İ ı..-ı ibi, dev- ,uu_.ı..,.quu.ık l' bi Başbetke — HÜKÜMET VE PARTİ Falih Rıfkı ATAY Millt davanın adı, ihtilalin ilk günlerinden beri, kurturluş'tur: Ke- malizmin başlıca karakteri de, ge- ne ihtilalin ilk günlerinden beri, fikir ve harekette tam bir vahdet iradesidir. Garblı türk milletinin medeni- yetini, hürrivetini ve saadetini kur- Maktavız. Bu — maksada hizmet eden kuvvetler arasında ne fikir, ne de hareket ayrılığı olabilir. Ne- tekim olmamıştır. Bilakis her fır- satta, kendi tecrübelerimizi ve ve- ni zarmnretleri rPöz önünde tutara Kemalizm birliğini ve h-ııun!uğll nü tamamlamağa calıstık. Bizim usullerimizin isabet ve sağlamlığı, davamızın hususiyetle- rine ; dandır. Bize hazır kalıplar tavsiye edenler yok değil- di. Hattâ bunların pek çabuk iflas eden tecrübeleri de yapılmıştır. Nihayet, Kemalizmin vahdetci prensiplerine katılmıyan faziletli hiç bir fikir ve şuur sahibi kalma- mMmistir. On küsur yıldanberi devlet ve parti hakkındaki düşünceler lelıî mül etti, Gelecek sene bu tekâmü'- lere göre esas teşkilât kanununda tadiller yapılmak lııılrlııkırıhn; olduğunu da biliyorduk. Atatilit, hükümet ve parti arasında s0n reket ve idare birliği. kararını Ve> rerek inkılâb tarihimizin yeni dev- rini açmıştır. Artık vazife ve n;o— suliyetler daha sarih aslarak birle- siyor. Zihinlere gelen bazı te' düdler biabütün ortadan Iıılkıvnr Hükümetle marti arasında vazife ve tali birliği. Türkiyeni kudretini terkih eden bütün ıın- surların daha ahenkli. daha - sıkı, daha mesuliyetli olarak — çalışma- larına hizmet edecektir. Her vahdette kuvvet ı;"dm Fa- kat 1 ve medeniyetçi - lıııl::::çplıuı yahdetinde ıııılrof in de bu kadar esaslı bir âmil ol duğu unutulmamak Jâzımgelir. a Şimdi bütün partiden olanı kendilerinin iradesine istinad e- den devletin vazife ve mesuüliyet lııuııı daha benimsiye- .':gj.mı, içinden ıiol&'h' l’“h nin prensiplerini ikatleştirmek sundaki derin vazife ve mesu- ::;::lmm le daha yakından anlı- yacaktır. Bıı birleşmede hiç bir taraf için bir vazife ve mesuliyet tatili yoktur: bilakis her iki taraf için daha tam, daha geniş. daha vuzuhlu bir sây ve elbirliği devri açılıyor. 'Bu sây ve elbirliğinin değismez, ayrılmaz, parçalanmaz hedefi, A- tatürk'ün yeni Türkive davasını an, yeni milli mukadde- ri hazırlamaktan ibarettir. ü ai — B. BALDVİNİN ——— BİR NUTKU — iZeeri tedbirlere de vamda fayda yoktur? Londra, 21 (A.A.) — B. Baldvin, İs- koçyada Lanark kontluğunda Koltnesde binlerce muhafazakârın bulunduğu bir toplantıda bir nutuk söyliyerek şöyle demiştir: #“— Zecti tedbirler, harba nihayet (Sontt 3. üncü savyfada) ——— —D0 aiT e ai aeee A Ai ae ç Ü aa a ae SA L A Te S A A RA L N a D ae Montrö, 21 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: 24 temmuz 1923 tarihli Lo - zân andlaşması ile ihdas edilmiş olan Boğazlar rejiminin tadili için Türkiye- nin talebi üzerine toplanmaya çağırıl- BELÇİKADAKİ GREV HAREKETİ Grevciler Brüksel üzerine yürümek istediler Sıkı askeri tedbirler alındı. Brüksel, 21 (A.A.) — Borinaj grev- cileri, münakale ve ticareti durdurmak üzere Brüksel'e yürümek tehdidinde bulunmuşlardır. Bunun üzerine Heno'- dan Braban'a giden bütün yollar asker- ler tarafından işgal olunmuştur. Suar gazetesinin bitldirdiğine göre, Hal şehri, gel altında bulunan ve ab- luka edilmiş olan bir şehre bensemek - tedir, Askerler, bütün mühim noktala - rı işgal etmişler ve sokaklarda barikad- lar yapmışlardır. Şehir, askerlerle do- ludur. Tren istasyonu da işgal altında- dır. Kanal üstündeki köprü üzerinde bir barikad kurulmuş ve köprünün iki ba- şına da makineli tüfekler konulmuştur. B. ÇURÇİL DİYOR Kİ: y kinden berbattır» Londra, 21 (A. A.) — Esseks'deki kendi seçim dalresinde bir nutuk söy- üyen B. Çurçil: “Memleketimizin bit- hassa dış politikada muhtaç olduğu şey muayyen bir istikamettir, demiştir. Bu olmadıkça bakanların bütün çalışmaları hemen hemen imkânsızlıkla karşılaşır.” Bundan sonra B. Çurçil, "Habeşista- ni kendi haline bıraktığından dolayı hükümeti ayıpladığı halde, ayni za- manda, Avusturya bir taarruza uğrıya- cak olursa kendisine yardım edilemiye- ceğinden bahseden B. Loyd Corcun ifa. desini cerhe çalışmış ve: “— B. Loyd Corcun mantığı, işte