23 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

23 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfir Gazlıçeşme mezarlıklarında bir gezinti Ş Mezarcııık deyip geçme, 40 Tarihî Vak’a Ve 40 Tarîhî Tablo Sizl,en fazla alâkadar eden tarihi vak'a hangisidir, tarihi vak'aları canlandırmakta en çok muvaffak olan ressam kimdir? 2 - Anibal Ron bu iş ince KK d san attır!,, Ayda yirmi liraya 100 ölü gömen mezarcı İhsan beni tıpkı lokan- taya ahbap davet eden bir hovarda edasile kolumdan çekerek mezara sürüklüyor, “ buyur beyim, diyor, İki dakika gir şunun içine! bak bir daha canın çıkmak işter mi?, Yazan: Selim Tevtfik * «... Ihsanın mezarları Yedikulede darbı mesel olmuştur. Kullanışlı evleri metheder- ken, Gazlıçeşme mezarları kadar rahat, derler» Yedikuleden Gazlı çeşmeye giden tren yolunun sol tarafında, adına mezarlık de- nilen geniş bir otlak vardır. Belediyemiz bu otl ölüler için tesgit ettiği sınıfların en ine bile giremiyen bedbahtlara münasip görmüş. Bu otlakta, ayda yirmi İiraya' yüz kişi- nin mezartını kazan bir adam var, Evvelki gün © otlaktan, 6 mezarcıdan bahseden bir Yedikuleli; yaka silkiyor, ve: — Orada, diyordu, ölülere hakaretin şaheseri gösterilmektedir. Çıplak, —fikara cenazeleri, hastane a: rına — istifleni ve oraya götürülüp hazırlanmış çukurlara, beç altısı bir araya olmak üzere tıpkı de- nize kokmuş balık boşaltır gibi dökülür. Bu vaziyetten mezarcı bile müştekidir. Hattâ âmir, müfettiş olmasından çekin - mediği kimselere dert yanmakta, ve: — Vallahi, demektedir, manzaranın ve kokunun iğrençliği beni o hale getirdi ki, aylardır et yiyemiyorum!» * İşte bu sözlerdir ki dün beni şehir dışındaki © mezarlığa kadar uzanmak mecburiyetinde bıraktı. Beni, mezarlıklar müdüriyetinden yol - |. Tanmış bir müfettiş sanan mezarcı, ölülere hürmette kusur etmediğini anlatmak için, Blülere bile parmak mırtabilecek diller dö- küyordu. Hele, mezarlığı aleyhindeki söyleyişim, onu iyice coşturdu. — Haltetmişler, dedi. Ben, bir mezar kazmak için tam iki bu- gük saat uğraşırım. Uğraşırım amma, kaz- dığım mezarlar kübik apartımanlardan çok daha ferah olur. Ve birden kazılmış mezarlardan birisi- nin içine atlıyarak, heyecanla devam etli: — Şu mezara bakın bir kere.. İnsan dünyada bile bu kadar rahat yeri güç bu- har, Cennet gibi mı Ölüler bunun için- de dans bile edı der, Sonra sen mezarcılık deyip geçme be - yim. Bu iş bir sanattır. Benim kazdığım mezarlar, usta makas- şayiaları CÖNÜL İŞLERİ Kocam Beni Boşayabilir mi? 4«27 yaşındayım. Bundan bir buçuk yıl evvel ailece tanıştığımız 40 yaşında bir erkekle evlendim. İki ay kadar mes- ut yaşadık. Fakat araya kaynana girdi, Oğlunu tahrik etti. Kocam bana karşı vaziyetini değiştirdi. Hakareklere baş ladı, hattâ döğmeğe kadar Yarıldı. Şim- di de beni boşamağa kalktı, halbuki be- nim hiç bir günahım yok. Kocamı sevi- yorum ve aytılmak istemiyorum. — Ne yapmalı? Ankara: Meliha Zer... Her ölüye tıpatıptır. Siz tabit bunlara duduk bükersiniz. Ne yapayım ki ölülerin dilleri yok. Müba - reklerin ağızları, dilleri olsaydı da, size ne kadar rahat ettiklerini anlatabilselerdi, be- ni alnımdan öperdiniz... İçine girdiler miydi. Adeta yüzleri gülü- yor zavallıların... — Amma sen bir mezara altı kişi gö - müyor muşsun? ll r elinden çıkmış mmarlama esvaba ben- — Bunlar, buradan kovduğum adamın iftiralarıdır. beyim... Kulak asma — sen... O burada, ölülerin mezarlarını benden giz- lice açar, kefen çalar, altın diş sökerdi. Ben bunu anlayınca ona yol verdim. Şimdi intikam almak için böyle söylüyor. Bana mezarcı İhsan derler. masa, cenazeyi yatağıma yatırırım da, bir çukura iki ölü gömmem! Ölünün kefenini soyup, dişini söküp te karın doyuracağıma aç, çıplak ölmeyi ter- cih ederim. Evet, et yiyemediğim doğrudur. Fakat bu, ölüden iğrenişimden değil; etin pa - halılığındandır. Sen bana kızarmış pirzolayı getir. Bil - Tâhi ölüyü koynuma soksan, iştahım bir dirhem eksilmez... Fakat nerede o gün - ler? Ve beni tıpkı, lokantaya ahbap davet eden bir hovarda edasile kolumdan çeke- rek, mezara sürüklüyor: — Buyur beyim... diyor... İki dakika gir şunun içine... Bak bir daha canın çık- mak ister mi? Ve ben, uzaklaşırken o ilâve ediyor! — BSen iltiracıları dinliyeceğine Yediku- lelilere aör: «İhsanın mezarların darbı me- sel haline girmiştir. Kullanılışlı bir evi met- hederken: Gazhçeşme mezarları kadar ra- hatl» derler. Hem fazla söze ne hacet: Belediye asri mezarlık yaptıracakmış: Eğer onun me - zarlarına benim kazdıklarımdan fazla rağ- bet olursa ben diri diri gömülmeğe vazı - Selim Tevfik yıml! Bu işte yalnız kaynanayı âmil gör - mek zayıf görüştür. Kırk yaşında bir adam aklı başında bir insan sayılır, Teş- vik ve tahrike — kapılsa bile nihayet sinirlerine hâkim olabilir ve vaziyeti ol- duğu gibi görebilir. Onun için bu işte başka sebepler aramak lâzımdır. Siz ko- canızı yola getirmek için evvelâ bu se - bepleri öğreniniz. Belki yanlış malü - mata müstenit bir takım ba'alı düşün- celeri vardır. Onu — teshih etmek si - zin elinizdedir. Maamafih mahkemeye kuvvetli sebep göstermedikçe sizi bo - şayamaz, Şimdi boşamak erkeğin elinde değildir. Siz soğukkanlılığınızı muhafaza ediniz ve vaziyeti idareye çalışınız. TEYZE SON POSTA “ Son Posta ,, nın Anibal, Kartacalıların en büyük kumandanıdır. Milâttan ev- vel 247 yılında şimdiki Tunus şehrinin civarında bulunan Karta- cada doğmuştu. Babası Amilkar » Barka'da meşhur bir general idi. O devirde harp ve ticaret donanmalarile Akdenize hâkim bu- hunan Kartaca devleti, Akdeniz memleketlerini istiyen Roma devletinin baş düşmanı idi. Afrikanın şimal sahil- lerine sahip olan Kartacalılar general Amilkar - Barkanın ku - mandasındaki ordularla İspanyayı da zaptetmişler, orada zengin bir müstemleke kurmuşlardı. Amilkar İspanya seferine çıkarken henüz dokuz yaşında bu- hınan oğlu Anibal babasının boynuna sanlarak beraber gitmek istemiş ve onunla beraber daha bu yaştan itibaren harplerin yor- gunluklarına katlanarak ilerde büyük bir kumandan olacağını gös- termişti. Roma ile Kartaca arasında uzun harp başladığı zaman, henüz 29 yaşın bal büyük bir ardunun başında İspanyadan kalkarak Pire dağla: yını, Rön irmağını ve Genevr dağı geçitlerinden şimali İtalyaya gü Pun muharebeleri işti. Romalılara karşı 218 de Tessin ve Tre- biye, 217 de Trasimen, 216 da Kan meydan muharebelerini ka- zanmıştı. Son zaferinden sonra Roma üzerine yürümek ve yur Mayıs - 23 müsabakası: ırmağını geçerken dunun can düşmanı olan bu siteyi mahvetmek mümkün — iken tereddüt etmişti, hattâ © zaman kılıç arkadaşlarından Maharbalt — Anibal, düşmanı yenmesini biliyorsun, fakat zaferden isti. fade etmesini bilmiyorsun! Diye bağırmıştı. Fırsattan istifade eden Romalılar, denizden Kartacaya hücumü etmişler, Anibalın kardeşini mağlüp etmişlerdi. Bunun — üzerine memleketine dönmek mecburiyetinde kalan —Anibal Zumada Roma generalı Sciplona mağlüp olmuş (202), bir gemi ile ka « çarak Anadolunun Ege kıyısında Efes kralı Antiohusa — sığınmış, Romalıların kendisini orada da takip ettiklerini görünce Bitinya kralı Prosiyasın yanına gitmiş, fakat bu adamın bir para muka- bilinde kendisini Romalılara sattığımı ve tenlim etmek üzere ole — | duğunu öğrenince, bir yüzük daima yanında taşıdığı zehiri içerek intihar etmişti. (M. E. 183). Henri Mette tarafından yapılmış olan bu resim, İtalya seferine Afrikadan getirdiği cenk fillerini de götürmüş olan Anibalın bu — | ağır hayvanları Ron ırmağından sallar ile-nasıl geçirdiğini gös « — | termektedir. Bu kadar ağır bir ordunun yalnız Ron ırmağından — |© değil, Pirene ve Alp dağlarının karlı geçitlerinden de-aştığını dür — | gşünür isek, Anibalın İtalya seferi gözümüzün önünde bir kat daha —— r. Reşad Ekrem Koçu , eline geçirmek diye anılan fa bulunan genç Âni- Alpları aşmış. azamet Amerikada yeni bir Landru yakalandı Evlendiği kadınları sigorta ettiriyor, sonra sigorta paralarını almak için bunları boğarak öldürüyormuş Amerikada yeni bir Lândru türemiştir. Yakalanan ve muhakemesi gelecek ay yapı- lacak olan bu caninin adı, Robert James - tir. Sanatı berberliktir. Amerikanın — Los Angelos şehrinde dükkân sahibidir. Amerika zabıtası erkânından biri bu a- dam hakkında şu malümatı veriyor: — Şimdiye kadar yaptığımız tahkikat, bu adamın evlendiği kadınları sigortaya koyarak sigorta kumpanyalarından para mak için bunları öldürmek istediğini anlat- maktadır. Fakat Robertin ilk ikinci kanısı, kaçıp kurtulmuşlar, üçüncü karımı esra » rengiz bin surette cmfhypemAhypemfhyb rengiz bir şekilde ölmüş, dördüncü kansı kendisi ile bir gün yaşadıktan sonra izdi. vacı bozdurmuştur. Beşinciye gelince, Ro bert beşincisini evvelâ boğarak öldürmek sonra yılanlara zehirletmek istemiş, te - şebbüsünde muvaflak olmuş. fakat za - bıtanım eline de düşmüştür. Robert zabitaya suçlü olmadığını, ak- lından zoru olduğunu söylemiş ise de ya- pilan tetkikat aksini isbat etmiştir. Zabıtanın yaptığı tahkikata göre hâ - dise şu şekilde cereyan etmiştir: Robert geçen senenin temmuzunda ev- lenmiştir. Ağustosun üçünde zabıtaya mü- racaat ederek karısının cesedini evlerine yakın bir havuzun içinde bulduğunu 2ö; lemiştir. Cesedin muayenesi üzerine za - bita şüpheye düşmüş ve tahkikata giriş - miştir. Tahkikat neticesinde Hope adında bir adamın hüdiseden bir gün önce berbe- /zin evine yalanlar gerirdiği anlaşılmıştır. 'Zabıta bu adamı yakalıyarak sorguya çek: miş, neticede şu hakikatlar meydana çık - muştıri Robert eve yılanları getirdikten sonru ve Kar ve fırtına yüzünden Londra, 22 (A.A.) — Everest da « ğının tepesine çıkmak — teşebbüsünde bulunan İngiliz heyeti, devamlı fenâ havalar dolayısiyle ilerlemesini şimdi * lik terketmiştir. Bütün heyet hâlen altı bin metri yükseklkteki Gi mimlarıdi kartığtı Boi lunmaktadır. Halbuki heyetin piştarlak rı, 7,500 metreye kadar vararak orada dört numaralı kampı kurmuşlardı. Kar fırtınaları sebebiyle heyet, bite tün bu noktaları- terkederek yükseli —| İtepelere varılmak imkânı hasil olun « —| cıya kadar bir numaralı kampta içti « —| |ma eylemiştir. İamamiraanadrmlkianin hâlâ ölmediğini; onun için boğacağını söy« lemiş, daha ertesi gün ise: — Kanm artık öldü! Sigorta bedelinl İalacağım! demiştir. Zabıta bunları tesbit ettikten sonra kas dının cesedini muayene etmiş, ve yılan « ların sokmaları yüzünden sol bacağın şiş- tiğini görmüştür. K Hopenin bu itirafları üzerine berber Ro- bert, karısının Hope tamfından öldürül * İdüğünü, onun karısını gecelik elbiselerile yemek masasına bağladığını — ve yılanları üzerine sahverdiğini söylemiştir. Roöhberte, karısının ne diye kendisini bu —| yabancı adama bağlattığı sorulunca © da | karısını iplerle yemek masasına bağlamız İçu cevabı vermişt | sonra gözlerini bir mendille sımsıkı örte - Son kurban h — Karım gebe idi. Çocuğunu düşür * rek ağzını da tıkamış, nihayet cinayette g0- L L P D D bileceğini riki olan Hopeyi çağırarak: söyledi ve karım da kendini bağlatmağa | — Yılanları getir! demiş. a aa. Bağlandıkına değm ydalar MAD açarak, İ şerine atılmış ve yılanın biri katımı üç de “ Cani getirilen yılan kutusunu İhayvanları kadının çıplak bacaklarının & -İfa sokmuştu. Fakat bu sokmalar karım Ü* zerine atmıştır. Yılanlar derhal barekete | zerine hiç bir tesir yapmadı. Bunun üzeri” eçmişler, içlerinden biri kadını sokmuş -| ne Hope kanmı aldı ve havuza atarak boğ” tur, di Bunun üzerine Hope kaçmış, fakat ere| — Tahkikat berber Robertin üçüncü ka * tesi gün uğradığı zaman berbet kadının İnsini da boğduğunu göstermektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: