahtır. Kendi kalesinde binbir güzelliklerle, kadınlar ve her nevi eğlence vantasile kurduğu cenette mürit - lerinin aklını alır, onları körükörüne tari- katine bağlatırdı.