ON YEDİNCİ YIL. NO: 5301 Başbetke ADİSABABA VE CENEVRE Falih Rıfkı ATAY Resmi italyan tebliğlerine gö- re, habeşlilerin Hindenburg hattı Graziani ordusu tarafından zap- tedilmiştir. Diğer taraftan italyan- lar Adisababanır yüz kilometre şakınına varmışlardır. Yüz bin kişilik bir işçi ordusu ile takviye olunan üç yüz bin kişi- lik bir makineli ordu karşısında habeş mukavemetinin ergeç sarsı- lacağına şüphe yoktu. Mesele, İ- talya devletinin organizasyon ve finans kudretine bağlı idi. Çoktanberi kendisinden haber alınmayan Negüs'ün Adisababaya gelmiş olduğunu da telgraflar- lardan öğreniyoruz. İmparator i- talyan ilerleyişinin derinlik bakı nundan im olmakla beraber, genişlik bakımından o kadar ehe- miyetli olmadığını Havas Ajansı aytarına söylemiştir. Askeri müte- hassıs olmayarak, bundan çıkara- €ağımız mâna, Negüs'ün mağlüb Ve teslim olmağı henüz kabul et- mediği, ve italyanların Habeşis- tanda yerleşebilmek için daha pek Ççok emek sarfına mecbur olduğu kanaatinde bulunduğudur. Zapt- etmek başka, pasifiye etmek baş- kadır. Fakat bir defa zaptolunan bir memleketi, Fasta fransızların başına geldiği gibi, yarım asra ya- kımn da sürse, gene para ve asker kuvveti ile pasifiye etmek imkânı vaydır. Bilhassa modern silâhların hüküm sürdüğü bir devirdeyiz. Es- kiden ancak sabit noktalarda gör- düğümüz istihkâmlar, şimdi, ara- bâlar gibi yürümekte, eskiden, an- ct Masmzikvasıtalarrara tarilnü &- dilmesine bağlı bulunan besleme, şimdi, geri hizmeti organize edi- Hinceye kadar, tayyarelerle yapıla- bilmektedir. Askerlerin at yerine bindiği motosikletler, at arabası- nın bile işliyemiyeceği yollarda, otomobillerden daha süratli gide- bilmektedir. Habeşliler bu vasıta- arin çoğundan mahrumdurlar. Ancak, bu vasıtaların koruma, iş- letme ve yenileme masrafı da o kadar ağırdır ki bin kilometre amurabbar geniş bir ülkede sükün ve itaati temin etmek için, bir kaç sene bu masrafa katlanmak, hele bu buhran senelerinde, pek az haz- nelerin katlanabileceği bir şeydir. Malâine karşısında -habeşli göğüs ve gönül mukavemet haddi olduğu gibi, makinenin, en küçük vidasına kadar bütün varlı- ğ bağlı olduğu hazne güçlük- e karşı mukavemet etmenin de bir haddi olsa gerektir. Adisababayı aldıktan ve hattâ, fetih hareketini genişliğine de ta- mamladıktan sonra, İtalya için, zecri tedbirler rejiminden kurtul- mak, normal alışveriş hayatına dönmek, belki, büyük para kredi- leri elde etmek lâzım gelecektir. Düğüm buradadır: Zecri tedbirle- ri hemen kaldırmak istiyenlerin, kullandıkları delillerden biri, z a - fer, ikincisi Avrupa teh- likesi”'dir. Bu delillere cevab verenlerin — söyledikleri — şudur: “— Zecri tedbirler kararı zafer veya mağlübiyet hesab olunmaksı- zın, tecavüz'e karşı alın- mıştır. Eğer alınan tedbirler har- bı menetmiyecek kadar zayıf ise, zaferi faydasız bırakabilecek ka- dar kuvvetlendirilmelidir. Avrupa tehlikesi, kıta emniyetini tutabile- cek devletlerden birinin, ordusu- nun pek küçük bir kısmı ile başka ir yerde meşgul olmasında değil- dir. Avrupa tehlikesi,harb veol- dubitti darbeleri karşısında enternasyonal garantilerin iflâs etmesindedir.,, “—Günün başlıca “hâdisesi, teca- Vüz karşısında olduğu gibi, zafer (Sonu 5. inci sayfada) $ SğElen gazeteleri Dr. T. R, ÂAras: ça yazılar yazıyorlar ; Atina, 1 (A.LA.) — Anado- i du ajansının hususf muhabiri ; bildiriyor: ; İ Yunan gazeteleri dıs işleri ; | bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın : (Sonu 3. üncü İTALYAN -H Adisababa ya İtalyanlar şehrin i kadar süreceğ | Üzmense d İtalyanların şimaldeki yü üşlerini gös Adisababa 1 (A.A.) — Son gelen yarı resmi -haberlere göre bir italyan kuvveti, De'vrasina'yı işgal etmiş ve diğer bir italyan kuv- veti efradı da Adisababaya yüz kilometre kadar mesafede - bulu- nan Gadula ırmağını paçalarını sıvayarak geçmişlerdir. 'ULUS ADIMIZ, ANDİMIZDIR. Moskovada ge- ABEŞ HARBI yüz Km. kaldı şgalinin bir hafta ini söyliyorlar terir harta ve Adisababadan bir gör Ünüş Roma, 1 (A-A.) — İtalyada Adi: sababanın bu hafta içinde işgal edile- ceği hakltında dönmekte olan şayia- lara rağmen salâhiyetli mahfiller ile. ri hareketinin metodla ve acele edil- meksizin yapılmakla olduğunu söy. lemektedir. Onun için-habaş hüküme- (Sonu 6. ıncı sayfada) -— —e DÜNKÜ MAÇ Galatasaray G 3—2 ke | Başbakanımız Sü Bahanı ile birlikte ma ençlerbirliğini yendi ; * ç seyrederlerken (Yazısı 6. cı sayfada) en yıllardan birinde 1 mayıs bayram '2 MAYIS 1936 CUMARTESİ Son haberler üçüncü sayfamızdadır 1 kutlanırken 1i Mayıs bayramı Moskovada büyük tezahürlerle kutlandı Bayram öteki memleketlerde sükün- içinde geçti Moskova, 1 (A.A.) — | mayığ döla- yısiyle bugün Moskovada Kızılmeydan- da Moskova garnizonu kıtaatınım. ve Moskova silâhlı amele geçid resmi yapılmıştır. Tribünde BB. Stalin, Molotof, Kaga- noviç, Kalenin, Orgonikidze ile parti ve müfrezelerinin hükümetin öteki azâsı ve hususi tribün- lerde de elçilikler heyetleri, Türki ye dış bakanlığı genel sekreteri B. Numan Menemencioğlu, ateşemiliterler, yaban- c işçi delegasyonları ve Letonya, Es- tonya ve Litvanya kurmay reisleri ha- zıir bulunmuşlardır. Müdafan komiseri B. Voroşilof bir tebrik nutku söylemiş ve genç kızıl as- kerler resmi yeminlerini yapmışlardır. Bundan sonra, akaderriler, sücl mek- tebler, piyade, suvari, topçu kıtaları, zırhlı otomobiller, muhtelif neviden tayyareler uçmuştur. tanklar geçmiş ve Geçid resminden sonra, Moskova iş- çileri muazzam tezahürat yapmışlardır. Leningrad, Kiyef, Minsk, Tiflis, Ka barovskide ve sovyetler birliğinin diğer şehirlerinde de süel geçid resimleri ve tezahüratlar yapılmıştır. | Berlin'de: Berlin, 1 (ALA.) — 1 mayıs milli karlr büla MRYE ikee Hai bei ği şevk ve heyecanla kutlanmıştr. Gösteriler Berlinde bilhassa parlak olmuş ve Füh- rerin önünde muazzam bir geçid resmi yapılmıştır B. Hitler, gençliğe hitab e- derdij”Derel bedkü Ve ipürgik eöcüye ti hariyle İŞövvelli' slükiye Ve görek Tei büllyet ve görek elmman caminenın 'ıiik riyeti için bütün fedakiârl! klara kat' -»- banyı vü buyün öldeğu çöbi dakik selite tobid kalmayı tavsiye ebalşüe B. Hitlerin nu Berlin, 1 (ALA.) -- Füh gartendeki gösterilerde söylediği nu- tukta 1 mayısın milli bir bayram ©! rak ilânı, yeni devletin amcleye dür- man olmadığını, milli sosyalizmin sün- güye dayanan bir rejim değil, temel- leri kalplerde bulunan, kuvvetini u- lustan alan, ulusla beraber yürüyo ve onun için icraatta bulunan bir ve- jim olduğunu kiz “— En müthiş bir söylemiş ve demişlir anlaşmazlıkla ayrılmış olan bir ulusun nizam, birli: (Sonu 3, üncü saylada) “Ulus,, un Dil Yazıları Ermek - İrmek Sözleriyle üreme ve benzerlerinin «Güneş Dib teorisine göre analizi T İMİŞ Türkçede “rivayet” — denilen mürekkep sıygayı teşkile yarıyan (imiş) sözü de başka dillerde ben- zeri görülmiyen orijinal bir ifade vasıtasıdır. Bu söz, her hangi bir isim veya sıfatın yanına gelerek o isim veya sıfatın birinde bulundu- ğu başkalarından duyulmuş oldu- ğu maansını verir: “en sevdiği hayvan, kedi imiş”, yahut “bu ta. lebe çok çalışkan imiş” gibi ki bu sözlerden bahsedilen adamın en sevdiği hayvan kedi olduğunu, yahut sözü geçen talebenin çalış - kan olduğunu söyliyenin kendi bil- diği değil başkasından duyduğu anlaşılır. Fiil sıygalarmın sonuna geldiği zamanda da o sıygayı “riva- yet”, yani başkasından duyup an- latma manasına götürür: “o geli - yor imiş, “gelecek imi gelir imiş...” gibi ki bunda da söylenen hükmün söyleyince bilinmediği, başkasından duyulduğu manası vardır. Gerek isim ve sıfat. gerek fiil sıygası sonuna gelen bu (imiş) “Nakli mazi” denilen sıygala fi- il maddesine gene bu (miş) getiri lerek yapılır: “gelmiş” - gil bahsedilen kimsenin — geldi. başkasından duyma olarak anla - tır. Bundan anlaşılır ki bu sıygada (gel | miş) değil, (gel 4 im iş) tir. (Sonu 2. inci sayfada)