14 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

14 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve: M Mayıs Londra zabıtasına karşı 6 muharrir: 3 Yıkılan Put Son Postanın tefrikası : 21 | General Varkos'a baktı, o da anlat- İtı: Yazan: Ronald Knox İngilterenin en tanınmış altı za- bita romancısı Margery Allington, Anthony Berkley, Freeman Vills Grofta, Father Ronald Knox, Do- rothy Sayers, Russell Thorndike kahramanları meçhul altı zabıta romanı yazıyor ve katillerin keşfi- ni İngilterenin en maruf zabıta mü- fettişi «George Cornish» e bın_ıu- yorlar. Bunlardan Freeman Vıllıı Grofts ile Doroty Sayers'in eserleri- ni okudunuz. Polis müfettişi de fik- rini anlattı. Şimdi üçuncu muharrir Rovald Koox'un eseri başlamıştır. Bu eser bitince gene pılh_ıv:Ud- tişinin katili nasıl tayin ınfıın ken- di ağzından dinleyeceksiniz. General Almeda kapıdaki polise der- emretti : — İtafiyeden ve muhıfızlırdnn,kdndm aynlmamaları icap edenler - — Sizden ayrıldıktan sonra arka sokağa geçtim. Sokak boştu. Muhafız- lar da mevkilerini bırakmışlar ve yan- ğını söndürmek için koşmuşlardı. Par- maklıkların arkasında kara bir şeyin yattığına dikkat ettim. Derhal bir mer- diven getirttim. Merdivenle parmaklı- ı aştıktan sonra «İlham kaynağın nı buldum. Ölü yatıyordu. — Neden öldüğünü anladınız mı? — Ateşten kurtulmak için kendisi- getirdik. — Haber yayıldı mı? başka yukarı çıkanların hepsi tevkif den. İstersen derhal vururum! olunup hapishaneye ıöndnilecek vejden. sorguya çekilecekler. ğ General Almeda daha sonra merdi- venleri çıkıp yangının tahribatını ya- kından görmek istedi. Yangının ma - bedden çıktığı belli idi. Mabed başh!l başa kül olmuştu. İçindeki bütün san - at eserleri, heykeller, resimler. yanmış. yerlere düşüp ufalanmış, halılar kül ol- müuş, fakat binanın diğer — kısımları kurtarılmıştı. İtfaiye hâlâ çalışıyordu. Fakat 'acaba buraları iyice aranmış m! idi? General buna pek inanmadığı çin odaları birer birer taharriye boşİı: dı ve kaybolan adamı bulabilecekmiş gibi dolapları açıyor ve içlerine bakı - yordu. Derken muhafızlardan — biri koştu dükten sonra sordu: — Ötekiler ne olacak? i Ötekilerden maksat Gamba'nın da- yandığı teşkilâttı. — «İlham hyf“_â'_”' Gamba'nın ölümünden sonra birinin bunlara reis olması lâzımdı ve Varkos en münasip adamdı. r Varkos cevap verdi: olduğunu merak ederler. bu devlet düşmanını yakalıyacağına .ir bir kaç defa söz vermişti. Lunaro y tıldı: bcn.ı_";fi..'ııbaşıl dedi. Bu işte muvaffa- sizlik zabıtaya aittir. İş, zabıta i- şidir. Sonra burada münıheyı dal - ma, mescle çıkarma sırası değildir. Ba- na kalırsa fırkayı toplıyalım, ve haber y.y.lmıdın evvel tedbir alalım. Kaç- ta wpı.wğız).. — Yüzbaşı Varkos sizi aşağıda bek- liyor! dedi, n General hbemen indi ve Varkos ile doktor Lunaro'nun oturup konuştuk - ları odaya girdi ve sordu: — Ne haber ? Lunaro cevap verdi: — İlham kaynağı öldü! — Nasıl ve nerede? — Varkos cesedini buldu. Emlâk ve Eytam Bankası Hânları Taksitle satılık emlâk kiyet (Arkası var) yecarireya eee ae _BAS VKİ VE NEV'İ DEPOZİTO NO. SI MEVKİ V b 9” - Kalarar DN Ğıl:-:ı No. l Evin 8/4 İ sinde Camiişerif sokağın! Gdi Ka Ahmet efendi mahalle- 50 Kanmartda BND A, 43 No h Erin 4 1 » Yü inde Bostan so- ü ihanmüma mahallesin bi E:;ı:ı;ı“: gl,h;?';.mlıl No. lı Evin 24400 metre (oğa murabbar bostan. İK YA inde Boıhnı:ılıır! mahalles A gıeıl"lııîıî sokağında eski 54 yeni 66 No.lı a 1116 metre murabbat arsa. işli Kâğ sokağında Bulgar çarşısı işlide Şişli Kâğıthane G e î?:kolu bitişiğinde 798,50 metre e Te di oln üzerin- İ i caddesinde tramvay )' z dl:l:':;'“[)-;]elhuc,.îl;: yeni 114, 116, 118 No. l1 z 436 metre murabbaı arsa. DERTŞ U Kadıköyünde Hasan paşa Ü e Bey sokağında 13 No. li 526 metre m ha arsa. ş - &i ümek:ı:d;mîuıu];dğıh. 13, 15 yeni 1,3 ; sufağa soka; .l;bııı v : mür: k 638 Mı" ı?;:müy caddesinde eski 3 yd:; 32 tre murabbat b n a Hekurk:ık ı::lile dağ mahalli. 400 , k enkazı havi S bi : ç mmı arıda yazılı emlâk bedellerinin birinci taksiti pq: ve geri eeei Ze 'edi müsavi kısımda ve şu suretle tamam- ni sokağa attığı anlaşılıyor. _Kendiıîni en çok sevdiği, taşıdık ve zemin katının bir odasına İlerinin en göle üT AA RCN — Hayır, yanımdaki muhafızdan | örülmüş bir tac #ydrlir Belinlr be başka bir kimse bilmiyor. Bu muhafız, |cını kazanmak, çok büyük - Bir * çeref evin arka tarafında durmaları ve yer- | sayılırdı. General Almeda bir lâhza düşün-|Muvaffakıyet kazananlara defneden — Onlar vaziyetin icabına göre ha-İmuş, bunun üzerine Dafa, Apollonun reket ederler, fakat her şn_ydzn _ewc'- bir ağaca çevrilmesi için dua etmiş, o bu akşamki hâdiseden kimin mes' _"l f’l' da derhal bir ağaç olmuştur. Gene hü- duğunu öğrenmek isterler. Ve «inti -|çafelere göre bu ağaç defne - ağacıdır. kam alan» zatin kim ve nasıl bir adam | B yüzden defne kutsi bir mahiyet al- mış ve en şerefli ağaç sayılmıştır. General Almeda kızarmıştı. Çünkü | ————— SON POSTA Nçin?Nabıl? Defne dalı niçin şeref alâmetidir ? Hikâye | Her şeyyolunda, fakat... Yazan: İsmet Hulüşi o da razı olacak, ön beş gün sonra da n kâh dairesinde başgöz edilecektiniz.. Ber kalkıp gideyim, sen de işe başlal — Kalkıp gitmen olmaz, dedim, evvelk den gerekti. Bak ne yapacaktım. — Bilet kentrolörü geldiği zaman, ceplerimi arr yacaktım: — Eyvah, diyecektim, cüzdanım yolç çalmışlar, biletim de orada idi. Tabil kon« trolör asılacak, biletsiz gidilmez diye ka « fa tutacaktı. Ben iki tarafıma bakınacak, bir tamdık görmemiş gibi, bayuna müra « — caat edecektim. O ne olsa bu talebi yed « detmiyecek, bir dolandıncı olduğuma hüks metse bile gene vapur parasını cezasile bire Kikte ödiyecekti. Ben kendisinden rica e « decektim, adresini istiyecektim. — Bu bilet parasını İade etmezsem tanunadığım — bi insana karşı fena vaziyete düşeceğimi an « latacaktım. O adresini vermiye mecbur kas Tacaktı, ertesi gün ödediği bilet parasını, kendisine gönderecektim. — Hepsi bu kadar mı? — Bu kadar olur mu, tabii bilet para sını ulu orta gönderecek değildim. Bir te gekkür mektubu yazmayı da unutmıyacak. tım. Teşekkür mektubundan başka bir da reddetmiyeceği beş liralık, yahut om Bra. , yahut ta yüz Hiralık bir hediye gön- derecektim. O bu nazik hareketime nazik bir cevap verecekti. Ben bu sefer biraz da- ba açılacaktım. Anladın ya, işler çorap eö- küğü gibi gidecek ve nihayet evlenecektik. ü daha yeni bitirmişti ki bilet' zimbasını gıkırdala — şikirdata — Vapurda yanyanayız: — Bir güzel bayanla m? Maalesef hayır, bir arkadaşımla.. Va - purun kalkmasına epey zamao var.. Yol- cular tek tük geliyor, keyiflerine uygun dü-« şen yeri seçip oturuyorlardı. Dört dakika, beş dikaka geçti, vapurun kalkmasına dört dakika kaldı. Artık salon kalabalıklaşmış- tı. Herkes keyfine göre yer bulamıyor, bul duğu yeri beğense de beğenmese de otu- ruyordu. Karşımızda bir kişilik baş yer kalmıştı. İçimden: — Şuraya da, diyordum, eli yüzü düz gün biri otursa.. Keşki Allahtan başka şey isteseymi - #im, salonun kapısında görünen — papatya saçlı, menekşe gözlü, gelincik yüzlü bir ba- yan, bir ilkbahar tathlığile karşımızdaki boş yere gelip oturmasın mı? Ben alıcı battır. Eski Yunanistanda, oyunlarda |gözile bayana baktım, arkadaşım da ba - muzaffer olanlara defne - dallarından /yana bakmış, bayana baktiktan sonra ba- lir na dönmüş.. Benim gözüm, gönlüm başka taraflarda olduğu için farkına varmamış ©- lacağım ki kolumu dürttü: — Ne var? — Biliyor musun) — Kendimi mi, biraz evvel biliyordum Snma şimdi galiba üm. — Keşki büsbütün kaybolsaydın, keşki ayakların kırılsaydı da bu vapura bine - mez olsaydın. A, al.. Bu da ne çıldırmış mıydı? Ba - na apaçık inkisar ediyordu: — Ne oldun yahu, sana ne yaptım? — Daha ne yapacaksın, senin yanım - da elman yüzünden bütün saadetim mah- voldu. — Ben sana bir şey yapmadım, eaade- tine ne el uzattım, ge de dil; het ne ise is- tersen yanından kalkıp başka yere gide - yim.. — İş işten geçti. o evvelkce gerekti. — Merak ettim, yahu ne oldun? — Anlatayım: Gözlerim. karşımdakinde idi amma, ku- laklarımı ona verdim. Anla! — Şu karşımızdaki kadinı ya, fevkalâde güzel değil mi? — Evet fevkalâdeden bir kaç numara daha güzel. Defne, eski Yunanistanla Romanın Yunan ve Roma şair- Bu eski âdet, Kurunuvustaya da geçti ve Kurunuvustada şan, şeref, tac giydirilmek âdet oldu. Bundan baş- ka defne süs olarak kullanılır, hasat zamanlarında ortalık defne ile süslenir ve böylece bolluk ve berekete karşı şükran hisleri ifade edilirdi. Defnenin bu kadar değer kazanma- sı neden ileri geliyor? Yunan hurafelerine göre Dafn adlı peri, Apollo tarafından takip - olun - Biletimi çıkardım. Arkadaşım ceple rini aradı: — Benim biletim düşmüş, eyvah cüz « danım da yok; muhakkak yankesiciler çal« mışlardır, Yüzüme baktı: — Sen vet de, ben yanın sana iada ede tim. — Üstümde param yokJ —H — Yok iştel.. Arkadaşımın gözleri nurlandı, kargı : mızdaki bayana nezaketle: — Alfedersiniz bayan, dedi, cüzdanını — üyorsun aında para yok. Kadın parayı verdi, arkadaşım adresi ni aldı. Aldı amma, alır almaz yüzü buruştu! — dudakları ütredi, boynu büküldü. Kadının adresi şöyle idi: «Kadıköyde falan sokakta, filân numa- — Bu arzunu hemen ona söylüyecektin; İrada, filâncanın zevcesil...» — Evlenmek niyetinde olduğumu da? — Evet., — Şimdi esas meseleye gelelim, şu kar- gımızdaki bayan tam benim arayıp ta bu- Inmadığım kadın.. Şimdi sen yanımda ol- Uykunun insan hayatında ve sıhna- tinde oynadığı rol, fen adamları tara- fiından ehemmiyetle tetkik olunmakta- dır. En sıhhi şeraite uygun olan uyku- nun nasıl olması lâzım geldiği; sabah- lara kadar bir lâhza uyumayan — ve son derece hassas âletler kullanan fen adamları tarafından, uyuyan insanların başucunda tetkik olunmaktadır. Bu tetkiler nihayet bulduktan sonra, her- kes en sıhhi uykunun şeraitini öğren- a Ha eee AD SAA ae Yeni Neşriyat Ülkü — Ankara Halkevleri merkezi ta- rafından çıkanlan bu aylık mecmuasının 39 uncu sayısı zengin mündericatla çık « mıştır. Kitap ve Kitapçılık — Vakit Evi ta - rafından ayda iki defa neşredilen bu mec- müanın dokuüzüncü sayısı çıktı. Refik Ah- met Sevengil'in, Suut Kemal Yetkinin, Ö- mer Rıza Doğrulun yamlarile Avrupada çıkan almanca, fransızca, ingilizce yeni ki- taplar hakkında haberler bu sayının mün- cebimden çalınmış, arkadaşımın da ya - — derecatını teşkil ediyor. Bayındırlık işleri dergisi — Bayındırlık Bakanlığı tarafından ayda bir çıkanlan bu mecmuanın VT inci sayısı alâkalı yazılarla çıkmıştır. Gümrük hamalları tarifesi Gümrük hamnallarının yeni tarifesini tesbit etmek üzere dün, Türkoliste bir ——— Mukabilinde büyük bir tüb PER- LODENT diş macunu alabilirsiniz, PERLODENT fenni bır tarzda hazırlan- mış, İyi, idareli ve çok hoş lezzeta malik Olub, nelesi serinletir. ve dişleri mü- kemmel suretle temizler, -— İzır ve dişlerin * PERLDDENT-4 olan Atiyacı bu Uruurrlara olan. iktiyacımıle kadar Mühimder, hknyııüuluiü!di"m*"y .,,k'.nil.yeıçıkımırmıîkıılıl- iz müsavi taksitte öden i lanarak tetkikler yap - ları faizsiz sekiz müsav! taksitte komisyon toplanarak - yap ü: arttırmaya DoK MA ü ba günü saat onda İmıştır. Yeni tesbit edilen tarife ile p E R grknetir 936 farihine setadüf ö Çöen * B şubemize İcski tarife arasında büyük farklar yok- İhaleleri 27 Mayıs | şubemizde yapılacaktır. Mmüracaatları. (346) v dB ik ntf e İsteklilerin tayin olunan gün TEM— | tur.” DA iz

Bu sayıdan diğer sayfalar: