2 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

2 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TP ARE T TT ÇŞT G y K Ka - SON POSTA ğ M Hergün Zafer ara_bıuınm Arpası Yazımı V. N Atay i talya üzerinde zecri — tedbirlerin tesiri nedir? Bazı rivayetlere ba- kılırsa, hiçtir; bir takım istatistikler gözden geçirilirse, büyüktür. Fakat meseleyi ayırmak - lâzım: Zecri tedbirlerin tesiri olup olmamak bir, zecri tedbirlere mukavemet — edip etmemek ikil İtalyayı baştan başa dolaşınız. Tek tük otomobil göreceksiniz. İhracatsız- hktan yerli eşya pek ucuza satılmakta- dır. Brendiziye çıktığınız vakit, asfalt “üstünden nal sesleri geldiğini işitecek siniz. Adriyatik'in karşı yakasındaki Arnavutluk sokakları gibi! Zecri ted- birler, elbette, hayat mekanizması yeodern ekonomi şartları üstüne da - yanan memleketler üzerinde yıpratı - © tesirler yapar. Mukavemet meselesine gelince, bü- tün faşizm bunu İtalyan ve şerefinin bir davası haline koymuş - tur. Yalnız otomobilsiz değil, lâzım gelirse, büyük harp Almanyası gibi, nelersiz kalabilirsiniz. Fakat mukave- -metiniz muvaffak olursa, bütün dün- yaya karşı bir zafer elde etmiş olacak- sınız. Edebiyat parolası budur. İngilizler zecri tedbirlerin devarm- n istemekle hayale kapılmıyorlar. Ni- tekim Fransızların büyük bir kısmı zecri tedbirlerin kaldırılmasında israr etmekle, kuru bir nezakette bulunmu- yorlar. Zafer atları da arpa yerler! namus Biliyor Musunuz ? | — Vascode Gama kimdir? 2 — Büyük Katerin kimdir? 3 — Meşhur Fransız ihtilâlcisi Dan - Resimli Makalı nilesini sefalete sürüklemekten çekinmez. Kral Fuat dünyanın En zengin Krallarından biriydi 1917 senesinde tahta çıkan mü « teveffa Masir - krah Fuat, fakir denecek derecede az para - ya sahipti. Öldük - ten sonra şahel ser- —Ü veti olarak on milyon İngiliz lirası bıraktı, yani bizim paramızla, 65 milyon Türk li- ton bir işte muvaffak olmak için ne de - miştir? (Cevapları Yarın) * Dünkü suallerin cevaplari | — Paristeki Eyfel kulesinin yüksek - Küi 300 metredir. 2 — Garibaldi İtalyan vatanperveri - dir, Niste doğmuştur. Avusturya ve Na - poli kralına karşı İtalyanın istiklâli için ça- 3 — İstanbula gelen üçüncü Napolyo - mun kansı İmparatoriçe Eugöniedir. Kudüse kindar hıristiyanlar Kudüsü ziyaret eden hiristiyanlar her sene, artmaktadır. 1932 senesinden 1933 senesine kadar bu miktar 63 binden sek- sen bine çıkmıştır. 1934 te yekün 97,000 ( bulmuştur. 1935 te ise 107,000 rakkamr- | na gelmiş ve bu ziyaretçiler Kudüs şehrine bir buçuk milyon İngiliz Hitası temin et - mişlerdir. ... Zecri tedbirler cenazelere de şamli mi? halyan dostu olan zengin — bir İngiliz halyada ölmüş, karısı, müteveffanın nâşını, valanıma nakletmek istiyerek — hazırlıklar yapmış. tabut İsviçre tarikile ve Fransa ü- zerinden İngiltereye götürülecek iken, İs- ,viçreden Fransaya geçeceği sırada Fran -| #z gümrük memurları, cenazeyi durdut - | muşlar, İtalyadan, zeeri tedbirler dolayı - | sile ithalât yapmak memnudur, diye Fran- sa topraklarına sokmamışlardır. Cenaze terayüzü geri çevrilmiş, şimdi Tiryesteden vapurla İngiltereye sevkedilecekmiş. ... Amorlkalılara — göre — öotomobil kazalarının önüne nasıl geçilir? Avrupada kazaların önüne geçmek ü. zere Gtomobil süratlerinin azaltılması için nizamlar yaparlarken, Amerikada gene ayni sebeple toplanan bir komisyon, ka - zaların önüne geçmek için şoförlere şu €emri vermiş: — aYollarda seksen kilemetreden aşa- ğ süratle gitmeyiniz!» VA EaR l Gin ü Leke iA yamı, Prens Seyfeddin tarafından tabanca ile hücuma maruz kaldıktan sonra, kayınvak desinin senede 200,000 Misir İirası tutan serveti de kendi idaresine geçmişti. Kralın resmi tahsisatı 750,000 Musir li- resı idi. ... Barthou'nun hafızası Marsilyada Yugoslavya kralı ile beraber katledilen Fransız dış bakanı Barthounun bilhassa gençliğinde —hafırası fevkalâde kuvvetli imiş, arkadaşlarından hiç biri ©- nun yanında, ezberden her hangi bir şai- rin şiirlerini okuyamazmış. Zira, Barthou derhal yanlışlarını çıkarırmış. Bir gün Viktor Hügodan bahsediliyor. muş, Barthou Hügoyu çok sevdiğini söy- lemiş, ve nefes almadan 3000 masrainı ez- betden okuyarak, iddimsmı isbat etmiş - tir. ... Adisababa dükası İtalyada Marki olmak ancak kralın bir tevcihi ile kabildir. Dük olmak ise imkân | haricindedir. Bu kaidenin şimdiye kadar | tek bir müstesnası olmuş, ve 1918 de Vit torio Veneto harbini kazanan Mareşal Di- az Avusturyalıları tepelediği için birden - bire Dük oluvermiştir. Musolini, Habeş harbi dolayısile, orduya bir tebliğ gön - dererek, Adisababaya ilk giren İtalyan ku- mandanının Dük olacağını bildirmiştir. Dünyanın en kötü itiyadı içki alışkanlığıdır. beder. kutmağa kâfidir.. Birazdan onu da unutur! Şair THaşmet) in zamanında, sa - rayda gayet muteber, fakat bunamağa yüz tutmuş bir harem ağası varmış. Ne zaman Haşmet'i görse: — BSen kimsin?'diye sorar, ve hüvi. yelini tekrar eti iyice anladıktan beş dakika sonra yine unuturmuş. Bir gün yine Haşmelt'i görmüş; — Sen kimsin? diye sormuş. Fakat bu sefer Haşmet doğru dü - #st cevap verecek yerde araba bir sü- rü ağıza alınmıyacak külürler savur - muş. Bu esnada Haşmet'in yanında bu- lunan biri, telâşla: — Aman, Haşmet efendi! Ne yap- tın? kD'riııu— Haşmet omuzlarını silke- reki — Adam sen del demiş. Birazdan, teres, bunu da unutur! BAA AF PK ğ RULMACA 19949676069 BİL | Soldan sağa: V - Boşluk, ayakta durmak. 2 - Küşat. 'la. 7 - Ani, gam. 8 - Fulya, iki. 9 - Âşar, 3- Geniş değil, ev yılımtım. 