budur” demiştir. Hatib, sözlerine şöyle nihayet ver- miştir: “— Av orupada, Asyada, şimali Afrikada, ber yerde, vaziyet biz yıl ön- cekinden berbattır. Bu bir sene içinde, Almanya silâhlanmakta devam ederken, liberat, demokrat devletler fevkalâde bir zaaf devresi geçirmişlerdir.” «Vaziyet bir yıl önce- Boğazlar konleransı busün Montrö'de açılıyor. Konle: li ızlecek haberleri yarınki sayımızd a okurlarımıza ıunn:-:::;" İ nn e h lalamepedyarak a Gem ae umumi bir görünüşü ile delegelerimiz. Doktor Tevfik Rüştü Aras, Korgeneral Asım Cündüz, Numan Rifat Menemencioğlu ve Necmeddin Sadık'ın resimlerini koyuyoruz. mış olan Boğazlar konfetansı yarın sa- at 16 da açılacaktır. Bu sakin ve çiçekli şehirde, 20 son- teşrin 1922 de Lozan konferansının a- çılması arifesinde, türk delegeleri ile konuşmadan öncüt görüşlerini karşılaş- tırmak istiyen Puankare, Musolin? ve Lörd Kürzon atasında bir mülâkat vuku bulmuştu. Montrönün — seçilmesi, rus- ların Vorovskinin öldürüldüğü Loza- mı ve japonların da çekildikleri Cenev- reyi istememelerinden-ileri gelmiştir. îAnkaradaki valiler toplan- Bugün konferansın toplandığı Montrö'nün Boğazlar rejimi mukavelesini imza etmiş olan dokuz devlet Montrö kon- feransında hazır bulunacaklardır: Lord Stanhop tarafından temsil edi- lecek olan İngiltere B. Pol Bonkur ile büyük elçimiz B. Hanri Ponso tarafın- dan temsil edilecek olan Fransa, Ja- ponya, Türkiye, Bulgaristan, Yunanis- tan, Rommanya, Sovyetler birliği ve Yu- göoslavya, İtalya da mukaveleyi imza eden devletler arasındadır. ve konfe- (Sonu 2. inci sayfada) tısı yarın saat on beşte parti binasında yapılacaktır Parti genel sekreteri buradan İzmire ve Trakyaya gidecek Yapıları davet üzerine Ankara'ya gel! gelmekte olan valiler, ilk iş olarak Dahiliye Vekâleti Müsteşarı ile temas e:ecchlsrdır- sında Dahiliye Vekili ve C. H.P. Genel Sekret! Kaya'nın başkanlığı altında toplantı yıpılaı-ıun-m GA Bay Şükrü Kaya, Ankara toplanlısı bittikten sonra İzmirdeki toplantıya başkanlık etmek üzere İzmir'e gidecek ve oradan da Trakya'ya geçerek orada bir toplantı yapacaktır. Bu seyahatlerde Genel Sekretere Genyönkurul azâlarından bazılarının da refakat edecekleri haber alınmıştır. AAA Galatqşaray İstanbul ikincisi oldu Solda: Semih $ ğ ğ Bu temaslardan sonra yarınki salı günü saat on beşte Parti bina- Lütfi vüksek atlarken, — $ ağda: Ge a mçler 22 HAZIRAN 1936 PAZARTESİ Son haberler üçüncü sayfamızdadır Fıkra Çankaya -- Gençlerbirliği : 7-7 C. H. P. şildi G(*nçlı-rhîrliğîııe verildi “Atletizm ve bisiklet müsa bakaları çok C. H. P. şildi verilirken zrren HER YERDE 5 KURUŞ Harb terbiyesi Fa - Tay Eski Roma patrisiyenlerinden Catilina, askerlerine öldürmek me- lekesini kaybettirmemek için, lü- zamsuz hıtaller yaptırmakla meş: hurdur. 1936 da bir ecnebi kuman: dan, Cenevre'den işitilecek kadar yakın bir yerde, şunu söylemekte- dir: “— Milletler, cevherlerini — muhafaza etmek istiyorlarsa, ara- — sıra harb etmelidirler!” i Acaba bunu söyliyenler, daha kuvvetli bir veya birkaç devletin kendilerine harşı harb etmelerine hak verecekler midir? Hayır, bu- rada nazariye değişiyor: Silahları muzı geri milletler üzerinde kulla- — nalım. Burada cevher davasının garip bir şekil aldığımı hir sediyorsunuz. Silahsız bir kala- — balığı topa tutmakla, hangi milli — cevheri soysuzlanmaktan sakınmış oluyorum? Buna nazaran İspanya Arenleri daha iyi cesaret meydan- ları değil midir? Toreador darbe- sinde yanıldığı zaman, azgın bo- ğanın boynuzları üstünde can ve- rtr. Cevher muhafazası meselesinde küfüv ve ayar aramak başta gelir. Eğer Catilina'nın üsülü bir terbi- ye esası olarak alınacaksa, o va- kit, bir memleketin vatandaşlarını sıra ile mezbahalarda boğaz- lama memuru olarak kullanmak da kâfidir. Fakat sağ diktatoryalar, genç- liklere olanca hızları ile harb ter- bBiyesi aşılamaktadırlar. Mantıkla- rını her bakımdan çürütebilirsiniz; lakin en sonra fransızların sözünü hatırlamağı — anutmayınız: “Ver. dön'ün yerine geçen kale, Meç'tir. Henüz Cenevre değildir!” ——LRhRB—— — Amerika Habeşistan ve İtalya'ya karşı ambargoyu kaldırdı Vaşıngton, 21 (A.LA.) — B. Ruzveli Habeşistana ve İtalyaya karşı ambar- goyu kı'dvrrm.ur güzel oldu (Yazısı 6. inor sayfamızda) |