ba beter bir Korkusu | Yazan : Güzbema Ferrere H erkes harpten — korküyor. — Bügün Avrupayı telâşa veren buhran bu- yadan doğuyor. Fransa, İngiltere, Alman- ya, Sovyet birliği ve Orta Avrupa devlet- leri, bülâsa bütün Avrupa harp — korkusu içindedir. Niçin bu böyledir? Bu defaki harbin her türlü vasıtalarla, sivil veya asker her- kese karşı yapılacağından korkulduğu için mi? Belki. Fakat bundan daha mühim ve daha derin sebepler de vardır: Bugün herkes biliyor ki bir harp çıkar- aa, faydasız bir harp olacaktır. Milyonlar- <a insanın hayatına malolacak harpten yal- mız bir metice doğabilir: Dünyanın — biraz aha fakre düşmesi ve daha vahşileşmesi. İşte bugünkü Avrupanın faciamı budur. 1914 harbi korkunçtu. Fakat iki taraf ta artık idamesi mümkün olmıyan bir va - ziyetin halli lâzım geldiğine ve bu halledi- Erse yeni bir hayata çıkılacağına inanmıştı. Bu uğurda bir çok fedakârlıklar yapıldı, berdt ümitler boşa çıktı. Bilâkis 1914 ten evvelki kastalıklar daha ziyade ağırlaştı. Ordular büyüdü, mali vaziyetler bozuldu, Mmatazlık arttı, kinler çoğaldı. Fazla olarak bu hastalıklara yenileri ek- bendi: İşsizlik, fakr, beynelmilel münase - betlerde kararsızlık, faşizm, buhran ve sai- ve gibi Bugün yeni bir harp başlarsa, genç ve Üniyar heskos, yapacakları — fedakârhğın dünyanın sefaletini artırmaktan başka bir metice vermiyeceğini bildikleri halde, har- be iştirak edeceklerdir. Harp ümitsiz bir barp — olacaktır. — Avrupanın — korktuğu umumi harp erta ve garbi Av- vupada cereyan edecektir, oruda — nüfus kesiftir. Saha dardır. Ufak arazi içinde bo- Gaz boğuza çarpışılacak, ve harp en vahşi, en yıpratıcı şeklini alacaktır. İşte bunun içindir ki ben harp olacağına kani değilim, belki aldanıyorum. Fakat ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya kendi milletlerini böyle ümitsiz bir harbe sok - mak İstemezlar sanırım. Bütün dünya delirmiş gibidir. Her ta- rafta panik vardır. Bir çok yerlerde halk zehirli gazlara karşı sığınaklar yapmakta, paralarını altına çevirmektedir. Bununla beraber ben nikbinim, harp o- İacağına inanamıyorum. Şu kadar var ki: Japonya hâlü — estarengiz mahiyetini kaybetmemiştir. İtalyanın —1sran — üzerine Avusturya askerlik mecburiyetini inde et- miştir. Macaristan da onu takip edecektir. Belki Habsburg hanedanı da tekrar tah - bina getirilecektir. Daha şimdiden Orta Avrupa devletleri protestolara başlamışlardır. Tehlikeyi mü- balâğa etmiyorum. Fakat küçük devlet - lerin dünya mukadderatı üzerinde daima büyük rol oynadıklarını hatırlıyorum. On dokuzüncü asır, Fransız. ihtilâlin - den evvel, küçük devletlerin oynadığı rolü mfıra indirmiş ve onları büyüklerin nüfuzu altına sokmuştu. Fakat ön dokuzuncu a- sırda büyük devletler arasındaki ihtilâf « lann çoğunu küçük devletler ihdas etmiş- | lerdi. Avrupada menfaat ve nüfuzlar öyle bir tarzda birbirine girmiştir ki, küçük bir devlet bütün Avrupanın — mukadderalını tehlikeye düşürebilir. Bugün Avrupaya baktığımız zaman, yal- mız dev cüsselileri değil, cüce devletleri de gözönüne almağa mecburuz. Fransa ve İn- gikerenin kat'i bir hareket yapamamaları ıl-vı.ıma. bunlar kat'i bir adım atabilir« ler. İşte bence karanlık nokta buradadır. Özlü sözler —— Hayat ilkbahar bulutu veya rüya gibi boş geçer; yahut kuş gibi uçar. » Aybetülhakayik - ten Eğer nasıl yaşanacağını bilmiyorsan, ye- Tini bilenlere bırak. Horace Hayat iki kere söylenmiş bir masal ka dar can sıkıcıdır. Shakespeare Hayat uzun bir gecedir. Ömer Cengiz için çiçek hastalığından da- mandır. ... Sı. Evermend İnsan yüzü kızaran biricik hayvandır. Buna ihtiyacı da vardır. Riya bir Mark Twain Tek bir geyin arkasından koşan bir in- san tehlikelidir. Resimli Makale SON -POSTA W Bitmediğini yapma B3 Bu resmin anlatmak istediği hikâyeyi elbet hatırlarsınız. Ormanda sukıntılı bir gündü. Aslan sükün içinde bir uyku kestirmek istiyordu. Evvelâ ayaklarını bir taşın üstüne dayıya- rak başını kaldırdı ve etrafı sarsan bir işiten bötün hayvanlar kaçıştılar, birer deliğe sindiler, tavşan aslanın bu fikrini pek beğendi, kendi kendine «bunu ben de bir © da aslanı taklit sesle esnedi. Bu sesi | ne saldırdı ve bizim yapmağa kalkma, ederek bir taşa çıktı ve bütün sesi ile ba- ândı. Fakat çıkan cıhz sesi hayvanları korkutacak yerde üzeri- tavşan tilkinin kurbanı oldu. Kıssadan hisse: Kendini ve haddini bil. Yapamadığın İşi (SÖZ ARASINDA ) İspanyada Bir belediye reisinin Başından geçenler Cenubi İspanya- da bir şehrin Ko- münist belediye rve- isi meşhur bir mey- dana 1934 de kur- şuna dizilen ihtilâl- cilerden — Antonic' koymağa karar ver miş. Resmi küşad günü, — meydanda halk birikmiş, ban- dolar çalmış, nutuklar verilmiş ve belediye reisi levhayı kapayan örtüyü azar azar çekmeğe başlamış, bir de me görslin örtü- HERGÜN BİR FIKAA | ; Şöhret! Abdülhak Hâmit, bir zün vapurla ada- ya gidiyordu. Günlerden pazar, vapurun da içi mah- Şer gibi kalabalıktı. —üstadın eturacak bir yer bulamadığını çörem mektepli bir genç, alelâcele koştu, kaptan kamarası- Mi açtırmak için oralarda dolaşan gemi süvarisine müracaat etti. — Şairi âzüm şurada ayakta daruyor.. kamaranızı açtırır. mısınız? Süvari pür telâş geldi. kamarayı ken- di elile açtı ve kendisine teşekkür eden Abdülhak Hümide: — Alfedersiniz, Filorinalı Nâzum bey! dedi. Vapuru teşrifinizi ancak şimdi ha- Fransanın Müstakbel Başbaknı Ve karikatürcüler Paristeki Ameri- kan klübü haziran- da iktidar mevkil- ne geçecek olan müstakbel — Fransız başbakanı Leon Blum şerefine bir zi yalet tertip — etmiş, Blum vakit biraz geciktiği halde gel- memiş. Nihayet mer divende — gözükün- — Alfedersiniz demiş, gazete fotoğraf- ee Mayıs. ”9 —- — Sözün Kısası Böylelerine Ham ervah denir! T, Ekrem-T1'ı | K izcağız mektebinden çıkmış, ba- şı önünde, evine dönüyor. | Yürüyüşsünde, nezih bir — varlığın, 'fesada yabancı bir kalbin ve faziletten |başka âşinası olmıyan temiz bir ruhun werdiği temkin ve itimat görünüyor.. Ön adım arkasından, genç ve dip « diri bir kadın.. bugünün hayat kadı - nı.. kocasına, çocuklarına, yuvasına bir an evvel kavuşmak azmile - hızli |bızlr gelmektedir. Oracıkta bir kahve var. Belediye « nin yasağına rağmen, bu kahvenin kas pisinin önüne, ve yaya kaldırımınıni üzerine atılmış bir kaç iskemle duru « yor. İki delikanlı.. bu memleketin iki tane yelişgin genci yanyana bu iskem« lelere oturmuşlar, içlerinin sıkıntısın! avutuyorlar. Kız hizaya geliyor. İki delikanlınıri birden dudakları nemleniyor, ağızları, kantarmadan suluktan incinmiş beygit ağzı gibi yayılıyor; — Anaml Pilice bak, pilice!. O kör« pe göğsünün üstünde öleyim! Genç mekleplinin ak, pak almı bit hicap hâlesile çerçeveleniyor, gençli » ğin ve nezahatin nurunu taşıyan #i« ması kızarıyor, ilim ve faziletten başı ka her şeye kapalı durmağa alışmış ©o « lan kulakları yanmağa, ayakları do « laşmağa başlıyor. Bir mendeburun, blr terbiyesizin bu çirkin, bu iğrenç teca« vüzü onun o güzel temkin ve itimadıni sarsmıştır. Kız, mahcub ve korkak adımlarile uzaklaşmıştır. Nöbet, onu takip edeni kadındadır, şimdi.. — Elmasım; Bize iltifat yok mu? Süküt.. — Amma da nazlı haspa imişsint, nün altında Vazguez yerine, çıplak bir ka-| | ber aiabildimt dın resmi yok mu? Meğer gece muzibin bi | ——— | ti levhayı değiştirmişmiş. Bu vaziyet kar- Altın klçdkCl-ll çılarının kapının önünde yolumu keserek Bizi beğen -medin mi, yoksa? resmimi alacaklarını hesaba katmamıştım, | — K .) hu Türk karısı ve Türk anasl :eıı_kuniıldışjrblı.ıdıı fotoğrafçılardan ziyade isyan halindedir. Dudaklı Sstirtieii HETTEY İ ” titriyor, gözlerinin içi yanıyordur. Fas şısında belediye reisinin dili — tutulmuş az kalsın ölüyormuş. Boğalr * | b Sosyalistlerin ik- | tidar mevküne gel Mareşal Allenbiy ve bir eşek X ) mesi Üzerine İspan- hikâyesi yol sermayedarları Geçenlerde ölen İngiliz Mareşahı Al- lenby Kudüse ordusuyla gireceği —trada, hayvanı ölmüş. Allenb'nin boyu uzun ol duüğü — için, bine- müddet öyle her — beygire mezmiş. — Kendisine #t aramışlar, bulunamayınca; — Kudüse eşek üstünde — giremem ya demiş, gerçi Hazreti İsl öyle yaptı amma, bir kumandan için onu taklit etmek had- nâşinaslık olur! * halyanlar Habeşistanın payl- tahtını değiştiriyorlar İtalyanlar, henüz 35 senelik bir şehir olan Adisababa'yı payitaht olmaktan çı- kararak, onun yerine Adua'yı merkez yap- mak istiyorlarmış, bunun sebebi de Adu- adaki mağlübiyetlerinin acısını çıkardıkla- rını dünyaya ilân etmekmiş, * Zevç 77, zevce 22 yaşında olan bir Kostarikada üç kere reisicumur 77 lik bir piri fâni 22 yaşında genç kızla evlenmiştir. Gazeteciler kıza «bu işi neye yaptın? » diye sorunca, kız hiç uzun boylu — cevap vermemiş, yalnız: — Öyle icap etti! demiştir. İSTER zip Belediye gazinosu. ü ie üeüi e Deünoal n 2 A İNAN İSTER İNANMA! üstüne bir kat çıkarak belediye dairesi yapılacaktır.. para ol- madığı için su ve elektrik işleri başarılamıyor.» Bir belediye ki binası yok, Su ve elekirik işlerini — halliçin parası yok. Fakat 4000 lira sarfedip gazino yaptırıyor. İNANMA! : Geçen gün gazetede Nizip'ten gönderilmiş bir yazının ü- zerinde güzel bir bina resmi, altında da şu yazıyı gördüm: Ni- Sonra Nizip'te imar faaliyeli hakkında şu tafsilâtı okudum : «Belediye gazinosu dört bin liraya çıkmıştır. Şimdi bunum İSTER paralarını harice çı- k a r tmaktadırlar. e) Bunlardan birisi Al- A garve'de — bulunan arkadaşına dört ta- ne boğa gönder- miş onları bir ka- fese koymuş ve ü- * d SA LA zerine ehastadırlar yaklaşmayınıze ibaresi- ni yazmış. Kendisi de Algarve'ye gitmiş, oturup arkadaşıyla beraber boğaları kesmişler, ve hayvanlara yutturdukları altınları karınla- rından çıkarmışlar. * Nevyork asri Babil olmuş Nevyorkun bugün 7.600.000 — nüfusu yarmış. bunların içinde 2.8600.000 ni ha- 1.765,000 ni yahudi, 1.734.000 ni Kato- | Kk imiş, yabudilerin 1000 tane — havrası, | Kutoliklerin 430 kilisesi varmış. | Bundan başka Nevyorkta 32,480 ber- | ber; 55,000 garson, 20000 — asansörcü, | 14100.000 şoför, 42.000 terzi. 22,000 ecza- | &, 10000 borsa simsarı varmiş, mahalle- | ler 375 bin adedini bulduğu ler 16,000, çalgıcılar 21.000, cılar 159,000, muharrirler de ni buluyormuş. gibi, aktör- 2000 adedi- İNAN İSTER * İnsanlardan fazla hayvanlara ehemmiyet verilen bir yor Amerika eyaletlerinden birinde, hay- vanların deri hastalıklarını tedavi — etmek Üzere bir enstitü teşkil edilmiştir. Bu ens- tütüde cild hastalıklarının kâffesi tedavi e- dilecektir. Bu haberi veren İngiliz gazetesi «şu A- merikalılar pek garip insanlardır.» demek- tedir. «İnsanları tedavi edecek, böyle bir enstitü henüz dünyanın hiç bir — yerinde kurulmamışken, Amerikalıların — buna te- şebbüs etmeleri, hayvanlara — insanlardan fazla kıymet izafe etmiş olmalarından- dir.» * 88 milletin bir arada yaşadığı şehle Kürcistanın, bir yerinde 200 bin kişi- vin oturduğu bir yerde Rusların yaptıkla- vı son tetkikata nazaran tam 88 millet otur- tadır. * ’c.mno Insana iştiha veriyormuş Fransanın Cenevrede murahhası — olan Paul Boncour Parise tayyare ile avdet e- dince, kendisini kargılayanlara: #Beni tayyare tutmadı, yahnız kurt gi- seyyar sati- İbi açım, demiş. Cenevreden geliyorum ©- |Y yada ilhak havaları esiyor. Açlık bundan kat ne yapsın?| Hani ya, memlekette kadın hürriye« ti, kadın hukuku, kadın saygısı) Yo « lunda giden bir kadının, o yolda rast « hyacağı erkek yurttaşlarından nasibi bu mu idi? Hürmet ve himaye bekleyen o geng kızla bu kadın, işsiz, güçsüz iki tana serseri külhan beyinin taarruzuna mİ Tâyıktılar? Bu iki ham ervah, bu bir çift terble ye ve timar düşkünü o nezih kız kar- deşlerinden ne bekliyorlardı? Ve on « ları bu türlü bir muameleye müstahali görmekle, kendilerinin de içinde bu « lundukları bir camiayı alçalttıkların! hissetmiyorlarmı idi? Kanunda böyle sarkıntılıklara mü « tecasir olanları cezalandıracak ahkâm vardır. Fakat bunlar kâfi gelmez. En hafif bir tabirle «Ham Ervahn denileri İbu kabil adamlara hadlerini bildirecek, kendilerini yola getirecek milli terbl- yedir. Bunu da ancak aile ve muhit temiri a makta imiş. Bu malümatı veren — gazete riçte doğan — insanlarımış. — bu m'h'”"lıehn cekiz milletin felzaletk k- İ cdı ça |Biliyor Musunuz ? — — ——— 1 — Leonard de Vinci kimdir? 2 — Heybeli, Knalı, Burgaz ve Bü « ükadanın hepsinin birden ismi nedir? 3 — «Buraya Türk atının ayağı girdi; Türkler yakında burasını da alacakları di- yen papazlar nerede otururlardı ve bu cümle ile neresini kasdetmişlerdi. 4 — Persce kimdir? (Cevapları yarın) Dünkü suallerin cevapları: | — Kant Alman - filozoflarındandın Critigue de la taiton pratigue, Critigve du Jugement eserleriyle şöhret almıştır. 2 — İlk olarak Osmanlı tarihinde kar- deş katili olan padişah birinci Murattır. — — 3 — «Dinim, kinimdir?» diyen Türk muharriri Süleyman Nazittir. 4 — Toprağın altı kışın scak, yazın so- Bük olur. aa £ Ökel ei e eli Ya ni ee l Si