4 » Buğdayın Her akşam iki kadeh atmadan rahat edemiyen adam bu ipti- eç ğ ğ a v , i- İyıkar. Cemiyet içinde herkesin nefretini üzerine çeker. Nihayet lâya tutulmuş demektir. İçki itiyadı yavaş yavaş © bale gelir ki, ner & ğ İzebi çkdkl veki ölük üü bi ge d Li bir gün gelir ki ayyaş insanlar arasında yaşamak hakkını kay kün olamaz. Çünkü osun için hayat içkiden ibarettir. Ne kadın, b ne evlât, ne İş, ne para onu artık alâkadar etmez. İçki için bütün ü, sehhate dokunmasa bile yalnız bu neticeleri insanı kor- (SÖZ ARASINDA HERGÜN BİR FIKRA Mareşal Badoglio Ne maaş Alıyor ? h Krahn — hususi dostu ve Musoli - ninin şahsi ahba - bı olan Mareşal Ba- doglio, Habeş harbi meydana — çıkma - dan evvel en yük « sek rütbeye varmış. ve — ihtiyarlıyarak, huzur ve süküna kavuşmuştu. Harp patla- dıktan sonra, kendisine mareşallıktan da- ha yüksek bir rütbe tevcih edilemeyince, müuhtelif bahanelerle tahsisatına — zamlar yapılmıştır. Resmi İtalyan gazetesinden al- dığımız şu rakkamları biz de bu müna . sebetle okuyucularımıza bildiriyoruz: Tekrar harbe girdiği için 20,000, ma- sarifi umumiyesine kargılık olmak — üzere 30,000, gündelik harçlığına kargılık 25, ve zarar, ziyan olarak ta 13,500 liret almak- ta ve tabil bütün bunlar da aylığına zam- medilmektedir. kardeşi, geçer. 5 - Bir adet. 6 - Sonsuzluk, buhran. 7 - Kuşun uçma vasıtası, üye. 8 - Cet. 9 « Demir kiri, yoksulluk. Yukarıdan aşağıyar 1 — Gözden çıkarma, takım. 2 - Te - kerlekli nakil vasıtası. 3 - Vurmak, kız. 4 - Soğuk değil, gelir. 5 . Su, — uzağı gös- terir. 6 - Kahpe, 7 - Napolyonun meğlüp olduğu bir Süriye şehri, felâh bulmak. 8 - Terbiyesiz. 9 - Gelecek devir, ziyarelçi. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: 1 - Kafa, yafa. 2 - Nar, Atillâ. 4 - Ev. |5 - Şamata. 6 - Âk, mah. 7 - Halat, mil 8 - Ali, alâka. 9 - Deli, amin. Yukarıdan aşağıya: | - Fenniye, ahad. 2 - Âmâ, kale. 3 . Faraş, Lil. 4 - Al, vala. 5 - Ta. 6 - Taam, alan. İSTER ği için ebemmiyetle kaydediyoruz: «Silivri'nin Gelevri köyünde Mitha! isminde biri vardır. Bu adamın 250 si sağımlı olmak üzere 400 koyunu mevcuttur. Ko- yunlarından bu sene 13,000 litre süt almıştır. mukavelesi mucibince bu sötü Silivri yoğurthanelerinden bi- vine sekiz kuruş 16 santimden satmış.. aldığı para 1200 lira. dir. Ayrıca 160 kuzu satarak 320 lira almıştır. Koyunların yapağısından da 200 Era temin etmiştir. Bu suretle elde etti- İSTER ll———————————_——_——_ bir ııbnıldı.'ı ğ varidat 1720 liradır, İNAN Büyükada'da Ekrem isminde bir okuyucumuz, kuyudat ve şa- hitlerle isbata muktedir olduğunu söylediği bir takım rakkam- lar göndermiştir. Bu rakkamlar bize acıklı bir vak'ayı öğretti- dır. Noterlikteki İSTER İNANMA! #Şimdi bu adamın bir de masrafını tetkik *Bu adam bu koyunları muhafaza için beş di köpek besliyor. Bunlara günde birer kilo yor. Bugünkü piyasaya göre bu buğday masrafı da 154 tutar. Çobanların ayrıca bir senelik yemek parası 120 lira VN edelim: «Koyunlar için senede 200 lira sayım vergisi verir. 