Sene” Haklı Davamız Karşısında Bugün Montreuxda Boğazlar mesele » #inin müzakeresine başlanıyor. İddiamiz basit: Hâdisat Lozan muahe- desinin Boğazlar hakkındaki ahkâmını kıy- etten düşürdü, diyoruz. Vaziyetin tetkiki. »i ve hâdiselerin icap ettirdiği yeni vaziys- ie göre Boğazlar üzerindeki tahkim hek - kımizın tanınmasını istiyoruz. Lozan muahedesi Boğazlarda gazların kara sularında Türkiyenin mutlak hâkimiyetini kabul etmiştir. Ticaret ve ha- va: gemilerinin Akdenizle Karadeniz ara- sında gidip gelmeleri harp ve sulh zama - Dina göre ayrı ayrı kayıdiara tabi tutulmuş» ta. Harp halinde de Türkiyenin bitaraf ve» ya muhasım olduğuna göre vaziyet değişi” yordu. Sulh zamanında harp ve ticaret ge- milerile, tayyarelerin boğazdan ve boğaz Üzerinden geçmesi serbestti. Yalnız boğaz- larda duramazlardı, harp gemileri de Ka- radeniz devletlerinin donanmalarma ik miktarda olamazdı. Harp halinde Türkiye bitarafsa, harp gemileri, Boğazlarda harp yapmamak gartile, serbestçe geçebilirlerdi. "Türkiye harbe girmişse yalnız düşma: ve Bo- rının gemilerinin geçmesine mâni olabilir. di. Bununla beraber boğazlarda dört mın- taka askerlikten tecrit edilmişti Bu mintakaların ikisi boğazlar ve Geli- boluda idi: Rumeli sahilinden Heles bur - İnundan Tekirdağına kadar, Anadolu hilinde Çanakkaleden Karabigaya uzanıyordu. Diğer iki mıntaka Boğaziçinde idi: İstanbulun garbında ve Üsküdarın şar- kindaki sahalar ve Marmaradaki Adalar bu mıntakaya dahildi. Ayni zamanda bo - ğazın methalinde bulunan İmroz ve Taşoz adaları da tahkim edilemezdi. Türkiyenin boğazlardaki hâkimiyeti ile bu kayıdlar birbirine burişmiyordu, Bu- nu Lozan muahedesini imzalıyan devletler de anlamış ve boğazların bir tecavüze uğ ,Tamamasını müştereken taahhüt etmişler- di. Bu suretle boğazlar güya Fransa, İn - giltere ve İtalyanın teminatı altına alınmış yoluyordu. * O vakittenberi hâdiseler yürüdü. 1933 de Cenevredeki silâhları konferansında İngiltere müteharrik topların kaldırılmasını, yalniz istihkâmlar- daki ağır topların muhafazasını teklif et - pmişti. Bu şartın kabulü boğazların bütün ibütün silâhsız bırakılması demekti. O va kit ilk defa olarak Türkiye boğazların tah- kimi lüzumunu ortaya attı, fakat bu kon » ferans iflâs edip te İngiliz teklifi suya dü- şünce, biz de bu fikirde israr etmedik. Fakat 1934 de komşu devletlerden biri Türkiyeyi de istihdaf eden bir isülâ nutku yerince, biz tekrar kuşkulandık. Sahilleri » mize yakın adalarda yapılan tahkimat ta bu kuşkumuzu arttırdı. Böyle olduğu hal- de biz boğazlar meselesini tekrar mevzuu- bahsetmedik. Fakat Habeşistan harbi, boğazların em- niyetini taahhüt altına alan devletler ara- sında ihtilâflar çıkması, Akdenizde bir ta- "kım tereddütlü vaziyetler hâsıl olması, bi- zi boğazların ve memleketin müdafaası ba- kımından harekete sevketti. Bu defa Bo- (Devamı 11 inci sayfada) Çin karıştı Bir Çin kruvazörü Japon gemisini bombardıman etti tahdit Cenuplularla Şimalliler ara- sında ateş teati ediliyor 4 Çindeki karışıklıklar hakkındaki telgraflar üçüncü sayfamızda J b. 2115 Yazı işleri telefonu: 20203 — PAZARTESİ — 22 HAZİRAN 1936 5 Dün Montrö'de murahhaslar arasında samimi temaslar oldu Konferans bu bugün öğleden sonra başlıyor Monirö'de karşılıklı bir itimat havası hüküm sürmektedir. İtalyanlar da bilâhare konferansa iştirak edeceklerdir. Dış Bakanımız : “ Yakında iki çocuğumuz olacak, ikincisi Boğazlar meselesidir,, dedi. Pol Bonkur , Tevfik Rüştü Aras Montrö 22 (Hususi) — Tevfik Rüştü dün gece geldi, gazetecilerle birlik- te yemek yedi, yemek esnasında bir nutuk söyliyerek yakında büyük baba olacağını ima etti. ve: — İki çöcuğumuz olacaktır. İkincisi Bogazlar meselesidir, dedi. Konferansa iştirak edecek olan dokuuz devlet murahhasları Montröde top- Janmışlarıdr. Murahhaslar arasında bazi hususi temaslar yapılmıştır. Burada umumi kanaat konferansın muvaffakiyetle neticeleneceği merkezindedir. Konferans hazırlığı fevkalâde mükemel olmuştur. Siyasi hava çok müssit- tır. Bugün ilk celse İsviçre hükümet reisi tarafından açılacaktır. İsviçre hükümet reisi konferansı açtıktan ve murahhaslara «hoş geldiniz» dedikten sonra Türk murahhası heyeti reisi Tevfik Rüştü Aras söz alacak ve Türk noktai nazarını anlatacaktır, Hatiplerden sonra konferansta komisyonlar teşkil edilecek, teknik mese- leler görüşülecektir. Milletler Cemiyeti Konseyi ayın 26 sında toplanacağından murahhaslar- dan bazıları Cenevreye gideceklerdir. Bu arada konferansın mesaisi inkita- a uğramıyacak, komisyonlar işlerine devam edeceklerdir, Bugün bir İsviçre gazetesi konferans açılır açılmaz, ehemmiyetinin ikinci dereceye düşeceğini , çünkü Akdenizin emniyeti için devletler arasında mü- zakereler cereyan edeceğini yazmıştır. (Devamı iie inci sayafada) Çurçil, Avusturyadan bahsederken Loyd Corçun ifadelerini şiddetle cerhetmiş: “Loyd Corçun mantığı işte budur,, demiştir Londra, 21 (A.A.) — Kendi intihap) Çurçil; dairesinde bir nutuk ( söyleyen «memleketimizin bilhassa harici politika rnettir. Demiştir. Bu olmadıkça nazırların bütün O mesâisi hemen hemen imkân- i da muhtaç olduğu şey muayyen bir ve) ) | sızlıkla karşılaşır.» Çurçil, Habeşistan kendi haline ter- kettiğinden dolayı ayıpladığı halde, ayni zamanda, Avusturya bir taar- hükümeti ruza uğrayacak olursa kendisine yardım e- bahseden ©M. Loyd Corcun ifadesini cerhe çalışmış «M. Loyd Corcun munltığı, işte budur» demiş- Loyd Corç Çurçil Boks Şampiyonu Amerikadan ayrılıyor 21 (A.A.) — Boks şam- piyonu Semelling, bu ayın 23 ünde Hindenburg balonu ile Amerikadan ayrılacağını bildirmiştir. Baksör, önü- müzdeki eylül ayı içinde Braddock ile yapması mubtemel olan maç için an - treneman yapmak üzere pek yakında Amerikaya döneceğini ilâve etmiştir. dilemiyeceğinden ve: tir, Hatip, sözlerine şöyle nihayet vermiş» Nevyork, «Avrupada, Asyada, Şimali Afrikada, her yerde, vaziyet bir yd öncekinden ber batır. Bir silâbe laamakta devam. ederken, Liberal, Demok- devresi yanda, © Almanya rat devletler fevkalâde bir zaaf İ geçirmişlerdir.» Her yerde vaziyet berbat e çü se e ve şiime Kir rem Üstat Mehmet Akif | “Cennet gibi,, yurdunda Büyük Türk Şâiri Mısırdan İstanbula döndü. Hastahanede tedavi ediliyor Üstat kendisini hastahanede ziyaret eden arkadaşımıza edebiyatımız hakkında düşündüklerini kısaca anlattı dele in eamğe Sue Bee Ge, saha tarafından (o çekilen en son resmi Türk edebiyatında başlı başına bir san'at âlemi olan ve uzun senelerdenbe- ri memleketinden uzak yerlerde yaşa” yan Şiir Mehmet Âkif bir kaç günden beri şehrimizde bülunmaktadır. Kendisi şimdi Teşvikiye Sağlık Yurdunda yat- makta ve tedavi görmektedir. Dün bir muharririmiz, Mısırdan be nüz gelmiş olan üstadı görmeğe gitti ve kendisiyle uzun boylu görüştü. Arkada- şunızın intibalarını aynen aşağıya mak- lediyoruz: Büyük şairi dün yattığı Nişantaşı Sağlık evinde görmeğe giderken, an- laşılmaz hislerin tesiri altındaydım. Küçüklüğümdenberi yazılarını seve - rek âdeta içer gibi okuduğum bu bü - yük varlığı acaba ne halde bulaca - Zam. Mehmet Akif hasta, İçimde o- nu çok hasta olarak görmekten müte- vellit bir üzüntünün acılarmı duyuyor gibiyim. Her Türkün ağzından eksik olmıyan ve Mehmet Akifin yarattığı İstiklal marşındaki rasraları tekrarlarken ken- dimi daha kuvvetli hissediyorum: (Devamı 5 inci sayfada) “Galatasaray “Beşiktaşı Yendi Lik ikincisi oldu Atletizm müsabakalarından bir intiba Dün şebrimizin muhtelif | stadlarında hey scanlı futbol ve atletizm müsabakaları yapılmıştır. Bu arada İstanbul futbol ilin- ciliği için Galntasaray ile Beşiktaş karşı laşmışlar, Galatasaray 2 - 1 galip gelmiş- ör. Ayrıca yine Taksimde Galalasaray, Kurtuluş, Pera atletleri arasında karşılaş» malar olmuştur. Futbol ve atletizm yazılarımızı (10) un» cu sayfada okuyunuz.