A ON YEDİNCİ YIL. NO: 5313 İTALYAN DELEGESİ CENEVREYİ BIRAKTIK' DAA ARAADAN Haziran toplantısının müsbet bir neticeye varacağı ümidi azdır. - İngiltere Adisababa elçisini geri çağırıyor. - Habeşistan faşist prensiplerine ğöre ve alman kapitali ve tekniğinin yardımiyle sömürülecek. AAAAAAAAAARAARARARARRRARARARAR Başbetke REJİMLER MÜCADELESİ Falih Rıfkı ATAY 1932 seçimi ile yeni seçim ara- sındaki devri tahlil eden bir fran- sız gazetesi kısaca diyor ki: “On beşinci teşrii devreye hâkim olan ve hattâ üçüncü cumuriyet tarihi- min en bariz vakalarından birini teşkil eden hâdise Staviski iskan- dalıdır. Bu hâdise, teşrü devreyi i- ki kısma ayırmıştır: Biribirini ta- kib eden radikal akbinelerin aczini istizmar için sağcı muhalefetin Bayretleriyle karakterlenen 1932 - 1934 devresi, 6 ve 12 şubat tarihi günleriyle başlıyan ve bir yandan liglerin inkişafı, öte yandan halk- g1 cephenin organizasyonu ile ka- mh(ı;rlıneıı 1934 - 1936 devresi. M_nuaıı ve 3mayıs 1936 gün- 'erı.b.u evolüsyonun mantıki neti- cesidir” Fakat Staviski iskandalı ne'de- mektir? O da, isveçli (Kruger) veya amerikalı (İnsul) rezaletleri gibi, liberal ve kapitalist rejiminin soysuzlaşarak nihayete erdiğini Bösteren bir sembol - hâdise idi. Buhran karşısında memleketin ekonomi faaliyetlerini sevk ve tan- zim etmek ve menfaatlerde, hal- ka doğru, daha iyi bir adaletin esaslarinı aramak Fransa için de Zaruret idi. Ya faşizm olacaktı: Halkı kazanmak için ekonomide Son tedbirler alınsa bile, harbçı emperyalizm ihtirasları yüzünden, :ı.ı tedbirlerin kazançlarını tehli- C)'erlknymak. ve milleti topyekün sergüzeşt kurbanlığına hazırlamak gerekecekti. Yahut, aynı imkân- edıî' demokrasi esaslarına hıvanet hılmıym»k. yani adâletçi olduğu d_’“' barışçı da olan halkın ira- dî""î göre temin olunmağa çalı- :.il:c:uil.l. Fransa ikinci yolu ter- Bütün zorluklar halledilmi yılamaz. Fakat, eğer ıürpriılı:r ':L maz, sol iktidar faşizm tehlikesini ln:fıye_ edebilir, ve ekonomi ve fi. nans nizamma, buhransız ve sar- sıntısız, salüh verebilirse, gelecek seçimde Fransa'da sosyalizmin durlaşma taliinin arttığını görebi- İiriz. Avrupa meselelerine hâkim olan üvvet muvazeneleri içine bu su- retle yeni bir unsur, rejim icabları unıuru. katılmış olacaktır. Faşizm- de anşı » komünizm nasıl bir rejim İ bi ise, sosyalizmde veya komü- hıınn_de anti - faşizm öyle bir re- İim icabıdır. Bazı memleketlerde sosyalist iktidarlar hükümeti tut. makta muvaffak olmamış olsalar ile, yalnız iktidara geçmiş olmak- tan ve halk tabakalarındaki derin ruh ve zihniyet inkilâbını göster- miş olmaktan dolayı, devlet orga- nizmalarında tesir bırakmışlardır. Rejim icabları unsurunun başlı- Ca tezahürlerinden birini, Fransa- îif. sağ'ın Savyet - Fransa yakın- 1ğına düşman ve sol'un bu yakın- (Sonu 2. inci sayfada) ARAAA Londra, 13 (A.A.) — Yarı tesmi mahfiller İngilterc'in italya ile olan dip- lomatik' münasebetlerini yakında kesece. ğine dair çıkan haberleri yalanlamakta- dırlar. *“Ayni mahfillerin işaret ettiklerine göre ingiltere bir bekleme ve müşahede” politikası gütmekte, rira: 1 — İtalya'nın niyetleri aydınlan- madıkca 2 — İngiltere'nin sorgularına alman. ya'dan cevab gelmedi 3 — Yeni fransız k. Si kurulma- dıkça biç bir tedbir almak istememekte. dir. İNGİLİZ PARLAMENTO MAR FİLLERİNİN KANAATİ Löondra, 13 (A.A.) — İngiliz parla- mento mahafillerinde hakim olan kana- at şudur: İngiltere hükümeti İtalya'ya karşı şiddetli davranmağa aslâ niyetli değildir.- Ve hattâ habeş meselesinin ü- zerinden. “sünger geçirmek” - teklifine gizliden gizliye etverişli bulunmaktadır. Yarı resmi mâhtiller, İtalya Mısıf daki ingiliz menfaatlerini tehdid etme- dikçe İngiltere'nin kendisine karşı harb etmek istemiyeceğini söylemektedirler. Bu münasebetle, Akdenizden geriye çe. kilen ingiliz harb gemilerinin çokluğu da dikkate konulmaktadır. Bununla be- raber, mahfiller, kilise mahfilleri ve “genç muhafazakârlar” halâ İtalya'ya karşı şiddetli bir politika güdülmesini istemekte ve B. Baldvin'in otorite zâfın; tenkid etmekte ler LORD SEMPİL'İN TAVSİYESİ Londra, 13 (A.A.) — Lordlar kama. rasında, Lord Sempil: (Sonu. 3 üncü sayfada) ADIMIZ, ANDIMIZDIR AN SONRA Devrim Anıtı İstanbulda yapıla- K .. ..) .. cak anıt için hükü- . mel ]ı:lllllll:lv:l bir ği l b ı. ayıha verdi Hükümet, İstanbulda yapılacak devrim anıtı hakkında - hazırladığı bir lâyihayı dün Kamutaya vermiş- tir. Lâyihanım — hazırlanmmasındaki mucip sebebleri hükümet şöyle izah etmekti “Büyük türk inkılâbını canlan- dıracak ve onün büyüklüğünü gös- terecek sütunların yeryer yüksel- mesindeki faide ve zaruret Aaşikâr- dır. Bu maksatla İstanbul belediye- i tarafımndan İstanburlda bir devrim anıtr yapılması kararlaştırılmıştır. Bu büyük inkılâbt remzedecek bu âbidenin yeri, şekli herşeyi hu- susi İtinaya, yüksek fen müsabaka- larına mevzu olacak mahiyette bu- lunduğundan plân ve resimlerinin Ş Mmerkezin tetkik ve tasvibil mesi, işin yüksek fen mi P bi tutulması zaruridir. Adınm ifadelerinde saklayacağı büyük manâ ve hakikatleri canlan- drracak'kafanın enternasyonal şöh- reti haiz olması tabildir. Mahiyeti itibarile alelâde bir yapı mefhumi n çıkarılması ve artır- ma eksiltme ve ihale kanunu hüküm- lerinden hariç tutulması zaruri gö- rülmüştür... Lâyihadaki esaşlara göre de be- deli on senede İstanbul belediyesi büdcesinden ödenmek üzere İstan- bulda bir devrim anıtı yapılacaktır. Anıtın yerinin tayini ve şeklinin ve projesinin tesbiti belediyenin ve sanat noktasından Kültür bakanlı- enin mütaleası almmak şartiyle İç bakanlığa aid olacaktır. Belediye bankası bu iş için on sene müddet ve yüzde dört faizle İstanbul bele- diyesine 300,000 lira ikrazımna mezun olacaktır. Anıt enternasyonal mü- sabakaya konularak plân ve resim- leri hükümetin kabul ve tasdiki ile katfleşecekti! Tasdikli plân ve resimlerine is- tinaden belediye encümeni tarafın- dan yapılacak ihalenin *-gvibi ve mukavele akdi salâhiyeti İç bakan- lığından verilecek mezunivet jüze- rine İstanbul vali ve belediye reisi- ne ait olacaktır. Ru isş artırma ka- L İ Belgrud mektupları V. — BELGRADDA SON GÜN Tevfik Rüştü Aras, dün akşam Pa- ris'e gitti ve dün, saat on yedi büçük- ta küçük antant konseyi toplantılarına başladı. Konseye Yugoslar Başbakanı reislik ediyor. Ve konsey, Belgrad ga- zetelerinin yazdıklarına göre, temiz ve sağlam bir hava içinde devam ediyor. Eğer işlerini bitiremezse yarın (cuma) da toplanacak. Belgradda Sava nehri üzerinde yeni köprü Belgrad ? Mayıs 1936. Ben sabahtanberi, Belgradı geziyo- rum, üç gündenberi, tanıdığım — şehir, ilk intibalarımı değiştirmedi. Belgrad- da, en güç beğenir insanlar bile, rahatça yaşıyabilir. Şehir oN senedenberi tan. zim edilmiş, fakat hayret edilecek ka« dar güzel tanzim edilmiştir. Şehrin nu- fusu büyüklüğüne göre çok olduğu için (Sonu 5. inci sayfada) â *Ulus' un Dil Ankara vilayeti içinde tir tetkik gezisi yapan başbakanımız ve bakanlarımız durakta Ankara vilâyeti içinde küçük bir gezinti ve tetkik Başbakan İsmet İnönü ve Ka- mutay Başkanı Abdülhalik Ren- da yanlarında İç, Milli Müdafaa, Bayındırlık, Adliye, Finans, Eko- nomi, Sıhat, Kültür, Gümrük ve İnhisarlar bakanları olduğu halde dün sabah saat sekizde hareket e- den hususi bir trenle hareket et- mişlerdir. Heyet, dün aksam sâat ön dokuzu kırk sekiz geçe şehri- mize dönmüştür. Lokarnocular Alman cevabı gelince yeniden toplanacaklar Cenevre, 13 (A.A.) — Lokarno and- Taşmasını imza etmiş devletler delege- leri, dün saat 16.10 da toplanımışlardır. Bu toplarıtrda B Aloizi hazır bulunma- mıştır.. Celsenin sonunda neşredilen bir teb. liğde Lokarnocu devletlerin Almanya tarafından ingilix suallerine verilecek cevab gelir gelmez tekrar toplanacakla- t bildirilmektedir. B. HİTLERİN SÖYLEDİĞİ ŞEYLER YALANLANIYOR Berlin, 13 (A.A.) — Alman haber- alma bürosu bildiriyor: Deyli Telgrafın diplomatik muhabiri Cenevreden gazetesine gönderdiği bir haberde, Führecin bir konuşma esna- sında İngilterenin prestijinin azaldı, iından bahsettiğini ve küçük devletle- rin bunu İngilterenin şerefine sebebsiz bir zarar olarak telâkki ettiklerini B. Edene bildirdiklerini kaydetmektedir. Asılsız olduğu aşikâr olan bu iddia zecri tedbirlerin idamesi için propağan- da maksadiyle yapılmıştı. Deyli telgra- fın muhabirine şu sarih suali soruyo. ruz! *“B. Hitler iddia edi ne zaman, nerede ve kimi mıştır.?,, beynelmilel efi n bu beyanatı geçmek zamanı hakikaten gelmiştir. — Fıkra —Bakım.. Bundaııonyılönez)'ıgı'l An- kara' dan bahsetmek, mi- zah gazetelerine eğlence ölmaktı. Fakat ya Ankarada kalacaktık: O halde istepi tabiatlendirmek sırlarını bulacak ve iradesi: ; terecektik. Yahut..... İnkilâbçılar “yahut....,, sız ko- nuşur: Burada kalmağa karar vermiştik, Anhara sulak - olacaktı ve yeşerecekti. Ankara şehrine 1936 baharın- da artık ye ş il denebilir. Bahçele- rimiz, ağaçlı caddelerimiz, korula- rımız, barajımız hepsi var. Bunun ne kadar güç elde edildiğini de bil- miyor değiliz. Hepimiz küçücük bir bahçe vücade getirmek, sonra onu korumak için ne kadar emek çektiğimizi hatırlarız. Şu halde şehrin ağaçları ve a- gaçlıkları, fidanlıkları ve çitlik- leri b a kı m'ından dolayı bele- diyemizi derin bir takdir hissiyle yad etmekliğimiz lâzım gelir. Bakım garblı bir şeydir. Mede- niyeti O devam ettirir ve O dur ki her hanği bir eseri tesâdüliylikten kurtarır. Ancak vasıtaları ve geliri ne kadar az olduğunu bildiğimiz be- lediyemize hepimizin yardım et- mekliğimiz de borçtur. İmdi bazı mekteb talebelerinin genç akasya- ları kurutacak tahriblerde bulun- malarına ne dersiniz? Ankarada bir ağacın kuruma- sına sebeb olmak, âdeta cinai bir vaka gibi görülmelidir. sevğisini in memlekete yerleş- tirmek, ve bu vazileyi mektebleri- mizde okuyanlara vermek mecburi- yelindeyiz: Bizim genç talebeleri- miz ağaç tahribcisi değil ; ağaç po- lisi, ağaç bekçisi, ağacın piyoniye- si olarak yetişeceklerdi: Kamutay memurin kanunu muvak- kat encümeni cuma günü heyeti umu miye içtimamndan sonra toplanacaktır. Yazıları Güneş -Dil teorisine göre su mefhumlu kelimelerin analizi Bu yazıda tetkik ettiğimiz keli- meler su medlülü olanlardır. Mak- sadımız yeryüzünü kaplayan su medlulü has isimlerin (yer adları) gövdelerini yapan morfemleri ma- naya verdikleri kuvvet ve hareket baxımından tesbit etmek ve sonra yer atlarını ona göre manalandır- maktir. Meselâ: “Amik” oyasının edr T_oponymıe için iki türlü bir tet- hk_ mevzuudur. “Amik” ismi ya kelimenin lügat manasıma göre , Yazan: H. R. TANKUT M derin veya çukur bir toprak parça- sı yahut çok ve bol olan sularının hususiyetine göre vasıflanmış bir yerdir. Biz bunu sulu bir ova olması ba- kımından tetkik ettiğimiz zaman ondaki (ağ 4 am -|- ik) unsurlar- ında sabit, değişmez kıymetler a- rayacağız. Bu kıymetler su mec- Tullü her has isimde aynı çıkınca; © ovanın ismi derin veya çukurluk dolaysiyle değil medlulleririn hu- (Sonu 2. inci savfada )