100 li- ra da otlakiye masrafı vardır. Beher koyun senede 45 kilo arpa yer, Bunun bedeli de senede 480 lira tutar. Beş çobanın senelik maaşı da 720 liradır. *Şu halde bu adamın bir senelik masrafı 1774 lira eder. Hâsilâtı 1720 Kira olduğuna göre SO lira da ziyanı vardır.» İNAN İSTER İNANMA! Yükseklerde E. Ekram-Tal -— skenderikebire — çocukluğundag sormuşlar : — Seni Roma kayseri muavir a rak yanma almak- istese, gider misin?, © da şu cevabiı vermiş: — Romada ikinci olmaktansa, ken« di köyümde baş olmayı tercih ederim, Her yiğitin gönlünde bir aralan yatar, derler. Hiç kimse, elbette hakir olmayi istemez, zillete katlanamaz. Fakat ol- duğundan yüksek görünmek de lena bir illettir. Ekseriya, mübtelâsını gü« lünç mevkie düşürür, aksi tesir yapar. Gazete sütunlarında bazan görmnüş- sünüzdür: Falan yerde falanca adam kendisine memur süsü verdiği için ya« kalanıp adliyeye verilmiştir. Böyle bir şeye cür'et eden adam bence mahkemelik değil, tımarhanelik- tir. Zira çok defa, bu kabil adamlat kendi kendilerine izafe ettikleri böyle bir sıfattan maddt bir menfaat değil dâ manevi bir haz beklemişlerdir. — Ben, müdiriyette memurum.. Yahut ki maliye müfettişiyim.. Eleks trik kontrolörüyüm.. Belediye komise« riyim.. Demekle, hattâ bunu sadece — ima etmekle, o adamların istekleri, ara « dıkları şey, karşılarındakilerin içinde korku veya saygı uyandırmaktan iba « rettir. Ve bunu sezdiler mi, o anda soris suz bir gurur, bir haz, bir sevinç duyare lar. — Baş ol da, ister koyun başı ol! Temsili batından batına, — nesilderi nesile intikal ile zihinlerde yer etmiştir. Gözü yükseklerde dolaşanların kabil değil bakışlarını aşağılara indirtemezsir niz. Bu, huydur. Ve öylesine bir huy« dur ki, canla beraber çıkar! Caka, insanlığın, Âdemin yaratılma« sile başlayıp, Deccal'in çıkmasile orta- dan kalkacak olan en esaslı kusurlarını dan biridir. A. — ee nan eee meeamer eeenec e mereen Özlü sözler Diyorlar ki.. Mimar Sinan için «Bu şehrin iki yüz minaresinden beş vae kit ezan okunurken, bilsem, sen namıl bir hâz duyardın? Çünkü Allaha yollanan b — nidalara kademe kuran sensin.» Ruşen Eşref «Biz daima güneşte siyah bir göz, en temiz vicdanda gizli bir leke farketmek is- teriz.r Tevfik Fikret «Hâlâ bir kitap çıkaramamış olmaklığı« ma pek sinirleniyorum. Kitap çıkarmadari öleceğim diye pek korkuyorum. Ve galiba da bu korktuğum şey olacak.» İ Nurullah Ata * «Ölüyü ister yaksınlar, ister yakmasın« lar, Bu ölü ile değil, geride kalan diri ile alâkadardır. Mezar ölünün değil, dirinine Mezarı ortadan kaldırırsak ne ka«s zanacağız; bir avuç toprak mı? Fakat bu- na mukabil beşeriyetin elinden en masum bir teselliyi almış olacağız.» İsmail Habip «Bir sabah uyandım ve kendimi meşhut olmuş buldum.» Lord Bayron #lmparatorlukların san'atı müstemleke- leri ve milliyetleri işlemektir. Osmanlı İm« paratorluğu, Trakyadan Erzuruma doğrüç koca gövdesini yan yatırmış. memelerini müstermleke ve milliyetlerin ağızlarına tes- lim etmiş, artık sütü kam ile karışık emilenş Falih Rıfki Atay j ) dir. Mezar ölüye âbide değil, faniye te « — ) ti O — n am -.. ...

Bu sayıdan diğer sayfalar: