10 Sayfa —— OLUM MANGA * Son Posta ,, nın tefrikası: Yazan A, R. Cemilin plânı altüst olmuş, sımsıkı kementle bağlanmıştı Cemil, Nâsır Mebhüt'un azametini göstermek için sayıp döktüğü şeyler- den sinirleşerek kısık bir sesle cevap yverdi: — Evet,.. Ben de, Cemil efendi. — Sizin, çok mâhir bir remmal ol- duğunuzu söylüyorlar. — Bir kere siz de tecrübe edersi - niz!. Nâsır Mebhüt, parmağının ucu ile yanında duran bir gümüş tepsiyi gö terdi: — Buyurun. Burada remil dökmek için lâzım olan şeyler var. Dedi . Cemil tepsiye göz gezdirdi. Tepsi - de, gayet zarif bir billür hokka, bir kaç kamış kalem. Bir kaç tabaka da kâğıt bulunmakta idi... Cemil, sür'atli bir el hareketile, tepsi müne çekti, Eline kalemi kâğıdı aldı. Hokka - nın kapağını açtı. Sormaya başladı: benzemekte idi... pürüzsüz sesile: — Açık.. daha açık.. mümkün ol - duğu kadar açık söyleyiniz. Dünyada hakikatten korkmıyan bir adam var - sa; işte o, ben im. Demişti. Cemilin dişleri birbirine çarpmıştı. Homurdanır gibi bir sesle söylemeğe buşlamıştı: | — Açık.. çok açık öyle mi?.. O hal- de, pek açık söylüyorum... Yâ, Nâsır Mebhüt. Yıldızın, tam altıncı kat se- manın kenarına gelmiştir. Tövbe ve istiğfar et. Artık seni ölümden hiç bir kuvvet kurtaramaz. Cemil bu sözleri söyler söylemez lelinden kalemi atmış.. harikulâde bir| |çevilikle yerinden sıçramış, bir saniye | zarfında çektiği hançerini Nâsır Meb- hütun kalbine saplamıştı. Fakat hançer yumuşak bir ete gire- Yine o münis ve SON POSTA BULMACA Soldan sağa: | — Terakki. 2 — İlâve, nefi lâhikası, bir meyva, 3 — İcar, akıl. 4 — Cina. 5 — Nüzul, bir isim. 6 — Bir harf, cesim. 7 — Beyn, içinde çamaşır kaynatılan. 8 — Cemi edatı. 9 — Çok içen, büyük baba. 10 — Büyük torba. 11 Yukarıdan aşağıya: 1 — İlişik, valde, 2 — Çift. bir meyva, gelecek mevsim. 4 — Emniyet edilen şey, bir nota. 5 — Bir nota, yemek pişiren. 6 — Ağaçsız düzlük. 7 — Genişlik, düğ- menin geçtiği yer, ağaçsız düzlük. 8 — Boynun arka tarafı, işaret, çok iyi. 11 — Fors - içine zahire konulan. Dünkü bulmacanın halli - İşaret, kıdem. —— yatmazden evvel PERLODENT diş macununu kullanmak — suretile ağızınızı yıkamayı kendinize bir vazife biliniz. PERLODENT kıyas kabul muzaddı taatfündür. etmez bir cek yerde, bir zırh ile karşılaşmış, o an- — Anl bçnlriz: henglakle di Gi n e TC SD |d erkasindün Gir kenine snlibir . Bn. Soldan sağa: — Nâsır, Gek OA 1 — Kırlaagıç. 2 — Şaka, 3 — Yadi'- eli n ti — Babanızın adı?. L"": Ystünden geçerek göğsüne inen | ,4., kin.: 4 — İt, okumak. 5 — Slav, aha> ve düşlerin Torledent di macumind. oluu ökli- İ — Velid. bu kement bızla çekilerek :rucudu sırt (li 6 — laşe, vi. 7 — Sandabât, ad. B — ;t*_!“w%hk ölüye kadar AA KA Hinenlain bağt üstü yere yuvarlanmış.. vücudu çelik |Raf, tereke. 9 — Azı, 10 — Sebk, yık. n ğ —a Üai Cükün gibi kollar tarafından yakalanmış.. E-| 11 — Gişe, e lindeki hançer çekilip alınmış.. vücudu — Kaç yaşındasınız?. ecmala bağlkkaği Yukarıdan aşağıya: |— Bir ay sonra tam elli üç yaşıma Oturduğu yerden bir santim bile kı-| — ! — Kayeı, ad. 2 — Atlas, si. 3 — Red, Bi pırdamamış olan Nâsır Mebhât, yine | #ât e& 4 — De. be. 5 — Argu, âfak. — Kâfi... » : .e -. y 6 — Aka. 7 — Ruhsatiye. 8 — İş. mai - y A L aA çehresindeki o daimi tebessümle; yine öma Cemil, Nâsır Mebhüt'un söyledikle-| , munis ve pürüzsüz seslö y Gökri vor de. 9 — Çakal, rakı. 10 — Kiki, ak. rini kâğıda yazmıştı. Sonra da bir ta- mişti: H — Nan, Everes. kım çizgiler çizmeğe, noktalar dök - —.Biıi yalnız bırakınız. meye başlamıştı. Ve sonra da bunların| — Ve oradakiler çekildikten sonra arasına bir takım yıldızlar yapmıştı... ilâve etmişti: Fakat bütün bu işlerle meşgul iken zih-| —— y, C;mil Düit — lisak nİnde tek bir düşünce vardı: ficılıkta ı;ııhır:(ini;, sok ınnw Şimdi' — Bu adamı, beş on dakika oyala-İbir de ben sizin falınıza bakayım da.. malıyım. İyice dalgın bir hale gelsin. | dinleyiniz... O müddet zarfında ihtimal ki kapıda- Cemil, çılgın gibi bir halde idi. Diş- kiler de biraz uzaklaşırlar. Şayet buleri, birbirine kenetlenmişti. Hiç ümit adam bağıracak olsa da duymazlar. Oletmediği bu baskın ile böyle bir anda zaman, belki kaçıp kurtulabilirim. — | mağlüp edilerek kıskıvrak bağlanıver- İstanbul 4 üncü İcra memurluğundan : Emlâk ve Eytam Bankası Türk anonim Şirketine birinci derece ve sırada ipotekli olup tamamına 16835 - on altı bin sekiz yüz otuz beş Hira kıymet takdir edilmiş olan Galatada Azapkapısında Şehit Mehmet paşa mahallesinde kalafat yeri sokağında ve senede müsteniden 640 metre mu- rabbat arsa ile bir kısmı üzerinemebna ve sahil kısmı galvaniz taşla tahdit edilmiş 6,8 numaralı iki depodan ibaret olup altı numaralı bir ahşap baraka- s1 ve deniz tarafından galveniz saçla yapılmış iki helası vardır. 8 numaralı deponun içindeki camekân bölmeli bir yazihane ile ortasından ahşap döşe- Türk - Norveç ticaret muahedesi Müddeti biten Türk - Norveç ticaret anlaşması, bu defa on beş Hazirana kadar uzatılmıstır . AÇIK ARTIRMA Fevkalâde müzayede ile satış. Mayısın 24 üncü Pazar günü saal 10 da Kadı- köy Kalamış Fener caddesinde 80 N.lı köşkte maruf bir aileyo ait kıymettar maya konmuş olup görülebilecek ve 3/7/936 tarihine rastlıyan cuma günü saat 14 ten 16 ya kadar açık arttıma suretile satılacaktır. Satış Emlâk ve Eytam Bankasının Onun içi: dakika kadar bir ta - İ â | etmişti türi etile satıla- - . : » kım :îı:::ı::o yu":,,. buıîl'an"he. İ aa B lar gaa Ömed“_" 'Ğîghıtıî: çııııl(nı.ırıu' mA.vrsu";n .ıîııııîı'u;ntîı 844 Nolı kanunu hükümlerine tabi olduğndan mezkür kanunun 15 inci : kilitlenmiş olan çeneleri arasından, â- 17 parçadan ibaret ceviz ağacından | maddesine tevfikan ikinci bir arttırma yapılmaksızın gayrimenkul, yukarıda saplamış; bir takım çizgileri birbirine | deta boğulur gibi şu sözler çıkıvermiş- karıştırmış; sonra, söze başlamıştı: — İ4; , — Yââ, seyit Nâsır!.. Yıldızınız, bi-| — Beni, ölümle tehdit edeceksin rinci derece yıldızlardandır. Semanın değil mi?.. Bunu söylemeye hacet altıncı katına mensuptur. Ancak, yıl-|yok... Zaten ben buraya gelirken, en İdızınızın üzerinde, bir takım — işaretler| feci ölümü göze aldırdım. Korkmuyo- görünüyor. Bunlar, yıldızınıza bir göl-İyum.. Hiç bir şeyden korkmuyorum. ge veriyor... Hayatınızın büyük bir| Fakat Nâsır Mebhüt, keskin bir el kısmı, mücadele ve harp ile geçmiş. İişareti ile onun sözünü kesmiş; yüzün- t Geçtiğiniz yerlere ölüm saçmışsınız. İdeki o daimi tebessüm biraz daha ge- w Bir kaç saniye, süküt ile geçmişti. İnişleyerek: Cemilin gözleri, Nâsır Mebhât,un çeh-| — Hayır.. Hayır... Sizin istikbali- resinc ilişti. Bu çehre, hiç değişmemiş- 'nizden, ve mukadderatınızın neticesin- ti. Bu sözlere karşı öfkelenmek şu ta- den bahsedecek değilim... Emin olu- gayet güzel yemek oda takımı, ceviz ağacından mamul 15 inci Luyi nefis yatak oda İakımı, 10 parça kadife kaplı mükemmel otoman salon takımı, 75 parçadan mürekkep yemek ta- bak takımi, kristal su takımı, çay ve kahve fincanları, yemişlikler ve bon- bonyerler, duvar labaklari, Çin ve —Japon vazolar, elektrik avizeler, yağlı boya güzel tablolar, duvar saati, ko- lonlar, salon ve sigara masaları, se- defli tabureler, tavla, heykeller, gayet güzoel hasır salon takımı, 3 parça ema- ©6 saat - şamdan lakımı, yazıhane, 'önet kanape ve koltuklar, şezlong lake yatak oda takımi, avrupa bronz karyolalar, kadife ve tül ve kuma,; yazılı günde en fazla artıranın üzerinde bırakılacaktır. Artırmaya D için muhammen kıymetin yüzde yedi buçuğu nisbetinde pey akçesi veya Milli bir bankanım teminat mektubu tevdi edilmeklâzımdır. Biriken bina vergilerile çöp ve fener resimleri ve dellâliye ve vakıf icaresi den ödenir. Satış bedeli peşin ödemek lâzımdır. İcra vi nununun 126 ıncı maddesine tevfikan İpotek sahibi alacaklılarla kadarlafın gaydimenkul üzerindeki haklarmı ve ile faiz ve ları dair olan iddialarını evrakı müsbitelerile birlikte 20 gün içinde mizeze bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu sicillerile dıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Alâkadarların işbu nun maddesine uygun surette hareket etmeleri ve daha fazla malümat al. mak istiyenlerin 34/930 dosya No.siledairemize müracaatları ilân olunur (362) f F F a - u z a raz eler, ar, lavabo, buro, çil — KUT rafa dursun, o tebessüm bile eksilme-'nuz ki, bir saniye sonra bile sizin ve xr:'l(e'lı-nr' H:%gî::f'bnuw masa ve Şıu- Ü 5 ü Cemil, bu kadar sükünet ve/benim ne olacağıma dair hiç kehanet| dalyaları, buzluk, muşambalar ve sair Dilsizler Cemiyeti İstanbul şubesi Doktor Hatız Cemal Sağır, Dilsiz ve Körler Kurumundan: Muvakkaten kapalı bulunan kurumumuz 20 çarşamba günü tekrar faaliyete geçmiş- lüzumlu eşyalar. Çift makinalı gayet üzel salon gramofon, Anadol ve cem Ve Avrupa halı ve seccadeleri Pey sürenlerden 100 de 25 teminat alınır. Satış peşindir. (23169) lik gösteren bu adama, hiç ol- mazsa ölümünden evvel bir vicdan ız- tırabı çektirmek istemişti, — Hler şeyi açık söyleyebilir miyim, yâ Nâsır?.. — Zerre kadar çekinmeden.. kat'iy- yen perva etmeden gayet açık ve ser- best söyleyebilirsiniz. Bizde, elçiye ve remmal'e zeval yoktur. — Şu halde, ben de açıkça söyliye- yim... Çok mazlumların âhını almış- sınız. Pek çok defa insaf ve vicdan hu- dudunu aşmışsınız. Binlerce ölünün cesedine basarak bugünkü mevkiinize Yarmışsınız... Evet.. yıldızınız, yük - sek. Fakat düşmeye müheyya... Bilir- iddiasına girişmiyeceğim. Benim baka- cağımp fal, sizin sadece mazinizle alâ- kadardır. Demişti. Nasır Mebhüt'un bu sözleri, Cemile hayret vermişti... Derin bir merak ile Nâsır Mebüt'a bakmış: — Benim mazimi mi söyliyeceksi- niz?. Dedikten sonra Nâsır Mebhüt'ur ce- vabını beklemişti. Nâsır Mebhüt gülerek asözüne devam etmişti: — Eyvet.. sizin mazinizi söyliyece- ceğim. Dinleyiniz... Siz, İstanbullusu- nuz. Zabitstniz. rütbeniz mülâzimi- Pazardan — manda Divanyolu (118) No, Telefon: 22898 tir. siniz ki, yüksekten düşen şeyler, bin|evvel. parça olur. — Bunlar, bilinmiyecek şeyler de- Cemil, gene bir saniye tevakkuf et-|&il.. — Acele etmeyiniz... — İstanbulda mişti. Etrafına sür'atli bir göz gezdir- mişti. Bütün kuvvetile iradesine hâ- kim olmaya çalışmakla beraber sinirle- ri son haddine kadar gerilmişti. Vü - cudu, zaptolunmaz bir beyecanla — ha- fif hafif titremekte idi. Nüsr Mebhüt'un yüzü, zerre kadar değişr-emişti. Yüzündeki o daimi te - a bessüy-den, hiç bir şey eksilmemişti. 'Tamamen hissiz ve sinirsiz bir adama | iken, Sultan Hamidin yaveri idiniz. — Evet. — İstanbulda, sultanlardan birile bir macera geçirdiniz. — Ne biliyorsunuz? — Acele etmeyin, canım. Siz, sa- dece dinleyiniz. Hoşunuza giderse, tas- dik edin. gitmezse, süküt edin. (Arkası var) <erin w SPRİYE Laasıon HuvoMA